Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARAI.IK2002. SAYI874 çekmekten çok, Avrupalılar' ın saııki "biz de bu kültürde varız" demelen, tarihi hatırlatmalan gibıydi. Ç iinkü, Türk Hamamı olarak bilinen hanıam kültürünün Türklerden önce başta Eskı Yunanlara ve Romalılara aitbir birikim olnıası luıutulaıı önemli bir aynntıdır bence. I Iatta hamama Turkish Bath denilmesi basit bir çeviriden çok daha öteye gitmektedir. Haçlı Seferleri sırasında ilk kez hamamlan gören haçlı askerleri ülkelerinde Turkish Bath adını verdiklen bu kültürü dünyaya tanıtmışlardır. Yaşayan bir hamam Hamamınkapısmdakiyazıyafazlatakılmamak gerektiğini düşünerek hamama giren darkondora asılı resim ve gazete kupürleriyle ilgilennıeye başladığımda hamamın canlılığinıdafarkettim. Hareketligörüntüye giren peştanıallı erkeklerin yüzlerindekı ifade hamamın tadını ifadc ediyor gibiydi. Bu tablo aklıına uzun süre önce yayımlanan bir banka reklanıındakı karakterin durumunu hatırlattı. Reklam, bankada müdürlük yapan karakterin tellakla yaşadığı zor anları konu ediniyordu. Tellak ise bu tarz görüntülenn abartıldığı düşüncesinde. Ona göre bu ezıyetten çok hır rahatlatma işlemi. Acaba masaj yaptıranlar aynı fikırde mı? Sıra, hamam araştırmalarda adını en çok duyuran Çemberlitaş Hamamı'na gelmışti. Dığerhamamlardan daha farklı bir yerle karşılaşacağımı umuyordum,yanılmadım. Çemberlitaş Hamamı'na gırdığinizde dıkkatinıziilkçeken, geleneksel görüntü içinde modern ve daha profesyonel bir hizmet. Bu farkonların yabancı turistlere açılmalannı kolaylaştırıyor, yerli turist de zaten yok denecek kadar az. Hamamın görüntüsüne uygun kullanılmadığını ögreniyoruz. Birrestorasyona ihtiyaç duyduklarını ama bunun zor ve masraflı bir iş olduğunu söylüyor, hamamın bugünkü sahıbi Ruşen Bey. Bu yazıyı hazırlarken en çok fotoğraf konusunda zorluklaryaşadığımı söylemck zorundayım. Yine aynı sonınla karşılaşacağımı düşünürken bu kez çekebileceğimi öğreniyorum. Yazımı kurtarmanın sevinciyle hamamın erkekler bölümüne ılerlerken acaba kötü bir manzarayla karşılaşır mıyım, tedirginlığıyokdeğil... Imdadıma duvara asılı "PEŞTAMALSİZ YIK.ANMAK YASAKTIR"yazısıyetişiyor. tçerideyıkanan, masaj yaptıran pek çok insan var ve gerçekten tanh say falarından çıkıp gelmiş kadar gerçekler. Oldukça sıcak olmasınarağmen fazla rahatsız etmemesi sanırım mekânın temizliğiyle alakalı. Oldukça büyük olan bu bölüm tamamen mermerle kaplı. Çevreye bakıp, fotoğraf çekerken kubbe dikkatimi çekiyor. Aklınıa birortaoyun olan "Hamam"da Karagöz' ün kadınlar hamamını kubbeden izlerken içeri düşmesı geliyor. Acaba olabilir mi... diye düşünürken Ruşen Bey, kubbedeki camların özel bir yapım olduğunu söylüyor. Dışarıdan büyük bir bardak gibi görünen camların içinde güneş ışığının içeri girmesini sağlayan, dışardan ise hamamın içinin görünmesini engelleyen bir mercek bulunuyormuş. "Zaten kubbedeki deliklerden ıçeriye bırinin düşmesi imkânsız"deyipbayanlarkısmınageçiyonız. nirdik, şimdi pek bir şey'yok. Ayda belki bir defa gelin hamamı oluyor, o zaman ortalık biraz hareketleniyor" diyor. ()n sekiz senedir natırlıkyapıyorNuray. İlk olarak Galatasaray Hamamı'nda çalışmış, on dört sene. Annesı de natırmış. "Ben hamamlarda büyüdüm, işimi severim" diye eklıyor. . I lenüz bir hamam sefası yapamadım, ama niyetlendiğimde nerelere gidebileceğim belırmış durumda... Bu kararlılıkla, "Hamam veyaTurkish Bath deninceinsanlannaklma ilk gelen lüks otellere gıtmeden de olmaz" dıyorum ve devam ediyorum. The Marmara ()teli'nin hamamı daha çok tabıri uygunsa "f itness center" görünümünTuğba, kıpır kıpır genç birkadın Onun eş de. Tarihi hamamlar kadar büyük olmasada liğınde bayanlar böl ümüne girdiğiııizde ken temiz ve hoş. Mekânda jakuziden saunaya, dinizi Harem'de gibi hıssedıyorsunuz. Ba masajdan yüzme havuzuna kadar her şey var. yanlann peştemal konusundaki uyarıları Tek ama büyük eksik hamamın boşluğu. Bu önemsemedikleri ortada. Burada da yüzler görüntüye sevinmedim desem yalan olur memnunluk ifade ediyor. Eski hamamlarla doğrusu; hamam konusunda gelenekçiyim ılgıli tekeksik,çalgıhçengilieğlence. Bunu sanırım ve "kahraman hamam zamana karşı" demekten kendımı alamıyorum.^ söylediğimdenatırlardanbiri"Eskideneğle DERGIDEN Merhaha, Bu haftaki dergimizin kapak konusu Fransız yeraltı hareketinden Louise 'in öyküsü. Louise Bailly Ikinci Dünya Savaşı sırasında, Nazilere karşı direnişe katılan on binlerce Fransızdan biri. Toplama kampında yaşadıklarını Cumhuriyet Dergi 'ye anlatıyor. Louise ile 12 Eylül darbesinden bu yana Paris'te yaşayan eski bir gazeteci, Leyla Güz (Yurdakul) konuştu. Uzun yıllardan beri gazetecilik yapmayan Leyla Güz, Louise 'le, muhalij bir faaliyet sırasında, muhalifbir örgüt olan ATTAC'ta karşılaşmış.. Arkadaş olmuşlar... Leyla Güz 'ün ilgınç bir geçmişi var. Gazeteci Armağan Anar 'ın kızı. 20 li yaşlarında 12 Mart askeri darbesine karşı siyasi faaliyetlere katıldığı için hapisyattı; 12 Eylül darbesinde, çeviri kitaplar yüzünden kaçak duruma düştü. Bugün artık suç bile sayılmayan bir TCK maddesi yüzünden yıllarca sürgünde yaşadı. TCK 141142 kalktıktan sonra Türkiye 'ye gelip gitmeye başladı ama, artık onun yurtdışında başka bir hayatı var, Leyla ile Louise'/, Paris 'te buluşturan yine onların muhalif kimlikleri. tşte bu ilginç röportajm görünmeyen kısmı. . Fransa da hazırlanmış Nâzım kitabı, bu haftanın keyfi.. Üç dilde hazırlanan sıra dışı kitaba emek verenler arasmda kimler yok ki... Size ancak bir bölümünü aktarabiliyoruz. Kitaptan bizi haherdar eden Taci Karan 'a teşekkür. . Önümüzdeki hafta 2002 'nin son dergisinde buluşmak üzere... tpek Çahşlar Geçen haftaki Beyoğlu fotoğrafımızı çeken Aylin Ünal değıl, özlem Şımşek'ti. Düzeltiriz. CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASINVEYAYINCILIKAŞADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MUDUR: MEHMET SUCU • YAYIN YÖNETMENİ: İPEKÇAUŞLARBGÖRSELYÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: SABAH YAYINCILIK AŞIİDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞl CAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL. TEL: (0212)51205 05 •REKLAM: PUBLİMEDİA cumdergi@cumhuriyet.com.tr Kapak fotoğrafı renklendirme: GÜLAYTUNÇ