27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 AfiUSTOS 2002. SAYI 857 9 Yüzlerce kadın, çocuk başlarında biiyiik bir deykensokaklarınıdoldurantezgâhlarnedemaharetle taşıdıkları kovaların içinde su, niyle, biraçık pazar görüntüsü veren Bamako merkezini dolaştyoruz. Caddelerde yeşil mimaııgo, papaya, kızartılmış balık, tandırgibi nibüslerterörestiriyor. Şehiriçi taşımacılık ocaklarda pişirilmiş etler, bilmediğimiz yebunlarla yapılıyor. Hızla dönüş yapıyorlar, mişler,yelpazeler, küçüktaburelervesayılasonsaniyededuruyorlar, muavinlerseslenemayacak kadar çok başka şey satıyorlar. Tren rek yayaları kovalıyorlar. Minibüslerin sağtaboyunca bağırarak hızlı adımlarla yürüyor ve rafındaki kapılar ınmebinme kolay olsun didiğerlerinden önce müşteriye ulaşmaya çabaye sökülmüş. Kapı niyetine kalın bir lastık şelıyorlar. Bu görüntii ve ses cümbüşünü Banıarit takılmış! Şoförler sürekli korna çalıyor. ko'ya kadar durdugumuz heristasyondatekKorna sesleri, motosiklet sesleriyle birleşince raryaşıyoruz.Çocuklardancesurolanlarıve inanılmaz bir giirültü yükseliyor. Sokaklar Fransızcakonuşabilenleriyanımızayaklaşıp Tuareg insanlarının indigo elbiselerini, Dohediye istiyorlar: 'Tubaab cadeau'. Boş bir gon insanlannın mat toprak boyalı gömleklepetşişe, küçükbırbonbon gözleriniışıldatırini, genellikle canlı renklerin hâkim olduğu yor. Boş şişe çok kıymetli; çünkü şişelenmiş bubu'ları giymiş insanların telaşlı kalabalısuyu satmak daha kolay. Dikkatimi çeken bir başka şey dekördilencilerinçokluğu. Yanla veanimistinançlannıterketmemiş. Gelenek ğıyladolu.Tezgâhlardaherşeysatılıyor;taşnnda yardımcıları, boyunlarında heybeleri, sel yaşamlanna bağlılar; pembe renkli kumta lar, mineraller, yerel giysiler, herçeşit kumaş, ellerinde sopaları, 'la ilahe illallah' diye bir şı kayalara oyıılarak yapılmış köylerini dış elektrikli aletler, takı, yiyecek, iç çamaşırı vs, makamrutturarak tren boyunca geziniyorlar. dünyanın etkilerine kapamışlar. Kapılarını vs. Sesler, renkler sıcağın etkisini sanki daha Mali'nin körleri meşhurmuş. Gerçek hayatın yaşamlanna saygı gösteren konuklara açıyorışığını göremedikleri için geleceği görebile larmış. K.esintarihibelliolmayanamaNisan da yoğunlaştırıyor. Üç gündür doğru dürüst ayındayapıldığınıbildiğimiz'maskefestivabir şey yiyemedik. Restoran veya kapalı bir ceklerine inanılırmış. Akşam Banıako'yayaklaşıyoruz. Şehrin li'ni yakalayabilmeyi çok ıstiyonız. Çeşitli yeriolanbiraşevibirtürlübulamadık. Açıkta etrafı, meyvelerinin ağirhğıyla dalları sark müzelerde Afrika kültürünü, sanatını ve yaşa satılan yiyecekleri düşünmek dahi istenıiyomış mango ağaçları ve son derece derme çat mını göstermek için sergilenen maskelerin ruz. Sadece su ve meşrubat içerek dolaşıyomagecekondularlaçevrili. Yolboyu gördüğümüz şehirlerin tamamı bir plastikçöplükleçevrili. Bamakoda öyle. Daha zengin yörelerde plastik çöpü daha fazla. Bilinen istatistiki bir gcrçeği bir de bu kıstasa göre yineleyebilir, Mali'nin Senegal'den daha yoksul olduğunu söyleyebiliriz! Saat 19:00 gibi, trene bindikten tam 48 saat sonra Bamako ganna gıriyorıız. Treni müthiş bir kalabalık karşılıyor. Ne olduğunu biraz sonra anladık; DakarBanıako treni bavul ticaretinın başlıca aracı. Kompartıman komşunıuz Malili kadınlarneredeyse bir kamyonet dolduracak kadareşyaboşalttırıyor. Dakar'agiderken aynı şekilde mal götürüyorlar,dönüşteyine Mali'de satılabilecekmallarıgetiriyorlar. Buticarctm asıltüccarlarıtrengörevlileri. Büyük kısmı bİ7İm kuşetli vagondaydılar. Durduğumuz istasyonlarda bir görevlı sürekli kapıda nöbet tutuyor, vagona yolculardan başkasının binTren boyunca .var/j yapmaya çalışan kadınlar ve çocuklar (Mali). mesinei7İnvermiyordu. büyük kısmının menşei bu bölge. Dogon'a ruz. Kabacabirhesapla kişi başı 5 litre sadece Adres mevhumu yok... gitmeplanımızıişitenherkessuratımızaacı su içmişiz. Yine de tuvaletaramıyoruz. 12 gün Bindiğimiz taksinin şoförü gösterdiğimiz yanifadelerlebakıyor. 'Bamako'dasıcak I ise daha bu sıcağa tahamnıül edebilecek miy iz? adresi bulamıyor. Çünkü biradresmefhumu Dogon'da2'dir' diyorlar. Bamako 50 derece Eziyete dönüşen bu geziyi tamamlay ıp Seneyok. Adresi herkese soruyor, ama faydasız. lik cehennem ateşiyle yanıyor; bundan daha gal'edönmeye kararveriyoruz. Ertesi günkü trene bilet almak üzere gardaI lalbuki aradığımız sokak şehrin tam merke fazlasıneolabilir? zinde, şehirdeişiolanlarıngündeenazbirkeSıcakta dolaşmamalıyız, ama bizim başka yız. Etrafımız hemen sanlıyor. Bilet almak isre önünden geçtikleri bir sokak. Tabela yok, zamanımız olamayacak. Güneş tam tepemiz teğimiziöğrenincebizi üniformalı birgörevlinin yanına götürüyorlar. Görevlinin istedigi numarayok.olsadabilen yok. Sonundataksi'geç rezervasyon' nedeniyle adam başı yi terk edipelimizdekişehirplanından aradı4000'erCFA fazla para. Doğrucachefdegağımız otelibulmayaçalışıyoruz. Rski bir misre'ın odasına yöneliyoruz. Aynı insanlar biyon binasını otele dönüştürmüşler. Tepe perzimle birlikte geliyor. Oııların tamklığıyla bivaneli birodaya yerleşıyoruz. Pervane 'kuş letlerimizi gar müdüründen normal tarife üzesesleri' çıkararak dönüyor ama serinletmiyor. rinden satın alıyoruz. Anladık ki tubaab bu inSac damın gün boyu biriktirdiği sıcağı odanın sanlariçinayaklıbirbanknot. Birşeylerkopaiçine dağıtıyor. 48 saatte biriktirdiğimiz ve rabilmek için şanslarını bir kere deniyorlar. terle iyice yapıştırdığımız kirimizi temizlemck için epeyi zaman harcadık. Yeniden40saatlikbiryolculukgözümüzde büyüyor. Ama kurtulmak için başka yol yok. Sabah erken kalkıp şişe suyu almaya gidiSıcak, sarı sıcak ülkesi Mali! Cehaletten doyorum. Sıcak, hâlâ nöbette. Cîüneş kendini ğancesaretimizi bağışla ve bizi daha fazla ısıtgöstermese de ısısını önden göndermiş ya da ma. Söz veriyomz: Bir daha uyarıları kulak hiçgeriçekmemiş. arkası etmeyeceğiz ve senin eşsiz güzellikleDogon ülkeslne yolculuk... rini görmek için aralık, ocak ay larından şaşmayacağız. Yalvarmalanmızın pek etkisi olBandiagara falezinde bir haftalık yürüyüş madı. Dönüş yolculuğunu sanki daha da sıturu yapmak üzere Dogon ülkesine gideceğiz. cakta yaptık. ^ Dogon halkı yıllarca baskılara karşı direnmiş DIL SORUNU Batı Afrika'nın her ülkesinde genellikle başat bir etnik topluluk var. Tabiı her topluluk kendi dilini konuşuyor, şarkıları, efsaneleri kendi dillerinde söyleniyor. O ülkedeki başat topluluk hangisiyse onun dılı genellikle ortak dil olarak kullanılıyor. örneğin Senegal'de Wolof, Mali'de Bambara, Gambiya'da Mandınka gıbı. Bu dıller henüz resmi dil statüsünde değiller, yazıya da geçirilmemişler. Halkın ortak pazar dili olarak kullanılıyorlar. ^ Gecealdırmadıgımızsıkışıkpeneereşimdi bizi canımızdan bezdıriyor. Kimse ne kadar bekleyeceğimizi ve neyi beklediğimizi söylemediği için treni terk edemiyoruz. Pet şişe içindeki suyumuz kaynamadı ama biraz uzaktaki çay ocağından gelen çay kadar ısındı. Içtiklerimizi kısa sürede terolarak geri veriyoruz. Tubaab, Sahel sıcağınahoşgeldin! Tambacounda'dan sonrakı dıırak Senegal'itı sınırşelıri Kidira. tnippasaportlarımızaçıkışdamgasıvurduruyoruz. Açızvetedbiri artık bir yana bırakıp bir şey ler yemek istiyoruz. Haşlanmışpirinçüzerinekızartılmış sebze ve etten oluşan bir tabak hazırlatıyoruz. Çeşitli isimlerle sunuluyorolsa da bu yemek hep aynı. Pirinç yerinedarı, et yerine balık veya tavuk olabiliyor. Üstüne soğan sosu, domates sosu konuluyor ve isteğe göre acı katılıyor. Karanlıktaneyediğiminfarkındadeğilim. Sebze diye tabağın yanına konmuş acı geldin sosu ağzıma olduğu gibi attım... Gece yansı ama serinlikgelmişdeğil. Kidira'dan sonra Mali sınırını geçtik. Iki saat sonra da Mali'nin smır istasyonu Kayes'a vardık. Bir zamanların, Bamako'dan önceki kolonyal başkenti Kayes şimdi sadece birsınırşehri. Buseferdepasaportlarımıza giriş damgalarını bastırmak için karakol odasınakoşuyoruz. Trende bizden başka üç beyazdaha var... Sınırpolistişlemleribitirdikten sonra adam başı 1000 C'FA para istiyor. Takatımız o kadar azalmıs ki, yaklaşık l,5dolartutarındaki buparayıhiçtartışmadanverdik. Harareti biraz düşmüşfırınımıza dönüp uyumaya çalışacağız. Gün ışığı Mali topraklarındaki Sahel görünrülerinı aydınlatıyor. En belirgin fark, bitki örtüsünün daha sık, arazinin ise engebeli olması. Kayalık tepeler, vadiler. Sabahın erkensaatindebileortalıksıcak. Rüzgârsıcak esiyor, tren kendi hareketiyle sıcak bir hava akımı yaratıyor. Daha da yoksul saz damlı köyleri nispeten hızlageçiyoruz. Çünkü, AfrikaKupasınedcniyledemirvekarayollarının hepsi yenilenmiş. Sabah 09:00'da Mahini şehrinde durduk. Ci bi, ci bidon bi, mangoro bi, papaya bi... 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle