Katalog

25K.ASIM2001.SAYI818 Japonlann.. Bir kare fotoğraf değiyor, oncayorgunluğa. Filmdenkonuşurken, Milazzo'yaToto'nun nerede olduğunu sordum. Hemen karşıdaki süpermarketi gösteriyor. "Bak annesi orada, çabuk ol, marketi kapatıyorlar". "Nihayet" diyorum içimden. Annesi, yarım saat uzaklıktaki Chiusa Sclafani'de oturduklarını ve yann Toto' nun evde olacağını söylüyor "Adrese gerek yok. Toto'nun evi dersiniz, bulursunuz"diyor. Iki bin beş yüz kişinin y aşadığı Chiusa Sclafani 'ya vardığımda, gerçekten, sokaktan geçen herhangi birine sordum Toto'nun evini. Kısacık saçları, kulağında küpesi, her Sicilyah gibi siyah güneş gözlükleriyle 21 yaşında bir genç çıktı karşıma. O, büyümeyecekbirtipti. Biz, on sene sonra buluşan iki arkadaştık, arkadaş da değil, ben onu çocukken bir kere görmüş, sonra izini kaybetmiştim. "Sahi, nerede kalmıştık Toto?" Tüm içtenliğiyle itiraf ediyor. "Dokuz yaşında bu çocuktum. Herhangi bir gündü. Okulda fotoğraflanmız çekildi. Tornatore, yeni filmi için, kendi çocukluğunu oynayacak birini arıyordu. Çevredebulunanbütünokullaragidildi. Beniseçtıler. Aslındaçekımlerbaşladığında, ben film çevirmiyor, sokakta oynamaya devam ediyordum. Nasıl anlayabilirdim ki, film çevrildiğini." Filmden sonra yaşamı değişiyor Toto'nun. Yurtdışından davetleralıyor. tspanya, Amerika, Küba ve en büyük ilgi de Japonya'dan. Fuji'nin bir reklam filmindeoynuyor. Bireğitimprogramında çocuklara "yerlere çöp atmayın, ders çahşın. Uslu çocuk olun" türünden öğütler veriyor. Evinin hertarafı Japonya'dan resimler, aksesuvarlarla süslü. Toto'nun yaşamında ilk izlediği film "Cennet Sineması". O fılmden sonra, dokuz film daha çevirmiş. Tornatore'nin "Herkesin Keyfi Yerinde", Peter Ustinov'un "Un Castello Con 40 Cani", Sandrelli'nin "11 morso del serpente" çevirdiği filmler arasında. Chiusura Sclafari 'de muhasebe okulunu bitiren Toto'nun hedefi Roma'da sinema eğitimi. "Filmde oynadığım o küçük çocuk gibi yaşamak isterdim"diyor. Tornatore, ona göre, çok zeki bir yönetmen. Benigni 'nin "Hayat Güzeldir"i ise unutamadığı filmler arasında. Toto, kasabasında ünlü görünmekten hiç hoşlanmıyor, gazeteciler hep sessiz sedasız gelip gidiyor, kim bilir, belki de o hâlâ utangeç bir çocuk. Günışığında fotoğraf ısranm üzerine, arabayla paparazziden kaçar gibi uzaklaştık ve en yakın kasabayagittik. "Belki birgün karşılaşırız" diye ayrıldık.Ertesigün, Japonya'dan yeni bir çekim için geleceklerdi. Dönüş yolunda, o korkunç virajları alırken.. "değerdi" dedim ve on sene öncesine, filmi izlediğim güne gittim. Yaşam çok garip, filmi izlerken, hiç düşünmemiştim Toto ile tanışacağımı ve o kasabaya gideceğimi.^ "Cinema Paradiso" 2 Aralık'a dek Beyoğlu'nda, Yeşilçam Sineması'nda gösterimde. Tel: 0212293 68 00 minet@sicilyonlineit 11 "Kafamda hayali bir dünya var. Bizim dünyamızın iki üç milyar katında" diyor genç sinemacı Mehmet Kösemen. Bu dünyayı perdeye aktarmak için dijital kamerasıyla iki milyon bütçeli fantastik filmler çekmeye çalışıyor. filmde çok iyi bir hikâye ve planlama var. Aynca ilk kez milyon dolarlık özel efektlerle cadı yapmak yerine, 5 bin dolara bir film çekip bu kadar hasılat yapıldı. Bir de dijital kamerayla yani benim de kullandığım bir malzemeyle bunun yapılmış olması heyecanlandıncı bir şey valla. Dalga için de çok iyi bir zemin oluşturuyor, o da ayrı bir konu." Babasının reklam filmi çekmek üzere aldığı dijital kamerayla kısa filmler çekmeye başlamış: "Dijital efektler kullanarak, profesyonele yakın görüntülerelde etmek mümkün. Kameranın bir dg.. rnontaj makinesi var. Böylelikle filmlerimin montajını da kendi başıma yapabiliyorum." Mehmet Kösemen, hayallerini film kareleriyle diğer insanlarla paylaşıyor. "Kafamda hayali bir dünya var. Bizim dünyamızın iki üç milyar katında. Evrimi kendi elime alıyorum. Yaşamın değişebileceği şekilleri ve değişikuygarlıklan izliyorum. Bu, benim senaryolanmdaki gerçeküstülüğü etkiliyor." Fantastik Türk Sineması kitabının da yazarlan olan Giovanni Scognamillo ve Metin Demirhan, genç yönetmenin filmlenni başarı lı buluyorlar. Giovanni Scognamillo: "Filmlerle dalga geçmeye eğlence olarak başlamışlar. Sonra alışkanlık haline getirmişler. Espriler başarı lı ve yerli yerinde. Korku sinemasını biliyorlar. Altyapıları var" diyor. Metin Demirhan ise, Kösemen ve kardeşi için "Bu çocuklar, geleceğin Coen Kardeşleri" yorumunu yapıyor. Merak edenler için; Kösemen'in İblis Sidiği filmi Beyoğlu, Atlas Pasajf ndaki Atılgan Kitap Evi 'nde izleyicilerini bekliyor. ^ İblis Sidiği YAZI: AYLİN ÜNAL FOTOĞRAF: ÎLHAMİ YILDIRIM " Kavak ağacının dibine işersen şeytan çıkar." 18yaşındakilisesonsınıföğrencisi Mehmet Kösemen, 'İblis Sidiği' adındaki, kısa metraj lı filmini çekerken bu lafın aklına geldiğini söylüyor. Filminde, oyuncu duvarın kenarına işiyor; yer, kavak ağacının dibi olmasa da şeytan yine de ortaya çıkıyor. Ve film başlıyor... "Yazın epey sıkılmıştık. önce ciddi ciddi korku filmi çekmeyi düşündüm. Tabii bizim korku filmi çekmemiz komik olur. O yüzden fantastik korku komedi gibi bir şey yapmaya karar verdik. Amerikan filmlerinde hep Hıristiyan şeytan, 666 gibi şeyler var. Ben,' tblis Sidiği' filminde Müslüman geleneğine dayanan bir şeytan istedim" diyor. Kösemen, fantastik öğeler içeren filmler çekmekten hoşlandığını söylüyor. "Açıkçası insanlar fantastik film yaptıklarında böyle bom diye patlamaz. Hakikaten bunu, düzgünbirhikâyenin içinde sunmak gerekiyor." Sizce fantastik nedir? Günümüzün fizik kurallanna uymayandır. Daha da genel bakınca kişinin kafasındaki olgulara ters düşen şeyler. Mesela, bir Batılı için Afrika'daki kabilenin yılanyemesiveyaevimize hırsız girmesi gibi alışkın olmadığımız şeyler bile bizim için fantastik olabilir. Özellikle fantastik filmle ilgilenme nedenin? Alışılmışın dışına çıkıp yeni bir şeyler aramak. Resim kursuna giderek üç ayda düzgün bir insan portresi çizmeyi öğrenebilirsiniz. Birkaç yıl sinema eğitimi gördükten sonra film de çekebilirsiniz, ama fantastik filmin size sunduğu olanaklarla herkesin yapabileceğinden farklı şeyler yapabilirsiniz. görüyorsunuz. Onu biz borulardan, şişelerden falan meydana getirmiştik. Yaparken de açıkçası çekimde kullanabileceğimizi hiç düşünmemiştik. Filmin bütçesi iki milyon liraydı. Onu damaytaplarıalmakiçinkullandık.Kanefektleri için ise boya kullanmayı düşünüyorduk ama olmadı; vişne suyu kullandık. Oyuncuların hepsi Mehmet Kösemen'in arkadaşlan. Kardeşi Kaan, ağabeyinin bütün filmlerinde rol almış. îleride aktör olmayı düşünmediğini söylese de, ağabeyinin ihtiyacı olduğu zamanlarda onun filmlerinde rol almaya da hazır. Kaan'ın rol yapma konusundaki yeteneği ise filmi izleyenlerce kolaycafarkedilebiliyor. 'StrangerlnBodrum' ve 'Dı Matrik', Kösemen' in çektiği diğer kısa metraj lı filmler. "Stranger İn Bodrum'da görülebileceği gibi en büyük ctki 'Blair Cadısı'. Filmle uğraşan herkes de bu dalgayı geçmeyi düşünmüştür herhalde. Çünkü Olanaklar yetersiz olduğundan bazen hikâyeye göre araç gereç değil de araç gerece göre hikâye uydurmak zorunda kaldık. Mesela İblis 2 'de (İblis Dönüyor) bir tane zaman makinesi Mehmet Kösemen: Amerikan filmlerindeki şeytant Müslümangeleneğindeki İblis'e taşıdım.