Katalog

9KASIM2003.SAYI920 tak " diye bir disko müziği duyuyorsunuz. En az onun kadar lükse ve pahaJı bir araba dahageçiyorve darbuka, bendir eşliğinde bağlamalar, arabesk inlemelerle çaJan yaylı sazlar ve üstüne yanık yanık çığıran sesler duyuyoruz. Arabeskle otantik müziğin sınırlannı tayin edemezolduk. Fantezi müzik diye bir şey de çıktı. Neticede o da popüler miizik. Bu elekte bazı şeyler elenecek, belki bir sentez gerçekleşecek. Hangi pop şarkıcılarını dinliyorsunuz ? Mesela Tarkan'ı beğeniyor musunuz? Tarkan'ıçokbaşarılıbuluyorum.Fakat Tarkan'dan bir ağabey olarak evrensel boyutta bir artist, bir yıldız olmasını bekliyorum. Onu evrensel bir artist olarak gördü ğümde koltuklarım çok kabaracak. Çok eski arkadaşım Yurdaer'in oğlu Kenan'ı (Doğukı) çok başarıh buluyorum. Sertap Erener evrensel boyutta büyük başarılar yakalayabileceğini Eurovision Yanşması'ndagosterdi. Ajdaolsun,Sczenolsunbirerfenomen.Onlann hakkındaşudurbu durdiyeyorumyapmakbanadüşmez. Sezen sesıne çok itina göstermedi belli bir zamandan sonra, fakat sonradan hcrhalde kendi kendinc "ben ne yapıyorum yahu" dedi ve şimdi konserlerde eskisi kadar başarıya ulaşmak için çabaladığını görüyorum. Çünkü insan sesi yaşla kaybedilebilecek bir unsur. Ama Ajda bayağı yaş kazanmasına rağmcn sesini kaybetmedi bence. llhan Mansız'ın yerine bclki bir başka santrforoynatabilirsiniz ama eğer böyle bir mevki varsa müzikte, Ajda'nın yerine oynayabılecek biri yok. Ama inşallah çıkar. Besteci diyebileceğiniz kim var? Besteci olarak Sezen Aksu'nun başarısı ve topluma hitabı tartışılmaz. Gençlerdcn de Mustafa SandaJ belkı şarkıcı olarak belki çok büyük başarılara imza atmıyor ama bestelerinin halka ve kulaklara çok hoş geldiğinc inanıyorum. Orkestralar hem stiidyo i şlerine gidiyor hem de kulüplerde, lokallerde çalıyordu. Eğlence anlayışı değişti... Eski günlerdeki gibi çalabileceğiniz bir yerler var mı ? Şimdi Caddebostan'da Baracuda isimli bir kulüpte yemek müziği çaJıyorum. Değerli müzisyenlerden Aydın Tansel'le birlikteçalışıyorum. Belli bir düzeyin üstünde müzik yaptığımız bir gerçek ama kalabalık orkcstraları besleyecek eski gece kulüpleri.lokallerkalmadıartık. Şimdiki kulüp yaşamı hakkında ne diyeceksiniz? Bam telime dokundıınıız. Bu konuda söyleyecekleritn bu işten para kazanan arkadaşların hoşuna gitmeyecektir. Onları kınamakistemiyorum ama... Ozamanlar sadece belli birkalitedeyayın yapan radyolar vardı. llkel miizik setlerinde plak dinlemek olanağı olan insanlar lokallere gittikleri zaman vokalli, güzel aranjeli iyi müzik dinleyip bir iki yudum içki içerlerdi. Şimdi herkesin evinde CD çalarlar var. MP3 diye bir teknoloji çıktı, indiriyorsunuz. Bir gece kulübüne " hadi müzik dinleyelim " diye gidilmiyor. Sınırlarıvesıkıntılarıaşılmazbu metropolde insanlar dağıtmak, eğlenmck, çizgi dışışeyler yaşamak istiyorlar. " Aa burasıçoknormal,gitmeyclim"deniyorpek çok eli yüzü düzgün yer içın. Hadiseli gecelerin olduğu yerler gidiliyor. Referans bu olunca, böyle paıa kazanan bir yığın ycr açıldı.Buinteraktil biı yöntenı belkı...• "13 Kasım 21:30'da Babllon'dayız. Gulyabani müzik Röportaj: AYLİN ÜNAL ŞAHİNDE AKKAYA Fotoğraf: ORHAN CEM ÇETİN "Biz, müziği para kazanmak için yapmıyoruz kı; olmasaydı kafayı yerdik." Replikas; yaptığı müziği tanımlamıyor. Ama illa ki biri 'ne tür müzik yapıyorsunuz' diye üstelediğinde: "Bize sürekli müziğimizin tarzını falan soruyorlardı. Zorlanıyorduk.Öyledcğil, böyle değil. E, ne o zaman r Bu da öyle bir şey. Gulya " bani müzik. Bizim müziğimiz bu diye isim koymak değildi aslında amacımız. Busorudankurtulmaktı." Barkın Engin,GökçeAkçelik,Orçun Baştürk, Ozer Yalçınkaya, Selçuk Artut, 1997 'den beri birlikteler. Barkın anlatıyor: "Gökçe' yle lOyaşından beri tanışıyoruz. Ortaokul'daberaberçalmayabaşladık. Müzik yapmayı kararlaştırmıştık. Diğerlerini bulmak kalıyordu geriye. Once Orçun' la tanıştık." Grubun ilk soyleşısı Roll Dergisi' nin 97 Aralık sayısında yayımlanmış. Sarp Keskiner veSalih Nazım Peker demolarını dinleyince. Müziği beğenmişler. Grup, Sarp aracılığıyla ilk konserini Andon' da vermiş. Son ra Peyote' de çalmaya başlamışlar. " Bir dönem bir sürü insan için önemli bir yerdi. 98' den başlayarak 2000' e kadar tstanbııl'da underground bir bar olarak ortaya çıktı. Kimsenin pek yapmadığı bir şeyi yapıyordu. însanların kendi şarkılarını çalmaları, cover yapmamaları üzerine kurulu bir müzik politikası vardı." Grup, kendisi için yeni olan pek çok şeyi Peyote'de dcneme imkânı buldu. Bir ay boyunca aynı şarkıyı çalmamak gibi biı karar aldılar. Sadece doğaçlamu yaptilar. Buı ası onlar için müziklerıni özgürce oluşturdukları yer oldu. "Barınsahıbiyledostolmuştuk. Sorun yaşamadıkhiç. Mesela girişi Hakan Taşı yan' la yapıyorduk. Onun, çok sevdiğimiz bir uzun havası vardı. Bütün ışıkları kapatıp sahneye çıkmadan onu vcriyorduk. Üç dört dakika boyunca onu dinliyordu insanlar. Hiç alakasız bir şey. Tam birkulüp durumuydu orası. Gelen seyirci artık ne beklediğini biliyordu. Bakalım bu hafta ne olacak gibi." Peyote günlerinin ardından konserler geldi. îlk albümleri 'Köledoyuran' 2000 yılında Ada Müzik' ten çıktı. Ardından ikinci albümleri 'Dadaruhi' Üçüncüsü ise kendi deyimleriyle 'ağır ağır' geldi. Replikas' ta ne dcğişti? " Ana esin kaynalclarımız arasında yerel müzikler ön plandaydı. Fanatik bir şekilde onun peşinden koşuyorduk. Sonra oturmaya başladı. Stüdyoda biraz daha deneysel tavır içerisine girdik. Kayıt teknikleriyle falan uğraştık. îlgi alanlarımıza bu sene görsellik de en yoğun biçimdekatıldı. Videoçekelim.onlarla bir şeyler oİLişturmaya çalışalım ve müzi • ğimizianlatsın gibi fikirler oldu." 2000 yıhnda Selim Birsel 'Oda: Bir Sergi MekânrProje.si'nedavetedilmiş leı. Devamı arka sayfada REPLİKAS yaptığı müziği tanımlayamıyor. Bu tür sorulardan kurtulmak için de müziğine gulyabani müzik diyor. Grubun şarkılarına çektiği kliplerde manken yok.