24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26EKÎM2003. SAYI918 D akı hayatın estetiğini yakalamanın yollarından biri ve sadece bu yüzyıla, hatta binyıla sığdırılamayacak bir tarihi serüvene sahip... Yapı Kredi Kültür Merkezi, Vedat Nedim Tör Müzesi de işte bu serüvenin ÎÖ 9 ve 6'ncı yüzyıllar arasındaki dönemini bizlere taşıyor. "Urartu: Savaş ve Estetik" başlığı altında düzenlenen sergideki 400 arkeolojik eser arasında sandal biçimli, aslan başlı, üzüm salkımlı, insan yüzlü halka biçimli altın, gümüş, bronz, elektrum küpeler, bilezikler, süs iğneleri, fibulalar (çengelli iğne), kemerler, boncuklar, boyun halkaları, saç spiralleri, giysi düğmeleri, cımbızlar, makyaj aletleri Urartular'daki hayatın estetiğini yansıtıyor... Sergilenen takdar, Urartu uygarlığının kuyumculukta özenli olduğunu ve olağanüstü bir teknik kullandığını gösteriyor. Taloların bugünün tasarımlarına kaynaklık ettiğini keşfetmek ise izleyenleri şaşırtıyor... Sergide yer alan eserler başta Van olmak üzere, Erzurum, Sıvas, Malatya, Ankara Anadolu Medeniyetleri, îstanbul Arkeoloji ve Sadberk Hanım müzelerinden ve özel koleksiyonlardan seçilmiş. Danışmanlığı Prof. Dr. Oktay Belli, tasarımını ise Sadık Karamustafa'nın derlediği sergide Urartu Uygarlığı'nın hüküm sürdüğü coğrafya Ara Güler'in fotoğraflarının yanı sıra görsel ve işitsel tasarım ve hikâyeler de katılarak tanıtılıyor. Arkeolojik eserler arasında takıların yanı sıra, kama, kalkan, miğfer, kılıç ve gömü kaplarına da yer veriliyor. Müze girişinde ise Urartu Uygarlığı'nı yansıtan elliye yakın özgün takı tasarımı da alıcısını bekliyor. Tasarımlardaki imza Urart Galeri'ye ait. Küpelerin satış fiyatları 75125 milyon (gümüş,), kolyeler (gümüş) 75500, iğneler 37106milyon arasında değişiyor. Altın takılar ise 200 milyondan başlayan fiyatlarla satıhyor. • Taş boncuMardan yaptlmış kolye MÖ 8. yüzyıl D E R G İ D E N "Medeni Yasa 1926'dan beri yürürlükte. Ama tarım arazilerinin yüzde 10'u, kentlerdeki gayri menkullerin yüzde 9'u kadınlarm üstünde." Kapak konuğumuz Feride Acar aynen böyle diyor. Bu cümleyi bir başka biçimde kurarsak, "memleketin tapusu erkeklerde" diyebiliriz. Peki, kadınerkek eşitliği Cumhuriyet'in neresinde? Cumhuriyet'in 80. yılında kadınerkek eşitliğine Feride Acar'ın penceresinden yaklaşmak istedik. Feride Acar, dünya çapında kadınerkek eşitliği için yürütülen mücadelenin başındaki isim. Bu da nereden çıktı şimdi diyebilirsiniz... Biraz da bu yüzden kapak yaptık Feride Acar'ı, hiç değilse Cumhuriyet okurları tanısın diye... Feride Acar'ın görevini kısaca anlatalım... Birleşmiş Milletler'in Kadınlara Karşı Ayrımcılığı Önleme (CEDAW) adını taşıyan bir komitesi var. Dünya kadınlarının eşitlik kavgasında çok önemli rol oynayan komitenin başında da Feride Acar var. 80 yıllık Cumhuriyet'imiz olmasa belki o, dünya çapında böyle bir göreve seçilmeyecekti. Ne var ki, Feride Acar'ın anlattıkları, Cumhuriyet 80 yıl boyunca hep erkekleri kayırmış dedirtecek türden. Acar'la Ankara Bürosu'ndan arkadaşımız Türey Köse konuştu. Bütün Türkiye bu hafta Cumhuriyet'in 80. yılmı kutluyor. Ama ülkemizde erkek kotasından (!) geçilmiyor. Parlamento, Bakanlar Kurulu, Siyasi Partiler kadınlara geçit vermiyor. Kadınların " Cumhuriyet "i yaşamak ve yakalamak için acaba neler yapması gerekiyor? Onümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak umuduyla. Ipek Çalışlar cumdergi@cumhuriyet.com.tr tmtiyaz Sahibi: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncdık AŞ adına tlhan Selçuk • Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim Yıldız • Sorunılu Miidür: Mehmet Sucu • Yayın Yönetmeni: Ipek Çalışlar • Görsel Yönetmen: Aynur Çolak • Baskı: Basın Yatırım Sanayii ve Ticaret AŞ Esenboğa YoluAkşam Tesisleri • Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. Tel: (0212) 512 05 05 • Merkcz Reklam Kapak fotoğrafı: Serdar Ozsoy caktakı ayrımı yapıyormusunuz? Aslında çok basit. Sokaklarda satılan röprodüksiyonların ya da kopya eserlerin kime ait olduğunu nasıl hemen anlıyorsak, takıda da bu böyle. Bakır, altın, gümüş bilezikler, yüzükler heykel gibi ayakta durabiliyorlar. Yüzük deyince akla önce boncuk, taş gibi şeyler geliyor ama tasarım başka bir şey. Aynı mimari düşünce gibi, takının vücutta fazlalık yapmamasını, ağır olmamasını, yapılagelmişin dışında formlar olmasına rağmen,rahatkullanılabilirolmasınıdüşünerek y apıyorum. îlk başladığımda " Bu nedir, takı mıdır? Yoksa nedir taktığın" diye sordular. Olağan olanı yıkmak istiyorum, takıya sadece takı olarak bakmayı istemiyorum, heykel demek de istemıyorum, bunlar takılabilir şeyler. Kulla nışsız, ağır şeyler yapmıyorum. Son zamanlarda kimi üniversitelerde takı tasarımı böliimleri açıldı. Demek ki takı tasarlamak "ha deyince" olacak bir şeydeğil... Modern takı çok yeni bir alan, beş sencdir gündemde ve insanlann biraz da tepkisini çekıyor. Maksatbirtaşındcğerini göstermek değil, bir tasarım objesi oluşturmak. Insanlar vakitlerinin yüzde doksanını dışarıda geçiriyor, kendi kültürlerini yansıtabilecek, kendi hayata karşıduruşlarınıbelirleyebilecek şeyler takıp giymek istiyorlar. Bir de artık o çok değerli taşları taşımak demode, biçimin inceliğini, değerini taşımak daha önemli oldu sanki... Benim için öyle, ben takı yapmaya başlamadan önce takı takmazdım. Sonra kendimi düşünerek bir şeyler yapmaya başladım. Ancak, ilk düşündüğüm şey takının al benisinin, bir kendi başına duruşunun olması. Bir yere koyduğum zaman yıkılıp dökülmüyor, takılınca da yeterincehafif... Dünyada tasarımcı olarak markalaşmış isimler var. Bir 510 yıl içinde Türkiye'de belli başlı takı tasarımcıları marka isimler haline gelebilir mi? Gcldi bile. Modern takı konusunda gerçekten çok büyük ilerleme var Türkiye'de. Kapalıçarşı çok müthiş bir potansiyel. Avrupa'danbazımalzemelergetirtiyorum ancak, Kapalıçarşı'da çok daha ucuza, çok ilkel şartlarla çalışan ama bütün o altyapı malzemelerini çıkaran çok iyi atölyeler var. O da başka bir macera. O da benim çok hoşuma gidiyor. Madeni eritmek, ona şekil vermek, onu şeritler halinde, ip halindc, tel halinde kullanmak çok hoşlandığım bir şey. Sergiden bahsedelim biraz...Ne zaman açıldı? 18 Ekim Cumartesi. llkserginizmi? Hayır, karma sergilere çok katıldım. Sergiaçmakbanailginç geliyor.. Hacmen hafif, fikren ağır şeyler... Buradan kavramsal sanatla bir bağ kurulabilirmi? Asıl amacım metal kullanmak bile değil. Ben bunu çok uçlara götürüp belki kâğıttan belkı bal peteğınden doğadaki başka malzemelerden bir şeyler yapmak istiyorum. Yeterkionlarıkalıcıkılabilecek bir şeyler bulayım. Düzcnleyeceğim kurslarda deneysel çalışmalar yapmak istiyorum.•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle