Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Serginin adı: Işin Başı: Çizime Farklı Yaklaşımlar. Bu farkhlıklardan birini yazar thsan Oktay Anar yaratıyor, diğerlerini modacı Cemil îpekçi ile mimar Murat ArtiL Disiplinlerarası ;; işbirliğini de gösterecek olan sergi 10 Ocak2 Şubat tarihleri arasında Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri'de izlenebilecek... Sergi, her yıl değişik '. disiplinleri bir araya CemilIpekçi için serginin anlumı, yaratıcılığınut "bilirkişi"lerin onaytna ilk kez sunuluyor olmasu.. getirmeyi amaçlıyor. Çizime Farklı Yaklaşımlar ÖZGÜR DURGUN • • • M oda, edebiyat ve mimarlık alanlannda üç ismi buluşturan ortak nokta nedir? Yaratımın farklı disiplinleri nasıl bir çcrçevede buluşabilir? Bu sorulann yanıtlannı merak edenler, Sabancı Üniversitesi Kasa Galeri'de yer alan "Işin Başı: Çizime Farklı Yaklaşımlar" sergisinde disiplinlerarası birbuluşmaya ta nık olacak. Çizimin, yaratımın ilk adımı, yaratım serüveninde "işin başı" olduğu düşüncesinden yola çıkarak oluşturulan ve her yıl tckrarlanacak sergi dizisinin 2001 'deki konuklan, moda tasarımcısı Cemil îpekçi, yazar thsan Oktay Anar ve mimar Murat Artu. Sergi, Îpekçi, Anar ve Artu'nun "çizim"e ilişkin yaklaşımlannı ortaya koyuyor. Scrgiye katılan her üç isim ile "çizim"in kendi yaratım alanlanndaki yeri üzerine söyleştik: Rengârenk kumaşlar, duvarları süslcycn Osmanlı motifleri, ctnik elbise ve takılar... Cemil îpekçi 'yi, ctnik çizgisini yansıtan Teşvikiye'dekibutiğinde,sergiyehazırlıkheyecanıyla dolu olduğu günlerdc yakaladık. Bu heyecanın nedeni, 1970'lerin başından beri, tngilterc, Fransa, Türkiye üçgcninde yaşayıp moda tasarımı alanında birbirinden ilginç koleksiyonlara imza atmasına rağmen tasanmlannı ilk kez bir sergiyle sunacak olması. Telaş sözcüklerden de taşıyor: "Türkiye'de, insanlara 30 yıldır modacı değil, tasanmcı olduğumu, giysi tasarımının bir sanat olduğunu anlatmaya çalışıyorum ama gelin görün ki, stilistlik ve modelistlik gibikavramlarhâlâbirbirinekanştınlıyor. Bu sergi beni çok hcyccanlandınyorçünkü meslcğimde ilk kez çizimlerimi akademikbirpIatformdasunacağım.Bugünckadar, halkın alkışlannı alarak şimdi bulundu PLANLAR VE IDEOLOJILER Serginin isimlerinden biri de mimar Murat Artu. Mimarlık sanata dahil midir, değil midir? Artu, bu soruya yanıtını çalışmalarıyla veriyor... Çağımızda görsel sanatların farklı sanat disiplinlerini buluşturan bir yaklaşım çerçevesi içinde kurgulandığı bir gerçek. Mimarlık alanının "sanat disiplinleri" ile ilişkisine nasıl bakıyorsunuz? Mimarlık sanat mıdır? Sanat sayılan disiplinlerin araçlarını kullanarak yapılan bir meslektir. örneğin; kompozisyon, ölçek, oran, armoni, uyum, denge tasarım yapılırken kullanılan araçlar. Ancak ana işlevini sanattan ziyade felsefeye yakın buldum hep. Heykelden çok müziğe yakındır. Ben mimarlık ile ilgili olarak sanat lafının kullanıldığı zaman çok yanlış yerlere gidildiğini gördüm. O yüzden sanat lafını mimarlık için çok tedbirli ve çok düşünerek kullanmak lazım. "Planlar" başlıklı çalışmalannızı anlatır mısınız? Mimarlık denildiği zaman çok yanlış bir değerlendirme ile insanların gözlerinin önüne bina görünüşleri geliyor. Oysa mimarlık, amacı güzel binalar yapmak olan bir görsel sanat kolu değildir. Bina, mimarlık yapıldıktan sonra ortaya çıkan zorunlu üründür, mimarınin yaşanması ve tadına varılması için yapılmış bir araçtır. Konuyu bir örnekle açmaya çalışırsam... Diyelim ki; bir evin yatak odasının penceresini tasariadınız. Pencere doğuya bakıyor ve sabah 7'de önündeki nar ağacının içinden süzülen bir ışık yatağınıza vuruyor. Burada mimarlık dediğımiz şey; "Doğu ışığı yatak ilişkisi" ve nar ağacından süzülen ışığın bizde bıraktığı lezzettir. Yoksa o pencerenin dıştan çekilmiş fotoğrafı değil. Konuya böyle yaklaşırsanız, mimarinin, görsel sanatlardan çok ınsanın doğa ile ve diğer ınsanlarla ilişkisini düzenleyen ve denetleyen bir meslek olduğunu göreceksiniz. Biçime dair değil, yaşama dair ideolojiler ıçermesi gereken bir meslek... Bu nedenle görünüşleri inkar ederek planların altmı çizen bir tema düşündüm. Çünkü ıdeoloji planda yatar. Oysa günümüz Türkiye'sinde insanlara. mimar olduğunu söylediğiniz zaman "iç mi, dış mı?" diye saçma sorularla karşılaşıyorsunuz. Mimarinin içi dışı varmış.... Şu anda, gelmiş olduğumuz noktada mimarlık, bütün felsefi derinlığıni unutarak adeta bir sosyete makyajcısı basıtliğıne doğru yol almaktadır. Bu duruma medyatik mimarlık diye bir isim verebiliriz. Fotoğraf çekmek için yapılan yapılar diyebilıriz. Bilmiyorum... Bildığim; mimarlığın fotoğrafı çekilemez. Yaşantının, sıcağın, rüzgârın, ışığın, hepsinden önemlisi ilişkinin fotoğrafı çekilebilir mi? Bu sebepten ötürü, serginin temasını planlar olarak seçtım. Unutulmaya başlayan mimarlığın özüne parmak basmak için. Bir projeyi kurgularken nasıl bir yaklaşım izlersiniz? Izlemeye çalıştığım en önemli 3 şey var ve projelenmin özünü bunlar oluşturuyor; •• Karşınızdakini anlamak. •" Içine yapı yapacağınız doğa parçasını anlamak. v İçinde bulunduğunuz zamanı ve onun nereye gideceğini anlamak.^