Katalog

2 KADIN Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ayşe Yüksel bölgesinden kadın tiplerini yazdı. Melek Hanım, Kamile, Emine ve... Fotoğraflan BERAT GÜNÇIKAN Biz kırsalın kadınları AYŞE YÜKSEL odernleşmeyönündeki biitün değişikliklere rağmcn, ülkemizin kırsalında yaşayan kadınlarımızın sorunlan hâlâ devam ediyor. Kadınınkonum vesağlığındaki yetersizlikler; eğitim olanaldanndan yeterinceyararlanamaması.sosyal.kültürel ve ekonomik yetersizlikleri, iyi olmayan barınma koşulları, temiz ve yeterli içme suyunun olmaması, çocukluğundan itibarenyetersiz beslenmesi, bağışık kazandırma vekadınayöneliksağlıkhizmetlerindentamolarak yararlanamamış olması, erken evlilik, akraba evliliği ve resmi olmayan evlilik, fiziksel şiddet ve psikolojik travmadan etkilenmesi gibi nedenlere bağlıdır. Ülkemizde okumazyazmaz kadın oranı yüzde 28 iken bu kırsaJ bölgelerde yüzde 55'e yükseliyor. Kadınlarımızın kırsal bölgelerde de eğitim , sağlık ve toplumsal alanlarda çağdaşlaşmasıdevletsivilişbirliğiilegerçekleşecek. Yapılandoğruveyararlıçalışmalaıhızkesmeden sürmelidir. KIRSALDAN KADIN PORTRELERİ Melek Hanım 33 yaşında, il merkezine çok yakın bir köyde yaşıyor ama okumayazma bilmiyor ve öğrenmek, okul bitirmek için haykırıyor, "ben okumak, lise, hatta üniversite bile bitirmek istiyorum, bana yardımcı olun" diyor ama sesini duyan, duyarh davranan olmuyor. Üstelik köyün okul müdiresioköylübiraydın(l) mı acaba, kendi köyünün kadınlarına okumayazma kursu açamayan bu eğitimciye ne derece aydın diyebiliriz. Melek Hanımdabuazimoldukça bizler ona yol açtıkça mutlaka hayallerini gerçekleştirecektir. Hazal bir muhtar kızı, ama yine de okumamış, babasının uygun gördüğii biri ile başlık parası alınarak evlenmiş. Kolay değil borç ödemek, eşi gurbete gitmiş, kendisi de karnındaki bebesi ile yol gözler olmuş, doğum vakti gelmiş, köyün ebe ninesi çağrılmış, ne yapsınlar köyde ya da yakınlarda diplomalı ebeyokki. Hazal kız kıvranıyor, acılar içinde, doğum zorlaşıyor ama o töreleryokmu! Hepsessizkalıpkendi kendine acı çekmeyi, kadere boyun eğmeyi öğretmiş. Ebeninetelaşlı.kanamadurmuyor, bütün kadınlar seferber olmuşlar ama nafile, töredir, ayıptır diyerek ne Hazal'ın babasına ne de kayınpedere durum söylenemiyor, sonuçta bebek ve anne ölüyor, hem de bu çağda! Muhtar baba çok üzgün kafasını duvarlara vuruyor neden kızımı okutmadım neden bu töreleri yok etmedim diye ama Hazal ne yazık ki yok artık. Belki o köyde töre ne İnönü'nün torunu CHP milletvekili Gülsün Bilgehan bir masal kltabı yazdı... Pembe Köşk'ten masallar BAHAR TANRISEVER Ismetînönü'nün torunu, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan'ın yeni masal kitabı okurlarla buluştu. Bilgehan, 3 çocuğu ve yeğenlerinin teşvikiyle yazmış bu kitabı. "M"asallara başladığımda daha henüz çocuklara o masalları anlatmaya devam ediyordum. Ama şıı anda en küçüğii 12 yaşında çocuklarımın. Ben, hem çok masal anlatılan ve çocukları esrarengiz dünyalara götüren, hem de gerçck masalları yaşayan ve anlatanların oldıığu bir evde büyüdüm. Bu masalları anlatanlargerçekten Kurtuluş Savaşı'nı yaşamış, meydan savaşlan kazanmış askerler, komutanlar, paşaiardı. Gördüğümüz, tanıdığımızkişiler gerçek masallann kahramanlarıydı. Ama aynı zamanda biz 3 küçük çocuğun olağanüstü bir masal dünyası da vardı. Büyüklerin Pembe Köşk'teki siyasi dünyasında bizim kendimize ait bir hayal dünyamız vardı. O dünyanın içinde masallar da önemli yer tutuyordu. Bunu kendi çocııklarıma da yaşatmaya çalıştım " diyor. Gülsün Bilgehan, ismetPaşa nın hatıraJarındanbahsetmediğinisöylüyor: "80 yıl içindepek çok destan yazılmış. Ben bildiğim tarafı anlattım. tsmet Paşa öyle çok eskilere dönen birinsan değildi. Son dö~ nemlerinde bile hep geleceğe dönük bir insandı. Eski hatıralarından pek bahsetmezdi.Kendininsavaşlarlailgilibizetekrarladığıbirkaçolay vardı, onuyansıtmaya çalıştım. Onun yanında Pembe Köşk'e gerek görevli, gerekse konuk olarak gelmiş bi rkaç kişi ve onlann anlattığı masallarayerverdim." Pembe Köşk'ten Masallar, aynı zamanda Inönü ailesinde birkaç kuşağın öyküsü. "Bıırada yaşam hemen hemen dıırmuş gibi devam ediyordiyebilirim. Kuşaklardevam ediyor ama ev miıze halinde. ükullar geziyor, öğrencilergeliyor. Birgelenek devam ediyor..." Pembe Köşk'ten masallara devam edeceğini söylüyor Bilgehan. Çünküyazmayı çok seviyor. Babası, gazeteci Metin Toker'in başladığı ancak ölümüyle yarım kalan kitap projesini de tamamlamayı düşünüyor. Topluma en iyi ulaşma yolunun kitap olduğuna inanıyor. "PembeKöşk'ten Masallar sadece çocuklar için değil, masallan seven herkes için yazılmış bir kitap. Ismet Paşa'dan da biliyorum. En ileri yaşlarda bile insanın içinde bir çocuk tarafı kalıyor. Kitabı okuyan büyükler biraz daha nostaljik biçimde geriye dönüyorlar. insanın hayatında en özlemle anılan, en sevilen dönem çocukluk dönemi zaten." Bilgehan, Meclisçalışmalan ile yazarhğı bir arada yürütüyor. "Yeni milletvekilleriyiz, alışma dönemi geçirdik. Ama ondan sonra milletvekülerinin Meclis'teki görevi dışındayaptıgıetkinliklere devam etmeleri gerekir. Biz kadınlar alışığız her şeyi birlikteyapmaçabasına.Onedenleyapmaya çalışacağım. Millelvekilligi gerçekten çok zor bir iş. Çok sorumluluk isteyen ve en mükemmel şekliyle yapılması gereken, onurlu birgörev. 550 milletvekili arasında