24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13NÎSAN2003.SAYI890 tSeyirci toplama kampı atmosferine nasıl tepki veriyor? Büyük bir ilgi gösterdiler oyuna ve şu anda kapalı gişe gidiyor. Çok ortak tepkiler de gösteriyor, farklı tepkiler de... Özellikle vagon sahnesine girişte, SS subaylarının getirdiği tutuklulara karşı çok sevecenlikle yaklaştıklannı, hatta biri vagona tıkılırken "ab yavrum yazık sana ne yapabilirim" diye oyunun içine dahil olduklarını gördüm. Özellikle silahlar patlayınca kendilerini o anın içinde hissettiklerini söylediler. Kampa girdikleri zaman çok şaşırdıklarını gerçekten bir kamp atmosferi içine girdiklerini, köpeklerden çok ürktüklerini ama bunlann onlara bir şey düşündürttüğünü, rahat koltuklarda eğlenerek seyretmek yerine özellikle şu içinde bulunduğumuz koşullarda bu biçimde seyretmenin kendilerini kastığını söylediler. Kendimi bir Yahudi gibi hissettim diyenler oldu. FinaldekiFilistinağıtındançoketkilenenlervar. tembizdeyok. Kısasüreli zaman dilimlerinde çalışıyoruz ve acele çıkartmak gibi zorunluluğu var. Bu prodüksiyonun sahne provası sadece üç gün yapıldı. Son günlerde 16saatçalıştığımızoldu. Devlet Tiyatrolan ne zaman tatile giriyor? Oyunun taşınılırlığı var mı? Mayıs'ın ortalarına kadar sürecek ama önümüzdeki yıl da zannediyorum devam eder. Oyun başka sahnelere taşınabilir. Biz bunu baştan dekoratörle planladık, başka sahnelerde uygulanabilecek sistem oluşturduk. Onu şimdi söylemiyoruz. Ama dileriz ki Istanbul, Ankara, Izmir gibi büyük kentleregitsin. Sanınm talepolduğunda oyun başka kentlere gidiyor. Senin için oyunla ilgili en önemli şey neydi? Çağınatanıklıketmek... Bir sanatçı olarakbunuyapmaya çalışıyorum. Amaderseniz ki sanatın bittiği yerde sen nerede olursun savaşın içinde ve mazlumların yanında olurum. Bugün sanatımla sesleniyorum ama yarın belki de onlara karşı de karşımjza çıkan kostümlerden farksız gibi. Kostümler, Türk tiyatrosunun devlet tiyatrosu diyemeyeceğim çünkii böyle insanlar çok ender çıkıyor usta tasarımcısı Hale Eren'in araştırması sonucu ortaya çıktı. Üçüncüoyunumuzdubirlikte. Hale Eren oda tiyatrosunun kıdemlilerinden, 73 yaşında. Gerçekten bir tarih bu insanlar disiplinleri ile ve çalışma biçimleri ile. Onun derin araştırmaları ile gerçeğiyakaladık. Tiyatro ile sinema iç içe geçmiş diyenler oldu oyun için... Çok gerçekçi bir temelden yola çıktık. Sembollerle, göstergelerle oyunu bugüne çektik. Hatta gerçekle teatral gerçekliği de iç içe geçirdik. Kamptakiler de oyunun içinde yer aldılar. Evet, bazı eleştirmenlerin dediği gibi tiyatro ile sinema iç içe geçmiş oldu. Çok zorlu idi. Özellikle son dört güne yetişti dekor. Yansı Istanbul'da yarısı Ankara'da yapddı.Nerede ise genel provayı da ilk gece yapmış olduk. Güzel sesli oyuncularla yola çıkmak Orkestra için biiyük şans, değilmi? Oyuncuların seslerini bir şan hocası eşliğinde dinledik ve en uygun sesi olanları seçtik. Özellikle Fania Fenelon rolünü oynayacak oyuncuların gerçekten profesyonel hatta virtüöz sanatçı olma durumları vardı. Çünkü dünyanın en meşhur ve en zor operalarından biriolan Madam Butterfly'dan arya söylemek çok kolay biriş değildi. Çok azimli bir sanatçı Neriman Uğur... Elif Utku da öyle. Neriman Uğur kadar kıdemli olmamasına karşın... Arya için, ikisi de çok yoğun biçimde her gün çalıştı. Bence bir tiyatrocunun söyleyebileceğinin en iyisini gerçekleştirmiş oldular. Tabii bir de biliyorsunuz orkestra var oyunda bu da kolay değildi. Sanatçıların çoğu en azından bir enstrümanı taklit etme durumunda idiler ve onlar da bir orkestra şefi ile her gün çalıştılar. Sahnede oyun boyunca etkileyici resimleroluşuyor. Ben sahne resmine çok değer veriyorum .Sahne resmini oluşturmak için koreografikçalışmayapıyorum.Belkiprovalar sırasında oyuncular bunu fark etmiyorolabilir. Ama resim tamamlandığında ışığı ile dekoru ile kostümü ile netleşiyor. Bu benim kendime seçtiğim bir tarz. Ne yapıyorsun, çiziyor musun sahneleri, yoksa kafanda mı canlandınyorsun ? Ben çalışırken genellikle resimleri kafamdagörüyorumönce. Hatta metnide çok detaylı okumamaya çalışıyorum. Et P E R G İ D E N Savaş ve Medya... Bu iki sözcük ilk kez Kırım Savaşı'nda yan yana geldi. Yani medya savaşları, 1871 yılında izlemeye başladı. Şimdi, senaryosu olan bir savaşla karşı karşıyayız. 20 Mart sabahı Amerika'nın Irak saldırısı başlarken canlı yayına bağlandık. Haberleri işgalci birliklere "iliştirilmiş" gazetecilerden almaya başladık. Tanktan yapılan canlı yayın, Amerikan askerleri çamura batınca değerini yitirdi. Esir düşen Amerikalı ve lngiliz askerlerinin görüntüleri Bağdat'ta bürosu bulunan tek TV kanalı olan El Cezire'den dünyaya iletildi. Amerika ve lngiltere'nin kabadayı konumlarına halel gelmişti. Canlı yayın küt diye kesildi. Geçen hafta gazetecilerin Bağdat'ta kaldıkları otele ve El Cezire bürosuna ateş açıldı. Üç gazeteci, Tarık Eyüp, Taras Protsyuk ve Jose Couso öldürüldü. Açıktan bir savaş suçu işlendi. Kapak konumuz saldırıya uğrayan El Cezire Televizyonu. 7 yıldır Katar'dan yayın yapan bu ilginç Arap Kanalı'nın kuruluş ve yayıncılık serüvenini Ragıp Duran ve Banu Acun yazdı. Bugün savaşın 25. günü. Öldürülen insanlan, ölen yakınlarına ağlayanları, düşman askerinin elinden bir şişe su alabilmek için sırada bekleyenleri görüp hasta olmamak mümkün mü? Zaten gazetecileri de tankların üzerinden yayın yapmayanlara gözdağı vermek için öldürüyorlar. Şebnem Korur Fincancı, Faruk Pekin ve Zeynep Tanbay savaşı yazdılar. Savaştan intikam alan bir sanat olayına yer verdik. Bursa Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu, Arthur Miller'ın Orkestra'sina... 'S Sf, Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... 1 Bir toplumun birçok yüzü vardır. lnsanın da öyle. Bunlar da insan mı, diyorsunuz... O kadar korkunç bir soykırım ki. Insanın bu kadar korkunç bir vahşeti yapacağına inanamıyorsunuz, ama sonuç olarak bu vahşeti yine insan yapıyor. Efektler sahneden çok salona hâkitn oldu... Bu defa farklı bir efekt sistemi kullandım. Seyircinin koltuklarına hoparlörler yerleştirdik. Değişik yerlerden çığlıklar yükseldi. Zaten salonu toplama kampı haline getirdikten sonra bu zorunlu idi. kisindekalmamak için... Önceresmigö Bu büyük bir prodüksiyon. Çok tnu rüyorum sonra gördüğüm resmi dekorapahalıya mal oldu ? Aklına gelip de y apatörle paylaşıyorum, onun da katkılarını madığın bir şeyler kaldı mı ? bekliyorum. Murat Gülmez de çok iyi anBüyük prodüksiyon ama ama bütçesi laştığım bir dekoratör, gerçekten çok iyi. çok büyük sayılmaz. Zannediyorum 50Kafaca anlaşıyoruz, aynı şeyleri aşağı yu60 milyar civarında bir bütçesi var. Böyle kan yakalayabiliyoruz. Fakat ben resimdev bir prodüksiyonun bu kadar kısasüleri, yüzde 80 prova sırasında yaratıyorede çıkması tatmin etmiyorbeni. Dekorrum. Hale Eren de koreografinin renkler la en azından bir 15 gün prova yapabilmiş paletini hazırladı.Bu süreçte, oyuncunun olsaydım. Çok daha yeni buluşlar ekleyegetirdikleri çok önemli oluyor. bilecektim. Ama maalesef Batı'daki sis savaşırım. Hayat dediğiniz nedir ki, boşa geçeceğine hiç değilse insanlık için bir şeyler yapabilmeyi göze alabilmektir. Irak'ta canlı kalkan olmak isterdim açıkçası. Hem sanatçıyım hem de bir anlamda halkın da sanatçısı olarak kalmayı tercih ediyorum. Bu anlayışım 68'den beri hiç değişmedi. Bu anlamda bir şey daha söylemek istiyorum. Türkiye için 68'de arkadaşlarımız idam sehpasında, sehpaya tekne atarken "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi" "Kahrolsun sömürgecilik" demişlerdi. Bugün onların söylediklerini bütün Türkiye ve dünya söylüyor. Demek ki onlar gerçeği görmüşlerdi ve vatan haini değillerdi. Ülkemizin bugün içine düştüğü durumu 68'lerde gören bir gençlikti. Ne yazık kiTanrılaronlandakurbanettiler. Insanlığın çıkarlarını düşünen başka kurbanlar olmasındiyorum. Bugün çıkarları uğruna haksız bir savaşın yanında olanları da kınıyorum.# tPEK ÇALIŞLAR Not: "Ne Düşünüyorsun Sevgilim", elimize ulaşmayınca son anda Briç'i de çekmek zorunda kaldık. İki eksik köşe içinözürdiliyoruz. cumdergi@cumhuriyet.com.tr CUMHURtYETDERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİMAYIS HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA ÎLHAN SELÇUK • SORUMLU MÜDÜR: MEHMETSUCU1 YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SAN. VE TİC. AŞ MATBAASI ESENBOĞA YOLU 13. KM. PURSAKLAR/ANKARA1IDAREMERKEZI: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 tSTANBUL.TEL: (0212) 5120505 • REKLAMıPUBLİMEDtA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle