23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 16 Dunya Ticaret, din farkı tanımıyor O rtadoğu ve Kuzey Afrika'nın Müslüman ağıriıklı nüfusa sahip ülkeleri, 80'li yıllann başından bu yana, ekonomik gelişimlerini değişen ölçülerde IMF politikalarına bağladılar. IMF'nin rakamlarına göre bu ülkelerin 199196 arası büyüme hızı ortalaması, yüzde 3.7 ile gelişmekte olan ülkeler ortalamasının 2.3 puan gerisinde kaldı. GüneyDoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ile bütünleşmeyi gözüne kestiren Hindistan ile, IMF programını bire bir uygulamamakta direnen Mısır dışındaki Müslüman ülkelerin ekonomik durumlarında umut verici bir kıpırtı görülmüyor. Müslüman dünyasının zenginler grubunda, ekonomisi petrol ihracına dayalı Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi Arap ülkeleri yer alıyor. Ikinci grup, özellikle 1960'lardan bugünedeğin giderek artan bir dış borç yükü ile Batı fınans kaynaklanna ve IMF'ye daha sıkı bağlaria bağlanan Müslüman ülkelerden oluşuyor. Her ne kadar Avrupa ülkelen arasında ele alınsa da Türkiye ekonomisinin bu grupla benzeşen yönleri oldukça fazla. Son grupta ise Malezya, Endonezya gibi, ekonomisi hızla büyüyen, çok büyük miktarda ihracat yapan ülkeler var ki, bunlar daha çok 'Asya Kaplanlan' denilen Pasifik grubuna dahil ediliyor. olan yüzde 7'lerden yüzde 4'e geriledi. Fas, Cezayir ve Sudan, Afrika'nın ekonomisi borçtan kurtulmayan bu üç ülkesi, bir yandan iç kanşıklıklarta mücadele ederken bir yandan da IMF gözetimindeki ekonomilerini düze çıkarabilmek için uğraş veriyorlar. Sudan, geçen yıl GSMH'sinin iki buçuk katını aşan dış borçlan ile boğuşurken, Fas 1980'lerde GSMH'sinin yüzde 130'una varan dış borçlannı yüzde 60'a düşürmeyi başardı. Özelleştirme ve deregülasyon reçeteleri uygulayan sadık bir IMF hastası olan Cezayir hükümeti, yüzde 34 dolayında bir büyüme hızı ile düşe kalka devam ediyor. Müslüman ülkeler "bu dünyanın işleri"nin üstesinden gelemeyince IMF reçetelerinden medet umar oldular Müslüman ülkeler bilim voksulu Bilimsel araştıımalar alanında Müslüman ülkeler dünya sıralamasının altlarında yer almaya devam ediyor. Buna tek ıstisnayı 1996 verilerine göre 12.sıradaki yeriyle bir çok Avrupa ülkesini de geride bırakan Hindistan oluşturuyor. Bu yıl 29.sıraya yükselen Türkiye ve 37.sıradaki Mısır'ın dışında bilimsel makale üretiminde ilk kırk içinde yer alan başka Müslüman ülke yok. Sürekli iç kanşıklıklar ve savaş tehdidi altındaki Ortadoğu ve Afrika'nın Müslüman ülkelerinin hükümetleri, bütçelerinin önemli bir kısmını savunma giderieri için kullanıyoriar. Bilim sıralamasında 65.sırada bulunan Irak, ulusal gelirinin yüzde 75'ini savunma giderlerine harcıyor. Bilim sıralamasında 12.sırada yer alan Hindistan'da ıse savunmaya aynlan pay yüzde 2.8 düzeyinde. Üçüncü binyıla doğru Müslüman ülkeler petrodolar zengıni Araplar da dahil azgelişmişlik zincirinden kurtulamamış görünüyor. Yüksek petrol gelirierinden yoksun Müslüman ülkelerde, siyasal ıstikrarsızlık ve politik eğilimler nedeniyle bilime, araştıımageliştirmeye, eğitime ayrılmayan bütçe paylan, iç ve dış borç faizlerinin ödenmesine, ihracata ve savunmaya kayıyor. IMF reçeteleri ve görünüşte bu politikalara karşı olan köktendinci hareketler de bütün bu sosyoekonomik bozukluklara çözüm üretemediği için üçüncü dünyanın kaderci halklan sorunlarına gerçekçi çıkış yollan gösterip, azgelişmişlikten kurtulmalannı sağlayabilecek bir yol bulana kadar ağır aksak yürümeye devam edecek gibi görünüyorlar. / & IMF'ye karşı koyuş basan getirdi Mısır, son yıllarda olumlu bir gelişme eğilimi yakalamış durumda. 1990'dan bu yana giderek artan büyüme hızı geçen yıl yüzde 5'e ulaştı. Mısır, IMF ile 1991 'de yaptığı sıkı pazarlık sonrasında yapısal uyum programını aynen uygulamayacağını ilan etmişti. Şimdilerde VVashington bile devalüasyon konusunda yanıldığını itiraf ediyor ve Mısıhn ekonomik programını destekliyor. Mısır bu program sayesinde, enflasyonu yüzde 20'lerden yüzde 5.4'e ve bütçe açıklannı da GSMH'nin yüzde 15'inden yüzde 1 'i düzeyine indirmeyi başardı. Mısır'da beyin göçünün tersine dönmeye başlaması da ülke için umut verici bir gelişmt; olarak görülüyor. Hindistan son yıllarda, kendine özgü sosyalizm uygulamasını bir kenara bırakıp, ASEAN ülkeleri düzeyine ulaşma amacıyla kapitalist politikalara yönelmeye başladı. Vergi indirimleri ile başlayan ve özellikle petrol ve telekomünikasyon sektörierinde yabancı yatınmlann teşviki ile süren bir dizi politikanın olumlu sonuçlan görülmeye başlandı. Ulusal gelir yılda ortalama yüzde 7 oranında artarken, son 3 yılda ekonomisi en hızlı büyüyen on ülkeden biri oldu. Bu olumlu gelişmelere karşın Hindistan'ın önünde bir milyara yaklaşan nüfusuna yeterince ulaştıramadığı eğitim, sağlık ve ticari tarımın geliştirilmesi gibi önemli sorunlar duruyor. • Fas, Cezayir ve Sudan, Afrika'nın ekonomisi borçtan kurtulmayan bu üç ülkesi, bir yandan iç karışıklıklarla mücadele ederken bir yandan da IMF gözetimindeki ekonomilerini düze çıkarabilmek için uğraş veriyorlar. vadede bir borç problemi ile karşı karşıya kalacak. İç ve dış borçlannın toplamı 51 milyar dolar ve bu rakam GSMH'sinin yüzde 90'ını ve ihracat gelirierinin 6 katını oluşturuyor. Yeni borçlar ve bütçenin yüzde 26'sına varan savunma harcamalan düşünüldüğünde Pakistan'ın kısa vadede ekonomik zoriuklan aşması zor görünüyor. Iran'ın petrolü de olmasa... Iran'ın ulusal gelirindeki yılhk artış oranı 1991'de yüzde 12'ye ulaşmışken geçen yıl yüzde 4 dolaylannda kaldı. Iranlı sermayedarın üretime değil, kısa vadeli yüksek kâr getiren alanlara yönelmesi yüzünden ekonomi, uzun vadeli yatınm yapabilecek yabancı senmayeye gereksinme duyuyor. Bu gereksinim Iran'ı politik değil ama ekonomik anlamda bir açılım ve liberalizasyona götürdü. Rafsancani Hükümeti, özelleştirme, deregülasyon, devalüasyon, sübvansiyonlann azaltılması ve yabancı yatınmlann teşviki gibi Türkiye'nin hiç de yabancı olmadığı IMF politikalan uyguluyor. Iran bir yandan 1989'da başladığı ağır sanayi, attyapı ve enerji atılımlannı içeren beş yıllık kalkınma planının ikincisini yürütürken, bir yandan da yüzde 80'i petrolden oluşan ihracat tablosunu değiştirmeye çalışıyor. Pakistan'ı kim kurtaracak?.. Pakistan'da Başbakan Benazir Butto'nun görevden alınmasının ardından, Finans Bakanı Javed Burki, büyük bir hızla bilinen IMF reçetesini uygulamaya koydu. Ancak bu reçete Pakistan'ın dış borç batağından kurtulmasına. yardım edemedi. Yüzde 7.9'luk devalüasyonla acil önlem paketini açan hükümet, uzun Müslüman ülkelerde ekonomik göstergeler Kişi başına yılhk brüt ulusal gelir ($) Ihracatın ithalatı Okuma Yazma karşılama oranı oranı Türkiye S. Arabistar1 Iran Cezayir Mısır . Afganistan Irak Pakistan Hindistan Sudan 4.910 9.510 4.720 3.480 2.490 2.195 2.000 1.930 1.360 870 55 136 68 99 28 49 158 71 <) % ( ) % 82 . .. 7 2 9^^H 6 j^^^HB 2 6 çğggggğ 3 mmmmL fift Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da kara tablo Filistin ve Lübnan, Ortadoğu'nun başı bir tüıiü savaştan ve kandan kurtulamayan iki ülkesi. 1993OsloBanş Görüşmeleri'nden bu yana Filistin'de işsizlik düzeyi iki katına çıkarken, kişi başına düşen yıllık gelir de yan yanya azaldı. Lübnan'da GSMH artış hızı 199395 arası ortalaması 5 j^^^^H 1 94 25 ^ 1 P^46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle