29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tercümanlık zor zanaat NEVZAT DİNDAR C SPOR FUTBOL EKİM SALI D ışardan bakıldığında yaptıkların iş kolay gözükebilir. Görevlerinin sadece yabancı bir teknik adamın söylediklerini ‘Türkçeye’ çevirmek olduğunu düşünürsünüz. Ne var ki yaptıkları iş bu kadarla sınırlı mıdır? Turkcell Süper Ligi’nde yabancı teknik adamların ‘revaçta’ olduğu bir dönemde perde arkasında kalan isimlerin yani tercümanların yaptıkları ya da yapmadıkları çoğu zaman gözardı edilir. Oysa ki milyonların takip ettiği, basının bir sözden yola çıkarak günlerce üzerine gittiği kimi söylemler onların damgasını taşır. Yaptıkları bir hatayla bir anda teknik direktörle yönetimi karşı karşıya getirebilirler.Bazen de basın toplantısında teknik direktöre sorulan soruyu olduğundan farklı bir şekilde yansıtıp cevabını olduğundan farklı yansıtabilirler. Kimi zaman ise günah keçisi ilan edilirler. Hele de 4 büyükler de çalışıyorsanız politik olmak zorunluluğunuz vardır. Burada tercüman yönetimin istemediği ama teknik direktörün ısrarla söylediği bir şeyi söyleyebilir mi? Bunun ne kadar zor bir şey olduğunu en azıdan basının içindeki kişiler biliyor. Yani otosansür mekanizması bir şekilde devreye girmektedir. Futbol gibi uzmanlık getiren bir alanda bir geçmişiniz yoksa ve bu işi bilmiyorsanız yaptığınız çeviri asla doğru olmaz. Bu nedenle de futbolun içinden gelen kişilerin tercih edilmesi gayet doğaldır. Kimi zamanda yabancı teknik adam sadece iki kelime konuşur. Ardından da tercüman başlar konuşmaya. Burada jest ve mimiklerin de önemli olduğu unutulmasın. Teknik adamın vermek istediği mesajın doğru bir şekilde iletilmesi için mimikler de nemlidir. ERDAL KESER ÖRNEĞİ Psikolog gibiyiz ercüman olarak futbola yıllarını vermiş isimlerden biridir Fikret Kaldı. 13 yabancı dil bilen, 9’unu ise hem konuşup hem yazabilen Kaldı, sorularımızı içtenlikle yanıtlayarak mesleğin inceliklerini, keyifli ve zor anlarını paylaştı bizlerle... Bir tercümanda olması gereken özellikler nelerdir? Görevleri arasında neler yer alır? Genel olarak bakıldığında sadece söylenilenleri çevirmek olarak dursa da bundan çok daha fazlasıdır bir tercümanın yaptığı. Tercüman biraz da psikolog gibi olmalıdır. Günde yaklaşık 1617 saat futbolcuyla, eşiyle, çocuklarıyla ilgili aklınıza gelebilecek tüm rahatsızlıkları gidermek de işin bir parçası. Oyuncuya sürekli olarak güven aşılamak, olumlu açıdan gündemde kalmasını sağlamak durumundasınız. Bir anlamda tüm yaşam biçimiyle ilgileniyorsunuz. Tercüman bir anlamda psikolog gibi olmalıdır. Başınızdan geçen unutamadığınız anektodlar var mı? Ronaldo ikinci kontratını yaparken, verilen sözler tutulmadığı için sinirlendi. Basın önünde bunu dile getirmeye çalıştı. Basın, “Niye bu kadar sinirli” diye sordu. Ben de “Çocuğunu okuldan kendi alacaktı. Ancak daha sonra eşine söylemiş. O da gidip alamamış. Çocuk okulda kalmış. Ona sinirlenmiş” deyiverdim. Yine Ronaldo ile Bursa maçındaydık. İlk yarı bitmişti. Kendisine şakayla karışık tekme atarak, “Nasıl oynuyorsun sen?” diye çıkıştım. İkinci yarı sahaya çıktı ve golü attı. Böylelikle 3 puan geldi. Belirtmeden geçemeyeceğim bir konu daha var. 200304 sezonunda 31 Ağustos’unda Nedved’i alıyorduk. Ne var ki kimi ihmalkarlıklar yüzünden olmadı. Bütün bunların arkasında bazı spor direktörlerinin etkisi var. Kendi tanıdıkları menajerlerin oyuncularını getirmeyi tercih ediyorlar. T Türkiye’de tercümana bakış nasıl? Ne yazık ki tercümanın önemini bilen kulüpler yok. Ağırlığın yüzde 25’i teknik direktördeyse yüzde 75’i tercümanda olmalıdır. Neredeyse günün 24 saat yabancı oyuncularla uğraşırsınız. Kulüpler 810 milyon dolar harcayıp futbolcu alıyorlar, ancak işini bilen tercüman almıyorlar. Tercümanın önemini Türkiye’de en çok Samet Aybaba ve Daum bilirdi. İkisi de çağırır, futbolcu hakkında bizden bilgi alırdı. Türkiye’de yabancı oyuncuya bakış nasıl? Taraftarların büyük beklentileri oluyor. Sabırlı olmaları lazım. İşin bir diğer boyutuysa daha farklı. Hakemler ve yöneticiler yabancı futbolcuya çok taviz veriyorlar. Burada kendilerini ilah gibi hissediyorlar. Örneğin, Nouma’yı ne yazık ki yöneticiler bu hale getirmiştir. Zamanında kendisine aşırı tavis verilmiştir. Kulüpler her futbolcuyu bir ailenin çocukları gibi eşit seviyede tutsunlar. Hepsine farklı muamele yapmaları kendi zararlarına. Cordoba’nın Beşiktaş’tan ayrılmasını nasıl karşılıyorsunuz? Cordoba’ya çamur atıldı. Dünyada en son çamur atılacak kişi. Saygınlığı, insanlığı, kibarlığı 10 numara.Bütün bunların yanında birilerinin bana Ronaldo’nun neden gönderildiğini de açıklamasını istiyorum. Transferden hiç anlamayan, kişisel kaprisleri uğruna işler yapanlar var. Ronaldo, Türkiye’ye gelen en profesyonel oyunculardan biriydi. Alacaklarını istedim diye kötü oldum. İsterdim ki en azından bir çam sakızıyla uğurlansın. Havaalanında Türkiye’de futbol oynayamazsın diye madde koyduklarını öğrendi. Kıvanç Oktay, “Ve nihayet Ronaldo’dan kurtulduk” dedi. Bunların olmaması gerekliydi. Alman ekolünden gelen Erdal Keser Galatasaray’da uzun yıllar futbolcu olarak görev yaptı. Daha sonra ise yine Almanya’da Futbol Federasyonu’nun genç oyuncuları keşfetmek için kurduğu birimde görev aldı. Galatasaray’a Gerets gelince de Almancası olduğu için hem tercümanlık hem de yardımcı antrenör olarak işbaşı yaptı. Bir anda Gerets’in sağ kolu olan Erdal Keser, tercümanlığı içine nekadar sindirdi bilinmez ama çoğu kez hedef adam haline geldi. Öyle ki futbolcuların idmanda her olup biteni (kimi zaman antrenmanda yapılan küfürler) Gerets’e aktaran Erdal Keser’e tavır aldıkları gündeme geldi. Genç teknik adam ise bu konuyla gülümseyerek şu ifadeyi kullanıyor: “Her söyleneni hocaya aynen aktarsam idmanda adam kalmaz” Erdal Keser’in basınla da arasının iyi olduğunu söylenemez. Bir basın toplantısında Gerets’e yöneltilen ‘istifa edecek misiniz’ sorusuna ‘Basın toplantısına da böyle bir soruyla başlanmaz ki.”yanıtı bir tercümanın haddini aşan bir çıkışı olarak hafızalara kazıldı. G.Saray’da bir önceki teknik adam Hagi zamanında da tercüman krizi bir hayli had safhadaydı. Olgun Cafer’in yetersizliği nedeniyle gerek Rumen teknik adam gerek de yönetim zor günler geçirmişti. MURAT KUŞ’UN BAŞARISI lmanya doğumlu olan Murat Kuş, te ünlü Daum’un Beşiktaş’a gelişiyle birlik m Dau . oldu nı üma terc mın ada ik tekn n’e Wie tria Aus ki ı kald ondan o kadar memnun at Kuş Mur rdü. götü ında yan ’u Kuş de giderken den sonra da Daum’un Fenerbahçe’ye gelmesin r Spo Köln di. isim n edile ih yine terc verdiği mesajları Akademisi’nden mezun Daum’un , alınında Kuş n ede üme terc lde şeki çok iyi bir ki ‘doğru var Ne . oldu örnek gösterilen bir isim kimi zaman li misa rlar’ kova en köyd uz söyleni dok lış tercüme’ ‘yan rası fatu ın Daum’un sert çıkışların emde en dön son da ’ta iktaş Beş ldi. kesi diye ona hatlıoğlu. Ser n Sina biri en çok konuşulan isimlerd nı yapan nlığı üma terc da ’nun escu Luc e Daha önc ve i etim yön ın Serhatlıoğlu’nun Tigana’n lı yayında futbolcuları hedef açıklamalarını can ildi. Yani o çek ati dikk te birebir çevirmesiyle birlik da artık politik... A 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle