Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
riJMHURİYET DERGl Herkes, genç yaşlı yeniden türkü dinliyor, türkü söylüyor... Grup Laçin'in kuruculan arasında yer alan Hüseyin Turan, türkünün popla yanştığını doğruluyor. Ancak yanşı ve yükselişi, türkü adına pek de umut verici değil. Hüseyin Turan, Türk halk müziğinin en kötü dönemini yaşadığını düşünüyor. "Çünkü" diyor, "ortaya sanatsallığı olmayan pek çok parça çıktı ve tüketilmeye başlandı". Yeniden türkü ama FtLİZ KARAATA / MÜGE KÖR S on yıllarda yükselişe geçen Türk halk müziği, yetiştirdiği gcnç isimlerle, yerini daha da kuvvetlendirip popüler müzikle yarışıyor.. Hüseyin Turan da gelenekselleşmiş türkülerimizin yanında yeni türküler araştınp bulan, derleycn gcnç birozan. Türküleri yeniden canlandırmak ve bugünkü karmaşık ortamından kurtarmak için çaba gösteren, bu konuda halka karşı kendisini sorumlu hissedenbirgönül dostu... Hüseyin Turan'la halk müziğinin yeniden doğuşu ve yükselişi üzerine söyleştik. Hüseyin Turan kim? 1967 Erzincan doğumluyum. Altı yaşıma kadarErzincan'da kaldıktan sonra ailece lzmir'e geldik. Öğrenciliğim Izmir'de geçti. DokuzEylül Üniversitesi Muhasebc Bölümü'nü üçüncü sınıfta bıraktım. Daha sonra Ege Üniversitesi Dcvlet Konservatuvan TemelBilimlcrBölümü'nedevamettimvebu bölümden mezun oldum. Türk halk müziği mi hayatınızın içinde, yoksa hayatınız mı bu müziğin içinde? üüzel bırsoru. Tabiı kı hayatım Türk halk müziğinin içinde. Türk halk müziği benim için bir yaşam biçimi. Zaten hay at bir türküdür. Ben sadece hayatı yorumlamaya çalışıyorum. Türkülerin içindeyim, çünkü sevdayı, başkaldınyı, özlemi, acıyı ve hayata dair pek çok şeyi türkülerde buluruz ve yaşanz. Halk müziği ile olan bağınız aileden ge len bir gelenek miydi, yoksa türkülerin içeriği ve tınısından etkileniş miydi? Biretkilenme yok. Kendıliğinden gelişcn bir şey. Başka bir tarz söylediğimde hep bir şeyler eksik kaldı. Çünkü kulağıma çalınan ilkezgilerhalk müziği ezgileriydi. Örnek aldığınız isimler var mıydı? için yapılmazsa, sanat yapıtı da olmaz. Eser birileriylepaylaşıldığıandaisetoplumiçın olmuşolur. Türk halk müziğinin özü ve fclsefesi içinde Alevi kültürünün Türk halk müziğine kattığı efendi, pir, dost gibi kavramları yorumlar mısınız? Bu kavramlar tabii ki Alcviliğin bir uzantısıdır. Ben dc Alcviyim, ama Alcviliğc hiçbir zaman dini açıdanyaklaşmadım. Zaten Anadolu'da da daha çok felscfeyle ilgisi olan çokfarklıbirAleviIikanlayışıyerleşmiştir. Deyişlerde, semahlarda geçen pir, dost, efendi, AllahMuhammedYa Ali kavramlannı aslında hcrbircyin kcndi sorumluluğundaolan şeyler olarak görüyorum. Bunlar bireryakanştır, başkaldındır. tştebunoktada özle ve felsefeyle alakası vardır. Bir kişide somutlaşabilecek kavramlar değildir. Daha doğrusu herkesin kendi içinde tasavvufla alakalı bir dostu, birpiri vardır. Türk halk müziği kültüründeki ustaçırak ilişkisine kısaca değindikten sonra Türk halk müziği eğitiminde konservatuvarların yerini açıklar mısınız? Mutlaka ustaçırak ilişkisi olmalı. Ancak bu işin teknik eğitimi, örneğin solfej, armoni bilgisi vs. için dc konservatuvar gcrcklidir. Sanatçıyım diyebiliyorsak, bir notayı okuyabilmek, hem meslcki bir saygı hem de halka karşı bir sorumluluktur. Tabii ki işin bir de derinliği var. Bu derinlik hususunda ustaçırak ilişkisi çok önemlidir. Mesela ben konservatuvara gimcden önce derneklerde ve bazı düğün salonlannda bağlama çalıp türkü söyledim. Bir dcrncğimiz vardı ve orada büyük birikim sağladım. Bencc bu da bir nevi ustaçırak ilişkısidir. Alaylı dcnilcn kavram budur. Ancak amaç, teknik bilgi ile işin derinliğini harmanlayabilmektir. O zaman iyi eserler ortaya çıkar. Son yıllarda Türk halk müziğine olan Uginin artmasım neye bağlıyorsunuz? öncelikle "üençler çıktı, halk müziğini. sevdirdi" yargısına kesinlıklc katılmıyorum. Türk halk müziği, tarihi ve derin kültürüyle hcp vardı. Sadece sonyıllardaki popüler kültür, halk kültürünün ve müziğinin farkına vardı, fakat bcncc Türk halk müziği şu an en kötü dönemini yaşıyor. Neden? Pop müziğinin patladığı bir dpnem vardı, sözlerin içeriksiz, müziklerin anlamsız olduğu. O dflnemde sanatsallığı olmayan pek çok parça ortaya çıktı. Bu parçalar zamanla tükenmeyc, yani halk tarafından hızla tüketilmeye başlandı. Türk halk müziği de şu an böyle bir durumda. Bağlamada iki türkü çalabilen, sesi dc biraz güzel olan, sahtckâr prodüktörlerin de desteğini alarak Unkapanı'nda kaset yapmaya uğraşıyor. "Kaset üç bin satsa ben bunun masrafını çıkarırım" mantığıyla yola çıkan bılinçsiz prodüktörlerin bilinçlcnmesı lazım. Aslında hem halka hem de bu umutla kaset yapmaya çalışan kişiye kötülük yapılıyor. Kaset yapmak için taşradan gelen insanlar davulun scsinin uzaktan hoş gelmcdiğınin farkına varıp bunaluna giriyorlar. Bu duruma düşmüş çok insanvar. Yineliyorum; önce prodüktörlerin bilinçlenmesi lazım. Önüne gelen halk müziği kascti,yapıyor. Bu yüzden bütün türküler bırbi Ruhi Su gibi birçok isim. Tabii ki bu isimlerden etkilenmemek mümkün değil, ama bir zaman sonra kendınizi oluşturmak zorundasınız. Onlarla beslenip kendi tarzınızı ortaya koymalısınız. Sizce sanat ne ve kimin içindir? Sanat yapıtı ortaya çıktığı andan itibaren belli bır süreç geçirmiştir. O süreç dahilinde sanat sanat içindir. Yapılan eser zaten sanat Âşık Mahsuni Şerif, ArifSağ, NeşetErtaş, rine benzemeye başladı. Oysa ki eskiden halk müziğinin bir özelliği ve güzelliğı vardı. Bugünisebuözelliğiniyıtirmeyebaşadı. Kötü bir gidişteyiz. Nietzsche'nin, idealist "Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşünceleriniz uğruna, düşünceleriniz yenilse bile dürüstlüğünüz zafer çığlığı atmalıdır bunun için" sözünü kasetinizde görüyoruz. Peki, siz ne kadar idealistsiniz?