Katalog

ğa yakalanabilir zaten. O olay, çok ilginç bir şekilde "happy end"le bitti. Aileler, Amerika'da, Kanada'da da benzer tcpkiler gösteriyorlar. Amerika'da hastane bakımı gerektirecek kadar ağır tedavi altında alınmış AIDS 'Ii çocuklar için ayn okullarkuruldu. Böylece teneffüslerdetedavilerinedevamedilebiliyor. Normal sosyal ilişkilerini sürdürebilecek öğrencilerin durumu ise veli ve okul müdürünün arasında kalıyor. Veli okul müdürüne bunu söylemek zorunda değil. Ama diyelim, benim oğlum Jack ya da Michael HIV+ diye açıklarsa, okul müdürü bunu saklı tutmak zorunda. Yurtdışına gidişlerde kitni iilkelerin bazı gerekçelerle HIV testi istemesine ne diyorsunuz ? Bunun ne kadar yasal olduğunu ve uygulamadaki boyutunu çok f azla bilmiyorum. Bir yerde, gelişmekte olan ülkelerden akımı kesmek için alınmış bi r önlem diyedüşünüyorum.Orneğin geçen sene Barcelona'da Dünya AIDS Kongresi oldu, Afrika'dan gelecek olanlardan vize için HIV testi istendi. Ve tabii gelişmiş ülke katılımcıları hop oturup hop kalktılar. 80'lerin sonunda Ingiltere vize için, Afrikalılardan HIV testi istemeyebaş lamış, "Amerika'da da çok AIDS vakası var, oradan da test isteyin" dendiğinde, uygulamayı hemen kaldırdılar. Bunları bilimsel bir temele oturtmak imkânsız, tamamen politik girişimler. Geçmiş dönetnlerde cüzzamlıları gemilerle açık denizlere salıyorlardı... Neredeyse AIDS için de öyle bir şey olacak... Tabii tabii, mesela Fransa'da faşist parti liderleri buna benzer şeylersöylüyor, "AIDS'lileribir adada toplayalım" diyorlar. Bu gibi önlemleri önerenler her za man çıkmtştır. Kişi HIV pozitif olduğunu öğrendiği an neler hissediyor acaba? Önce ınanılmaz bir ıçe kapanma oluyor ve ardından "neden ben " sonısu geliyor. Ondan sonra isyan, kendini suçlamalar başlıyor. Toplumdan intikam almak için bilinçli olarak bulaştırma vakaları dagörülebiliyor. Okumuş, eğitimli insanların da prezervatif kullanmaya pek yanaşmadığı söylenebilir... Evet prezervatifin ilişkiyi bozduğuna dair şikâyetler var. Pre zervatif kullanımını bir oyuna dönüştürmek, bir fantezi aracı halinegetirmekönerilebilir. Kaderci yaklaşımın da etkisi var. IIginç olan, bu kaderci yaklaşıma rağmenTiirkiye'dekayıtlı 1600 AIDS vakasının olması. Uçkuruna bu kadar düşkün ve korunmanın bu kadar az olduğu bir iilkede bu sayı az... 10'la çarpsak 16.000. Yinedeaz... Evet. Bu damariçi uyuşturucu kullanımın Batı'ya oranla daha azolmasınabağlanabilir. Damar içi uyuşturucu kullanan kesim çok riskli bir kesim... Onları ne kadar bilinçlendirirsenizbilinçlendirin, krizi geldiği zaman, uyuşturucu alabilmek için paralı sekse yöneliyor ve gözleri hiçbir şey gö rmüyor. Ortak enjektörkullanıyorlar. Nairobi'defuhuş yapan kadınlarda şöyle bir durum saptanmış: Her gün 56 tane korunmasız cinsel ilişkiye giriyorlar, bırakın hastalanmayı Elisa'lar pozitif çıkmıyor. Bütün dünya bu kadınlarda ne olur diye araştırmaya başladı, kadınların fuhuşu bıraktıktan sonra hastalanmaya başladıkları saptandı. Her gün HIV virüsü alm ak belki de aşı gibi bir etki yaratıyor, diye bir açıklama var, ama henüz buna bilimsel bir saptama diyemeviz.# ıçın AIDS testi Türkiye'de, evlenmek üzere başvuran çiftlerden birinde Hepatit tespit edildiğinde, diğeri kabul ettiğini söylese de sağlık kuruluşu yetkilisi "Bir dakika, belirtiler ortadan kalkmadan evlenemezsiniz"diyor. Nikâhmemuru da HIV raporunu görmek istiyor. Bana göre hiç doğru değil. O çift evlendikten sonra da HFV virüsünü alabilir. Dünyada böyle uygulama yok. Evde yapılan AIDS testleri vardı bir ara. Bu ürün çok acil durumlarda kullandmak üzere sağlık kurumları için üretilmiş. Türkiye'nin dışında hiçbiryerde eczanelerde insanlar evde kullansın diye satılmıyor. insanların bu testi kendi kendilerine uygulaması yanlış. Biz şikâyet ettik, Bakanlık ithalini durdurdu. insanlar bizeya da başka yerlere başvurduklannda hem kan almadan önce hem de test sonucu verilirken bir psikolojik danışmanlık hizmeti verilir. Amerika'da, Fransa'da mesela pozitif çıkmış bir HIV raporu cuma günleri akşamüstü verilmez, kişi hafta sonu o raporla tek başına kalnıasın diye. •