03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 TEMMUZ 2003. SAYI 905 İNSANLAR için Ingiltere'de fotoğraf kursuna giden Agatha, kazılarda siyah beyaz (bazı yerleri renkli) 45 dakikalık 16 mm iki film çekmiştir. Savaştan önce ve sonra çeşitli kazılarda çekilen b u filmler son deAgatha. rece değerli çalışmalardır. Christie (sol Bu filmlerle ilk defa bir kazı üst köşede) ı belgelenmiştir. 1938'deSuNimrud'da riye'deki çalışmalarla (Tell * Nabu s' Tapınağı, Brak ve Çogar Bazaar) ilgili kazısında, ve 1950'de de Nimrud'da 1956. bir film çekmişti. (Toplumsal Kazılarda buluntulann foTarih'fen) toğrafını çekmiş ve kendisi tab etmişti. Genelde kazı evlerinde inşa ettilderi karanlık odalarda çahşıyordu. Agatha doğayı, insanları, evleri, çarşıları, hayatı ve özellikle köpeklerin resimlerini çekiyordu. Köpeklere olan sevgisini her yerde belli etmişti. Filmde ise köpeklerin havlamaları, kavgalan, sevişmeleri ve yemek yemeleri de gösteriliyordu. Mallowan anılarında arkeolojide ilk renkli fotoğraf man, on beş tiyatro eseri ve on bir kısa hi dokümantasyonunu yaptıklarını ve Nimrud'da ilk renkli fotoğrafları kendikâye kitabı yayımlamış, kitapları kırk lerinin çektiğini söyler. Agatha renkli redört dile tercüme edilmişti. 197 l'de Dasimleri daha ziyade doğa ve insanlariçin me unvanını aldı. 12 Ocak 1976'da ise kullanmıştı. Ikinci Yerel kadınları da göWinterbrook'ta öldü. Max Mallowan rüntülemişti. Agatha'nın çekmiş olduğu anılarında " Kırk beş senelik neşe ve sevfilmler vc fotoğraflar kazı yaşamına güçgi dolu bir beraberlikten sonra beni boşlübirışıktutuyor. • luk hissi ile geride bıraktı" diye yazacaktı. *Buyazıyı Tarih Vakfı 'ncayayımlanan Kazıya başlarken... Toplumsal Tarih dergtsınin letnmuz 2003 saytsından ktsaltarak aktardtk. Agatha için kazı hazırlıkları kıyafet alımı ile başlardı. tri cüssesinden dolayı bunun hiç de kolay bir iş olmadığını da belirtmişti. Ortadoğu'ya olan seyahatlerini genelde trenle veya gemiyle yapmışlardı. Uçağı Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra kullanmışlardı. Agatha Christie, çölün zahmetini kaldıracak bir araç bulmanın her zaman için zor ol duğunu yazmıştı. Dört silindirli, gövdesi yüksek olan bir Ford aldıktan sonra, buna görünüşünden dolayı "Queen Mary" ismini verdiler. Tell'lerin etrafinda yürümekten ayakkabıları eskiyen ve düzgün yürüme alışkanlığını kaybeden Agatha, kitabında arkeologların neden devamlı yere baktığını anladığını yazmıştı. Çogar Bazaar'da çalışan yüz kırk işçi Arap, Kiirt, Yezidi, Hıristiyan veTürk'tü. Christie en iyi işçilerin Türkler olduğunu yazmıştı. Sabahtan Arap başhkları takarak sınırKaynaklar: dan geçip, Irak'a geçtikten sonra da tekA. Christie Mallowan, Come Tell Me rar Türk başlıklarını taktıklarına dikkat HowYouLive, Londra, 1999. etmişti. Bu kadar çok değişik milletten A. Christie, Doğu Ekpresindc Cinaolan işçileri idare etmek elbette kolay deyct,îstanbul,2000. ğildi. Müslümanlar cuma, diğerleri de M. Mallowan, Mallowan's Memoirs, pazargünütatilyapmakistiyorlardı. BuLondra, 1977. nun üzerine Max salı gününü tatil günü C. Trümpler (ed.), Agatha Christie olarak ilan eder. und der Orient, Bern, Münih, Viyana, 1999. Buluntuları daha iyi belgeleycbilmek D E R G Î D E N Yülar önce îran'da mollalar Salman Rüşdi için ölüm fermanı çıkarınca, dünyanın birçok köşesinde çok sayıda insan öldürülmüştü. Bir Avrupa gazetesi, galiba The Guardian, hangi ülkede kaç kişi öldürüldü diye bir de döküm çıkartmıştı. En kabank liste ne Endonezya'nındı ne de Pakistan'tn. Türkiye münasebetsiz birinciliklerine bir yenisini eklemiş, birinci sıraya kurulmuştu. Çünkü gazete Aziz Nesin'in Salman Rüşdü'ye verdiği destekten hareket ederek, Sıvas'ta Madımak Oteli'nde yakılanları evrensel bir yorumla bu olaya bağlamıştı. Sıvas katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl Say bu olayı yaratıcılığına yakışır bir biçimde anmak isteyince skandal bir biçimde sansürlendi. "Intikamcı olmamak gerek" gibi garip yorumlar yapıldı. Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok haklı olarak "Ne zaman intikam aldı, kim intikam aldı?" diye soruyor... "însanların Sıvas'a tepkileri var tabii, ama olması gereken kadar değil" diyor. Kapak röportajımız Zeynep Altıok'la. "Kazıların Kraliçesi Agatha Christie" yazısını çok ilginç bulduğumuz için Toplumsal Tarih dergisinden kısaltarak aldık. Bir Avrupa gazetesinden aktardığımız Temel Reis'in ıspanak konusundaki tarihi yanılgısını anlatan çeviri yazıya da şaşakalacaksınız. Geçen haftaki dergimizle ilgili olarak Behzat Üsdiken'den bir faks aldık. Sibel Atik'in "En ünlü Yüksekkaldırım" yazısında kaynak olarak "Pera'dan Beyoğlu'na 18481955" adlı kitabını kaynak belirtmeden kullandığını söylüyordu. Gazeteci arkadaşımız gerçekten de Behzat Üsdiken'in söylediği gibi araştırmayı kaynak belirtmeden kullanmış. Biz de hani bunun kaynağı diye sormayı ihmal etmişiz. Behzat Üsdiken'den özür diliyoruz. ÎPEK ÇALIŞLAR [email protected] imtiyazSahibı: YediMayısHaberAjansı Basın ve Yayıncılık AŞ adına Ühan Selçuk • SorumJu Müdür MehmetSucu • Yayın Yönetmcni: Ipek Çalışlar • Görsel Yönetmen: Aynur Çolak • Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Matbaası Esenboğa Yolu 13. km.Pursaklar/AnkaraltdareMerkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 tstanbul.Tel: (0212151205 0 5 » Reklam. PubliMedia Kapaktaki Zeynep Altıok fotoğrafı: KAAN SAĞANAK duğunu öğrendi ve apar topar îngiltere'ye döndü. Mallowan da onunla gitti. Ingiltere'de de görüşmeye devam ettilcr. Max, 1930'unilkbaharındaDevon'ageldi ve Agatha'ya evlenme teklif etti. Agatha'nın tereddütleri vardı: Tekrar bağlanmaktan korkuyordu; Max kendisinden on dört yaş gençti ve ayrıca Katolikti. Yani dul bir kadınla evlenmesi imkânsızdı. Max kiliseden ayrıldı ve Agatha bir ay sonra onunla evlenmeyi kabul etti. Mesleğinin ölülerle uğraşmak olduğunu ve bunun onu rahatsız edip etmediğini soran Max'a Agatha'nın verdiği cevap: "Ben ölülere ve cesetlere bayılırım" olmuştu. Max ile yeni bir hay at Max ve Agatha, 193 3 'te Musul'a gittiler. Irak hükümeti ile buluntu paylaşımında problem yaşadığından Suriye'ye geçti. Çalışmalan için Habur vadisini seçti. Suriye'de Agatha, diğer kazı elemanları gibi kazı evinde kaldı kitaplartnı yazdı. Bulunduğu kazılarda sadece neşesi ve muhteşcm aşçılığı ile değil, kazıda fiilen çalışarak da birçok insanı kendisinehayranbıraktı.Küçüktenekeleriçinde cevizli ve çikolatalı sufleler veya manda sütünden yapılmış kekler günün yemek mönüsünde yer ahyordu. Çöldeki basit hayatı çok seven Agatha, gittiği her kazı evini çarşıdan aldığı hahlarla, lambalarla donatmıştı. Max'a buluntuları temizlemede ve fotoğraf çekmede de yardımediyordu. Çogar Bazaar'dan sonra Mallovan Tell Brak'a yöneldi ardından Balih Vadisi'ne geçti. 1939'da savaşın ilan edilmesi ile Mallowan kazı çalışmalarına bir müddet araverdi. 1947'dearkadaşlarınındesteği ile Londra Üniversitesi'nde ilk Proto ve Önasya Arkeoloji Profesörü oldu (1960'akadar). Agatha'nın romanları dünyanın her yerinde düşünüldüğünden daha fazla satmaya başlamıştı. 1947'de çift tekrar Ortadoğu'yagitmek istedi. Max kendisine Layard'ın araştırma yaptığı Nimrud'u seçti. Agatha'nın yazdığına göre, Nimrucl'da "çok sakin vemutlu birhayat" yaşadılar. Kazılara 1958'ekadar devam ettiler. Mallowan 1949'da "British School of Archeology in Iraq"ın ilk müdürü oldu (1958'e kadar). Agatha buradaki muhteşem buluntulardan çok etkilendi. MaxMallowan, 1968'deSirunvanını aldı. Agatha Christie seksenden fazla ro I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle