02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYHT DERCİ Kayıhan Oüven ve Cofkun Asar Kaz Dağlan'nda... Bisikletin mi var?.. Bisikleti bir çocuk eğlencesi olarak görürüz hep... Oysa yaşlan onlu hanelere ulaşanlar hem spor amacıyla hem de günlük yaşamın aracı olarak bisiklete güveniyor. Bir de dernekleri var ama yollar uzaklara gitmelerine engel... 50 SANTIMLIK YOL İÇİN... KenanSerdan:20yılhk bisiklet kullanıcısı Kenan Serdan, trafikte kendilerineselam verenler, alkışlayanlar ve takdir edenler olsa da yaklaşımın genelde olumsuz yönde olduğunu söylüyor ve bunu birkaç örnekle anlatmaya çalışıyor... "Insanlar, insancıl düşüncelerden tamamen soyutlanmış. Bisikletle giderken yolun sağ taraf ında 50 santimlik bir bölümü katlediyorsun, vatandaşın gözü, o 50 santimlik şeritte. Ya aynasıyla çarpar, ya tamponuyla vurur, geçerken arkandan korna çalar. Üzerinize bira şişesi fırlatanlar, yolun kenarına cam kırıklan koyup lastiklerinizi patlatmaya çalışanlar.... Geçen akşam 15 kişilik bir grup bisikletle Ortaköy'den Bakırköy'egittik. 20 yıldır bisiklet grubu içindeyim, inanınilkvukuatsızakşamımızdı.Sapasağlam gittik, sapasağlam geldik." Tamire giden bir bisikletin masrafı 15 ila 50 .. .üyonmuş. Ekonomik krizden sonra ithalatçılann kepenkleri indirmesi üzerine, "onun bunun elinde kalan malzemelerle" devam etmek zorundakalmışlar. Y1LDIZ YİĞİT "Bugünkü tstanbul 'da bisiklete binmek çılgınlık. Ya çok iyi birbinici olacaksınız ya da yarı akrobat. Istanbul trafiğindeöyle herkes bisiklete binemez. Çünkü trafikte bisikletliIerehiçhoşgörülüdavranmıyorlar..." Çocukluğundanberibisikletkullandığını söyleyen MÜ llctişim Fakültesi FotoğrafTeknikleriDersiÖğretimGörevlisi Kayıhan Ciüven, Istanbul'da bisiklete binmeyi kimseye tavsiye etmiyor. O, sevdiği bisikletin sadece bir eğlence aracı olmadığını, spor yönünün göz ardı edilmemesi gerektiğini söy lüyor. "Türkiye'debisiklet,genellikleçocukların kullandıgı bir eğlence aracı olarak görülüyor. Bisikletebinenyetişkinlereiseyarı deli gözüyle bakılıyor. Oysa spor, hayatı kolaylaştınr, güzelleştirir, insanı sıhhatli yapar. Strestenkurtulmakiçinçokiyibiryöntem." Güven, bisikleti, yapılması gereken bir spor dalı olarak görüyor. Güven, zaman zaman bisikletlc uzun yolculuklara çıkıyor. Son olarak 1999 yılında, fotoğrafçı Coşkun Aşar'la birlikte Istanbul'dantzmir'e kadar bisikletle gitnıiş. Yolculuk sırasında Kaz Dağı'nadatırmanmışlar. Bisiklet sponına gönül verenlerin Istanbul'da yaşadıgı sorunları öğrenmek îçin BakırköyZeytinlikMahallesiPancarSokak'ta, Bora Tırkı: 199B'den bu yana profesyonel olarak dağ bisikleti kullanan ve uluslararası düzeydeki yanşlara katılan Bora Tırkı da bu tip organizasyonlarda f inansal desteğin son derece önemli olduğunu düşunuyor. 1992 yılında yüzme, bisiklet ve koşuyu kapsayan triatlon ile amatör olarak spora başlamış. 1998'den son amatörve profesyonel bisiklet sürücülerinin uğrak mekânı olan Metin Bisiklet Shimano SatışveServisMerkezi'negidiyoruz. Dükkuııın önüne dizi Inıiş onlarca bisiklet karşılıyorbizi,yarışbisikletleri,dagbısikletleri... Duvarlara asılmış tekerler, mataralar, gözlükler, kasklar... Ustalarsa, parça değiştirmekle ya da taınir yapmakla meşgul. 2530 yıldır bisiklet satış, tamirveyedek parça işiyle uğraşan dükkân sahibi Metin Saraçoğlu, eşiyle birlikte çalıştırdığı dükkânda amatöründen profesyoneline kadar her kesımden ve her yaş grubundan bırçok müşteriye hizmet veriyor. Onu yarışlara hazırladığı kızlanyla ve dükkâruna gelen gençlerden oluşan grubuyla bisiklet gezilerine çıkmakkeyiflendiriyor... "Herkese trafiğe çıkın diyemeyiz çünkü. Hem sporumuzu hem piknığimizi rahatlıkla yapabildigimiz için gittiğimiz yerler, genellikle Florya Ormanı ve Belgrat Ormanı oluyor.Takım halindc karayoluna çıktığımızda ise, kasklarımız, ışık ve diğer tertibatlarımızla birlikte, sistemli ve trafiğe uyumlu bir şekilde tek sıra halindc seyirediyoruz. Küçükçekmece'ye, Sultanahmet'e gidip çay içiyoruz. Anadolu Yakası'na, Yalova'ya, Izmir'egidenlerdevartabii." Metin Bey, bisiklet yollannınyetersizliğinin bu spora gönül verenler için en büy ük sıkıntı olduğıınıı söy lüyor ve bu konuda Yalova 'nın örnek alınmasım istiyor. Metin Bey 'le sohbet ederken içeriye mavi forması ve giiınüş rengi gözlükleriyle antrenmandan dönen 19 yaşındaki Ayris Işık giriyorsöylenesöylene. Yeşilköy'de bisiklete binerken kendisini korkutmak isteyen otomobil sürücülerine sinirlenmiş. Iki yıldır profcsyonel olarak bisiklet kullanan ve sık sık yarışlara katılan Işık, Türkıye çapmda yapılanyarışmalardaikikezbirinciolmuş, bu y ıl da Antalya 'da duatlon dalında yapılan uluslararası bisiklet yarışmasındada beşinciliği var. "Insanların bisiklet kullanıcılarınahıçbir şekildesaygılarıyok. laytla antrenmanyapıyoruz, 'Offkıza bak' talandiyorlar. Bazılan da bisiklete bindiğim için erkeğe benzetiyorbeni. 'lbne'diyenlcribileoldu. Yolda giderken taksiciler.otobüsçülersıkjştınyorlar. Heleminibüsçüler!" ra ise triatlonu arka plana atıp, bütün enerjisini dağ bisikletine vermeye başlamış. Üç yıldır profesyonel olarak bisiklet kullanan ve çok sayıda yanşa katılan Tırkı'nın uluslararası düzeyde ve Türkiye çapmda elde ettiği birçok derecesi var. Katıldığı yarışların sayısını ise hatırlamıyor. Amacı, Türkiye şampiyonluğu ve eğer bir milli takım seçmesi olursaTürkiye'yi uluslararası yarışlarda temsil etmek. Tırkı'nın 1999 yıhnın sonunda arkadaşı Yunus Işılak ile birlikte kurduğu ve Pitbull adını verdiği dört kişiden oluşan birtakımı var. Ikisi zirve (ağır), dördü daha hafif olmak üzere haftanın altı günü antrenman yapan Pitbull üyeleri, pazargünlerini isedinlenerekgeçiriyor. "Izmır'dehertarafağaç.orman.lstedığinzaman istediğin parkura gidebiliyorsun. Burada ise arabaayaıiayamazsakBelgrad'a kadar 40 kılometre pedal çevirmek zorunda kalıyoruz ve haliyle yoruluyoruz. Oraya varıp kendimizi denemek ıstediğimizde bitmiş bir enerjiyle antrenmana başlıyoruz, Istanbul'da dağ bisikleti yapmakzoryani, herkes yönelmiyor. Mesela antrenman için Sarıyer'e gideceğim, o zaman mecburen trafiğe çıkıyorum. Işıklara dikkat ediyorum ve önümdeki aracın sinyal vermeden sağasola dönebileceğini düşünerek hareket ediyorum. O sinyal verecek diye aynı hızla giderken kaza kaçınılmaz Ya kıyafetler? Antrenman sırasında giyilen bir tayt ve bir atletin fiyatı toplam 120 milyon lira. Çünkü Türkiye'de üreticisi yok. "Birtaytı alıyorsun,blsikletinebinipgeziyorsun,altıay sonra bir tane daha alman gerekiyor. Türkiye'de bir sponsorluk yasası var ama bu yasaya destek olacakbirfirmayok. Firmalanntemsilciliklerine gittiğinızde kapıdan içeri dahi sokmuyorlar sizi. Onu bırakın, bisiklet üzerine iş yapan firmalara gittiğinizzaman, 'Nesponsorluğu kardeşim?' diyoriar." Profesyonelliğe hiç yeltenmemiş. "Çünkü avantajı yok. Mesela, halk yarışlarına katılamıyorsunuz. Derece alsan dahi elinden tutacak birtane örgüt yok ülkede. Bisiklet Federasyonu var, yıllık bütçesine bakıyorsunuz trilyonları buluyor, yatırım alanına baktığınızda onun bunun cebine giden bir sürü paradan oluşuyor. Hani bisiklet? Nerede bunun bisıkletçisi? Federasyona bağlı birtane sporcu göremiyoruz çevremizde. Bir sürü yolsuzluğa karışmış bir federasyon var ortada. Aldığı bisiklet için milyarlık fatura göstermek, yedek parçaların orada olamaması... Trilyonlar nereye gidiyor belli değil. Hiçbir şeyin üzerine gidilmediği gibi bunun da üzerine gidilmiyor ve acısını da biz çekiyoruz." Bora Tırkı (solda) antrenman yaparken...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle