Katalog

CUMHURÎYET DERGİ BERAT GÜNÇIKAN abası Metin Altıok, 2 Temmuz 1993 'te, Sıvas'ta, Madımak Oteli'nde yakıJan otuz yedi kişiden biriydi. On yıl sonra, Fazıl Say, Altıok'unşiirlerindenbiroratoryobesteledi. Konserdeizleyici omüziğin şairini barkovizyonda izleyecek, sonlara doğru şairi hastanede ölümle yaşam arasındaki o son anlarında görecekti... Bu görüntüler yasaklandı. Tartışma iki köşe yazan üzerindeyoğunlaştı. Gülay Göktürk, Sıvas olaylannı anmanın laikMiıslüman çatışmasının sembolü halinegetirildiğinden söz etti, Ertuğrul Özkök, "Sıvas'ı kaybetmek yerine, kazanmak üzerine bir anma biçimi bulalım " dcdi da birleştiği bir gün olarak' anma toplantılan gerçekleştiriyoruz" diye yanıt verdi Ozkök'e "Kimi incittik acaba? Gülay hanımı ve sizi dc aramızda görseydik tüm kızgınlığı mıza kar^ın buyıır ederdik doğrusu. Bu güne kadar hangi anma toplantısına AKP, AN AP, BBP... parti yöneticileri veya hükümet temsilcisi katılmak istedi de karşı çiktık ya da hangi 'Dindar Sivaslı' elini uzattı da ittik? Sizleri örnek vermeye davet ediyorum". Ozkök, Altıok'un bu mektubunu yayımlamadı, örnek de vermedi. Zeynep Altıok'la kırgınlıklarınıveşairbabasınıkonuştuk: Bütün bu yaşananlarda siz hem babasını kaybeden, hem bu sürecin unutulmaması için çabalayan, hem de akıl dışı eleştirilere yanıt verensiniz. Bunu nasıl taşıyorsunuz? bizde sosyal bilinç çok gclişmiş değil, bu yiızden insanlar ancak başjarına böyle bir şeygeldiğizaman haıeketegeçebiliyor. însanların Sıvas'a da tepkileri var tabii ki, ama olması gerektiği kadar değil. Aydınlar, köşe yazarları, siyasiler, bu olaya sahip çıkıp hatırlatması gercken ve bunu yapması mümkün olan ki^iler. Siz protestonıızu koyabiliyorsunuz, ama bunu duyurmak, kurumsallaştırmak ancak medya aracılığı ile mümkün, ama medya bizeher zanıan destek olmuyor... Kaçyaşındasınız? 34. Babamı kaybettiğimde 24 yaşındaydım. On yıl, sizin açınızdan nasıl geçti ? Ben aktif ve sabırlı olabilmeye yeni yeni başlayabildim. llk dönemlerde yoğun ve ağır duygusal etkiler nedeniyle özellikle mahkeme sürecini bire bir yaşayamadım. Tabii ki olması gerekeni yaptım, ama çok aktif ve katılımcı olamadım. Bu siırc içinde, babamın toplu eserlerini, Yapı Kredi Yayınlan'nda "Bir Acıya KiracıBütün Şiirleri" başlığı altında topladık. Bu sene tüm düz yazılarınıkalanlarıtoparlayıp "Şiirin tlkAtlası" başhğıaltındayine Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkardık. Ben Metin Altıok anısına Dünya Yayınları'ndan çıkacakolan "Gölgesi Yıldız Dolu" adlı kitabın hazırlığı içindeyim. Desenlerinden oluşan bir sergi ile on yaşımdan itibaren bana yazdığı mektuplan kitaplaştırma projeleri de var. 2 Temmuz 1993'te dünyada bir benzeri zor bulunacak bir olay yaşandı. Buna rağmen "hoşgörü"ye çağrılanın siz olmasına öfkeleniyormusunuz? Ofkelenmenin ötesinde çok kırıcı oluyor. Çünkü ne olursa olsun ortada bir tehdit ve tehlike var. însanların bunu göremeyecek kadar kör olmalarına inanamıyorum ve bu olayı sindiremiyorıım. Görüşünü arkamızda hissetmek isteyeceğimiz insanların bu kadar duyarsız olmaları ise beni çok üzüyor. Göktürk ve Özkök, sizce neden 2 Temmuz'u bütün bir toplum olarak kınayan bir anmaya çağrı yapmıyorlar da, ananların anma biçimlerine şekil vermeye çalışıyorlar? Bir fanusta yaşadıklarını düşiinüyorum. Kendi çevreleri içerisinde böyle bir tehdit hissetmedikleri için bunun ciddiyetini kavrayamıyorlar. Onları biraz daha Türkiye'nin gerçeğini görmeye ve ilgilenmeye davet etmekgerektiğini düşiınüyorum. Intikam almaktansözediyorlar. Anlamaktagüçlükçekiyorum, bukadar kanal var, gazetc var, intikam alındığını hangisinde duydunuz, hangisinde okudunuz? Ne zaman intikam alındı, kim intikam aldı? Gülay Göktürk "Sanki bir çevre, Sivas olaylannı tarihimize yeni bir 'Menemen Olayı' olarak geçirmeye çalışıyor" diyor... Menemen Olayı unutulabilecek bir olay mıdır? Amaaltını çizdiğim birşey var, Menemen Olayı, Cumhuriyet'in yeni kurulduğu bir dönemde meydana geldi ve ona rağmen önü alınabildi. Sıvas'taki olay ise Cumhuriyetin70. senesindeoldu.neredeisebir tam gün boyunca olaylar devam etti, devletin en üst kademclerinin haberi vardı ve önlemalınamadı. KoskocabirCumhuriyethü Fazıl Say'ın "Metin Altıok'a Ağıt" Oratoryosu sansüre uğrayınca Sıvas'ı anma biçimleri tartışıldı. Altıok'un kızı Zeynep'le, yaşadıklarını ve düşündüklerini konuştuk. "Kardeşlik, hoşgörü, birliktelik üzerine bir anma, çok daha güçlü bir biçimde hatırlamaktır, unutmamaktır"... Bir yasağa arka çıkan iki yorum hem Sıvas'ta yakılanlarınyakınlarını, hem de yaşananları kendi kişisel tarihinebir utanç olarak düşürenleri incitti. Çünkü Sıvas 'ta yakılanlar bi r daha aynı vah şet ve utancın yaşanmaması için anılıyordu. Çünkü hesaplaşılmamış ve özrü bütün bir toplum tarafından payla^ılmamış bir tarih enindesonundaayağadolanırdı... Metin Altıok'un kızı Zeynep "Bizonyıldır'dindarıyla, dinsiziyle kendi halinde Müslümanıyla, her siyasi eğilimliyle halkın şiddet karşısınÇok zor. Bir denge kurmak gerekiyor, çünkü üzerime düşen birkaç görev birden var. Birincisi Metin Altıok' u yaşatmak, sanatı ile durduğu yeri belirginleştirmek ve hatırlatmak. Ikincisi Metin Altıok'un şahsında, tekrarlanmaması için talihsiz akıbctini unuttıırmamak. Bu tabii sadece bana düşcn bir görev değil, ama ben, eğerbabamolmasaydı da yine üzerime düşeni yapmaya gayret cderdim. Tabii ki birinci derecede sizin hayatınızı etkilediği için bundan bağımsız yaşayamaz oluyorsunuz ve ister istemez elinizdengeleni yapmaya, tepkinizi dile getirmeye çalışıyorsunuz. Zor bir süreç, çünkü