Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
96 'yı '97'ye bağlayanyılbaşı gecesinde Stockholm 'de Mehmet Uzun 'un evinde.. Anlatttğtm her şeyyavan kalıyordu, yetmiyordu arkadaşımı anlatmaya diyor, M. Kızılkaya. 1989 Gani Miijde'nin evinde. Aysun, Yılmaz, Muhsin ve Gani... *• 1. Sayfanın devamı Kızılkaya, "Ytlmaz Erdoğan bilirkişiliği"nden kurtulma fikriylc kaleme aldığı kitabıyla adının duyulmasını "dramatik bir şey" olarak yorumluyor. Daha önce yayımlanınış yedı kitabı ve üç çevirisı var. Muhsin Kızılkaya, Hakkârili. Üniversiteye kadar Hakkâri'de okudu. 1983 yılında Istanbul'a ünıvcrsıteye geldi. lstanbul Üniversitesi Siyasal BılgilerFakültesf nı bitirdi. 10 yıl kadar gazetecilık yaptı. Iki kez yılın gazetecisi seçildi. 1993 'te Güneş gazetesinde yayımlanan "Dünden Yarına Kürtler" isimli yazı dızisiyle hem yılın inceleme ödülünü almış, hem de işsiz kalmıştı."Mayıntarlasınagırmiş,tim"diyoro günler için. Adı "bölücü gazeteci"ye çıkmış ve iş kapıları kapanmıştı. 1992 yılında özgür Gündem gazetesinin kurucuları arasına katıldı. Ardından reklam sektöründekararkıldı. Knzkapıyıçalanadekmetin yazarı alarak hayatını kazandı. Çocuklukları bırlikte geçen Yılmaz Erdoğan'la Muhsin Kızılkaya, 1985'ten 1993 yılına kadar araya giren bir yıl sayılmazsa yaklaşık yedi yıl aynı evi paylaştılar. Yazarın deyimiyle "bir evlilik kadar, hatta birçok evlilikten uzun bir süre". 1994 yılında Yılmaz, "Yılmaz Erdoğan" oldu. O ise gazeteci ve yazar Muhsin Kızılkaya olmayısürdürdü. Yılmaz'ınşöhretiylebirlikte Muhsin Kızılkaya, Yılmaz Erdoğan'ın bilirkişisi olmaya zorlandı. Yılmaz' ın hayatını merak edenler, hatta tiyat rodan bilet ayırtmak isteyenler bile Muhsin'e başvuruyorlardı. Bu durumdan bunalan Kızılkaya, sorulanlara Yılmaz Erdoğan 'la birebir anılanndan oluşan bir kitaplayanıtveriyor Sel Yayıncılıktan kısa süre önce çıkan "Yılmaz" adlı kitabı Yılmaz Erdoğan'a da sorduk. Beğenmişti kendini anlatan bu kitabı. Hiçbırsatınndanrahatsızolmamıştı. "Gerçeklerbenirahatsızetmezki"diyordu. "Zaten bu kitapta yalnız ben yokum Muhsin de var. lkimizin yaşamı" diye ekliyordu. Muhsin Kızılkaya, kitabı yayınevi ne göndermeden önce Y ılmaz' a okutmuş, o da çok özel bir iki nokta dışında hiçbir satınnı ellemeyi düşünmemişti. Amakitabın onda yarattığı bir gerginlik vardı. Genç yaşta bir kıtap "kahramanı" olmak Yılmaz Erdoğan'akimieksorumluluklaryüklüyordu. lştegergınliğibundandı. İki arada kalmak... Muhsin Kızılkaya, "12 Eylül, bir kuşağı ortasındanikiyebölerekparçaladı,bizim bir kenarımızı götürdü. Bizim büyük bir parçamız gende kalmıştı ve o çok hüzünlü, "Ekmeğimi Türkçe üzerinden kazanıyorum" diyor Yılmaz Erdoğan'ın yaşam öyküsünü kaleme alan Muhsin Kızılkaya ve ilginç bir saptamada bulunuyor. "Lazlarla ilgili bir dolu atasözü vardır. 'Laz'ın biri' diye başlar. Ama Kürt'ün biri diye başlayan espri yoktur. Bu Yılmaz, askerdeki Muhsin 'in pardesüsüyle. gizli bir adlandırmama..." kınk bir parçaydı. İki arada bir derede kalmıştı . Biz, 70 'li yıllarda eğitimini tamamlamış insanlar, o fazlasıyla Marksıst termınolojinin etkisinde kalmış, o dünyanın etkisiylebüyümüşrük. Bir anda 12 Eylül dönemiyle bellek silme dönemi başlayınca askıda kaldık. O bocalama döneminde nereye ait olduğumuzu açıkça biz de bilmiyorduk. Biz oradan arta kalmıştık ama ötemizde süren bir hay at vardı. O hay at serüveni içerisinde yeniden bir yol tutturabilmiş insanlann maceraları çok ilginç geldi bana. Ve o kitapta biraz onlan anlatmaya çalıştım, daha üstünkörü, üstüne fazla gitmeden, anılar çerçevesinde. Bu amaçla yolaçıktım." Kitabı yazarken, naif gönül ilişkileri ve araya giren kırgınlıklan saymazsak, yazann kendisine sakladığı pek fazla şey olmamış. Hatta, kitabı otosansürden kaçınarak yazdığını söylüyor. "Çünkü karşımdaki insan her şeye açık, soyunmuş, çıplak bir insandı. Belki de biri benim hayatımı yazsa benim istemeyeceğim aynntılara hiç karşı koymadı. Yılmaz fazlasıyla hoşgörülü bir insan. Onun hoşgörüsü bana sınırsız özgürlüktanıdı" Yılmaz'la gündeme gelmesine 'dramatik' dedikten hemen sonra ekliyor: "Ben bundan mustarip değilim. Bu kitaptan önce belli bir entelektüel camiada, yazdığım gazetelerin okurlarında bir şey vardı ama "Yılmaz"ladiğerkanallardaaçıldı.Popüler bir şeyden söz edeceksen, popüler kanallardaoanlamdaaçıhr.Muhsin Kızılkaya, şu günlerde Mehmet Uzun'un son kita