01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYRT DF.RGİ Ağrı Dağı etehlerinde konserler yaptldu.. t+ Gemiye tüm canlılardan birer çifl alınacaktir. Boyıı 204, eni 34 yüksekliği 20 metredir. 150 gün dalgalarla boğuşurlar. Nuh ayak basacakbiryerolupolmadığınıanlamakiçin birkarga gönderir. Kargageri dönmez. Bu kez debirgüvercingönderilir. Zeytin dalıylageri dönergüvercin.Gemi yedinciayın 17. gününde Ararat dağına oturur. Nuh'ungemisinibulmayaçalışan bilimadamlannın,maceraperestlerin yolu hep Ağrı 'ya düştü. Ağn'nın karşısındaki Üzengilköyüyakınlarındakitepedeçekilenbirfotoğrafla Nııh'un gemisini andıran şekiller araştırmaları yoğunlaştırdı. Sonunda gemiyi andıran yer şekillerinin Nuh'un gemisinin izi olduguna karar verildi ve bu alan 1987'de SİT alanıilanedildi.lkıgün, Nuh'un gemisinin koruyuculuğunu 62 yaşındaki Hacı Hasan Özeryapıyor. Gemi kalıntısı olduğu iddia edilen bölgeyi kuşbakışı izleyen yere Japonlar, "Dünyada barış daim olsun" yazılımetalbirsutündikmişler. Ağrı Dağı ile Nuh'un gemisinin bulunduğu tepenin arkasında geniş bir ova uzanıyor. Çiçekler Ağrı'ya doğru açmış. Pembe, mor öbck obek... Yaşar Kemal de anlatmış buuıları Ağrı Dağı lifsanesi'nde: "Her yıl karlar eriyip de bahar gözünü açınca Ağrı Dağı'nda bir ulu tazelik patlayınca,gölünkıyıları,incekarçizgisinin üstü, keskin kısa küt çiçeklerle dolar. Çiçeklerin rengi alabildiğine parlaktır. En küçük çiçek bile mavi, kırmızı, sarı, mor kendi renginde çok uzaklardan bir renk pınltısı olarak balkır..." Çiçekler yine efsanedeki gibi açmış bu BASKENT GUNLERI Aziz Nesin ve mavi tablo... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Başkan efendi... Derik Belediye Başkanı Ay$e Karadağ ilkokulmezunu. 37yaşında, 14'ünde cvlenmiş; dört çocuk annesi. Uzun yıllar tstanbul'dayaşamış. HADEP lstanbul il Kadın Kolları Başkanı iken Derik len Belediye Başkunı olmuş. Feslival nedeniyle Doğubeyazıt 'ta idi. almışlardı.Derik'teyaşamayankişilerbelediyedeçalışıyorgözüküyordu.Şuanda86kişi çal ışıyor. I Ikokııl mezunu olup 680 milyon aylıklı personel var. Sendika bizden önce çok yiiksek birzammı kabul ettirmişti. Derik çok eski bir i Içedir. 1926 y ılında belediye olmuş. Mardin'i andırır. Zeytinleri, bahçeleriyle meşhurdur. Eskiden atölyeler varDerik'e gclmeden önce Istanbul'da yaşı mış,3kilozeytinden I kiloyağçıkarılırmış. Belediyeyi devraldığımızda günde 1015 yordum. Adaylığımbelliolduktansonra Derik 'te erkek mi kalmadı kadın belediye başka kanalizasyon pallıyordıı. Yüzde 70 kanalizasnı adayı oluyor laflarıyla karşılaştık. Ama yonu kendi imkânlanmızlayaptık. Kadın belediye başkanı bazıerkeklerizoıyiizde6()oylaseçildik. Sıkıntılarda oluyor, luyor. Kafalarında kadınlarevgüzel şeylerde.... Kadınlarçok de otursun düşiincesi var. Derahat bir şekilde belediyeye geıııokrat olduğunu söylcyen erliyorlar, başkanlarıyla görüşekek bile evine gittiğinde debiliyorlar, dertlerini anlatabilimokrat kafasını bırakıyor. yorlar. Lirkeklerseçimdebirkişiye oy veriyorsa ölünceye kaBabamın istediğiyle evlendarukişiyeoy veriyorlar. Daha miştim amcamın oğluyla.... önceailereisi kimeoy verilecek Bölgenin bir yapısı var. Benim diyorsa kadın da aynı partiye vegörümcem de ağabcyimle evliriyordu. Bizim adaylığımızla dir. Birbiriınizi hiç görmemişberaberevin reisine rağmen katik.... dın bizeverdi. Sekretertelefon Kadınlarsorunlarınıçözmek bağlıyor, bana da başkanla gö Kadınların oyuyla için bize geliyorlar. Yaşlı insanrüşmek istiyorum diyor. ben be Mrtabuyudevlrdlk. larla evlendirilmek isteniyor lediye başkanıyım diyenceşaijigençkızlar. Aileylekonuşuyonyor.Telefon eden kadınsa aa Onlara güven geldl. ruz. Ben belediye başkanı olakadın belediye başkanı diye sevgisini dile ge na kadar kadınlar sokağa çıkmıyordu. Daha tiriyorlar. Derik içinde başkan bey, reis bey di yeni yeni kadınlar sokağa çıkmaya başladılar. yorlar. Bir iki defa hatırlattım ama sonra bı Hem gelenekten hem dinden kaynaklanıyor raktını. Herkese nasıl hatırlatay ım. Kafada sü bu durum. Kahveye giriyoruz, csnaflarla sohrekli erkckegemenliği olduğu içinatamıyor betediyoruz.yanitabularkınlıyor. Dünya Belediyeler Birliği genel sekreteri lar. Ama kadınların gurur kaynağı olmuşuz. Kadınlar bizi göriince kendilerine bir güven Derik'i ziyaret etti. Kadın çalışmaları konugeliyor. Onları temsil ettiğimizi düşünüyorlar. sundayardımcıolacaklar. Yaşlı kadınlar, dul Onların oylanyla seçildiğinıiz için bizi sahip kimsesiz kadınlar için bir proje yaptık. Bir kadınevi açmayı düşünüyonım. leniyorlar. Bir tabuyu devirmişiz. Yoksulluk çok fazla ilçede. Fabrikayok. Iş Üç ay sonra görevden alınacak, 6 ay sonra alınacak gibi laflarettilerbizler için. Seçim yok. Sürekli belediyeden iş isleyen var. Derikyatırımı olarak seçimden önce birsürü insanı li işadamlarınındesteğini bekliyoruz.^ önce okuruyum, sonra dostu. Akşam gazetesi Sabah'a geçtiği zaman birlikte yer aldık köşelerde. Çalışırken konuşmaya vaktim yok. Belli saatte gelir, yazısını bitirince çantasını kapar gider. Arada bir konuşmak isterseniz bir sigarahk vakti olduğunu söyler. Sigarayı söndürürken merdivene doğru ilerler gecikmeden. Bir gün bir paket Amerikan sigarası aldım, Aziz Nesin' in karşısına geçtim. Bugün daha uzun konuşacağız, dedim sigarayı gösterdim. Sigaramın boyu daha uzun, konuşmamız da uzayacak diye düşündüm. Sanırım çok hoşlandı, gözleri güzel parladı. ölümünün 7. yılında başka anılar da gülümsedi belleğimde, uzun yılların ötesinde yeniden yaşar gibi. Aziz'in gizemi de bu bence, mizahının doyulmaz tadı, dayanılmaz gücü var. Zaman geçiyor her şey yeniden yeşeriyor. •#* Bir yaz akşamı kapı çaldı, öğretmen evlerinden bir dost haber verdi. Biraz önce Aziz Bey geldi, size selamı var. Bir solukta gittim, "hoşgeldin" dedim. Oğlu ve torunu da yanında, hayli yorgunlar, yatıp dinlenecekler. Ertesi sabah kahvaltıya çağırdım onları. Üç kuşak bir arada, baba, oğul ve torun. Ali Nesin de çocuk o zaman, torun kızının oğlu. Güzel bir sofra donattım, tertemiz ortüler yaydım, evde yaptığım reçelleri kümesten sıcak gelen yumurtaları da koydum. Bir doğal şölene döndü soframız ancak torun hayli yaramaz. Tiirk mizahının büyük ustusı Aziz Nesitı... Çayı döktü, reçel tabağını devirdi, kırdı, güzelim sofranın tadı kaçtı. Ama Aziz mimar Cengiz Bektaş, Tahsin Saraç ve Nesin sessizce izliyor torununu, dahası Aziz Nesin ile çaya geldi bana. O mavi okşuyor. tabloyu gösterdim onlara. Bilın bakalım, bu Müşerref Teyze şimdi çayı tazeler, nedir diye sordum. Doğru yanıt Aziz örtüyü de değiştirir diye kucaklıyor torunu. Nesin'den: Onu ilk kez böyle neşeli gördüm. Çaylar Sen Avni'ye bir mektup yazmışsın o da dökülüyor, reçel dökülüyor, sofra sana bu resımle yanıt veriyor. Güzelliklerın bozuluyor, o hiç bozulmuyor. sürduğünu belirtiyor Avni'ye yaraşır bir Sen ne hoş dedesin diye takıldım. Yanıt yanıt dedi, o çocuksu gülüşüyle sevincini vermedi. Çocukları deniz kıyısına belirrti. yolladıktan sonra konuştu ilk kez. Işte böyle... Ne güzel dostlarım var değil Kızım erken evlendi, torunum yeteri mi? kadar sevgl görmedi. Buraya gelirken ••* karar verdim, onu sevgiyle şımartacağım. Ölümünün 7. yılında anılarla selamladım Sonra durdu yeniden konuştu: Aziz Nesin'i. Çatalca'da Gökçeali Köyü'ndeki çocuk cennetinde bir piknikte Herkesin her bireyin şımaracağı biri buluşma olanağı bulamadım ama çok olmalı. Gülerek ekledl: ,\> sevdiğim bir toprak parçasında güzel Ben de sana şımarıyorum. söyleşılerle selamladım sevgili dostumu. O mavi ören sabahında güzel bir sevgi dersi verdi bana. Ali Nesin'in şu sözleri ise bıçak gibi O yaz çok güzel geçti. Zeytinli'de bir saplandı yüreğıme. Türkmen şoförün arabasıyla dağlarda, Böyle bir ülkede Aziz Nesin'in unutulması kıyılarda, maviyeşil yolculuklar yaptık. Kazdağı'nı kucakladık. Sarıkız'a tırmandık, da doğaldır, diyor. Bu söze katılamıyorum, Aziz Nesin doğasında var bu ülkenin. doğayı güzel yaşadık. Geçmişinde de geleceğinde de acı tatlı bir Sarıkız'a tutkum var, kadın haklarında yiğit arada, unutarak yol alamayız karanlıkta, bir öncü. Haksızlığa direnerek dağları eller aya biz yaya diyemeyiz, böyle gelmiş, aşıyor, halkın özlemiyle masallaşıyor! Bir böyle gitmez diye yürümek gerekiyor. masal da Aziz yazdı o gezimizde. Assos'a Böyle gitmeyeceğini kanıtlamak gerekiyor. gittik, mavi bir dünyaya daldık sonra. Türkmen şoförün türküleri hâlâ kulağımda. Mutlu bir olay, kanıtlayanlar da var! Umuda giden yolda yalnız değiliz. ^ Zeytinli'de bir kasaptan et aldık, yol boyunca çam topladık, çam kozalaklarının ateşinde taş pirzolaları yaptı şoför arkadaş. Sonra kaç kez gittim ama o güzelliği göremedim. Ormanlarda kıyım var, doğasını yaşayamıyor insanlar. Aziz Nesin'le ören'de bir yaz buluştuk ancak. Sonra Ankara'da karşılaştık kaç kez. Bir de resim öykümüz var. 12 Mart'tan sonra acı olaylar yaşandı ülkemizde. Herkes bir şey ödedi canından, kanından, varlığından, yokluğundan. Avni Arbaş Paris'ten bir kartla selamladı beni. Kartta bir yelkenli var, altında, "Ya sen gel ya beni oraya aldır" diyor Avni Arbaş. Hasretlik onun da kemiğine dayanmış, tüm girişimler sonuç vermiyor, doğduğu topraklara geri dönemiyor, Paris'te yalnızlığı yaşıyor. O karta bir yanıt yazdım, ülkemizde yaşanan olayları özetledim. Biriki satırla özel sorunlarımdan söz ettim. Mektup şöyle sona eriyor galiba: "Bunca acı olaydan sonra ben de Kuvvet'i yitirdim yaşamımda. Sana bu nedenle yazmadım uzun süre. Ancak üzülme dünyaya küsmedim, her şeye umutla bakıyorum hâlâ. Sevgiyle sesleniyomm tüm dostlara, haydi sen de fırçanı al, bu mektuba fırçanla yanıt ver." Yanıt gecikmeden geldı. Avni Arbaş, Ara Güler ile güzel bir resim yolladı bana. Mavi bir resim, denizin dibinde çiçekler, kıyısında umut var. Bir pazar Ara Güler,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle