29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

slM 2001. SAYI 818 Birazda albümünüzden konuşalım. 'Rüzgâra Şarkılar Söyle'yi büyüklere masallarolaraktanımlıyorum... Benbirdenbire şarkı sözleri yaztnaya başladım. Nezih Yeşilnil de bestelerini yaptı. Sonra bestelenen şarkılan söyledim. Dostlanm beğendiler ve daha fazla insan dinlesin dediler. Çok değer verdiğim müzisyenlerle, çocukluk kahramanlanmla çalışmaya başladım. Bülent Ortaçgil, Önder Focan, Neşet Ruacan seve seve benimle çalışmayı kabul ettiler. Bu şarkılar sevgiyle kendiliğinden ortaya çıktı. Umut, sevgi, dostluk, arkadaşlık gibi insanların unutmaya başladığı değerleri konu alıyor şarkılanm. Benim değerlerim, kâğıt üstünde, rakamla gösterilemeyen değerler. Ben farklı şeylerinpeşindeyim. Zümrütü Anka kuşundan, kâğıttan kayıklardan bahsediyorum. Umut içeren sözler, banş dolu günlereözlem... Yeni albüm çalış manız var mı? Bir caz albümü bir de Türkçe sözlü albüm hazırlamak istiyorum. Albümün birçok şarkısı hazır. Başlamak için düğmeye basıp kayda girmek gerekiyor. Çok düzeyli birprodüktöre ihtiyacım var. Beni ve şarkılanmı anlayabilecek ve bunlan insanlara aktarabilecek bir prodüktör. Bunun dışında bol bol konser vermek istiyorum. Tarzınız için klasik caz diyebilir miyiz? Caz müziğinin dünyada en çok çalınmış, yorumlanmış olan standartlar diye adlandırdığımızşarkılarakonserlerimdeyerveriyorum. Cazı kimlerden dinlemek size haz veriyor? Eski kuşaktan Ella Fitzgerald, Betty Carter, Billy Holiday, Frank Sinatra, Nat King Cole. GünürnüzdeniseCasandra Wilson, DianaReeves, D.D. Bridgewater. O kadar çok var ki... Hangi mekânlarda sahne aldınız? Naima, Bilsak, Gramafon, Jazzcafe, Babylon gibi birçok mekânda konserler verdim. Kadronuzu nasıl oluşturuyorsunuz? Üçlü, dörtlü ya da beşli. Davul, bas, piyano ya da davul, bas, gitar. Hep Önder ve Nezih yanımda oldular. 1987 'den beri profesyonel olarak caz söy lüyorum. Bunun en nemli nedenlerinden biri çok sevdiğim arkadaşım Niikhet Aruca'yı kaybetmemiz. Onun bayrağını ben devraldım. Konser öncesindc Ayşegül Yeşilnil'e İş Sanat'ta vereccği konseri de soruyoruz. Herkes para pul bıriktirir, ben şarkj birıktirirdim. Konser için on bir şarkı seçtim. Elerken çok zorlandım, meğer ne çok sevdiğim şarkı varmış. Türk cazının A Takımı ile çalışıyorum. ' Rüzgâra Şarkılar Söy le' albümünden, Beatles'tan söyleyeceğim. Denız Kızı Eftelya'nın şarkısını kendi yorumumla dinleyecek izleyici. Seslerimle ve seda ile bir resim oluşturacağım. Çocukluğumdan beri en sevdiğim şarkılan da seslendireceğim. Müzik dışındaki ilgi alanlarınız? Resim. Resimlerimdeki ana tema ise yine caz. Gece yaşamı, sahneden gördüklerim, müzisyenler model oldu bana. Sesler ve görüntüler cıvıl cıvıl... Tekrar dünyaya gelsem yıne ressam ve caz şarkıcısı olurdum. A. Yeşilnil, hayatta nelere isyan eder? Hayattaençokhaksızlığa,yalancılığa,verilen sözlerin tutulmamasına ve bir işin zamanında yapılmamasına kızanm. Peki, Yeşilnil'in hayalleri neler? Birkartvizitbastırıpüstünehayalciyazdırnıayı düşünüyorum. Boş bir tuvale bakıyorsunuz, bitmiş birresmi görüyorsunuz; bu inanılmaz bir şey. Hep hayal ediyorum, hayallerimın sonunu görüyorum. Neler hayal ediyorum'.' Hayal ettiklerimi, resim, müzik olarak insanlara ulaştınyorum. ^ [email protected] BAŞKENT GUNLERİ Nostalji üretken değil MÜŞERREF HEKİMOĞLU 0 K aç gündür soğuk ısınyor, dallarda buz çiçekleri, kırlangıçlar, gagalarıyla şarkı söylüyor penceremde. Neşeli değiller, beyazın karasını seslendırir gibi. Ekranda dağlara tırmananlar, yollarda yorgun insanlar, bir de çocuklar. önce kucaktalar, sonra yerde. Yer varsa yatacaklar, yoksa toprağın kucağına! Yıllar değil, aylar, günler yaşanıyor ancak! Yalnız çocuklar mı? Genç kızlar, delikanlılar da bir solukta yaşıyor kimi zaman. Bombalar her şeyi noktalıyor bir anda! Ama tersine görüntüler de var. Taleban sonrası Kâbil sokaklarındaki şenliğı gördünüz değil mi? Her şey yaşama dönüyor, dans ediyor, şarkı söylüyor insanlar, kadınlar başlarını açarak dikiliyor, gözleri parlıyor. Doğan güneşe, özgürce yürüyen insanlara gülümsüyorlar. Erkekler de sakallarını kazımış, belli koşullardan annmış gibi rahatça bakıyorlar dünyaya. Anı yaşıyor, sonrasını düşünmüyorlar. Çarpıcı, hüzün verici aldırmazlık içindeler! tasarılarıyla yeniden mutlandı, yeniden meıtıaba dedi dünyaya. Ankara'da mutlu olamadı galiba. Elbet biliyorsunuz, Imer Saracoğlu da Hollanda'nın ünlü orkestrası Konzertgebau'dan emekli oldu. Ver elini Ankara, eskı okulunda ders vermeye hazırlandı, isteklendi ama belki de düş kınklığı, Hollanda'ya döndü yeniden. Nedenleri araştırmak gerekir bence. Sanat kuruluşlannda çarpıcı bir erozyon var. Güzel yeteneklere karşın aşınma önlenemiyor. Gemisini kurtaran kaptan türü olaylara sahne oluyor belli dallar. Değerli öğretim üyeleri emekli oluyor, yerieri boş kalıyor, solma önlenemiyor. Yeşerme özel koşullarda, müzik ya da tiyatroda tırmanış değil iniş var. Yaşadığı her dala boyut katan bir kişi Gencay Gürün. Geçen hafta Ankara'ya geldi, güzel bir konuşmayla selamladı eski dostlanm. Başkentliler de sevgiyle, saygıyla kucakladı onu. önce iyi bir diplomat, mesleğinde de güzel tırmanışlan var, evı, sofrası, yaşam biçimiyle sefireliği de güzel ••«r Kadınerkek, gençihtiyar tüm dostları görüyorum kalabalıkta. llgınç öyküler anlatıyorlar bana. Yeni doğanların müjdesini veriyorlar. Gezgin piyango biletçisi Adem Gerçek'i görüyorum karşımda. Gazetemizin Bursalı okuru. Yıllardır konuşur, haberleşıriz. Buyük kız Suna Kan, küçük de Idil Biret olmadı ama ikisı de sağlam Cumhuriyet kızları. Adlarını değiştirirler, biri Gencay Gürün... Kalbi sahnede çarptı her zaman. Berin, öteki Nevin olsun taşıyan bir kişi ama kalbi sahnede ıstıyor. çarptı her zaman. O da bu çarpıntı Gerçek değil hayal gibi, ama güzel bir doğrultusunda biçimledi yaşamını. Işi, okurun gerçeği bu. Her zaman şaşılası gücü, uğraşı tiyatro şimdi. geçen hafta olaylar, öykülerie parlatır yureğimı. sonunda Galatasaraylılann çağnsıyla Suna Kan olmak kolay değil, keman okul arkadaşlarına da tiyatroyla çalmak da ayrı sorun. Kızlar mandolın seslendi. Tiyatronun yerini anlamayan, çalıyor, ayrıca müzik öğretmenliği boyutlarını bilmeyen, önem yapıyor, diyor Bursalı okurumuz. vermeyenlere de çok zarif bir ders verdi. Antalya konserinden dönüşte anlattım Üzgünüm ikinci ağızdan dinledım bu Suna Kan'a. Neler hissetti kim bilir! konuşmayı. Prof. Sevda Şener'in Kemanıyla daha kaç çocuğa esin kulaklan çınladı mı acaba? Başkent kaynağı oldu! Kısa bir söyleşide Antalya evlerinde, elbet belli adreslerde bu izlenimlerini de anlattı Suna: konuşmadan söz ediliyor kaç gündür. Genç bir orkestrayla çalmak güzel bir Hayli nostaljik konuşmalar. olay. Umut ve soluk veriyor! Geldiğimiz ortamda kaçınılmaz bir O genç orkestrada dost çocukları da durum. Yaşama sevincini var Ersin Onay'ın oğlu Erkin Onay da hissetmeden yeşertme olanağı yok. onlardan biri ve birıncisi. Kemanlar Ancak nostaljiyi yansıtıyor insanlar. arasında seçkin bir çalgıcı. Sevinci, yeşermeyi yansıtmak kolay ##* olmuyor. lyimser yapıma karşın ben de Kemanlardan viyolaya atladım birden. neler yazıyorum bakın! Ama daha Çalgan ailesı dördüncü kuşağa ulaştı güzel, aydınlık günlere açık yazılar da ama Koral Çalgan Bursa'ya gıttı, yazacağım elbet. Nostaljıye karşın dersleri, öğrencileri, kitapları umut solmayacak. ^ ~\
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle