Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMIILIRİYETDERGİ nıezdı. ' ' NÖarpdan kazanmış. olduğu âdetkimin önemli olası gerektiğine ka leri kendine mal etmiş. olan Safiye rar veren çevrenin dışındaydı ve o Erol, dış dünyadan ıç dünyaya geçevreye 'kalıcı oltnak istiyorum' çerken kendinı Avrupa'da değil, dilekçesıni ('ıyı hal kâğıdı' eşlı Avnıpa'yı kendınde gören bırasağinde ) sunmayı unutmuştu."(...) biyet içinde katışıksız Müslümandiyeyazmıştı. Türk'tü"( ..) Belge bir yazı ile yetinmemiş, Nezihe Araz ıse Erol'un ölüertesigündeErol'unromancılığı münden sonra kaleme aldığı 1964 nı uzun uzun anlatmıştı. tarıhlıyazısına : "Onumuhteşem Yukarıdaki alıntıyı aktardını, bırkuyrukluyıldızgibiufkuınuzu, çünkü Safıye Hrol'unromanlarını hemdesessızsedasızterk edıvenokudukça artan hayranhğıma, ma şini kabullenmek çok güç. Fakat kalelerını okuduktan sonrakı şaş bana asıl, Safıye Erol gıbı değerlı kınlığıma öfke de karışmayabaş.la bir kadının dünyamızdan çekiliş, idı. Böylebiryazarnasılunuttıırul ne karşı gösterdığımız ınanılmaz muş, tu ve neden? Buna neden Bel kayıtsızlık, lakaydi ve biganelik ge'nin işaret ettiği malum edebiyat güç gelıyor"dıye başlıyor ve yazaçevreleri de olabilirdi, o çevrelerin rııı edebi değehni deşiyor. kastı aşan cehaleti de. Araz'ın ilerleyen satırlarından Başa dönersek, Belge'yi okur Erol' un şarkiyat doktorası yaptığıokumaz "Burada iyi bir yazar nı, Yunan, 1 lint, lslam felsefesini var"diye çırpınan birdiğeryazarı, araştırdığını, bu uç felsefeyi moSelim lleri'yi aradım ve hayat he dern felsefenin ışığı ile yoğurdumenkolaylaşıverdi. Selim, yazann ğunu, mesnevi hikâyelenni de motünı kitaplarını 40 yıl aradan sonra dern psikolojinin kavramlarıyla ilkkezyayımlayan Kubbealtı Neş anlattığını öğrenıyoruz. riyat'ın telefonunu verdikten sonYine Araz'dan yazarın engin bir ra ekledi : "ÜlkerFırtınası'nabayı müsüamahaya sahip olduğunu ve lacaksın".... kendi anlaş ılmazlığını da hoşgörü Safiye Hanım ile "buluşmaya ile karşıladığını anlıyoruz. Ve ölügıtmek" bile başlı başına geçmişe münden üç gün öncesine dönüyoyolculuktu. Yayınevlerinin çoktan ruz: (... )"Her seferinde olduğu giterk ettiği (,'emberlitaş'ta çınar'lı bi, o gün de kendısinden pek çok bir iç avlunun etrafına, kubbelerin şeyöğrenmiştim 'Bütün' bildıklealtına yayılmış bir edebiyat dünya rımı sana aktarmak istiyorum" derdi. "Her şeyi bıldığım kadar öğsı ve Mehmet Nuri Bey... Sonra...Sonrası bana yazın sı retmemmümkün. Bırtekıstisnası caklığını unutturan, boğuculuğu var bunun: Aşk ! Evet kardeşim, nu ferahlatan, öfteyı edebiyat sa derdıaşk.. tijte o söz ile, saz ile nanlarla başlayan sıkıcı yazınıı öğretilemez. O yaşaya yaşaya, caunutulmaz yapan o romanlar...ve nını adıya adıya öğrenmem gereniyette temızliğın, kültürde çok ken ve varlığının bütününü esirgeboyutluluğun, sanatta derınliğin meden ıçıne atacağın bır ateştir. nelere kadır olduğunu gösteren o Belki de dünyaya gelişinıizin tek yazar... l.Sayfanındevamı ' Doğumunun 100. yılında... Safıye Erol 2 Ocak 1902'de Edirne'de doğnıuş. Annesi, Keşanlı Ikbal I lanım bır Bektaşi dervıs,ı imı^. Sarniha Ayverdi'nin tanımıy la "Arif, âşık ve zanrmış", bu özellıkleridekızınafazlasıylaaktarmış. Ikbal I lanımkızınıonüç yaşındaykenAlmanya'nınLübeckşehrıne göndermış ve Safıye ancak lıse ve unıversıteyı okuyup, doktorasını yaptıktan sonra memlekete dönebılmış. Küçük bir kız olarak gıttiği Almanya'da,bıraılenınyanındapansiyoner olarak kalmış. Gelişnıe çağını Avrupa'da geçırdığınden yıne Ayverdı'nınanlatımıyladısyaşay ışında tam bır Batılı ımış: "Mesela bız arkadaşlarla, günün yorgunluğunu üstümüzden atnıak ıçın, sedınn üstünde toparlanıp oturduğumuz halde, o, iki dizi birbirine bıtişik olarak dımdık ıskemle üstünde otururdu. Dört kişilik çay masasına, beşıncı ıçın ıskemle ılave etmek istediğimizde gene o, simetrinin bozulmamasını tercih ederdi. Misaf irini dörtte davet etmişse, on beş dakıka evvel geldiğı takdirde, salonda bekletmekte tereddüt et Safiye EroVun kadınlan... Gelışmış kışilıği, özgür duruşu ile Safiye Erol daha 1930'larda kadını ıkıncı cins gören bakış açısına tepkısını hem makalelerı hem de romanları aracılığı ile pek güzel vermış. Halıl Açıkgöz 'ün yayına hazırladığı, ilk baskısı bu yıl gerçekleştırılen (Kubbealtı Neşrıyatı) "Makalelen"nde Erol kadınlara dair bir dizı yazı yazmış ve yerel olmayan, dunyalı duruşunu burada da sergilemiş. Örneğın bir diğer gazetenın köşecisinin geri bakış açısını değıl doğradan Schopenhauer'ı hedef almış (ki o zamanlar Türkçeye çevrilmemiş). Schopenhauer'ın kadınlara daır uzun bır yazısını çevirerek Alman düşünür'ün ne kadar düşünemediğini, kadınlan "erkek ile çocuk arasında vasatı bir kademe"de değerlendirerek ne kadar haddini aştığını belirttiği gibi, tavşan ile kaplumbağa