Katalog

4KASIM2001.SAYI815 ğun yaşta yaşıyorsun." Uzmanlar N.L. ile S.G.'nin ilişkisinde olduğu gibi genellikle yaş farkının görüldüğü ilişkilerin ayrılıkla sonuçlandığını belirtiyorlar. En çok bilinen sebep, genç partnerin hayranlık duygusunun bir süre sonra azalması ve ilişkide daha fazla söz sahibi olmak istemesi. Bu noktada doğru iletişim kurulmadığı takdirde farklı zevkler ve görüşler çatışmalara, güç savaşlanna sebep oluyor. Istanbul Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dah Klinik Psikoterapi Birimi'nden Uzman Psikolog Erdinç öztürk'e göre, yaş farkının görüldüğü ilişkilerin kısa süreli olmasının bir başka nedeni de, ilişkiye ve cinsellige bakış açılanndaki farklılık. Duyguların zamanla azalabildiğiniöğrenenbiryetişkin.sonraki ilişkilerinde duygusallıktan çok, cinsellıği yaşamayı tercih ediyor. Genç bir insanda ise durum tam tersi; gençlerde ilişkiyi sonsuza dek sürecekmiş gibi düşünme eğilimi daha fazla: "Algılama perspektifleri insanların hayattecrübelerine, beklentilerine ve ilişkiye bakış açılarına göre değişiyor. Kimi zaman sadece cinsellik nedeniyle ilişkiler de yaşanıyor. Ancak çoğu erkek cinselliği, duygusal tatminin veya partneri elde etmenin en önemli unsuru olarak görüyor. Mesela yetişkin birerkek, ilişkinin yaşanıp bitebileceğinidüşünürken,gençkızbunu sevgisizlik ya da' Benimle sadece cinsellik nedeniyle birlikte'diyealgılıyor." öztürk'e göre, genç kadınlann bu düşüncesi, âşık olduklan yaşlı erkeğin hâkimiyetinde bir ilişkiye mecbur kalmalanndan kaynaklanıyor. Bu durum, genç kadının kendi değerleriyle çatışmasına neden oluyor. Genç kadın, erkeği kaybetmekorkusuyla ilişkiyi sürdürüyorve terk edilirse büyük bir çöküntü yaşıyor. 22'sindeki S.A. dokuzay önce tanışıp âşık olduğu 40'ındaki bir gazeteciyi hâlâ unutamadığını, ancak yüzeysel bir ilişki yaşamaktansa, onu bir daha görmemeye razı olduğunu söylüyor. "Tanıştığımızın ikinci günü, çok özel anıları paylaşıyorduk. Çok yakınımdan, sevdiğim,bildiğimbirigibiydi.Birsaniye yerinde duramayan, doğaya ve çocuklara düşkün, hayatın aynntılanndan sıcacık hikâyeler çıkaran, duyarlı bir insan. Bir hafta sonu, ben tatildeyken yanıma geldi. Esprileri ve enerjisiyle arkadaşlarıma, hatta bar ortamına benden daha iy i uyum sağlıyordu. Her açıdan kusursuz bir erkekti. Bana ilksarıldığındaolağanüstü bir huzur hissettim. Hemen her gün görüşüyorduk. Bir gün benimle sevişmek istedi. Her şey çok hızlı gelişiyordu. Benonutanımayaçahşıyordum. 'Önünü mü görmek istiyorsun?' diye sordu. Herhalde yaşımın ve Türk filmleriningereği evlilik vaatleriyle tavlanmak isteyebileceğimi düşündü. Çok bozulmuştum. Bu olaydan sonra bana karşı daha sert ve soğuk davranmaya başladı. Yine de görüşmeye devam ettim." Genç kadın, "İlişkiyi güzelce yaşayıp bitirmeli" diyen adamın bu yaklaşımını, "fazla hızlı ve yüzeysel" bulmuş: "Duyguları ve aklı arasında kalmış çaylak bir kızdım sonuçta. Ona göre ilişkiler yaşanır ve biterdi. Benim de böyle düşünmem gerektiğini söylüyordu. Fikrimi değiştirmeye uğraştı bir süre. O üstüme geldikçe ben içime kapandım, biraz da saçmaladım. Artık onun yanında çok huzursuz oluyordum. Sonra aramaz oldu. Şimdi ise unutamadığım o değil, onu ilk tanıdığımdaki duyarlı ve güvenilirhali." Bu türden başarısız örneklerin y anı sıra, yaş farkının sorun olmadığı ilişkiler de var. Ancak bunun için her iki tarafın da nasıl bir ilişki istediğini çok iyi bilmesi ve ilişkiyi bu doğrultuda yürütmesi ge rekiyor. Öztürk, "Yaş farkının görüldüğü ilişkilerde iletişim daha önemli. Partnerler birbirlerinin ilişkiye bakış açılarının farkında olmalılar. Bu noktada bir sorun yoksa diğer aynlıklar doğru iletişim yoluy la aşılabiliyor" diyor. Tanıştıklarından beri ciddi hiçbir sorun yaşamadıklarını söylüyor Buket Rüştü Eroğlu çifti. Hemşirelik yapan Buket 24, rüccar eşi Rüştü ise 43 yaşında. Üç yıl önce ortak bir arkadaşlannın aracılığıyla tanışmış ve altı ay sonra da evlenmişler. Başlangıçta Buket'in ailesi aralarındaki yaş farkı nedeniyle evlenmelerine razı olmamış. Eş dost girmiş araya. Rüştü, "Nekadarkalabalıkolursa o kadar güven verir" düşüncesiyle kız istemeye sülalesinden otuz kişiyle gitmiş. Buket, daha genç görünür diye takım elbise yerine sporgömlek ve pantolon giymesini tembihlemiş sevgilisine. "Rüştü 'yü tanıyana kadar bu yaşa gelip de hiç evlenmemiş erkeklerin hovarda ve güvenilmez olduğunu düşünürdüm. Ama o, gördüğüm en olgun, en dürüst erkekti. Bana hep sevgiyle ve anlayışla yaklaştı. Evlenmeden önce, 'Sen kırk yaşına geldiğinde o altmış yaşında olacak' diyenleroldu. Sonuçta Rüştü altmış yaşında da sevecen ve düriist bir erkek olacak, önemli olan bu" diyor Buket. Rüştü'nün annesi ve babası arasında da yirmi yaş fark varmış. O da babası gibi gönülden sevebileceği bir kızarastlamadan evlenmeyi düşünmemiş. "Ne istediğini bilmek ve kendini doğru bir şekilde tanıtmak çok önemli. Laf olsun diye evlenmektense, yanında huzur bulabileceğim insanın karşıma çıkmasını bckledım. Buket'i görür görmez ondaki doğallığı hissettim. Her zaman, her ortamda çok doğal ve çok akıllıydı. Dünyada böyle biriyle birlikte olmaktan daha güzel bir şey var mı?" ^ DERGİDEN Merhaba, Bu haftaki dergimizin kapak konusu iki Hakkârili Yılmaz Erdoğan ve Muhsin Kızılkaya... Muhsin Kızılkaya 'mn, arkadaşı ünlü sanatçı Yılmaz Erdoğan 'ı anlatan "Yılmaz"adlı kitabından etkilenip yola çıktık. Gaye Güzelay ın Kızılkaya ile yaptığı ropörtajı ilgiyle okuyacaksımz. Yılmaz Erdoğan 'a kitabı beğenip beğenmediğini sorduk. O da kendi üslubu içinde biryanıt verdi: "Kitaba konu olmak bende biraz gerginlik yarattı!" Geçen haftanın savaş yazılarına ilişkin bir soru ile yüzyüze kaldık. Mihri Belli 'nin ve Sadun Aren 'in yazılarında imza neden yok, bunlar ropörtaj mıydı.. biçiminde. Dergimizin kapak sayfasında ve her iki makalenin de spotlarında yazıların kime ait olduğu belirtilmişti. Spotlarında yazarların isimleri geçtiği için ayrıca imza hanesine imzaları konulmamıştı. Ancak gö'z alışkanlığı demek ki, ille de imza hanesine bakıyor. Sizleri zorladığımız için özür dileriz. Bu hafta da savaş konusunda iki ayn kalemden iki ayrı yazı yayımlıyoruz. Susan Sontag ve Günter Grass. Grass 'ın yazısı özellikle ilginizi çekecek çü'nkü Grass üç hafta önce kapaktan yer verdiğimiz Hintli yazar Arundhati Roy 'un yazısının 11 Eylül ve Afganistan gerçeğini kavramakta kendisi için çokyol gösterici olduğunu belirtiyor. Cumhuriyet Dergi yi artık parmak ya da bıçakla açmak zorunda kalmıyorsunuz. Önünüze kesilmiş olarak geliyor. Belki de sayfaları yırtarak açmanızı gerektiren nostaljik duyguyu seviyordunuz. Ama böylesi dahapratik değil mi? Fark edip de bizi arayan okurlarımızın dikkatine teşekkürler. Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak umuduyla. CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIK AŞADINA BERİN NADİ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: SABAH YAYINCILIK AŞ • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD.NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334İSTANBUL TEL: (0212) 512 05 05 • REKLAM: PUBLİMEDİA ı BuketRüştü Eroğlu çifti üçyılhk evliler. Buket 24, eşi Rüştü ise 43 yaşında.... KAPAK FOTOĞRAFI: VEDAT ARIK