27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 TEMMUZ 2002. SAYI 851 tki yı I önce bir motosiklet çarpmış Işık'a. "Ama polise göre kaza benim suçumdu. Orada ayağımın aeısı dcğil, yapılan muamele çok zoruma gitmişti." Dernoklerl de var... Bisikleti bir yaşam tarzına dönüştürmeyi hedeflcyen vc şu anda 9.500 üyesi olan Bisiklet Sevenler Derneği, insanlan bisiklete teşvik ctmek, bilinçlendirmek ve üyeleriy le ilişkilerinisıcaktutmakamacıylabelirliaralıklarla piknik, doğa gezileri, bisiklet turu, trafik eğitimi, yarış gibi etkinlikler düzenliyor. Masraflar ise bazen sponsorlar aracılığıyla bazen de kendilerine ait Tam Organizasyon LimitedŞirkeli'ninbütçesindenkarşılanıyor. "Sponsor sıkıntısı bu işi sadece sportif düzeyde yapnıak isteyenlerin sorunu, oysa bisiklet sevenlerin ortak sorunu bisiklel yolu olmadığındanbuaracıspordışındadakullanamamak. Çözüm, halkın bisiklete her gün binebıleceğiortamlarınyaratılmasında"diyorlar. Görüştüğümüz herkes Işık'la aynı konuda birleşiyor: "Bizi anlamanız için, bir gün trafiğe bisikletle çıkmanız yeterli." ^ YILDIZ miha@mynet.com 13 Yılmaz Yalçınkaya şirket sahibi bir mühendis. Paşabahçe Şişe Cam'da geçirdiği gönüllü çıraklık günleri sırasında Yusuf Usta'dan cam işleme sanatını öğrenmiş. Bu kadarla da yetinmeyip Amerika'ya ünlü bir cam okuluna eğitime gitmiş ve âşık olmuş. Kime mi? 1200 derecelik ışık B rüyor. lzmir Atatürk Lisesi'ni bitirdiği yıl (1958) lzmir Pamuk Mensucat firmasının bursu ile Almanya'ya tekstil okumaya gidieykoz'unsırtınıdayadığıyeşillikyor. 1962 'detekstilmühendisi olarak yurda lerarasındakıvrılarakilerliyoruz. dönüyor. Ancak burs veren firma iş veremiKavacıkKavşağı'ndansapalıyanm saat oldu, hâlâ inşaat sektörü yor. Çünkü ticari hayatın talihsiz dönemine nün ormana karşı açtığı savaşın izleri arasın denkgeliyor. Yılmaz Yalçınkaya, tekstil makineleri itdayız..."Dağbaşınıvillaalmış"marşıeşliğinde ormanlar kesiliyor, yerine minik f ide hal eden bir Alman f irmasında işe başlıyor. ler dikiliyor. Kocaman tabelalar da ihmal Dokuz yıl böyle geçiyor. Kazanılan deneyim ve bilgi birikimi 1973 yılında Yılmaz edilmiyor: HatıraOrmanı! Bey' in ortaklan arasında bulunduğu "TeksNeyse bizim işimiz başka... Beykoz'un arkalarında ücra bir köyde til Servisi"adlı özel şirketedönüşüyor. Ha"CamOcağı"anyoruz. Polonezköy'ügeçi len Yönetim Kurulu Başkanlıgı'nı Yılmaz yoruz, Cuınhuriyet, Bozhane de geride kalı Yalçınkaya'nın yaptığı firma sayısız"anahtar teslimi" tekstil fabrikası kuruyor. Buryor. Sonunda öğümcc köyünü buluyonız. Köyün öteki ııcunda cam sütunlan görün sa'da Nergis fabrikaları, Ali Osman Sönmez'intesislerindehep Tekstil Servisi'nin ce "tamam" diyorıız: imzası bıılıınuyor. Hedefevardık! NAZIM ALPMAN İlk bilgilerden edindiğimiz izlenime göre küçükbircamatölyesiilekarşılaşacağımızı düşünüynrduk. Burasıdüpedüzbirfabrika! Bir "aşk fılmınin" çekileceği devasa bir stiidyo olarak tasarlanmış bir fabrika... Birazdansahicibiraşkilişkisiylebutesisarasındakopmazbağlarbulunduğuortayaçıkıyor. Cam Ocağı'nın Halkla îlişkiler Müdürü Filiz Bozkurt, tesisi dıştan tanıtıyor... "Burası boncuk atölyesi, şıırada ocaklar var. Şu gördüğünüz yeröğrencilerin kalacağı motel. Burası dinlenmemekânı..." Biıdakika.sizhanabuçılgınlığınfailini buluıı! Bozkurt, "Yılmaz Bey'i mi?"dıyerek gidiyor, az sonra lulumlu, çelebi yüzlü bir cam ustasıyla geri dönüyor: Işte buranın kurucusu ve sahibi Yılmaz Yalçınkaya. Yılmaz BeyMnyüzünde "vuslataulaşmışbiraşkın"mutluluğuvar. Yukarıda "fabrika" derkenyanılmadığımızıgörüyoruz. Yalçınkaya, "Burası eskiden Paşabahçe Şişe Cam Fabrikaları'nın kristal kesme(dekor) fabrikasıydı"diyor. Bu küçiik fabrika sonra kapatılmış.Yılmaz Bey, Paşabahçe dergisinde o zamanki GenelMüdürAdnanÇağlayan'ınbiryazısını okuyor: Kldeki atıl tesisleri ve arsaları satışaçıkarıyoruz. Hemenbirmektupyazıyor. Yanıtgeliyor. Satışişlemi 1999'datamamlantyor. Buraya kadar tamam, anlaşılmayan birşeyyok. Ama aklımızda kocaman soru çengeli hâlâ asılı duruyor. Siz cam sektörünün içinden misiniz? Beykoz ormanları içinde bueski fabrikaya yatınm yapma fikri nereden doğdu? Ostelik para kazanacak bir yer gibi de görünmüyor. Artistik cam eğitimi ve ürünleri bu memleket için fazla lüks değil mi? Sorular böyle uzayıp gidiyor... Yı lmaz Bey," 1200 derecelik ateştekiaşkını"anlatmayabaşlıyor: Ilkokul 2. sınıfta öğretmenimiz bizı Izmir'degaz lambası şişesi yapılan küçük bir cam atölyesine götürmüştü. Kor halindeki sıvı cam beni çok elkiledi. Hayatımın i lerleyenbölümlerindcdecamahepilgiduydum. Elime bir cam ürün aldığımda "Bu hale gelene kadar acabahangi aşamalardan geçtniştir?" diye düşünürdüın. Yılmaz Bey'inbu "cam aşkf'hepgizliyüCam sevdası Tekstil sektöründe işler iy i gidiyor, fakat Yılmaz Bey'in "cam aşkı" yasal statüye kavuşamıyor. 1992 yılında iseartık aşk zaptedilemez hale geliyor. Yılmaz Bey eşine ve ortaklarınadiyorki: Bundan sonra cumartesi günleri beni 'yok'sayın! O zaman 52 yaşında ve artık "cama kavuşma" vaktinin geldiğine inanıyor: İlk olarak sahaflardan yola çıktım. Cam üzerine yazılmış ne kadar kitap varsa alıp okumaya başladım. Prof. Dr. önder Büyükerman'ın kitapları ufkurnu açıyordu. Bir gün gazetede önder Hoca'nın Yapı Kredi'ninGalatasaray'dakimerkezindebirkonferansının duyurusunu gördüm. Konferanstan kısa bir süre önce Venedik'e gitmiştim, cam ürünlerinde birdünya markası olan Murano'dan iki kaset aldım. Cam işleme sanatını anlatan kasetlerden birini Önder Hoca'ya götürdüm. Bu sıcak temas, 1200 dereceye ulaşacak yolun ilkaşaması oluyor. Büyükerman, Yılmaz Yalçınkaya'yı Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası'na yolluyor. Cumartesi günleri cam fabrikasında "çıraklık" dönemı başlıyor. Paşabahçe'nin en ünlü cam ustalarından Yusuf Görmüş; okumuş mühendis olmuş, şirket sahibi bir adamın 1200 derecede işlenebilen sıvı cam karşısında niye çile çektiğini anlamakta zorlanmıyor değil... Çünkü*" Ayris Işık, iki yıldır profesyonel bisikletçi... zaten. Arkadan gelen araçları da kollamak gerekiyor. Nerede ne yapman gerektiğini bilmen çokönemli bısiklette. Çünkü bu birrefleks işi." Bisiklet Sevenler Derneği'nin amatürlerı desteklediğini ve bunun da profesyonellerin önünü kestiğini düşünüyor. Masraflarını kendileri karşıladıkları halde Bisiklet Sevenler Derneği'nin bazı yarışlara kendi takımlarının ismiyle katılmalarına izin vermediğini ve sadece 18 yaş altındakiler için düzenlenen her iki grubun da eşit şekilde desteklenmesi ve yarıştırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de öncelikle yapılması gereken iş, bisiklet yollarını yaygınlaştırmak. Yani bisiklet yollarının kent içi ulaşımda kullanıma sokulması. "Pilot çalışmalardan biri Yalova'da sürüyor. Yalova Belediyesi, bisiklet yollarını yaygınlaştırmak için yaptığı çalışmalardan sonra şimdi de Türkiye'de ilk kez belediyeye ait bisikletleri hizmete soktu. Sepetli, kilitli, numaralı bisikletlerle halk, kent içinde ücretsiz olarak ulaşım sağlayabiliyor. Biz, bunun tüm ülkede gerçekleşmesini ve insanların kısa mesafelere bisikletlegitmesini istiyoruz: Okula, işe, alışverişe... Çünkü Türkiye'ninvetoplumumuzunsağlığa, spora.tasarrufa, ulaşım rahatlığına, çevrekirliliğinin ve gürültü kirliliğinin azalmasına ihtiyacı var. Bisiklet bunlann hepsini birden sağlayabilen mucizevi bir araç." ^ Yılmaz Yalçınkaya, cam aşkını 1200 derecedeyaşıyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle