23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kadınlar billm dünyasında ağırlığını hlssettirlyor. Erkeklerin hlç aklına galmeyen tezler, kadınlarca araştırma konusu yapılıyor. Blyolojl alanında yürütülen çalışmalar insanlığın evrimi üzerlne yarleşik düfiincvtorl samyor. B Feminizm bilinıi etkiledi nii? şarılı olduğunda, bir başka deyişle, boynuzlanan eşin terk etmesi durumunda çocuklannın bakımını ve kendi yaşamını tek başına üstlenebileceği zaman, "fazladan çiftleşme" riskini göze aldığını düşünüyor. Govvaty'ye göre, bu soruya kesin bir yanıtgetirilmesidişilerinbiyolojikyapılannaışıktutacak. Bilimleuğraşanlannbüyükbirbölümü erkek. Kadınlann laboratuvarataşıdıklan farklı deneyimler, onları doğanın farklı yönlerinı daha ince eleyip sık dokumaya itiyor. Arizona Üniversitesi'nden Mary Beth Saffo, ortakyaşam (sembiyoz) konulu konferansa katılanlara bir göz attığında dehşetekapıldı. Çünkü, 1989'dakibu konferansa katılanların çoğu kadındı. Bu bir rastlantı olabilir miydi? Saffo, 50 ve 6O'lı yıllarda biyologlann ekosistemleri "çekişme ve yanşma" çerçevesi içinde kavramaya çalıştıklannı dile getiriyor. Saffo bu tavnfeminizminyükselişinebağlayacak denli ileri gitmese de, bunun kadınlann çevrebilim konusuna el atmalany la birl ikte gündeme geldiği bir gerçek. Benzerbirdurum, ınsanlannprimatakrabaları konusundaki bir araştırmada da yaşandı.Primatbilimciler, 1950'lerden 70'lere dek, savanlıklardayaşayan Habeş maymunlannı incelediler. Söz konusu tür, insan dışındaki öteki primatlara kıyasla çok daha saldırgan, daha ataerkil ve daha yanşmacıbirtürolarakbiliniyor. Alberta Üniversitesi'nden primatbilim uzmanı Linda Fedigan bu araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğunun erkek olduğuna dikkatçekiyor. Sonuçta,sanıldiğınıntam tersine, sürünün her gün nerede avlanacağına y aşlı dişi maymunların karar verdikleri, erkeğin cinsellikteki başarısının, o topluluk içindeki üstünlüğündençok.kadınlarla kurduğu ilişkiye bağlı olduğu görüldü. Ayrıca, kadınlar bu araştırma kapsamında Habeş maymunlarının dışında primatlan incelemeye başlayınca, dişilerin etkin bir biçimde erkeklerin peşine düştüklerı ve görünüşe bakıhrsaçocuklanna bakacak daha çok erkek bulmak amacıyla, evlilik dışı bir yığın ilişkileri olduğu su yüzüne çıktı. Artık kadınlann primat evriminin kapsamı dışında kaldıklan düşünülmüyor. Feminizmlebirlikte insanlann dört ayaklı bir maymundan, iki ayağı üzerinde yürüyebilen, düşünebilen ve farklı avadanlıklanüretebilenbircanhtürüne nasıl dönüştüğü konusundaki görüşleri de değişime uğradı. Daha önceleri, ortaklaşa çalışmayı, iletişim kurmayı ve avlanmak amacıy la silah yapmayı öğrenen erkeklerin bey inlerini uy ardıklan ve evrimi körüklediklerine inanılırdı. Kadınlar da, erkeklerin peşinden gider, birkaç yılda bir çocttk doğururlardı. Princeton Üniversitesi'nden Alison Jolly tarafından kalemeahnan"Lucy'sLegacyLucy'ninMirası" adlı yapıtta yazar dişilerin üstün olduklan davranışlan (dil ve toplumsal bağların oluşturulması) ya da kadınlann üstlendiği rollerin insan evriminde önemli biryertuttuğunu dile getiriyor. Ne var ki, tüm bu görüşler feminizm hiç yaşanmamışolsaydıda ortaya çıkarmıydı? Linda Fedigan bu konuda, "Değişim feministeleştirininhemenardındangeldiğine göre, en azından, birazının tepki olarak ortaya çıkmış olması gerekir" diyor. Peki, feministler yarattıklan etkiyi biraz abartmış olamazlar mı? Schiebinger ve ötekiler, etkin ve kahraman spermin edilgen ve şişko yumurtayı tavladığı yönündeki yerleşik inancın feministlertarafından yerlebiredildiğini, bunun yerine, döllenmede yumurtanın etkin birrol oynadığı görüşünü gündeme getirdiklerini öne sürüyorlar. Gelgelelim, Paul Gross "Feminizmin ilgiyi yumurtaya odakladığı tartışması çok saçma ve aldatıcı. 'Feministbilimin' ileri sürdüğübaşan bukadarcıkla kalıyorsa, o zaman bu bir şaka olmalı" diyor. Gelgelelim, ileri sürülenler bu kadarlakalmayıp, atların çiftleşmelerinden insanın evrimine dek uzanıyor. Bilimin ortaya attığı sorulara ve bulmaya çalıştığıyanıtlaratoplumbirduvarçekmiyorsa, o zaman her şey, belki de, olması gerektiğigibi.^ Newsweek'ten çeviren: RİTA URGAN ilim tarihine damgasını vuran öykülerdenbiribiyoloji alanında çalışanlariçineşsizbirörnek olacak gibi görünüyor. Bu öykünün,cinsellikleilgiliolmasıisebirrastlantı değil. Batı'nın düzlüklerinde at sürülerini araştırıyorlardı ki, araştırmacılardan biri atlara DNA testi uygulamak gibi parlak bir fikirle çıkageldi. Babanın kimliğinin kanıtlanması amacını güden bu testlerdeneldeedilensonuçlar,sıklıklaolduğu gibi, utanç vericiydi: Babası aynı sürünün üyesı olan taylar üçte bire bile ulaşmıyordu. Kısrakların çoğu başka sürülere kanşıp oradaki erkeklerle çiftleşmişlerdi. Atlanntoplumsal yapısındaki "harem" eğretilemesiyle gözleri kör olan araştırmacılardişilerinböylesibirdavranışiçinde olabileceklerini akı 1 lannın ucundan bile geçirmemişlerdi. Bu tür örnekler giderek çoğaldıkça, araştırmacılardagiderek, feminizm gibi, kültürel güçlerinin bilimsel araştırmalann hedef ve sonuçlan üzerinde herhangi bir etki yaratıp yaratmadığını merak etmeye başladılar. Georgia Üniversitesi biyoloji anabilim dalı uzmanı Patricia AdairGowaty "Feminizm böyle değiştirdi. Uygulamada farklı bir şey yok, yalnızca daha önce hiç kimsenin sormadığı bir soruyu gündeme getiriyorum" yorumunu yapıyor. Gowaty Amerika'ya özgü dişi mavi kuşun.sağlıklıvebesininisağlamadaba
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle