Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OPERA CUMHURIYET DERGİ 19412003 adam Butterfly Madam Buiterflv 2003. Mutsuz Japon kızı Madam Butterfly Türk izleyici ile ilk kez 1941'de buluştu. Puccini'nin aynı isimli oyunu AKM'de bu kez soprano Evren Ekşi'nin başrolünde sahneleniyor. Madam Butterfly'ı bu kadar popüler kılan, sanat eserlerinin de hızla tükenmeye başladığı bir zamana denk düşmesiydi... Madam Butterfly'ın Türkiye'de ilk scrgilenişinden. OZAN KARASOY arih 12Haziran 1941. Soprano McsııdcÇağlayan, zaten hüzünlü b.ıkangözlerineçektiği ıiKcı ık k.ılfinle ınulsıız Japon kızı Butterfly'ı Türk seyircisiyle tanıştırıyor. Sonraki yıllarboyunca bu kederli kız, scyircinin en çok beğendiğioperakaraktcrioldıı... Şimdilerdeyeniden AKM'desahnelenen Madam Buiterfly'm yaratılnıa öykiisü de aslında biraz kedcrtaşıyor... Öykii, aslında eserin bcstecisi (îiacomo Puccini ile başlıyor... Puccini diğer pek çok 20. yüzyıl sanatçısıgibieleştirmenlerilekitleler arasmda beğeni ve vaklaşını açisindan uçuııımlar açan gclenekçigörürıümliibirkujkırtıcıydı. Kimieleştirmenleregöreonunyapıtlurı içsel olmaktan çok biçimseldi. Bu biçimselliğiylegeleneksel îtalyanoperasının çizgisinesadık kaldı, iincak eserlerindcki karaktcrler varlıklarını müzıktcki çözümlemeden çok metne borçluydu. Müzikonları kuşatan anlatıcının (Puccini'nin kendisinin) sesindeki tonlamadan başka bir şey değildi. Art arda gclen sahnelerde ikinci bir ağızdan aktarılan olaylar izleyiciyi coşturmaya yetse de, eserbıı sahnclerin bülününe birtürlüdönüşemedi. Puccini'nin niasası başında opeıalarının kimi bolümlerini bestelerkeıı hıçkırıklara boğulduğu söylentileri bu kanıları güçlen dirnıişti. Sonuçta Puccini, Mo zart'ın Silıirli I'lüı operasıncLı yaptığı gibi güçsüz, hatta zavallı bir nıetinden müzikal bir şaheser yaralma yeteneğine sahip değildi. Bu yüzden de yeterince iyi örülmüş, çarpıcı öykülerden operalar bestelemeyi seçmişti. Bııgün nispctcn güçsüz bir besteci olarak tanınıyorsa da, onun yaratıcı sınırlarının oluşmasında içinde bulunduğu çağın ve değişen kitlc kültürünün önemli etkisi vardı. Birinci Dünya Savaşı ardından tüm dünyayı saran sessiz sinenıa tutkusu, onu ve çağın diğer tüm sanatçılarını önemli ölçüde etkilemişti. Bestecinin ölümünden ancak üç yıl sonra seslendirnıe teknolojisi siııemayla buJuşabildi. Bu siire zarfında görsellik, yaşanun her alanında, ister isteıııez sahııe sanatlarında da belirleyici bir unsura dönüştü. Puccini'nin Madam Butterfly veTurandot eserleriyle Uzakdoğu'nun egzotizmini sahneye taşıması, biraz da, sanat eserlerini hızla tüketmeye başlayan bir topluma ayak uydurabilmek çabasından kaynaklanıyordu. Sahnedeki görsel örgüyü destekleyen hatta güçleııdiren müziği, klasik opera ile günümüz sincması arasında bir köprü niteliğindeydi. Puccini, tek perdelik bir oyun olan Madame Butterfly'ı, Londra'da, Duke of York's Tiyatrosu'ndaizlediğitemsilletanıdı. Avrupa'da üne kavuşmasını sağla yan loscaoperasının ba^arısının ardından uzun süredir yeni bir opera için uygun malzenıe aramaktaydı. Neredeysc hiç lngilizcebilmeyen Puccini, oyunu sessiz birfilmizlergibi izledi.eserinkonusunu tamamen gördükleriyle çözümledi. Temsilbiterbitmez, yeni operasını bulmuş olmanın