Katalog

12 Beyoğlu'nun Siirtli, Bitlisli, Elazığlı çocukları Borusan Kültür Merkezi'nde ^ Japonca ve İtalyanca barış şarkıları söylüyorlar: "Çocuklar annelerinden ayrılmasın. Bırakın insanlar kendi kendilerine ölsün. Siz öldürmeyin" diyorlar. CUMHURIYET DERGİ Ecem, Kübra, Yakup BKSM Etkinlik Program Yapıtnctst ve Miizik Kütiiphanesi Müdiirü Teri Sîsa Galimidi: "BKSM'de Serpil Deniz ve Niyazi Selçuk'un yönettiği müziğin rengi atölyesinde, çocuklar tını ve ritimlerj evrenini renklerle süsleyerek paylaşmayı öğreniyorlar. Pınar Başbuğ yönetimindeki çocuklar miizik atölycsintle, atık malzemelerden enstriiman yapmayt öğreniyorlar. Gazi Selçuk'un yönettiği miizik konseptli baskı atölyesinde amaç, müziğin plastik sanatlara uzak olmadığını göstererek iki disiplin arasında köprü kurmak. Müzisyenlerin ve aletlerinin siyah beyaz fotoğraflarından, çeşitli baskı teknikleri kullanarak baskı resitn elde ediliyor. Çocuklar, öğretmcnlerini ve birbirlcrini dinlemeyi, paylaşıtnı öğrendiler. Kendilerine özgüvenleri geldi. Oturup kalktnaları hatta konuşmaları bile değişti. Aileler de çok memnun. Bir gün, hayatında eline kaletn almamış bir velinin resim atölyesinde çocuğuyla resim yapmaya çalıştığına şahit oldum." da hiç hoş değil. Keman, piyano çalarak da Gülsen öğretmen gibi iyi işler yapabiliriz." Öğlen yemeği saati yaklaştığında bütün çoculdar, BKSM tarafından dağıtılan süt ve keklerini alıp yeniden dönmek üzereevlerinin yolunu tutuyor. Galata Oda Korosunda gorevli olan ve bir yıldırBKSM'deki çocuklara müzik dersi veren Gülsen Yavuzkal, "Her çocukyeteneği ne olursa olsun müzik yapmalı. Çocuğun ruhsal vefizikselgelişimi için bu çok gerekli" diyor "Çocuklararasındaduyduğu sesi düzgün verebilen daha yetenekliler de var. Biz de onlardan bir koro kurduk. Böylece herkesi memnun edebildik. Amacımız düzenli vuruş çalışmalannın yanı sıra çocuklara farklı enstrümanların seslerini öğretmek.Değişikkültürlervedünyamüzikleriyle tanışmalarını sağlayarak melodiyi notalarıyla söyletip yazdı rm ak..." ÎKİÎTALYAN... Yeniden müzik denildiğinde, çocukları bir sürpriz bekliyor: Nina Şetinino ve Vingonze Pergolizzi. Vingonze Gülsen öğretmenin "Galata Oda Korosu"ndanarkadaşı, çocuklara îtalyanca "TriTambo" şarkısmıöğretmeyegelmiş. Nina piyanonun başına oturuyor ve çalmaya başlıyor. Vingonze ise şarluyı önce kendi okuyup çocuklara ses veriyor;" La la la la..." Piyanodan çıkan notalar çocuk seslerine karışınca hoş bir armoni ortaya çıkıyor. Vingonze, çocukların sese adapte oluşuna ve sözleri hemen öğrenmelerine hayret ediyor. Şaşkınlığını gizleyemeyip, "BravoBravo" diyeheyecanla alkışlıyor. Müzikteki yetenekleriyle bizleri etkileyen çocuklardan bir yenisiyle tanışıyoruz. Pek ufak tefek kara gözlü, masum bakışh Yakup Mutlu... "Dokuz buçuk yaşındayım. Elazığlıyım. 4 yıldır geliyorum etkinliklere. " Yakup, "Resim yaparken kendimi daha özgür hissediyorum. Aslında m üziği atölye çahşmalarına geldikten sonra sevdim" diyor. Anavebabası, "llladoktorolacaksın" diyorlarmış. Arkasmdan örülü siyah kıvırcık saçlı, iri gözlü, ekose elbiseli, kırmızı pabuçlu şirin birkızmeraJda bizedoğrugeliyor. "Ben de konuşmak istiyorum" diyerek söze başlıyor." Adım Ecem, soyadım Demir. Bitlisliyim. 10 yaşındayım. Atölye çalışmalarında nota ve ritim öğrendim. Flüt çalıp Italyanca, Yunanca, Japonca şarkılar söylüyorum." Içlerinden en çok Japonca şarkıyı beğenmiş. " Sözleri çok karışık ama bir barış şarkısı olduğu için onu seviyorum." Kendisini çok yetenekli buluyor. "Sesim bana göre çok güzel" diyecek kadar iddialı. "Ailem, atölye çahşmalarına gelmeme hiçbirşeydemiyor.Özelliklebabamgelmemi çok istiyor. Yetenekli olduğumu biliyorlar ama sanatçı olmamı istemezler herhalde." Çocuklar, "Savaş olmasın, çocuklar annelerinden babalarından ayrılmasın. Kan dökülmesini istemiyoruz. Amerika'nın eline negeçecek sanki. Bırakın insanlar kendileri ölsün. Siz öldürmeyin..." diyorlar. Projeler arasında öncelikle koronun vereceği konserler var. îlk konser, Borusan Asım Kocabıyık Endüstri Meslek Lisesinde. Sonra Italyan Kültür Merkezinde ve bu sene ilk defa gerçekleştirilecek lstanbul Kültür Sanat Vakfı 1. îstanbul Çocuk Şenliğikapsamında devamedecek.# YAZI: DÎLEK HAYIRLI FOTOĞRAFLAR: AYLÎN ÜNAL ir grup çocuk san, kırmızı renkli flütlerini üflüyorlar. Birkaçı ritim tutarken, diğerleri de ruhumuzu okşayan melodisiyle 'Savaşlar Olmasın' adlı şarkıyı söylüyor. "Bu küçücük evlere/ Minik yüreklere/ Pırıl pırıl bir dünya bırakın./ Yok olsun tüm korkular/ Savaş açlık olmasın/ Dostluk sarsın her yanı/ Unutulsun acılar..." Beyoğlu'ndaki Borusan Kültür veSanat Merkezi (BKSM)'nin be§ yaş üstü atölye çabşmasını izliyoruz. 'Müziğin Rengi', 'Çocuklarla Müzik' ve 'Baskı Resim' etkinliklerini ise 4 yıldır Galata'daki Okçu Musa II köğretim Okulu'nun öğrencileri ile sürdürüyor. Çalışmalara katılan Kübra Fırat 10 yaşında. Arkadan bağladığı simsiyah saçları, yüzüne oldukça büyük siyah çerçeveli gözlükleri ve onların altına gizlenmiş kocamangözleriiledikkatçekiyor. Kübra, "Beyoğlu'ndadoğdum" diyor, Siirtli imiş.Birinci sınıftan beri geliyormuş etkinliklere şuan dördüncü sınıfta. "Sesimburayagelmeden önce kısıktı, şimdi ise güzelleşti. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Burada, bilgi peşimizi hiç bırakmıyor. Oturup kalkmamızbiledüzeldi" diyor. îyi bir yaşam sürmek için doktorolmayı istiyor. "Eğer doktorolamazsam müzisyen olabilirim. Ama şarkıcı olmayı asla istemiyorum. Birilerinin sürekli peşinizde olması