Katalog

10 Gabriel Garcia Marquez 9. sayfanın devamı şöhret, para veyaşlılık gibi şeylerilgimi çekmiyordu. Belli belirsiz algılayabildiğim çok daha derin bir şeydi. Annem yalnızca vaktinden önce doğan ve doğumundan sonra da bir türlü kendini toparlayamayan en küçük çocuğıı Jaime'nin sağlığıyla ilgilı gibiydi. Günün büyük bölümünü onunla birlikte uzandığı yatak odasındaki hamağında geçirirdi. Hüzün dolu yaşamın sıkıntısı ve rezil sıcaklığın etkisiylebunaldığındanevideihmalederolmuştu.Erkek ve kız kardeşlerim başıboş bırakılmış gibiydiler. Yemek saatlerimiz öylesine tavsamıştı ki, kimi öğünleri atlıyor ve karnımız acıktığında yiyorduk. Tanıdığım en evcimen erkeklerden biri olan babam gün boyunca eczaneden meydanı izler, geceleri bilardo kulübünde oyun oynardı. Bir gün bu gergin ortama daha fazla dayanamayıp, çocııkluğumdan beri yapmaya can attığım bir şeyi yaparak, hamakta yatan annemin yanına uzandım ve evimizdeki bu gizemli havanın sırrını sordıım. Sesinin titrekliğini önlemek amacıyla derin bir iç çektikten sonra, bana yüreğindeki gizi açtı: "Babanın bir başka kadından çocuğu var." Sesinden sezinlediğim rahatlamadan bu soruyu sormamı epeydir beklediğini anladım. Annem kıskançlığın verdiği sezgi gücüyle, babamı postanede telefonda konuşurken görmenin heyecanıyla kapıya dayanan genç kadından durumu aydınlığa kavuşturmuştu. Kıskanç bir kadın için bu kadarını bilmekbileyeterliydi. Babamın konuştuğu telefon kasabada şehirlerarası görüşmelerin yapılabildiği tek telefondu. Bağlantının gecikmeli kurulabildiği ve her bir dakikasının cepleri yaktığı bu görüşmeler yalnızca çok dara kahndığında yapılırdı. Bu yüzden en sıradan bir görüşme bile kasabada kötüye yorulur ve dilden dile dolaşırdı. Öyle ki, babam eve döndüğünde annem tek kelime etmeden onu izlemeye koyuldu ve ancak babam cebınden çıkarttığı ve mesleğindeki bir suiistimalden ötürü hakkında dava açıldığını bildiren bir kâğıt parçasını yırtınca suskunluğunu bozup telefonda kimle görüştüğünü sordu. Soru öylesine açık seçikti ki, babamın o anda verebileceği en inandırıcı yanıt gerçeğin ta kendisi olabilirdi: "Avukatımla görüşüyordum." Bu yanıt üzerine annem, "Onu biliyorıım. Senden tek istediğim her şeyi hak ettiğim bir diirüstlükle anlatman,"dedi. Annem daha sonra farkında olmadan uyuyan yılanın kuyruğuna bastığı için kendisinin daha çok dehşete kapıldığını, babamın onun her şeyi bildiğini sanarak dile geldiğini söylüyordu. Olay şuydu. Babam geçmişte kendisine danışan hasta bir kadını morfinle ııyutup ona tecavüz ettiği için hakkında suç bildirisindebulunulduğunu itirafetmişti. Hastaları ücretsiz tedavi ettiği yıllardan kalma bir dava olmalıydı bu. Olayın hemen ardından suçsıızolduğunukanıtlamıştı. Uyuşturup ırza geçme olayı düşmanlarının kara çalmak için uydurduklan bir şeydi, amaerkekçocuk onun oğluydu. Annemin bu rezaleti görmezden gelmesi pek kolay değildi, zira olayın perde arkasında son derece sözü geçen biri vardı ve ipler onun elindeydi. Önünde bir de dönem dönem bizlerle yaşayan ve herkesin sevgisini kazanan, ancak her ikisi de annemin evliliğinden önce dünyaya gelen Abelardo ve Carmen Rosa örneği vardı. Ne var ki, annem yeni bir çocuğun acı reçetesi ve kocasının sadakatsizliği karşısında duyduğu kinin de üstesinden gelerek babamın yanında yer aldı ve var gücüyle savaşarak insanları tecavüz olayının bir iftira olduğuna inandırdı. Sonunda aile huzııra kavuşmuştu. Gelgelelim, çok geçmeden aynı kaynaktan başka bir anneden doğma ve babamın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, sefalet içinde yaşayan bir başka küçük kızlailgiligizli bir habergeldi. Annem söz dalaşları ve varsayımlarla vakit yitirmek yerine, kızın eve getirilmesine çalıştı. " Mina babanın oraya buraya dağılmış tüm çocuklarıyla ilgili olarak hep aynı şeyi yaptı ve bu davranışından pişmanhk duyması için hiçbir ncden yoktu," diyerek kızın ona gonderilmesini tek başına sağlamış oldu. Zaten kalabalık olan aileye bir kişi daha katılmış oldu.# TheGuardian'dan AVRUPA SOSYAL FORUMU Paris'teki îkinci Avrupa Sosyal Forumu toplantısından notlar... Paris'in her bir köşesinde eylem ve tartışma vardı. Spor salonları, çadırlar konuklarla doldu taştı. Negri oradaydı ve ilgiyle • dinlendi. Kadınlar kürtajı mahkum eden mahkemenin önünde gösteri yaptı... Sosyal Forumu izlemeye giden Çiğdem Mater'den izlenimler... FIKIR HKIRDI ÇtĞDEM MATER " Başka bir Avrupa mümkün " sloganıyla bir araya gelenler, Avrupa Sosyal Forumu'nda, Paris'te, Irak işgaline karşı çıktı, Filistinlilerle dayanışmalarını dile getırdi. Dünyanın pek çok yerinden sesler yükseldi dört gün boyunca Parissokaklarından.Forumda;savaşkarşıtlığı, neoliberalızm karşıtlığı, sosyal adaletsizlik karşıtlı ğı, ticaret karşıtlığı ve ırkçılık karşıtlığı gibi beş ana başlık, dahadoğrusu "karşıtlık" altında250'den fazlaseminer, 55 konfcrans ve287 atölye çalışması yapıldı. 55 binden fazla kayıtlı katılımcı, forumun oturumlarını takip etti. 15 Kasım'daki büyük yürüyüşe 100binden fazla insankatıldı. Avrupa sosyal forumunun gayri resmi açılışı 12 Kasım günü, bir kadın toplantısıyla yapıldı. Kadınlar Asamblesı adlı toplantıya katılım beklenenin çok üstündeydi, yaklaşık dört bin kadın gün boyunca, Avrupa'daki kadın hareketini konuştular; ırkçılığa, kadına yönelik şıddete ve aile içi şıddete karşı önlemler ve önerilerortayakoydular. Toplantının ana maddelerinden biri de, kadının iş güvenliğiydi, kadınlar iş güvencelerini, sendikal haklarını ve işyerindeki ayrımcılığı tartıştılar. Toplantının bitişi ise, Saint Denis mahkemesinin önünde yapılan büyük gösteriyle oldu, mahkeme 70'lı yıllarda kürtaj olduğu için bir kadını yargılayıp mahkum etmesiyle ünlüydü. Mahkemenin önünde söz alan kadınlar, dünyanın birçokyerinde devam eden kürtaj yasaklarının kaldırılmasıgerektiğine değindiler. Binlercekadın,"Dünyanın tüm kadınları birleşin" sloganlarıyla sokaklarda şarkılar söylediler, dans ettiler. Paris, ilki Floransa'da yapılan Avrupa sosyal forumunun ikincisine ev sahibi oldu. Dört gün boyunca kentin pek çok yerinde, yerel yönetimler tarafından tahsis edilen spor salonlarında konaklayıp, yemekhanelerde yemek yiyen, Avrupa'nın dört biryanından gelen katılımcılar belediye salonlarında ve çadırlarda gerçekleşen toplantılarda başka bir Avrupa inşa etmenin imkanını tartıştılar, çözüm önerileri sundular. Forumda, internetten, tarıma, kadın haklarından eşcinselliğe, ayrımcılıktan, petrole, enerjiden medyaya, sinemadan, Filistin'e kadar pek çok konuda atölye çalışmaları yapıldı; işçiler, sendikacılar, sanatçılar, gazeteciler, mülteciler, eşcinseller, kadınlar sorunlarını tartıştı, çözüm önerileri aradı. Karşıtlık... Türkiye'den de konuşmacıların katıldığı toplantıların ana çerçevesi "karşıtlık"tı. Laf aralarının esas konusu isc Irak'taki işgaldi. Toplantılara Türkiye'den Ahmet Insel, TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, KESK Başkanı Sami Evren, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu dönem sözcüsü Şebnem Korur Fincancı, Uluslararası Tribunal Girişiminden Ayşe Berktay, îstanbul Sosyal Forumundan Levent Şensever, Nazmiye Güçlü konuş