Katalog

25K.ASIM2001.SAYI818 kum'dediğiyle...Gaysitelerindengelmişti. .Kırılgan ve masumdu, korunnıaya ihtiyacı var gibiydi.. Diğerlerinden farklıydı, her şeyden öte konuşabiliyorlardı da... Kıskançlık, şiddet, aşk her şey vardı bu i lişkide... Her hafta onun başka bir şehirden lstanbul'agelişiniipleçekerdi.ölesiyekavga ederler ve öylece birbirlerini özlerlerdi.. .Neydi hastalık mı? tutku mu? Her ikisi de... Birlikte düş kurduğumuz komplekslerimizle savaştığımız ve birbirimizi öldüresiye kırdığımız bir fantazyalar dünyasıydı... Chat'e girmeyi yasaklamışlardı birbirlerine, ama bir gün chat'te yakalayıvermişti onu. Birkaç sorudan sonra kim olduğunu anlamıştı.Buluşmak için sözleşmişlerdi. Beyoğlu'nda bir kafenin arka masalarından birinde beklemeye başladı. Baktı ki onunki karşıdan iki dirhem bir çekirdek süslenmişgeliyor... Onu ne kadar seviyor olduğunu söylemesine rağmen arkasından böyle şeyler çeviriyorduişte... Daha sonra annesi öğrenmişti, ailesi girmişti araya. Birgün kadın ağlayarak telefon açtı, söz verdi, oğluyla görüşmeyeceğine dair. Onun da bir oğlu olsa belki aynı şeki 1dedavranırdı. Psikiyatrlar da iyice kafasını kanştırmışlardı. Eşcinsel olmadığını geneleve gitmesini söylemişlerdi. Söylediğine göre de gitmişti. Ama o inanmıyor onun böyle bir şey yapabileceğine ama belki de yapmıştır kimbilirdiyor. Zaman zaman, kapısının önünden geçiyor, sokağı dolaşıp yeniden geçiyor. Ikisinin de birbirleriy le konuşacak cesaretleri yok, onca şeyden sonra. Kimi zaman sessiz telefonlar geliyor, o mudur acaba? Ondan sonra da, sürdürdü gay sitelerindeki arayışını. Ama pek de tadı yoktu artık. Niye başka ülkelerdeki gay çiftler gibi uzun birliktelikler yaşanamıyordu? Bunun nedeni ona göre hem sosyal baskı hem de onlann kendilerine uyguladıkları baskıydı? Kimliklerini açık etmekten harta kendilerine bile itiraf etmekten kaçınıyorlardı? Fantazmalar dünyasında olup bitiyordu her şey. Gerçek dünya başkaydı. Tehlikede yaşadığı da oluyordu kimi zaman. Özellikle son zamanlarda eşcinsellere yönelik saldırıların artmasıyla daha bir ihtiyatlıdavranıyordu.Çünkübirgün,biriyle internette sözleşmiş daha henüz sokaktayken bıçakla tehdit edilmiş, üzerinde ne var ne yoksa almışlardı. Daha kötüsünü de yaşayanlar vardı, ama bu dünyanın da acı biberiydi bunlar. Ona göre, kendi cinsinden hoşlanan birçok kişi bunu kabul etmek istemiyor, hatta nefret ediyor birlikte oldukları kişiden, aşağıhyor. Kimileri homoseksüel olan kişinin çok güçsüz, zayıf olduğunu düşünüyor, ne isterlerse ondan, alabileceklerini. Hiçkimsenin sadece heteroseksüel olduğıına inanmıyordu, ona göre herkes çiftcinsiyetli. Tüm bunlan yaşarken neredeydi, nasıl tanımhyordu kendisini? Gözlemek miydi tüm yaşadıldan? Kendini bir izleyiciolarakgörüyorduamaiçerden. Yıllar önce bıraktığı şiirlerine yeniden dönmüştü.Görmek ve anlamak istiyorum diyordu, birçoğunun yaptığı gibi reddetmek değil. Bir şeyi görmek içinse içine girmek gerek yoksa aslagerçekçi olamazsımz! ^ ayferd@mail.koc.net Inessa Lenin'in sevgilisi Devrimci, beş çocuk annesi ve Lenin'in sevgilisi Inessa Armand Rusya'nın en güçlü kadınlanndan biriydi. Ne var ki partinin uyguladığı sansür nedeniyle yaşamöyküsü bugüne dek gizli tutuldu. Michael Peerson'un hazırladığı biyografi tngiltere'de yayımlandı. 1910 yılında, o sırada 40 yaşında olan veBoIşevikgrubunabaşkanlıkedenVladimir llyiç Lenin eşi Nadya ile birlikte Paris'te sürgündeydi. Yoldaşlar d'Orleans Caddesi' ndeki bir kahvehanede buluşup bir iki tek atarlar, tartışma ve konuşmalar için aynı binanın üst katındaki bir odada toplanırlardı. Devrimci arkadaşlan Inessa Armand ile tanışmalan da orada, ogüzgerçekleşti. 36 yaşmdaki kızıl saçlı, yeşil gözlü bu kadın MoskovaFransızcemiyetininbirüyesiydi ve Rus polisinden kaçmaktaydı. Sosyal Demokrat partinin isyancı üyesi Lenin her zamankinden çok daha ciddi bir muhalefetle karşı karşıyaydı. Fonları tahsis edilmiş, gazetesi Proletarii kapatılmıştı. Inessa Armand dört dili akıcı bir biçimde kullanabilmenin yanı sıra, örgütleme konusunda da son derece yetenekliydi. Lenin'le ortak bir amaç uğruna birlikte yürütrükleri çalışmalarzamanla çok güçlü, ancak kısa ömürlü bir aşk serüvenine dönüştü. Yedi yılını Lenin ile birlikte sürgünde geçiren genç kadın zamanla onun sorunlanna çözüm getiren sağ kolu durumuna geldi. Lenin'in eski konumuna kavuşmasına ve Bolşeviklerin çardan daha etkili bir güce dönüşmelerine yardımcı olan Inessa Armand'ınkendiside 1919yılına gelindiğinde Moskova'nın en güçlü kadını olmuştu. Gelgelelim, kısmen partinin Lenin imgesini koruma amaçlı denetimi yüzünden, tarih uzmanlarının dışında çok az kişi onun varlığından haberdardı. Parisli bir opera sanatçısının yasadışı kızı olan Inessa, 19 yaşındayken Fransız asıllı bir Rus tekstilcisinin en büyük oğlu Alexander Armand ile evlendi.Dokuzyıl boyunca varsıllık içinde yaşamını sürdüren Inessa bu süre içinde dört çocuk doğurdu. 28 yaşına geldiğinde kocasını terk edip, onun 17 yaşındaki devrimci üniversite öğrencisi kardeşi Vladimir " Volodya" Armand ile birlikte yaşamaya başladı. Ancak Alexander ona kol kanat germeyi sürdürdü ve cezaevindeyken çocuklara göz kulak oldu. 1903 'te Vladimir 'den olan Andre'yi doğurduğunda çocuğu kendi nüfusunakaydetti. Inessa Armand Lenin ile tanıştığında dört kez cezaevine girmiş ve sürgüne gönderildiği Mezen'den kaçmıştı. Kaçışının üzerinden birkaç hafta geçmemişti ki, veremli oğlu Volodya kollannda can vermişti. Ertesi yıl, 1910'da, Lenin grubuna katıldı. Paris yakınlanndaki Longjumeau'da, aşk serüveninin tohumlarının atıldığı sanılan, devrimci bir okulkurdu. Inessa kimi dolaplar çevirip Bolşeviklere üstünlük tersburg parti ağını yeniden örgütlemek üzere, Lenin adına Rusya'ya döndü. Polonyalıbirköylükimliğiyleülkeyegirmesine karşın g erçek kimliği anlaşılınca tutuklandı ve altı ay boyunca hapis yattı. Alexander 6.500 ruble gibi yüklü bir kefalet ödeyerek onu cezaevinden çıkarttı. O sırada Krakov yakınlannda yaşamakta olan Lenin ile yeniden bir araya gelerek 1913'te mahkeme önüne çıktı. Lenin ile Inessa arasındaki aşk serüveni işte orada doruk noktasına ulaştı. Aynı yılın sonlanna doğru ilişkiye, geçici olarak da olsa son verme karan Lenin 'den geldi. Armand' ın günümüze ulaşan tek mektubundan bunu açıkça görmek olası: " Seni yalnızca görebilsem, öpücükJerin olmadan da yaşamımı sürdürebilirim... Arada sırada seninle sohbet etmek çok hoş olurdu. Üstelik, kimseye de acı vermeyeceğine göre, beni bundan yoksun kılmak niye? " Kı lmadı da, Ocak 1914 'ten itibaren Lenin ona 150'yiaşkınmektupgönderdi. Bu mektupların tümünde de emirler yağdırıyor, ancak sonlanna suçluluk ve acı duygusuyla yüklü notlar ekliyor, onu yüreğinden atmadığnı belirtiyordu. Savaşın ilk yıllarını Inessa lsviçre'de, Lenin ve Nadya' nın çok yakınında geçirdi. Nadya mektuplannda dağlarda yaptıklan müthiş üçlü yüriiyüşlerden söz ediyordu. Ancak Armand Lenin'i sorgulamaya başlamıştı. Ocak 1916'da, Sophie Popoff takma adıyla onu Paris'e göndermesi üzerine aralarındaki ilk büyük kavga patlak verdi. Lenin dehşetli bir savaşın kıstırdığı Fransa'da onun kendisine destek sağlama yönündeki gelişmelerinden hoşnut kalmamıştı ve bunu dile getiriyordu. Inessa'nın öfke dolu yanıtı karşısında şaşkına dönmüştü. "Kaba sözcüklerle bir yere ulaşmakolanaksız. Sergilediğin bu tavır ileride görüşmemiz açısından yürekJendirici olmaktan çok uzak " diyordu. Inessa sınırı tam zamanında aşarak rutuklanmaktan kıl payı kurtuldu. Cenevre Gölü yakınlanndaki dağlık alana çekil •" Vladimir llyiç Lenin... sağlayarak, Lenin'in Prag'da bir Sosyal Demokrat parti konferansı gerçekleştirmesine yardımcı oldu. Lenin'in kansı Nadya onu terk etmeyi önerdi, ama Lenin kalmasını istedi. Nadya bu isteğini kabul etti, ancak yatak odasını ayırdı. Aslında Nadya ile Inessa devrimci hedefe ve feminizme gönül vermiş iki dosttular. Nadya, Armand'ın çocuklarına da aşın düşkündü; dahası, Armand 'ın ölümünden sonra en küçük çocuklannı evlatedinmişti. Inessa, polis baskınıyla dağıtılan St. Pe