Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ ' Kalp(Y)azan SibelK.Türker Sir.rlK.Tilrk«'r ift, Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri Başar Başanr Tembellik hakkımız ZAFER AYDIN ünlük hayatın en büyük iksirlerinden " Daha çok çalışmaya ihtiyacımız var" düsturu her vesile ile gözümüze sokuluyor. Hükümet ne zaman genel tatil günlerini idari izinle uzatmaya kalksa "Türkiye'ninbirtatilcennetiolduğu" "yeterince çalışmadığımız" "yılın yüzde45'initatillegeçirdiğimiz" vb.gerekçelerleyapılan itirazlarla karşılaşılıyor. Hükümetin Şeker Bayramında tatil süresini idari izinle uzatması benzeri uygulamalarınyapıldığı her dönemde olduğu gibi yine "ömür törpüsü" çalışmanın aşırı biçimde kutsanmasınaveçalışanlarındinlenmehakkının başakakılmasma yolaçtı. Buitirazlann kayıt dışı çalışmaya, insani olmayan koşullar altında süren çalışmaya dairen küçük bir ses yükseltmeyen çevrelerden gelmesi konuyu daha da ilginç hale getiriyor. Çalışma insan yaşamının yegâne amacı halinegetirilmeyeçalışılırken çok az çalıştığımız argümanının arkasına sığınılıyor. Oysa bu doğru değil, yıllık ücretli izin hakkını saymazsak yılda genel tatil günleri en fazla 13.5 gün olabiliyor; idari izin uzatmasıyla en fazla 16 güne kadar çıkabiliyor. Bu süre degelişmiş pek çok ülkedeki genel tatil süreleriyle aşağıyukarı eşit gözüküyor. Bazılan uykuda geçen süreleri bile dahilederek yılın yarısında çalıştığımızı ileri sürüyorlar. Bu f ikirlerini Türkıye'niniçindebulıınduğuekonomikdurumu örnek göstererek güçlendirmeye çalışıyorlar.Onlaragöre daha çok çalışırsak Türkiye düze çıkacak! Çalışmayı aşırı biçimde kutsayan bu yaklaşım ezberlere dayalı zihinsel tutsaklığın ürünü değilse sermaye sahiplerinin servetini korumak, büyütmek amacını taşıyor demektir. Çalışmaya vurgu yapılmasında sermayenin ücretlerin düşüklüğünün sağladığı avantajla köklü bir teknolojik dönüşüm yerine eskiyen, kullandamayacak durumda olan makineleri yenileriyle değiştıren "Pasif Yenileşmeyi" tercih etmelerinin payı olduğu da ihmal edılmemelidir. Veriler, "az çalışıyoruz" diyeferyat edilmesine rağmen az değil çok çahştığımızı ortaya koyuyor. DİE I îane \ lalkı Jşgücu Anketi sonuçlarına göre haftalık çalışma süresinin yasal olarak45 saat olduğu ulkemızde haftalık ortalama çalışmanın 48.6 saat olarak gerçekleştiğini gösteriyor. Ustelik bu süre bazı sektörlerde 66 saate kadar çıkabiliyor. Az değil çok çalışıyoruz. Aslında daha fazla çalışma değil daha az çalışma birzorunluluk. Budaesas olarak iki nedene dayanıyor. Birincisi çalışanlar, daha az çalışarak, daha fazla serbest zamana sahip olacaklar ve kendOerini geliştirme imkânına kavuşacaklar. Böylece serbest zamandan yararlanma hakkı, dinIenme hakkı sadece rantiyeler, mirasyedilerveservetsahipleri tarafından kullanılan birhakolmaktan çıkacak. Ikincisi daha az çalışarak istihdama daha fazla imkân sağlanabilecek. tşsizliğin bir sosyal problem olarak giderek büyümesi hemen bugünden devreye sokulması gereken önlemlereihtiyaçolduğunu gösteriyor. Yapılan hesaplamalar ortalama4X.6 saat olan haftalık çalışmanın yasal sureolan 45 saate çekilmesiyle 800 bin civarında kişiye ek istihdam yaratılacağını ortaya koyuyor. (10 milyon ücredi haftada 48.6 saat çalışarak 486.000.000 saat/hafta istihdam yaratıyor.Bu istihdam 45 saatlik bir çahşmayla gerçekleşseydi 10.800.000 kişinin çalışmasıyla ortaya çıkacaktı.) Aynı hesap üzerinden gidecek olursak haftalık çalışma diyelim ki 35 saate indirilse 3.8 milyon insan için ek istihdam imkânı ortaya çıkacak. Çalışmasüresinde her bir saatlik azalma aynı ölçiide ış zamanı yaratma anlamına gelmese de... Bilım ve teknolojideki gelişmeler, emeğın verimlıliğindekı artış daha az çalışarak daha çok iiretime imkân verdiği bir ortamda Turkiye'nin daha çok çalışmaya değil, daha az çalışmaya ihtiyacı var! îş süresinin kısalması, daha az çalışma hem daha fazla insanın çahşmasına, hem çalışanların daha fazla serbest zamana sahip olmasına yol açacağı için daha insani, daha sosyal bir önermedir ve toplumsal bir gereksinimdir. Ne yazık ki" tembellik hakkının" sahipleri ortadayoktur. Daha az çalışma istihdamı hemen arttırıcı bir önlem olarak dahi sendikaların gündeminde yoktur. Eşit,özgür,adil bir dünya için mücadele eden sol partiler ise toplumsal projelerinin bir parçası olan daha az çalışma sorununu günlük politikaya tercüme etmeyi becerememektedir. Türkiye, daha çok çalışmayı meşrulaştırma, kabulettirmegirişımlerinekarşı daha az çalışalım, daha çok kışi çalışsın, daha azçalışalım "Türkiye tatilyaolsıın"diyerekortaya çıkacak "tembellik hakkı" savunucularınıarıyor.# (.ıliıııı ( ) (.ıııılrıı Yaknlıuı Bu Ezilmiş Leylaklar Kitabı Onur Caymaz Nişan Fotoğrafları Derya Erkend İOOĞAN İKITAP www.doganklup.com Jdüflü bulmacayı doğru çözenlerın hediyesi Doğan Kıtap'tan