24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C D SPOR ATLETİZM ALTERNATİF / EKİM SALI BARBAROS ÇIDAL Teknik Adamların YapBoz Hevesi S 1 ADIM 2 KITA ünyanın önde gelen maratonlarından ve bir kıtada başlayıp diğerinde biten tek spor organizasyonu olan Avrasya Maratonu’nun 28.’si 5 Kasım Pazar günü koşulacak. Son yıllarda maratona giderek azalan ilgi ödüllerin arttırılmasıyla yeniden eski boyutlara ulaşıyor. Maraton’da birinci geleceklere verilecek olan 35 bin dolarlık ödülün, bir Türk sporcunun birinci gelmesi durumunda iki katına çıkartılacak. En düşük ödülün 300 dolar olduğu maratonda, geçtiğimiz yıl toplam 200 bin dolar civarında olan para ödülü bu yıl 572 bin 500 dolara çıkartıldı. Maratonda bu yıl yapılacak yenilikler arasında sporcuların ayakkabılarına çip takılması da geliyor. Bu çip sayesinde başlangıçbitiş noktasına gelen atletin ne kadar derece yaptığı hemen öğrenebilecek. Son şampiyonlar Kenyalı Joseph Mbithi ve Rus Madina Biktagirova unvanlarını korumaya çalışacaklar. Erkeklerde geçen yılın galibi Mbithi dışında, 2002 ve 2004 yıllarında parkurdan birincilikle ayrılan David Kiptanui ile 2001 yılında Avrasya’dan birincilik çıkaran Etiyopyalı Bedasso Turbe önümüzdeki hafta bir kez daha Avrasya Maratonu’nu kazanma amacı taşıyorlar. Bu üç isim dışında kariyerlerinde 2:12’nin altını koşmuş altı atlet de 5 Kasım’da yarışacaklar. 2:09:54’lük en iyi derecesini 4 yıl önce Paris’te gerçekleştiren Cezayirli Rachid Ziar’ın yanı sıra, Faslı atletler Khalid Boumelili ile Abderrahim Bouramdane, Rus Dmitry Burmakin, Sergey Lukin ve Kenyalı Luke Metto Avrasya’ya davetli en hızlı atletler arasında yer alıyor. Bayanlarda ise katılanlar arasında Madina Biktagirova, İstanbul’da birinci olmayı başaran tek atlet. 42 yaşındaki Rus atletin yanı sıra vatandaşları Irina Timofeyeva ve Natalya Volgina, Rumen atletler Alina Gherasim ve Mihaela Botezan ile Polonyalı Malgorzata Sobanska, 2:30’un altında derecelere sahip diğer maratoncular. ezonun 11 haftası geride kalırken ligimizde 4 Büyüklerin neden kötü sonuçlar aldığı ve ilk haftalarda bocaladığı tartışılıyor.Tarihinde bu 4 takımdan başka şampiyon çıkaramayan bir ülkede zaman zaman bazı takımların çıkış yapması ise sadece sürpriz olarak değerlendiriliyor.Herkes biliyor ki ne olursa olsun sezon sonuna kadar bu işi götürmeleri imkansız ve Trabzonspor’un yıllar süren hasretini de hesaba katarsak şampiyon 3 Büyüklerden çıkacak. Baştan sonucu belli bir oyunda ligin ve Türk futbolunun kalitesini tartışmak boşuna. Biz en iyisi gerçek hayata dönelim ve “Büyükler” sezon başında niye döküldü ona bakalım. Sezon öncesi yapılan hazırlıklar takımların lig başladığında tamamen oturmuş kadrolarla ve sistemle mücadele etmesi içindir. Ama ülkemizde hep geç yapılan transferler ve teknik adam değişiklikleri yüzünden ligin ilk 10 haftası adeta sezon başı hazırlık maçları şeklinde geçiyor. Teknik adamlar hala oyuncu deniyor, sistem ne olsun tartışmaları spor yazarlarının sütunlarında yer buluyor ve eğer kötü sonuçlar alınmışsa şimdiden kelleler kopuyor ve stepne teknik adamlar görev başına çağrılıyor. Bu manzara içinde tam bir karmaşa içinde takımlarımız Avrupa Kupası maçlarını oynamak zorunda kalıyor ve tabii ki başarılı olamıyor. Fenerbahçe örneğini ele alalım; Zico ilk 3 haftada Tümer ve Alex’li bir 11 ile sahaya çıkarken Tümer’in sakatlanması ve Sakarya yenilgisi sonrası sistemi değiştiriyor. Lig başladıktan sonra yapılan transferler ise takımı ve sistemi karıştırıyor. Zaten göreve geç gelen ve yeni yeni takımı tanımaya başlayan Zico yeni gelen oyunculara yer açmak için sil baştan yaparak yeni bir denemeye giriyor. Başarısız sonuçlarla bu sistemin tutmadığını gören Brezilyalı bu kez Deivid’i kenara çekerek hiç şans tanımadığı oyuncularla yeni bir denemeye giriyor ve bu kez tutuyor. Şimdi duruma bakalım 10 haftada 3 kez değişen kadro yapısı ve sistem.. Buna karşın zirveden kopmayan Fenerbahçe...Bu kadar yapboz’u Türkiye’de değil başka bir ülkede yapsanız şu anda ilk 10 içinde kendinize zor yer bulurdunuz ( Liverpool’da olduğu gibi, Benitez’in arayışları daha yeni bitti ama Liverpool lige havlu atmış durumda) Galatasaray’da ise Gerets’in sezon başında kimlerle sahaya çıktığını bir hatırlayın. Mehmet Güven şimdi ne yapıyor acaba ya da alınır alınmaz ilk 11’de sahaya sürülen Mehmet Topal neden bir daha forma şansı bulamadı. Sistemle 10 haftada 23 kez oynayan Gerets sezon başında yapması gereken denemeleri sezon içinde yapınca Galatasaray beraberlikler takımı olmaktan daha yeni kurtulabildi. Beşiktaş’ta ise Tigana’nın ne yaptığını anlayan varsa bana da anlatsın. Henry, Trezeguet gibi yıldızları yetiştirmiş olması güzel ama Beşiktaş’a geldiğinden beri ne verdi tartışılır. Her sıkıştığında bunu hatırlatması ve kendini övmesi ise ilginç, keşke Tottenham gibi ortanın altında kalitede bir takıma yenildikten sonra İngiliz gazetecilere “Kadrom kısıtlı, İkinci ligden gelen oyuncularla oynuyorum” demeseydi. Tigana sistem konusunda arayışlarını sürdürüyor ve bazı oyuncuları (İbrahim Akın) hiç düşünmeyerek hata yapıyor. Trabzonspor’un durumu ise hepsinden kötü. Sezona Lazaroni gibi bir facia ile başlayıp, daha 5 hafta olmadan Ziya Doğan’a takımı teslim eden Bordo Mavililer hatayı en baştan yaptığı için ancak toparlanıyor. 4 Büyüklerdeki bu yanlışlara rağmen şampiyon yine onların içinden çıkacaktır. Ligin kalitesini hala tartışmaya gerek var mı? F.Bahçe Ülker Avrupa’da Ne Yapar? vrupa Ligi’nde ilk maçında deplasmanda Aris’e yenilen Fenerbahçe Ülker oynadığı basketbolla ümit vermedi. Özellikle büyük umutlarla alınan Solomon sahada eski takımına karşı ne yaptığını bilmez ve savruk bir şekilde dolaştı durdu. Mrsiç için de aynı şeyleri söyleyebiliriz, bu tip üst düzey maçlar Mrsiç için artık çok ağır geliyor. İki oyun kurucunuz bu kadar kötü oynarken maçı kazanmanız ise mucizelere kalıyor. Bence bu grupta Aris deplasmanı Fenerbahçe’nin kazanabileceği 3 deplasman maçından biriydi. Karşınızdaki rakip sadece agresif oynayarak başarılı olmak istiyorsa ve daha 2 gün önce aldığı 38 yaşında ve 2 yıldır topa elini sürmemiş Mahmud AbdulRauf’u “umut” diye sahaya A REKORTMEN SZABO ONUR KONUĞU Eski Dünya ve Olimpiyat şampiyonu Gabriela Szabo da organizasyonun onur konuğu olarak hazır bulunacak. Kariyerine bir Olimpiyat ve üç Dünya Şampiyonluğu sığdıran Szabo, halen 3000 m. Avrupa rekorunu elinde bulunduruyor. “İstanbul’u bir kez daha ziyaret edecek olmaktan memnuniyet duyduğunu” ifade eden Szabo, 5 Kasım sabahı maratonun çıkışının verilmesine eşlik edecek. Szabo, hem stadyum hem de kapanış banketinde düzenlenecek ödül törenlerine de katılacak sürüyorsa ve siz bu rakibi yenemiyorsanız Avrupa Ligi’nde işiniz çok zor demektir. Solomon böyle dağınık oynamaya devam ederse takıma büyük zarar verecektir. Aris maçında Fenerbahçe’nin son periyotta maçı kazanabileceği noktada 2 topu üst üste acemi oyuncular gibi kaptırması “Biz acaba yıllardır başka bir Solomon mu izledik” sorusunu kendi kendimize sormamıza yol açtı. Ömer ve Mirsad’ın da vasat olduğu maçta İbrahim olmasa fark çok daha büyük olurdu. Fenerbahçe artık sahasında oynayacağı maçları kazanmalı ve Napoli ile Pau Orthez deplasmanlarına galibiyet için gitmeli. Bu kadro grupta ilk 4 yapacak güçte, ama takım oyunu oynarsa ve kaliteli oyuncular isimlerine yakışır şekilde oynarsa. EPosta: barbaroscidal@kanalturk.com.tr 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle