Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ P+ karşı çıkıyor. Hocası Profesör Auerbach, arkadaşları Azra Hrhat, Sabahattin Eyuboğlu da karşı. Fakülte dekanı bile. Ona okula bırakacağını söylemeye gittiğindc, hangi nedenle bu karan aldığını öğrcnen dckan "Kızım, sizın ailede sürgünlük bir tecelli, neredeyse bir gelenek" diyor büyükbaba Sait Bey'i anarak. Dcstekleyen ise yalnızca bir kişi var. O da annesi Ferdiye Hanım. "Kadın ne de olsa. O diğerlerinin aksine geceleriyatağımınbaşucunailişipAbidin'in yanına gitmem, onunla evlenmem konusundabeni yüreklendiriyordu." Güzin Hanım'ın yüreklcndirilmeye çok da ihtiyacı yok aslında. O karannı çoktan vermiş, yolunu çizmiş. Bu yol Toros Eksprcsi'nin birinci mevki kompartımanında başlayan ve onu Abidin Dino'ya götüren yol... "Ama" diyorGüzin Dino, bugün artık çok geride kalan o günleri yenidcnhatırlayıp... "Adana'ya gıtmc karannı nasıl verdim, şimdi düşündükçe 'çılgınbirkarardı' diyorum. Hani bir hikâye vardır. Bir adam buzdan bir gölü atıyla geçiyor. Ama geçtikten sonra arkasına bakıp,' nasıl geçtim bu yolu' deyip korku içinde düşiip bayılıyor. Ben bayılmadımüstelik." Korkmadan.bayılmadan Adana'ya gidiyor. "O sırada Abidin' ı Mecitözü 'nden Adana'ya sürmüşlcrdi. Abidın'le tanışmamızdan yaklaşıkdörtyıl sonra, Adana'daevlendik." Ve Adana günleri... Yeni bir kent,ycni bir ya'jam vc vıne vcnı cvler. llk oturduklan cv, şehirdışında. Fakat bu evde, taşlı birsaldmya uğranılınca yine yol görünür. Bu kez şehir içinde, adını eskıden orada valilik yapmış Abidin Bey 'in dedesindcn alan; Abidin Paşa SokagVnda bir başka eve taşınırlar. Abidin Bey, "Türk Sözü" gazetcsinde sekreterolarak iş bulur. Güzin Hanım'sa bir lisedc Fransızca öğretmenliğine başlar. Bir yandan dcvam eden savaştan dolay ı, gcccleri evde yalnız kalmaktan korktuğu için, o da gazeteye gidcr. Hem tashihlere yardım eder, hem de Ankara 'da doçentlik sınavına gırmek için teziniyazar. "Hocam Auerbach beni çok zorladı. Hiç olmazsa tczini bitir diye. Ben de, bütün o koşullara rağmen çahştım ve bıtırdim. Tabii Abidin, burada da boş durmadı. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, kendine bir çevre kurdu hemen. Bu birilerinin hoşuna gitmedi tabii. Baktılar bir hareketlenme var çevrcsinde, hop bu sefer onu askere aldılar. Abidin' in ciğerlerindeki rahatsızlığından dolayı çüruk raporu vardı halbuki." Güzin Hanım, yine yollara düşer. Bu sefer Istanbul değil, Ankara'ya yerleşir. Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi 'ndc gırdiği doçentlik sınavını başarıy la verir. Bu arada babasını kaybeder, annesi de Ankara'ya yanına gelır. Dokuz ay süren mücadclc sonrasında Abidin Dino askcrdcn döner. "Ankara günleri baskı, sürekli gözaltı, poI is takibi vs. gibi tatsızlıklara rağmen yine dc güzcl seçti. Sabahattin Ali, Nurullah Ataç, Oktay Rıfat, Orhan Vcli, Mclih Cevdet, Azra Erhat şımdi hcpsi aklımagelmiyordaha bırçokkişi...Çokhoştuodönem.Entatsızşeylcri bi le gül ünccek halc get ı ri r, çok eğlenirdik. Ama arada Sabahattin Ali öldürüldü. Nâzım az kalsın öldürülüyordu. Behicc Boran, Nail Çakırhan daha birçok ınsan hapistc. Sonunda, Abidin gitmeye karar verdi." Abidin Dino, ıki scnclik birmücadeleden sonra pasaportunu almay ı başanr. Önce Roına, oradan da Paris'egeçer. Yıl 1952 'dir. "Ben onun kadar uğraşmadım ama, bir ay sürdü pasaportumu alınam yine de. KabahatimAbidin'inkarısıolmaktı.Paris'cgittim, dokuz ay sonra döndüm. Ancak annem bana yemin ettirdi. 'Gideccksin ve bir daha dönmeyeceksin' diye. Bendesözünüdinledim ve geri geldim, 1954 yılında. Geliş, o gelış..." Ve sonra Paris yıllan... Kendi deyimiyle "çılgınca" geçen kırk sekizyıl. Hasretlik, özlem, keder, parasızlık, zorluk, isyan ve bir o kadar da keyifle yaşanan yıllar. Nâzım'lı, Pertev Boratav'lı, Avni Arbaş'lı, Aragon'lu, Elsa'lı, Picasso'lu, Max Ernst'li ve daha nice tanınmış tanınmanuş simalarla dolu geçcn günler... "Birbavullagelmiştim Paris'e. Abidin'in de bir bavulu vardı. Şimdi evde etrafıma bakıyorum da, o iki bavuldan nelcr çıktı diye düşünüyorum. Yalnız eşyalar dcğil, dolu dolu yaşanan anılarla dolu yıllar da çıktı o bavuldan." Paris'te ilk önce Bilimscl Araştırmalar Enstitüsü'ndeçalışmaya başlarGüzin Dino. Sonra da İNALCO, Doğu Dilleri Enstitüsü'nde öğretim üycsi olur. Bu arada Abidin Bey de ilk sergisini açar. Maddı açıdan rahatlarlar. Onıversıtcdcn aldığı ilk maaşını alır almaz annesmi getirtir. "Sonuna dek ihtiyarlamadanyaşadt" dcdiği annesi 1crdiye Hanım'laberaberüç yıl yaşarlar, ta ölümüne kadar... Ölümacısını, 1993 yı Iındabırkcz daha yaşarGüzin Dino. Bu kez kaybcttiğı.clli yıl boyuncahiçaynlmadığı,"YokIu(Uınaali'$mak ıstemiyorum" dedıği sevgilisı, arkadaşı, yoldaşı Abidin Dino'chır. "Abidin 'le bir hayatı seçtiğım ıçın, hıç pişmanhk duymadım. Pışmanlık nc demek, kendimi buldum. Benim için böy le bir şeyi yaşamış olmak müthiş bir şey, size kelimelerlcanlatamam." lşte böyle dcğerlendiriyor geçen yıllantu Güzin Dino vc dcvam ediyor. "Birliktc yaşadığımız o hengâmenin içinde, hiçbır şey kolay olmadı. Ama belki dc o hengâmenin yüzündcn beraber olduk. O kadar çok hanım vardı ki Abidin'in peşınde. Ama hiçbiri dc, benim yaptığımı yapamadı. EğerTürkıye'dc kalsaydım ne olurdu. Üniversitedc hoca ya da dekan olurdum. Bclki demilletvekili. Abidin dekahrolurdu. 'Sen Türkiye'de çok faydalı olurdun. Burada olamıyorsun' derdi. Ama ben de burada Fransa'da Fransızlara Yaşar Kcmal' i, Melih Cevdct' i, Mahmut Makal'ı tanıttım. Bir bılanço yaptığım zaman, fena da değil bcncc." Güzin Dino Paris'te yaşamaya devam ediyor. Abidin Dino ile son olarak yaşadıklan, onun ölümünden sonra hiçbir eşyanın yerini bile değiştirmcdiği "Böylecc hâlâ onunla birliktc yaşıyorum" dediği evde. Yine çalışıyor, kitapyazıyor, Abidin Dino'nun işleriylc uğraşıyor. Türkiye' ye dönmey i ise düşünmüyor. "Abidin hayatta iken de düşünmüyorduk. Tam burada ismini duyurmuşken dönseydik, bütün emeklcnmiz boşa gidecckti. Ben şimdi bile iki senedc bir sergi açıyorum. Devam etmek lazım yani. Benim hayatım hep evlerden oluştu. Yap evi, boz evi, ama artık yoruldum. Bu yaştan sonra artık yeni bir ev, yeni bir hayat daha kuramam." Güzin Dino ile sohbetimiz sona eriyor. Teybin düğmesini kapatıyorum. Abidin Dino 'suz bir Güzin Dino röportajı yapmanın mümkün olmadığını düşünüyorum bir yandan da. Aynlmadan bana, Dino'nun son çıkan iki kitabını gösteriyor. "O da görebilseydi bunlan" diyor. Ben "Belki de görüyordur" diye cevaplandınnca heyecanlanıyor: "Sahı mı, bunu bana bir arkadaşım daha söy lemişti. O halde keşke arada bir bana mektup yazabilseydi. Ama ben onun mektuplanna dayanamam, kcşkc ben ona yazabılscydim."^ Güzin Dino, Dame de Sion 'da.. Güzin Dino 'nun, Abidin Dino 'suz zamanlan yok. Abidin Dino 'nun 1993 teki âiümü ise sudece zamana düşülmüş kısa bir not