Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2KASIM2003. SAYI919 için birer değerli edebi metin kaynağıydı. Freud da her şeyi fallusa bağlamakla, ve kadın düşmanı olmakla suçlandı... Ben bu şekilde bakmıyorum, çünkü histeri kadınlarla ilişkili ama kadınhk derken cinsiyeti değil de, özdeşimleri kastediyoruz. Her insanda hem kadına hem erkeğe özdeşim söz konusu. Freud psikoseksüel gelişimi üç çiftle inceliyor, aktifpasif, fallik ve kastre edilen, ve ergenlikte oluşan kadınlıkerkeklik... Histeri, cinsler arası farka ve kadınlık bilmecesini içeren sorulara verilen nevrotik bir yanıttır. Histeri sadece bir kadın hastalığı mı ? Histeri erkekte de var. Freud'ün 1896 yılında erkek histerisi isimli bir makalesi bulunuyor. Mesela demiryolu çalışanlarından bir adam düşüyor ve kolu tutmuyor ya da bir inşaatın tepesindeki işçi düşüyor, bayılmalar yaşıyor. Araştırmalarda nörolojik bulguların arkasında başka bir şey olduğu görüldü. Erkeklerin histeri krizleri kadına, anneye veya kadınlığa olan özdeşimlerindeki çatışma psişik yolla çözülemediğinde oluşuyor. Jacqueline Schaffer, "erkek histerisi yok, erkekte histeri var" diyor. Başka isimler altında olsa da histeri hâlâvardiyorsunuz... Evet, toplumlar sanayileştikçe eski görünümüyle karşımıza gelmiyor belki. Daha çok psikosomatik sorunlar olarak kendini gösteriyor ama patolojik temel hâlâ aynı. Hâlâ bizim divanlanmızda kendilerine yer buluyorlar. HâJâ doktorlan meşgul ediyorlar, hâlâ bir tanı koymak için yapılan tahlil lerin sonuçları sıfır çıkıyor. Anatomik, fizyolojik, davranışsal, ilişkisel öyle paradokslar oluşturuyorlar ki, pozitif bilimsel sınıflamaları altüst ediyorlar. Belirtiler, beden ağrıları, kalp çarpıntıları, kol tutulmaları, kısmi felçler... Panik atağı da çağrıştırıyor... Bütün kişilik yapılanmalarında panik atak bulabiliriz. Bizim için önemli olan bütün bu beden gösterimlerinin arkasında ruhsal çatışma olup olmadığı. Eğer varsa ve bir zihnileştirme süreci buluyorsak, o birhisteridir. Kadınlar hangi aşamada kapınızı çalıyor? Ne zamanki bir ihtiyaç doğuyor, ruhsal dünya taşıyor, defanslar yetersiz kalıyor, ego zayıflıyor, kişi eski kullandığı mekanizmaları artık kullanamıyor, bizden yardım istiyor. Genelde de çok gürültülü hastalıklarlageliyorlar. Histeri tedavisinde önce hipnoz vardı, yasaklandı. Bugün neyapılıyor? Freud'danbaşlayarakgünümüzekadar gelen uygulama tabii ki psikanaliz kürü uygulaması... Anlattıklarınız "Aman ne histerik kadın" söylemlerine rağmen psikanalizin kadınlarla barışık olduğunu gösteriyor... Evet, artık kadın psikanalizi ile ilgilenenler var, kısırlıkla, hamilelilde, çocuklulda, yeme bozukluklarıyla, AIDS'le, yani kadının bütün sorunları ile ilgileniyorlar... Siz? Psikanalist olarak belirli bir grupla çalışma yapıyorum demek istemiyorum ama özellikle psikolojik infertilite yani histeri ile psikosomatik hastalıkların buluşma noktası olan psikojenik kısırlıkla ilgilenmekteyim.0 beratguncikan@tnn.net Yııl. Dot;. Dr. Tevfika Tunahovluİkiz... (Fotoğı :ıl": Vedat Arık) Psikanalizin divanı Günlük yaşamın haritasını psikanaIizle çıkartnak mümkün mü ? Psikanalizin her soruya yanıt verdiğini söylemek abartılı olur. Insan ruh sağlığını, psişik çatışmaları anlamak, kişinin kendi hayatını yeniden oluşturabilmesineolanak tanımak diyebiliriz Kimler psikanalizden geçebilir? Kendi içsel dünyasını, ruhsal çatışmalarını mentalizasyon zihnileştirme süreçlerini aktarabilme yetisi ve psikanalize zaman ayırabilecek olanlar. Insanlar haftanınüçgününde, uzunbirzamandilimini psikanalize ayırabilecek mi? Ayıramıyorsa zamanın bu hızlılığında, bu ekonomik şartlarda biz ne yapacağız? Ne yapacaksınız ? Psikanaliz sadece muayenehanelerde, divanlarda sıkışmış değil. îkinci Dünya Savaşı'nda toplama kamplarında aynı sorunları yaşayan insanlar o kadar çoktu ki, grup çalışmalarına gidildi. Bugün psikanalistler sadece özel ofislerinde değil hastanelerde, eğitim kurumlannda, hatta hapishanelerde de çalışıyor. Onemli olan psikanalitik dinlemeyi yapabilmeniz. Divan da açık ama değil mi ? Açık tabii. Insanların acıları, sıkıntıları sürdüğü müddctçe de açık olacak. Psikanaliz afaki bir teori, sadece zenginlere lizden geçmek gerektiğini biliyoruz... Psikanalizin en önemli özelliği bir intikalle geçmesi. Yeni gelen bir temizlik has kısıtlı birçalışma alanı değil, insanla ürünümarkasıyada yeni bir ilaç gibi getirtemiyorsunuz. Bu yüzden ancak kenrın acılarma çarebulan tedavi yoludur. Sadece merak, kendini fark etme iste diniz buna sahip olduktan sonra bir başkasına aktarabilirsiniz. Bu da emek istiği divana yatma gerekçesi olabilir mi ? yor tabii ki. Bugün sevindirici bir biçimGelinen talep kendini tanıma olarak de Türkiye'de psikanalistler çoğaldı ve söze vurulabilir ama altından son derece yeni nesillere bu geleneği aktanlabiliyoraktif problem çıkabilir. Ben analist ollar. mak istiyorum, analizden geçeyim gibi bir istekle analist olunmaz. Amaç, kişinin Evrensel kavramlardan söz ediyoruz, ruhsal dünyasındakisıkıntıların.geçmiama içinde yaşanılan coğrafyanın birey şindeki eksikliklerin üstünü kapatmak üzerinde bir etkisi yok mu ? ya da o eksikliği doldurmak değildir. HePsikanalizi Türkiye'de uygulamaya başladığımız andan itikendi gerçeğiHisteriden başlayarak pek çok ruhsal baren toplumumuzun mizi, kültürel yapısını göz hastalığın çözüm yollarından biri ardı etmedik. O yüzden toplantılarımızda psikanaliz. Paranız ve vaktiniz varsa îslam ve psikanaliz konuları konuşuluyor psikanaliziniz divanda olabilir.. ama Islam'ın insana ve bireye bakışı psikanalizin insana bakışı def kendi ruhsal dünyasını takip etmesiile karşı karşıya getirilmiyor, eklemlenne, yeniden ruhsal yapılanmasına izin meye çalışılmıyor. Türk kültüründen havermektir. reket etmeyen, kökünü Türkiye'de bulDanışanınız bir yolculuk yapıyor ve mayan çalışmalar ölmeye mahkumdur. siz ona eşlik ediyorsunuz ? Kültür bir fondur, gelenek bir fondur ve Evet, çok doğru, ve bu yolculukta iki bız çalışmalarımızı bunlar üzerine kurakişi olmak zorunda. Analizan kendi ruh rız. sal dünyasını ancak size yapacağı aktarımlarla yeni baştan yapılandırabilir. Bu fonda ne var? Kimiz biz ? Islami kültürümüz var, bireye bakışıPsikanalist olmak için önce psikana mız var, suçluluk duygularımız var... Bütün bunlar farklı. Psikanalitik teori evrensel dir ama yerel yani, kültürel yanımızıkoruyarak psikanalizi var ederiz. Bir Türkiyeli bir Belçikah'dan ya da bir Katolik bir Müslüman'dan daha mı fazla suçluluk duygusuna sahiptir? Hayır, bunun kişinin ruhsal dünyasına nasıleklemlediği, kişinin ruhsal gerçekliği içinde anlamının ne olduğu önemlidir. Psikanaliz kitaplar, bitkisel uygulamalar, hayatın her alanı ile ilgili bireysel, grup terapilerle hayatımızın merkezine oturdu gibi... Tek tip insan yok ki, herkes kendine göre, kendine uygun olan şeyi seçmek istiyor. İnsanlar ruhsal dinginlik arıyorlar. Psikanaliz bu tip hazır bilgiler olarak alınabilecek bir yol değil bir sağaltım metodudur. İnsan kendi derdi ile yola çıkıp da mı psikanalist olur? Neden seçeriz mesleklerimizi? Meslek bizi seçmez, biz mesleği seçeriz. Bunun da bir anlamı var tabii ki. Türkiye'de psikanaliz yapabilen kaç kişi var? Çeşitü gruplar mevcut. Ben bizim derneğimizden bahsedebilirim. "lstanbul Psikanaliz Derneği" düzenlı olarak beş yıldır kongreler düzenliyor, yayınlar çıkarıyor "Psikanaliz Yazılan" isimli bir dergimizvar.#