Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Günümüze ait bir casus romanı yada romanın sırnnın peşine * düşen bir casusun hikâyesi... Gazeteci Şebnem Şenyener'in romanı, kendi deyişiyle "Gerçek ile hayal arasındaki çizginin inceldiği anlann ürünü..." Bir Türk Casusunun Mektupları yan kurumlann gizli kalmış bütün sırlarını, kapalı kapı lar ardında dönen entrikalan, Fransa'da ve Avrupa'daki önemli gelişmeleriSaray'abildiren,ayrıcaConstantinople'dekiDivan'ıtarafsızbirgözle anlatan birTürk casusunun mektuplarınıbulur! Yani Marana'nın hayalinden Arap Mahmut buşekildedoğar. Marana kitabınınbaşındacabbarbirgazetecıüslubuyla sözde casusa ait mektupları bir kutu içınde bulduğunu iddia eder. Yedi sene sonra mektuplar lngiltere'de yayımlandığında kitababirdenbire yedi yeni cilt dahaeklenir. Böylecemektupları hakıkatenkimin yazdığı konusukanşır. Fakatbuaradayeni ciltleri mektuplaraeklediği sanılan Daniel Defoe, mektupların tekniğini kullanarak Robinson Crusoe ve Veba Yılının Günlüğü'nde gerçek gibi bir hikâyecilik tarzı geliştirir ve modern romanın olduğu gibi.aynışekildeçağdaşgazeteciliğinde yolunu açar. Ondan sonra romana benzeyen hayatlar gazete sayfalarının konusu olurken romanlar da giderek daha fazla hayata benzer hale gelir. Ve bu tarz hikâyecilik öyle başarılı olurki Türk Casusunun Mektuplan 'nı takiben piyasada adeta casus romanı patlaması yaşanır. 1698'de Londra Casusu, 1700'de Fransız Casus, 1709'da Altın Casus, 1713'te York Casusu, 1738'de Alman Casusu, 1739'daki Yahudi Casus bunun örnekleridir. Montesquieu, Türk Casusunun Mektupları'ndan aldığı ilhamla 1721 'de Iran Mektuplan 'nı yazar. Türk Casusunun Mektupları popüler casus üslubuyla Avrupa'da aydınlanma fikirlerinin yaygınlaşmasını sağlar. tngiltere'de ilk siyasi yorum dergilen Tatler ve Spectator yayımlanır. Arap Mahmut, Napolyon'unMısırseferinden yüz yıl önce oryantalizmin işaretidir. ArapMahmut'unmektuplannı ilkokuduğumda, günümüzde gazetelerde, dergilerde üzerine yazıp çizdiğimiz konular da olduğunu görünce çok etkilendim. Üç yüz sene öncesine ait olmalarına rağmen mektuplarda günümüz konularını okumakbeniçokşaşırttı. lşte o zaman aklıma şöyle bir soru takıldı: Acaba ltalyan gazeteci Marana mektuplan bir kutu içinde bulduğunu yazdığında gerçeği yazmış olabilirmiydi? Gerçikimseonainanmamıştı, üstelik herkes Arap Mahmut'u bir roman kahramanı olarak kabul etmiş ve sevmişti, ama ya hakikaten yaşamış olsaydı diye hayal kurmayabaşlayınca kendimi bu romanı yazarken buldum. Kitapta Arap Mahmut'u gösteren bir gravür kullanılıyor, Türk Casusunun Mektuplarf nın 1723 tarihli baskısından olduğu belirtiliyor. Gravürdeki gerçekten Arap Mahmut mu? Romana başladığımda ulaşabildiğim tek kaynak, Türk Casusunun Mektuplan'nı 1978'de Amerika'da derleyerek yayımlayan Arthur Weitzman' a ait kitaptı. Mektuplarensonbaskısını 1801'deyapmıştı, ondan sonra bir daha yayımlanmamıştı. Bu eski baskılardan Amerika'da hiçbiryerdekalmamıştı. Dolayısıylailk önce mektupları Weitzman'ın seçtiği ve dilini günümüze uyarladığı halinden okuyabildim. Romanı bitirip lletişim Yayınevi'ne teslim ettiğim gün tuhaf birtesadüf oldu. Türk Casusunun Mektupları'nınen son baskısının 1801 'de tükendiğinı, lngiliz kütüphanesinden başka bir yerde bulunmadığını orada bulunanlara anlatırken Istihbarat: Roman YAZI: MELEK DERİN FOTOĞRAF: ZAFER ÜÇÜNCÜ Cumhuriyet gazetesi de dahil olmak üzere Türk basınında u/un yıllar New York muhabirliği yaptıktan sonra karşımıza bir romanla çıktınız. "Türk Casusunun Mektupları"... Böyle bir roman yazmaya niyc gcrek duydunuz? Bu kitap ilk bakışta bir casus romanı olarak okunabilir, ama onun ötesine geçildiğinde ashnda modern romanın doğuşuna sebep olan gazetecilik ve roman arasındaki ilişkiyi irdeleyen felsefibirtartışma. Üstelik roman ile gazetecilik arasındaki ilişkiyi yine bir roman ile anlatan bir niteliği var. Gazetecilik yaptığım süre boyunca gerçek ile hayal arasındaki çizginin zaman zaman ne kadar inceldiğini sık sık farkettim. Gazeteciykenkarşılaştığım insanlann hikâyeleri kadar, takip ettiğim konularda bu çizginin hep gerçek tarafında kalmak için yoğun çaba harcadım ve bununiçinçeşitlitekniklerdahigeliştirdim. Şimdi yine kendi tercihimle o çizginin hayal tarafına geçtim. Bu roman o geçişin hikâyesidir. Öyleyse kim bu Türk casusu Arap Mahmut? Vaktiyle hem çok sevilmiş hem çok etkili olmuş bir roman kahramanı. Arap Mahmut. Ama hafızanın zamana karşı pek şansı yok. Hele hele aradan üç yüz sene geçince tamamıyla unutulmuş. HalbukiSaray'ayazdığı'Mektuplar'ıönceParis'te 1684 'te, yedi sene sonra 1691 'de lngiltere'deyayımlanıryayımlanmazbüyük ilgigörmüş. Avrupa'daaydınlanmaarifesidir. Yüz yıl sonra gelecek devrimin ilk adımlanatılmaktadır... Bağnazgörüşlerin çatırdadığı, y ıpratıcı savaşların sonunda dinin nihayet yorulup yenik düştüğü, ruhun yerini mantığın, kaderin yerini kararlılığın aldığı ümit dolu yeni bir yüzyılın başıdır. Sansürzincirleri kınlacak, bireyin hikâyesi önem kazanacak; insan, doğasına yönelecektir, özüne, içinedönecektir. Buna izin vermeyen, bireysel hürriyeti kısıtlayan yargı sistemi eleştirilmelidir. Bunun için bir "başkasına", dışardanbakanbirgözeihtiyaçvardır. Yabancı oldugundanhoşgörüylekarşılanacakbiri. lşte on yedinci yüzyıl sonunda bu ihtiyaç doğduğunda Paris'te muhabirlik yapan ltalyan gazeteci Giovanni Marana 16371682 arasında tam 45 yıl kimsenin dikkatini çekmeden ve fark edilmeden, Hıristi