Katalog

14 f+ bilmeniz. Üstteki Kadın, yaşamdaki bu kanşımı anlatıyor, yaşamın o büyülü, etkileyicianlarını..." Annem Hakkinda Bildiğim Her Şey ve Üstteki Kadın filmleri Cruz'a Amerikan sinemasınınkapılannısonunakadaraçtı. Amerikan sinemasının stan Tom Cruise ile Cameron Crowe'un "Vanilla Sky" (Vanilyah Gökyüzü/2000) filminde oynadı. 1997 yapımı "Gözlerini Aç" adlı bir Ispanyolfilmininyenidençevrimidirbu çalışma. Zaman ve gerçeklik üzerine kurulu birbellek yolculuğunu anlatır. Raslantı ise ilginçti, bu tspanyol filminde Cruz da oynamıştı, fakat yeni versiyonda Tom Cruise'dan sonraki ikinci önemli roldeydi bu defa. Ardindan gerçek bir öykünün anlatıldığı Ted Demme'in"Blow"u geldi. Cruz burada JohnnyDepp'inKolombiyalıkansıMirtha'yı oynadı. Depp ise 197080 yılları arasında, Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar'la işbirliği yapan ilk Amerikalı Jung rolündedir. "Jung'un karısı Mirtha rolü, bugüne dek canlandırdığım diğer karakterlerden çokdeğişikti. Aşırı uçlaratırmananbiriydi.Blow'dahırs,bağımlılık,kendikendini yıkma konusu işleniyor. Şimdi daha çok böylesi uç kişilikleri canlandırmayı istiyorum.MartinScorseseileçalışmak ve çok çok kötü bir kadını oynamayı isterdim doğrusu. Zorlanacağımı hiç sanmıyorum,kendimirolebırakmamyeterli..." ABD'de giderek tanınmaya ve iinlenmeye başlayan Cruz, ünlümodacı Ralph Lauren'intasarımlarınıgiyip,tanıtımını yapmayabaşladı. Vanity FairveGQdergilerine kapak oldu. Oyuncuyönetmen Billy Bop Thornton'un son çalışması "AU The Pretty Horses" (Tüm Güzel Atlar/2000)da Matt Damon, Ben Affleck ve Thornton'la birlikteydi. Ardindan yazar Louis de Bernieres' in çok satışlı tarihi romanı "Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini" geldi. John Madden'in Universal ve Miramax adıma çektiği 47 milyon dolarhk bu projede Cruz, Yunanlı Pelagia rolünde. Âşık olduğu ttalyan Yüzbaşı Corelli 'yi ise Nicolas Cage oynuyor. Cruz, yıldız yaratma yanşında Amerikan ve Avrupa sineması arasında dağlar kadar ayrım olduğunu belirtmekten çekinmiyor: "Ispanya'da film yıldızı kavramının olduğunu hiç düşünmüyorum doğrusu. Bizim de büyük bir sinema endüstrimiz var fakat ABD'deki gibi değil. Oradaçalışan ve çok başanlı oyuncular var ama yıldız kavramı çok değişik bir olgu. Ve doğrusunu söy lemek gerekirse böy le bir olguya sahip olmanın önemli ve gerekli olmadığını dadüşünüyorum..." Bugüne dek mantığının yerine içinden gelensesidinleyerekdavranan Penelope Cruz, bir oyuncu ve bir kadın olarak yıllar içinde gücünü çözümlemeye başlar. Korkularından kaçmak yerine onlardan yararlanmayı, banşık yaşamayı öğrenir. Iki yıl sonra Penelope'nin kariyerinde nasıl bir noktaya geleceğini sevgili yönetmeni Pedro Almodovar şöyle açıklıyor: "Bugüne dek sinemada onun yeteneğinin, becerisinin ancak yüzde birini izledik. özgün, en iyi çalışması yolda; geliyor. Şu sıralarda kişiliğinin en yüksek noktasını yaratmakla uğraşıyor: Yani kendikendisini..."^ CUMHURlYETDERGİ Almanya'da yaygın olarak kullanılan eski bir Kızılderili ilacı, sonunda Amerikalılann ilgisini çekti. Black cohosh adlı bitkinin sırrını çözmek için çalışan iki Amerikalı uzman gerçeğin peşinde. Menopoza Kızılderili ilacı E skilerin, "herkadının yaşamında yeri olan bir dönem " olarak nitelediği menopoz, günümüzde "bilimsel bir gerçeğe" dönüştü. Başka bir deyişle,uzun yıllar menopoz belirtilerini bitkisel ilaçlarlaaltetmeye çalışan kadın günümüzde doktor gözetiminde hal çaresi anyor, ilaç kullanıyor. Bitkinin yerini alan östrojenin kullanımı yan etkileri nedeniy le tıp çevrelerindeonlarcayıldırtartışılırken, bitkisel ilaçlaröstrojenin alternatifi olarak geri dönüyor. New York Times gazetesinın ekinde yer alan bir yazıda da, ABD'de yaşayan Kızılderililerin menopozun verdiği rahatsızlığa karşı kullandığı, östrojen alternatifi "black cohosh"un hikâyesianlatılıyor.. Menopozun en rahatsız edici belirtisi sıcakbasması. Yüz veboğazbölgesinde başlayan duyarlılık biriki dakika içinde vücut ısısının yükselmesine, nabız atışının artmasına, dalga halinde vücudu saran bir sıcak basması, terleme ve arkasından soğuk soğuk terlemeye neden oluyor. Bu da kadınlan çok rahatsız ediyor. Her ne hikmetse araştırmalar Japon kadınlann ABD'li kadınlara oranla bu dertten "dahaazmuzdarip" olduğunu, baharatlı gıda ve sıcak içeceklerin sıcakbasmasını bazı kadınlarda kamçıladığını, bazı kadınlarda isehiçetkili olmadığını ortaya koyuyor. Sıklık açısından bakıldığında ise kimileri sadece uyurken, kimileri sabah akşam, kimileri nadiren bu sorunuyaşıyor. Uzun süredir sıcak basmasının tedavisi östrojen ileyapılıyor. Butedavinin iyi yanlan, östrojenin osteoporoz (kemik erimesi) ve kalp hastalıklanna karşı ön leyici olabilmesi. Kötü yanı ise uzun süreli kullanımın meme kanseri riskini arttırması. Kadınlar bu nedenle menopoz devresinde östrojen kullanmak konusundakaygılanırken, Avrupa ve ABD'de Kızılderili kadınlannınyüzyıllardır kullandığı black cohosh (düğün çiçeğinin kardeşi) geri geldi. Adını Kızılderililerden alan bu şifalı bitki, ABD'nin doğusundaki vahşi ormanlarda yetişiyor. Black cohosh bitki, kapsül ve tabletler halinde Avrupa'daeczanelerde özellikle Almanya'da yaygın olarak satılıyor. Bitkinin insan bünyesini nasıl etkjlediğini tam olarak çözen yok. Almanya'da yapılan araştırmalar bu bitkisel ilacın sıcak basmasına karşı etkili olduğunu ortaya koyuyor. Menopoz ve adet kanamaları öncesi ve sırasındaki kramplara karşı önerılıyor. Buhaberlerın ABD'yeulaşması sonucu ise 1998'de 11 milyon dolarlık olan satış üçe katlandı. Black cohosh ABD'de bitkisel ilaçların yükselen yıldızı. Bitkinin sırrını çözmek için kolları sıvayan iki Amerikalı uzman, black cohosh içeren ilaçlann güvenilirliğini ve etkilerini saptamaya çalışıyor. Bu testlerin ve araştırmaların sonucu ne olursa olsun bu bitki hiçbir zaman östrojenin yerini alamayacak. Çünkü hormon kadar kuvvetli değil; kalp ve kemiklerüzerindeaynı olumlu etkisi yok. Bundan on yıl önce Amerikan akademi çevrelerinde bu tür bir araştırma akla bile getirilemezdi, çünkü doktorlar bitkilerden şifa bulunabileceğini söyleyenleri "şarlatanlıkla" suçlarlardı. Ancak günümüzde ABD'deki birçok üniversitede bitkisel ilaçlar eskiye oranla daha çok ciddiye alınıyor ve alternatif tıp üzerine araştırma yapıhyor. 19 ve 20'nci yüzyılda Amerikan tıbbı şifalı ot ve bitkilere gömülmüştü. 2. Dünya Savaşı 'ndan sonra ise ilaç sanayii daha çok sentetik ilaçlar üzerinde yoğunlaşmaya başladı. Bitkiler ise kullanımdan kalktı. Purdue Üniversitesi'nden Prof. Varro E. Tyler, "İlaç şirketleri bunlardan para kazanamayacaklannı düşündüler" diyor. Avrupa'da ise böyle olmadı. Almanlar bitkilerle şifa aradıkları geçmişlerinesadıkkaldılar. Doğal ilaç lann sevildiği ülkede savaş sırasında Naziler de bitkilerin kullanımını destekledi. Bu tür ilaçlann daha ucuz olduğu da bir gerçekti. Black cohosh'un mekanizması konusunda yanıtlanmamış birçok soru var. 1985 'te Almanya'da yapı lan bir araştırma, bitkinin isoflavone içerdiğini, bunun da soyada da bulunan bir tür plant östrojen olduğunu ortaya çıkardı.Japonlarda daha az sıcak basması sorunu görüldüğünden yola çıkarak soyanın da terapi amaçlıkullanılmasınayönelikçalışmalaryapılmıştı. Belki de black cohosh'un östrojen benzeri bir maddesi var ve tanımlanamadı. Eğer bu gerçekse black cohosh da östrojen gibi kalp ve kemik hastalıklarına iyi gelebilir. Ancak hayati konudaki soru işareti de yerinde kalır: Meme kanseri riski taşıyan kadınların kullanması doğru olurmu? Doğruysa hangi dozda kullanmalılar? Önerilen doz günde 40 miligram. Bu araştırmalar Amerikalılann bitkiler konusunaiştahınıkabartırsadoğanın hali ne olur? İlaç kaynağı olarak sadece bitkilerden yararlanan, bitkilere bağımlı olan kültürler bundan nasıl etkilenir? Ya da alternatif tıbbın imajı bitkilerin şifa dağıtacağı fikri, insanlara doktora gerek görmeden kendi hastalığını tedavi etme gücünü verme fikri black cohosh gibi bitkiler herhangi bir başka ilaç gibi görünürsekaybolur. Bitkisel tedavilerin cazibesi belırli ölçüde menopozun değişikliği işaret eden bir yaşam kesiti olduğu ve anneannenizden kalma reçetelerin yeterli olacağınaduyulan özlemi gidermesi. Ancak, günün birinde bilim, alternatif tıptan "alternatif" kelimesini kaldınrsa ne olur bilinmez.^