29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYEI DERGİ tanıştı ve birbirlerinden çok etkilendiler. Sevgi belki de ılk kez kendi'dengi' ni bulduğunudüşünüyordu. 197 l'de Mümtaz tutukluy ken Mamak Cezaevi' nde ev lendıler. Ancak Başar'dan aynlmak duygusal açıdan kolay olmamıştı. Korkut, Mümtaz' a tepki gösteriyordu. MümtaziseBaşar'ınaksinebaşkasının çocıığuna babalık yapacak biri değildi" Mine Kazmaoğlu, böyle özetliyor Sevgi'ninüçüncüevliliğini. Karıkocabiryıldahaayrıkalmakzorundaydı. Mümtaz Soysal hapısten çıkar çıkmaz, iki muhbir ajanın ifadesiyle "orduya hakaretten" Sevgi yinetutuklandı. Sıkıyönetim onlara köşe kapmaca oynatıyordu. Bundan sonra yazdığı her romanda, her öyküde mutlaka hapishane, işkence, tecavüz, askeri rejimde yaşanan acılaryer aldı. "Çorap söküğü gibi gidiyor tutuklamalar. İşkence. Mertlikçemberinikınyor. Mertlik yetmiyor. Dürüstlük, inanç, atılganlık, yüreklilik yeterli değil işkenceye dırenmek için. Nice üstün niteliklerle donansalar da insanlann tek başlarına kırabilecekleri bir çember değil bu. Bu, ancak yığınlann gücüyle etkisiz kılınabilecek, gittikçe ufalıp gücünü yitirebilecek bir çember." kapanadursun. Varsın basınından parlamentosuna, işçi sendikalarından hükümetine, çok erkek bir toplum çocuklarınızın can güvenliğine yan çizerken, sizler tek başınıza, her şeyı göze alarak, çocuklarınız için, yalnız kendi çocuklarınız içın değil, bu yurdun kıyıma terk edilmiş bütün gençleri için kendinizi siper ededurun. Cesaret sizin, yiğitlik sizin. Siz doğumu bilirsiniz, kimı erkekler bir burun kanamasına yataklara düşerken, doğumu bilen siz analar, hayatı da bilirsiniz. Onun için varın; erkekliği ocak ve hayat söndurmeye, zürriyetsizliğe, iyi, güzel ve umut olan ne varsa yok etmeye dönüştürenlerin, canlannızın canını almaya kalkanların, doğanın en haklı savaşıyla üstlerine üstlerine varın! Şimdi, en asıl erkek sizsiniz! ^ "Bakmak" I Bilgi Yayınevi (Politika Gazetesi 131.5.1976) Yıldırımbölge'de yazmak... Kendi ifadesiyle, bilgisayar gibi programlamıştı kendisini: "Sabahları O5.3O'da kalkıyorum. Yanm saat cimnastik. Sonra heladaki musluğa taktığını lastik boruyla soğuk duş. Giyinip kahvaltıdan önce biraz okuyorum. Herkesin uyuduğu bu sabah saatlerini seviyorum. Sabahları kendimeuyguladığım özel "faşizm" özgürlük duygusu veriyor bana. Gün boyunca bir yığın ufak kural koyuyorum kendıme. Her gün sekiz sayfa yazmak gibi. Yenişehir'de Bir Öğle Vakti romanını işte böyle, her gün sekiz sayfa kuralıy la yazdım." O yıl Orhan Kenıal Roman Armağanı bu romana verildi. Aralık 1973'te Defne'yi, Mart 1975'te Funda'yı doğurdu. "Şafak" romanı yayımlandı; aynı yıl "Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu" anılan Politıka gazetesinde tefrika edildi. Politika'ya yazdığı yazılarda kadınerkekaynmcıhğıyla açıktan kavga ediyordu. "Organdan doğan efendilik, ancak kan dövüp, genç coplamaya yetiyor" diye yazmıştı bir yazısında. "Türk toplumunda adam olmanın boyutlarıy la organsal boyutların birbirine kanştırılmasından" çok şikâyetçi idi. Mesleğine yazar değil de ev kadını notu düşen yargıçla nasıl kavga ettiğini de kaleme almıştı. "Siz işinizden atılsanız ev erkeği mi yazdıracaksınız meslek hanenize" diye kafa tutmuşru yargıca. 1975 yılında biraz geç kalınmış bir kanser vakasıyla yüz yüze kaldı. Memesi alındı. Acısını kâğıda döktü: "Varsın, durduğum yerde bir hindi gibi semirttiğim ölüm kanser biçiminde şakalaşsmbenimle. Onu bir hindi gibi kesip attılar içimden. Hayat çekilişinden ölümsüzlük piyangosu çekmiş gibi seviniyorum." (Barış Adlı Çocuk/Bir Ağaç Gibi Bilgi Yayınevi) Kontrollerini ihmal ettiği hastalığı biryıl sonra rnetastazyapmıştı.Tedaviolmak için Londra'ya giderken üstünde mor bir güderi elbise, belinde gümüş kemer, kollarında gümüşbileziklerivardı.Çocuklannıannesine bırakmış, kocasını yanına almıştı. Hastalık çok hızlı gelişti. Ölüm kapıya dayanınca Mümtaz Soysal onu geri getirdi. Sevgi Soysal son kitabı "Hoş, Geldin Ölüm"ü bitiremedenMecidiyeköy 'de özel bir klinikte öldü. (22Kasım 1976) lkinci askeri darbeden asla haberi ohnadı. ^ ASIL ERKEK ANALARI At, avrat, pusat erkekliği, karate erkekliğıne doğru gelişedursun, ünıversitelerde, Türklüklerini ve de erkekliklerini, solcu gençlere saldırarak ispatlayan ülkucülerin döktükleri kanların hesabını soran bir büyük Türk erkeği çıkmadı henüz. Sonunda iş analara düştü. Analar, toplanıp toplanıp üniversite kapılarına gidip çok erkek güvenlik örgutlerinin koruyamadığı çocuklarına kendilerini siper etmeye başladılar. Erkeklığın copla nasıl ispatlandığını seyrettiler. Çocuklarına bir şey olacak diye, akılları başlarından gitmiş, üniversite kapılarına koşturduklarında, "soysuzların anaları geldi" diye, erkekçe alay eden, yediği dayaktan yüzü kan çanağına dönmüş çocukları götürülürken "pis kan akıyor" diye erkekçe kahkahalar atan komandoların bütün hakaretlerini sineye çektiler. Baştan başa erkek dolu Meclis'e, Milletvekillerine, Senato'ya, erkeklerin erkeklerine başvurdular, Başbakana, hatta Cumhurbaşkanına başvurdular. Ve erkekçe reddedildiler. Boş verin be analar! Erkeklik sizde kalsın. Varsın, devleti ve milleti ve esir Türkleri ve de dünya Türklüğünü korumakla meşgul büyük erkeklerimiz sizleri ellerinin tersiyle geri çevirsinler. Varsın büyük elçilere, resepsiyonlara, dünyanın önemli erkeklerine açıladuran salonlar, sizin dertlerinizi dinlemeye gelince P+ ğıileirdelemişti. Müstehcenbulunmasının nedeni ise bir erkeğin eşekle cinsel ilişkisinden söz edilmesiydi. 12Mart 1971 askeri darbesi.Sevgi'niniş, aşk ve yazın yaşamında bir dönüm noktası oluşturdu. Muhalifkimliği,boyuneğmeyeceksindiye kafasırun etini yiyordu. 12 Mart rej imi özerk TRT'yi cendere altına alırken Sevgi' nin de işine son verildi. O da yeni kurulanANKAajansındaçalışmayabaşladı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın idam edilecekJeri fikri ona katlanılmazgeliyordu. "Bir zemberek gibi geriliydik. lmza toplanıyordu. "Idamlara Karşı". Bu iki sözcük gerdikçe geriyordu bizi. Imzalamayanlar oluyordu. Işte bu imzalamayanlar yureğimizi, düşüncemizi iki ucundan gerdikçe geriyordu. Yıl 1972. Idamlara karşı bile imza atmayan nice aydının Ankara'sında çok gergindik. lmza atılmıyor. Akü vermeler saatler sürüyordu.Gözgözegelinmiyordu.Bazenel de sıkılmıyordu. O zaman yeni kurulan AN KA ajansında gergedan yürekler içindilekçeler hazırlıyorduk. Üç baba oturuyordu. Üç babayla konuşamıyorduk. Üç babaya akıllar veriyorduk. Üç babaya verdiğimiz akıllar hiçbir işe yaramıyordu. Üç baba gergedanlarla anlaşamadılar. Gergedanlargergedanca konuşuyorlardı. Babalar, baba dilince." İki kez hapse atıldı. lkisinde de Ali Elverdimahkemesinde... MavieşofmanıylaYıldınm Bölge Kadınlar Koğuşu'nun unutulmaz siması olacaktı. O dönemin sol örgütlerinden gelen kızları sıkı sıkı gözleyip onlann kitabını yazacaktı. "Birröportaj sırasında Mümtaz Soysal'la Oğlu Korkut Nutku ile Ankara Gölbaşı 'ndaki evde.. Ankara Selanik Caddesi'ndeki evde lise arkadaji Sevim 7e...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle