Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
î:İ>^:< •' v 2001 yılı Yapı Krutli Kııltıır Merkozi vitrini. Bir Serkan O/k<ıy;ı cnstnlasyonıı. s CUMHUKIYL.1 UbKUl SERKAN OZKAYA !•&. Benim ptığım parodi ğunu gördüm. O zaman da bunun çağın ruhuyla ilgili olduğunu anladım. Modern sanat diye bir tarih var ama bitmiş, yapabileceğin bir şey yok, "Bir dakika benı de alın" diyemiyorsun. îki seçenek var: Ya hayran olursun ya da nefret eder, bunu kırmaya çalışırsın. Ben hayran olmayı seçtim. Hayran olmak için eğitilmiştim... Enstalasyona nasıl geçtiğimi söyleyemcm, çok cahildim bu konuda... Sanat deyince aklıma Picasso geliyordu. Ama daha sonra başka Özkaya, Diyarbukır Marclinkapı'da süren "dilin gücü" sergisi kiitılımcıları ariisında. şeylerle de oynamaya başladım. Nedir sanat? "Ne olursa bir şey sanat eseri olur" diye düşünmeye başlaBiraz daha basitleşti. Ben hep yanlış yerde çok el yordamıyla yapılan şeylerdi. 96'da dım. 93'te Kadıköy Kültür Sanat Merkeve yanlış zamandayım aslında, varoluşsal Mona Lisa'lı işle devam ettim. Bilinçli dezi'ndebüyükbirenstalasyonyapmıştım.O bir durum bu. Bana özgü bir şey de değil ğildim ama bilinçli olmak mı daha iyi yoksa anlamda çok da farkında olmadan hazır aslında. Insan hep kendini öyle hissettiği olmamak mı, onu da bilmiyorum. O zaman nesneler kullanmaya başladım. Bunlar da anlara bir şey kaydeder. Extase (esrime) bir masumiyet vardı üzerimde. Kumla oy İlk gcnçlık yıllarında Cultus adlı rock grubunıın seksı batenUı olarah. tanınan Serkan Özkaya, 90'lartn başından berisesgetiren performan slar ve enstala syonlara imza atıyor. Son ıkı yılıçınde Tokyo, Parts, Mılano gibi şehirlerde düzenlenen uluslararası sergilerdc de adını duyuran Özkaya, Kopenbag'dakı CharlottenborgMüzesi'ndc açılan "Yeni Düttya Düzenınde Köktenctltkler" adlıkarma sergıye "küçükkırmızıproleterlerıyle"katıldt Roportajıokuduktan sonra bunun birproleterparodısiolup olmadığına sızkararverin . Özkaya ıle NtliiferZengin konuştu: Sanatla olan ilişkin nasıl başladı ? 1819 yaşına kadar resim yapıyordum amasanattarihindcn çokkopuktum. Kendimi nereye koyacağımı da pek bilemiyordum, kafamda bir iki tane klişe dışında pek bir şey yoktu. Hiçbir bilgim de yoktu. M o dern sanat tarihi nerede başhyor nerede bitiyor bilmiyordum. Sadece Rönesans biliyordum.Picasso'dansonrasınadairhiçbir fikrim yoktu, hatta nefret ederdim. Ama bir yandan kendimi de Leonardo'lar Rafaello'lar gibi sanat çı addederdim. Sonradan sanat tarihiyle çarpıştım. Modern sanat diye bir şey olduğunu fark ettim ve o zaman bir yandan düş kırıklığına uğradım tabii. Kendi kendime, kendimi sanatçı ilan etmiştim.neyapsamolurdu. Akademizmde de sanatta da bir buluş ahlakı vardır. tlk bulmak hatta ilk bulmak da yetmez ilk patentini almak, ilk olarak kaydetmek önemlidir. Kendimi sanat tarihinin karşısında hissetmek bana bir "acz" sağladı hem de ondan doğan bir güçverdi. Bunu ben coğrafidışlanmışlılda, tstanbul'dadoğupbüy iiyüp de hiç orijinallerle yüz yüze gelmemekle açıklıyordum. Daha sonra Londra'da ya da New York'ta doğup büyüyen insanJar için de aynı şeyin söz konusu oldu \ Performans ve enstalasyonlarıyla öne çıkan Serkan Özkaya: "Sanat tarihi diye bir şey olması, galerilere kapanma fikri beni hep sıkıştırdı. Oradan dışarı çıkmaya çalıştım. Soru biraz şekil değiştirdi. Orijinal olmayan bir dünyadan çıkarak nasıl bir orijinal üretebilirim gibi bir soru oldu." nayan çocuk gibiydim. Şimdi baktığımda yaptığımın biçime ilişkin bir sorgulama olduğunu söyleyebilirim. Oyleyse cahilken, masumken farkında olmadan sorduğun soruyu, şimdi, malumat sahibi olduğunda yaptığın işlerde yeniden formüle etmişsin gibi görünüyor... Sanat tarihi diye bir şey olduğunu fark ettikten sonra, onunla uzun zaman severek hesaplaştım. Sevdim ve nefret ettim aynı zamanda. Dünya aslında çok büyük bir dünya değil... Biçimi sorgularken de hesaplaştığım sanat tarihinin biçimini sorguladım. Şimdi daha genel geçer başka formlar, örneğin gazeteyi, caddeyi, oradaki saydamlığı sorgulamaya geçtim... Sanat tarihi diye bir şey olması, galerilere kapanma fikri beni hep sıkıştırdı. Oradan dışarı çıkmaya çalıştım. Soru biraz şekil değiştirdi. Orijınal olmayan bir dünyadan çıkarak nasıl bir orijinal üretebilirim gibi bir soru oldu. anlarında ise insan bu anı kaydetmez, yaşamaz bile. Onun silik bir anısı kalır sonra, bellek değiştirir. Yaşamın geneli son derece sıkıcı, yanlışlarla, acıyla dolu bana kalırsa, en iyi ihtimalle biraz komik, esprili olabilecek bir süreç. Ben bunu yaşayan sanatçılarda da gördüm. Kendilerini o kadar iyi hissetmiyorlardı. Onların da canı sıkılıyordu. Bu yanlış yerde, yanlış zamanda olma duygusunu üstümden atamıyordtım. Masumiyetimi korumuş olsam belki bu kadar ağıryaşamazdımbuduyguyu. Masumiyetin kaybı hiçbir durumu tek başına yaşayamamaktır, şimdi hüzünlüyüm ama birazdan geçecek diye diişünmektir. Hiçbir zaman o esrimeye katılamıyorsun, üzerine düşünüyorsun. Masumiyet anı, orijinalin yaşandığı an geride bıraktığımız duraklar yani... Peki diğergençsanatçılarlaaran nasıl? Onları nasıl buluyorsun ?