Katalog

7 ARALIK 2003. SAYI 924 SINEMA Denızden korkatı Russel Crovvo, bir deniz fîlminde başrolde. Deniz tutmasına karşı fjinierce deniz üzerinde kaiıp sayısız hap içmiş. *"unda filmde oynayacak noktaya gelebilmiş... sevinciyle kulise, eserin yazarı David Belasco'nun yanına koştu. Belasco'nun aktardığına göre ünlü besteci piycsi operaya dönüştürebilmek için kendisine adeta yalvarmıştı. Belasco bir söyleşisinde o daklkaları şöyle özctliyordu: "Ona istediği izni hemen verdim. Oyun üzerinde, birsözleşmeyegerek olmadan istediğini yapabileceğini söyledim. Çünkü gözleri yaşlı, herikielideboynunuzdaolan düşüncesiz bir îtalyan ile tartışmak imkânsızdır." tzni kopardıktan sonra sıkı bir çalışma içinegirenPuccini.ilkolarak Milano'da yaşayan Japon bir aktristen ülkenin kültürü ile ilgili bilgilcr topladı. Birkaçjapon halk şarkısı öğrendi. Bu kadarla da kalmayıp, Japon Büyükelçisi'nin eşiyle iyice sıkı fıkı oldu. Japon kültürünü ülkenin kadınlarının dilinden ve deneyimlerinden öğrenerek tam da istediği malzemeyi topladı. Operanın galası için La Scala ile anlaşmayavarıldı.Temsilingerçekleşeceği 17 Şubat akşamına kadar her şey olağanüstüydü. Başrolleri dönemin en ünlü ttalyan solistleri; soprano Rosina Storchio, tenorGiovanni Zenatello ve bariton Giuseppe de Luca seslendirecekti. Şef Cleofonte Campanini'ye Puccini sonuna dek güveniyordu. Ancak ilk temsili ne seyi rci ne de basın beğendi. Islıklar, kahkahalarveertesi gün basında yer alan acımasız eleştiriler, Butterfly'ı yeni kuşaklar keşfedinceye dek kozasına hapsetti. Madam Bııtterfly'ın Atatürk'ün sevdiği pek çok klasik müzik yapıtı içindc özel bir yeri olduğu biliniyor... llkTürkiyelisopranoSemiha Berksoy'un söylediklerine bakılırsa Atatürk, Bııtterfly'ın ünlü "Un bel di vedremo" aryasına hayranmış. Operanın ikinci perdesinde yer alan aryada Butterfly; okyanusun ufııklarına dalarak, yolunu gözlediği geminin bir gün mutlaka limanda belireceğine, eşinin ona döneceğine olan inancını anlatıyor. Madam Butterfly'ın Cumhuriyet tarihimiz açısından önemi bu kadarla sınırlı değil. Bu eser aynı zamanda, kostümünden dekoruna eksiksiz bir prodüksiyonla Türkiye'de sahnelenen ilk opera yapıtı. Seyirciye ilk kez Ankara Devlet Konservatuvarı öğrencileri tarafından Ankara Halkevi'nde sunuldu. Madam Butterfly'ın Atatürk Kültür Merkezi'ndeyeniden sahnelenmeye başlaması ise bütün bu tarihi bir kez daha anımsamamıza neden oluyor... Anlaşılan, aralık ayı boyunca Butterfly rolünde soprano Evren Ekşi, Amerikalı deniz subayı Pinkerton rolünde tcnor Bülent Külekçi'yi izleyeceğimiz operayla yakın geçmişimizin pek çok anısı canlanacak...# okarasoy@yedi tepe.edu.tr :<•• FV» Russel ıCrowe yok eden bir tufan olmadıkça Amerika'ya yerleşmeyi düşünmüyor. Avustralya'da kendisine mobilyagibi davranıldığına inanıyorvebundan hoşlanıyor.. Magazin basınında adı Courtney Love, Jodie Foster, Nicole Kidman ve Sarah Ferguson ile birlikte anılan Crowe bir süre ön ce Avustralyalı şarkıcı Danielle Spencer ile evlendi ve baba olmak üzere. Russel Crovve, Mel Gibson gibi aralıksız film çeviren bir aktör mü? "Onu izlemek çok ilginç. Ama o bir Katolik. Asla dünyayı onun gözlerinden göremem. Çünkü annem babam beni hiç vaftiz etmemişler. Din üzerine kararvermekbireye bırakılmalıdır diye düşünmüşler. 1964 yılının Yeni Zelanda'sı için oldukça ileri görüşlü bir tavır" diyor. Ardından Allah'a inandığını ama dine inanmadığını ekliyor. Politikakonuşmakistemiyor. "Bizım gibi ünlü kişiler politik göriişlerini açık etmemeli "diyor. Ama Amerika'nınlrak'ıişgali sorulduğunda konuşmakzorunda kalıyor... Amerikan Anayasası'nın mükemmel olduğunu, emperyalizme açık olmadığını, bugün izlenen emperyalist tutumu zarar verici bulduğunu söylüyor. Film ve roman PatrickO'Brian'ınNapolyondönemisavaşlanna ilişkin romanından uyarlanmış bir film Dünyanın Uzak Ucu. 20. yüzyıl tngiliz romanında ilginç bir yeri var O'Brian'ın. Onun kitapları büyükler için yazılmış Harry Potter kitapları olarak anılıyor. Dünya çapında 8 milyon satmış. En çok da denizcilere hitap etmiş. O'Brian'ın Homeros'tan sonra deniz üzerine yazan en ilginç isim olduğunu söyleyenler var. Adına bakıpîrlandalı olduğunakarar vermcmek gerek çünkü değil. Olümunden sonra yazılan biyografisinde iddia ettiği gibi Kraliyet Havayolları'nda pilotluk yapmadığı vehiç Oxford'da okumadığı anlaşıldı.« Sydnev'de yaşıyor. Avustralya'yı tcrketmcsi için kıtanın sular altında kalması gcrektiğini düşünüyor. scarlı Russel Crowe, açık denizlerde geçen filmi "Master and CommanderDünyanın Uzak Ucu" ile anlaşılan yine Oscar'a aday olacak. Çünkü Crowe son yıllarda hep bu ödülün adayları arasında sayıldı. Truman Show ile tanıdığımız filmin yönetmeni PeterWeirdaiddialıbirisim... Filmin perde gerisinde en ilgınç yanı galiba Russel Crowe'un deniz korkıısu. Okyanusa açılıp her gün mide bulantısı hapları içerek kendisini bu role hazırlamış. Mide bulantısının geçtiği hafta Weirfilmiçekmeye hazırolduğunu bildirmişona. Crowe da ödevini yapmış bir öğrenci keyfiyle çekimler için Meksika'ya gitmiş. 1964 yılında Yeni Zelanda'da dünyaya gelen Russel Crovve, Avııstralya'nın her yanı sularla çevrili şehri Sydney'debüyümüş. Annesibabası film şirketlerine catering yaparak hayatlarını kazanan bir karı koca imiş. Crovve biraz da bu yüzde altı yaşında sinema filmlerinderolalmayabaşlamış. Ama "Hiçbir zaman çocuk yıldız olmadım ben" diyor. Cep harçlığını çıkardığıminikişler gözüyle bakıyor buyaptıklarına. Babasının işsizlik dönemine denk düştiiğü için üniversiteye gidememiş. Halbtıki hukuk okumak ı s 11 y o r m u ş. Bu nun yerine film ve tiyatro prodüksiyonlannda çalışmaya başlamış. Crowe'u Amerika'ya taşıyan ise " The Quick and the Dead " adlı film olmuş. Seçmeler sırasında TriStar'ın yöneticileri Russel Crowe'dan hoşlanmamışlar. Ama Sharon Stone'un ısrarı üzerine rolü almış. Nedense, film başarılı olmamış. tnişli çıkışlı bir sinema serüveninin sonunda o şimdi film başına 20 milyon dolar kazanan starlar arasında sayılıyor... Russel Crowe, Tom Ouise ve Tom Hanks'i gişe geliri olarak geçemediyse de yönetmenlerden aldığı tekliflerde onları çoktan geridebıraktı.MatrixveYüzüklerinEfendisi'nde oynamasına ilişkin teklifler geri çevirdikleri arasında. Basının söyleşi isteklerinigenelliklegeri çeviren aksi bir aktör Russel Crovve. Paparazzi basını durmadan onun adına konuşup söyleşiler üretse de o susmayı seviyor. Birayı çok seviyor. Avusturalyalılar bira sever denildi mi hemen Mike Tysson'ı andıranbiryüzifadesitakınıyor. AkılOyunları filmi nedeniyle tngiltere'de en iyi aktör ödülünü alırken yaptığı konuşmada bir şairin dizelerini kullandığını iddia eden yapımcıyı erkekler tuvaletine davet ettiği söyleniyor. Bu davranışının ona bir Oscar'a malolduğu söylendiğinde, "Ona asla vurmadım. Birlikte çişimizi yaptık" yanıtıyla yetiniyor. Hakkında yazılanlara ilişkin yanıtları ise birbirinden keskin... En popüler adam olmak istemiyorum! En güzel giyinen aktör olmak istemiyorum! En münasip bckâr olmak istemiyorum! Crovve " Yaşamın Kanıtı" adlı film çekimi sırasında Meg Ryan ile bir romans yaşamış. Yapımcı, sizin ilişkiniz filme zarar veriyor dediğindedeçoksinirleniponahakaretler yağdırmış. Birliktelik, Crowe'un Avustralya'dakı çıftliğinde yaşamaya devam etmedeki ısrarı nedeniyle kesilmiş. Bu konuda o kadar kararlı ki Avustralya, hatta Afrika'yı