Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ w+ bir Yahudi ailesi içinde büyümüştü. Kız çocuğu olarak geleneğe uygun biçimde yetiştirilmiş, pek çok yeteneğine karşın geri plana itilmişti. Daha fazla cğitim görme istemı desteklendi. Ortaöğrenimini tamamladıktan sonra evde oturması, piyano çalması, elişi yapması vebiranönceevlenmehazırlığına girişmesi beklendi. Bu ara, 21 yaşındaki genç kızda, özellikle babasına ve ağabeyine y önelik, olağanüstü cinsel duygu yoğunlaşması gelişti. Babasına karşı olan duyguları gündüz düşlerine ve kendi tanımıyla "özel tiyatroya" dönüştü. Babasının hastahğma çok üzüldü. Fakat tam da bu durumda onunla oldukça yakın vc çok özel koşullarda birlikte kalma, vücudunun her yanına dokunabilme olanağını buldu. Bertha, babasını yitirdikten sonra derin bir deprcsyona girdi. Uzun süre kimseyle konuşmadı. Yatağında beyaz çarşaflar arasında tıpkı babası gibihiçbircanlılıkbelirtisigöstermedenbalmumundan cesetgörünümü aldı. Bilinçdışı babasının ölümünü yadsımış, ölen benlık bölümü yaşayan bölümü hep suçlamıştı. Bir yandan babası canlıymış gibi yaşamış, öte yandan babasıyla birliktc ölmüştü... Breuer, Bertha'nın gerçek dünyada yaşayabilecek kerte kişilığinin güçlenmesini sağlamaya çalıştı. Bu sırada, hiç olmazsa saçlarının rengi babasına benzeyen Dr. Breuer' in kişiliğinde, anlayış, bilgelik, içtenlik, sıcak bir sevgi buldu. Breuer'e karşı duygulan yoğunlaştı. Breuer de, bu sıradışı zengin kışilikli genç kıza karşı ilgisiz kalmadı, fakat, her zaman aradaki mcsafeyi korudu. Ancak, ziyaretlerinin sıklığı ve sürekli ondan söz etmesi, evinde cşiyle önemlı bir kıskançlık sorunu olarak ortayaçıktı. tüm yetimhanelen, hastanclcri kapatmak gerektiğinı, çünkü, buralann hep pczevenklerden gelen arınma paralarıyla "sevabına" çalıştıklannı, lstanbul'da fuhuş içinde çalışan kadınlann ve erkeklerin yüzde doksanının Yahudi olduklannı söyledi. Bertha sonra, Kudüs'e, oradan da tskenderiye'yc gitti. Buralarda da hep genelevlerde çalışan kadınlarla konuştu.Yaşamında hiç sevilmediğinı düşünen Bertha Pappenheim, sevgiyi bu yoldan üretmcye çalıştı. Yakın arkadaşları onun.yaşamıboyu bir çocuğu öptüğünü ya da yetişkin bir insana sanldığını hiç görmediklerini söylemişler... Yalmz insanlardan bıri olarak yaşamış, hiç kimseyle derinlemesıne ilışkı kuramamış. Olasılıkla kendisinden kaçmak için, 24 saat çalışmış. Dünyanın pek çok yerini gezdiği, ama hiçbir yerde kök salamadığını söylcmişti. Arkadaşı Sophic Mamcloch'a "duygulanmı aşmak için çalışmak zorundayım, bcn aşkı değıl görevi öğrendim ve hep görev yaptım... Ben istediklcrimi değil, yapmak zorunda olduğumu yapıyorum," diye yazmıştı. Sıklıkla kullandığı bir diğcr yazı ise "beni kimse unutmasın, unutulmak istemiyorum," ıdi. Arkadaşları onun ancak bu yoldan psikoza girmekten ya da ıntihar etmekten kendisini kurtarabildiğını düşünüyorlardı. Bertha, Breuer'e, sıklıkla, içmdc iki ben olduğundan, birinin iy i öteki kötü; kötü olan "O"nun cinsel açlık içinde olduğunu söylemişti... Cinsel açlık duygulan, giderek orospu olarak çalışmak/yaşamak ıstemi bıçımine, ileride de "orospulan kurtanna" etkinliğine dönüşmüştü... Freud, Prenses Marie Bonaparte'a 1927 yılında, "AnnaO" üzerine bilgi verirken madalyonun bu "iki ben"e değinmiş ve "Bertha Pappenheim bugünlerde bir yandan genç kızlar yurdunu yönetiyor öte yandan fuhuşa karşı mücadele ediyor, ikisi de cinsellik ile bağlantıh" demişti... Arkadaşı DoraEdinger' in kanısına göre, Bertha Pappenheim, istenmeyen bir kız çocuğu olarak dünyaya gelmiş, annesiyle anlaşamamış; doymak bilmeyen açöfkeli bir bebeklik dönemi geçirmişti. Cinsel istekleri arttıkça, öfke ve saldırganlık da çoğalmıştı. Genital bölgesini keşfettikten sonra bu kez cinsel organını her şeyi yutmak ısteyen aç bir ağız gibi duyumsamış, yemek, gebe kalmak ve doğunnak istemleri içinde kıvranmıştı... Ana memesinden alamadığı tadı vajinası aracılığıy la almak ıstemişti. Isırmak onun yaşamında önemli bir yer tuttu. Konuşmalan her türlü uzlaşmaya karşı acılı, öfkeli ısırmalar biçimde sürdü. Margarete Susman, onun salt hakikati öğrenmck ıçınçahşmadığını, kendı duygulan üzerinden başkalannın da hakikati öğrenmelerine olanak tanıdığını, onun tüm yaşamının alcvden ateşten bir protesto olduğunu, insan tininin en yüksek düzeyde eşitliği ve özgürlüğü için bir anıt olduğunu söyledi. Yakından taruyanlar onun ısırgan vul va gibi yaşadığıru söylemişti. Toplumsal komployakurban gitmiş modcrn kadınlardan biri olan Bertha Pappenheim, yalnız ve melankolik geçen 77 yıllık bir yaşam sonunda, 28 Mayıs 1936 tarihınde, arkasında büyük bir boşluk bırakarak öldü vc ancak o zaman anorganik bir dinginlığe kavuşabıldi. Görüldüğü gibi, psikanaliz kavramının oluşmasına katkıda bulunanlar daha ılk hastada "ilk günahlannı işleyip", "ilk büyük yalanlannı" söylemişler amakültür dünyasuıa büyük ve vazgeçümez katkılarda bulunmuşlar, yeni düşünme yöntemleri, yeni kişilik konseptlen öngörmüşlerdi. Bugün, hepimiz kendi içindeki "Anna O" / Bertha Pappenheim çatışmalannı sezinledikçe, bu yöntemlerin savlannı göz önüne almadan, değil sistematik, sıradan günlük düşünmeyi bile sürdürmenin neredey se olanaksız olduğunu bil i ^ Erkeklere gü venmedl... Freud, Bertha Pappenheim' in tum hastalık belirtilennin "kötü" yasaklar oldukları için bastırılmış ve tanınmayacak kerte saptınlmış bilinçdışı istemlerinden kaynaklandığını, ensest korkulan nedeniyle hasta yatağından çıkamaz olduğunu; ensest tabusunu çiğncdiği için de bedeninin bazı kesimlerınin hareket edemez, felçli konuma geldiklerini, sanrısal olarak babasının dokunanparmaklarının kurukafaya dönüştüğünü düşündü. Bertha olasılıkla yoğun cinsel istemlerinin çokluğundan kendisi de korktu. Ancak, bunlann bazılan, psikanalizin ilk adımı olarak Breuer tarafındanbilinçduzeyinegetirildi, tanındı ve aşıldı. Sonuna kadar götüremediği söylense bile, Breuer, Bertha'daki bazı duygulan ortayaçıkarmış, sergilemiş ve bu sayede insan psişisinin kurtuluşu yolunda bazı önemli adımlar atılmıştı.Ancak daha fazlasını yapamamıştı. Bertha (ise) yaşamınm sonraki yıllannda (bile) bu çok önemli anında Breuer'in kendisini yüzüstü bırakışını bir türlü bağışlamadı. Sonra hiçbir erkeğe güveni kalmadı. Hiç kimseyi sevmedi ve hiç evlenmedi. Babasının eski koleksiyon merakını sürdürdü. Pappenheim ailesi, 1888 yılında, annesinin istemi üzerine Frankfurt'a göçtü. Bertha, burada, yoksul çocuklar, göçmen ve sürgün kadınlarla ilgilenmeye, kadın hakları savunucularıylabirlikteçalışmayabaşladı.Pekçok kadın dergisine yazılaryazdı. Arkadaşı Mergarede Susmann, Bertha'nın mücadelesinin gerçekte "dünyanın geri kalan kısmına karşı koymak", bir tür savaş açmak, anlamında yorumlanması gerektığinı vurguladı. Buzarif ve akıllı kadın, tüm dünyayı karşısına almış, önüne çıkan her şeyle mücadele etmeye başlamıştı. Bertha, gerçekte pek çok cephede savaştı. öncelikle bağnaz Yahudi geleneğıne karşı çıktı; kadınUnn, evin içinde babalan, kocalan ve erkek Kardeşleri tarafından sömürülmelerine, eşit işe eşit ücrct alamamalanna, mcta gibi alınıp Freud'a göre Anna O'ımn hastalüdan bilinç dışı istemlerinden ktynaklanıyordu. satılmalanna karşı mücadele etti... Bir volkan gibi sürekli lav çıkararak öfkelenerek yaşadı. Uzlaşmasız bir savaş verdi. Savaş kuşkusuz, yasalan ve töreleri yapan, kadınlan izleyen, kovalayan, satan erkeklere karşıydı. öfkesi karmaşık bir sevgi ifadesi oldu, iki erkek tipi, babası ve onu hasta yatağında "çocuğu" ile bırakıp giden Dr. Breuer, baş düşman olarak ilan edilmişti... En çok "kadınlann cinsel nesne olarak alınıp satılması"na karşı mücadele etti. 1910 yılında Londra'da "Kadın ticaretine karşı" toplanankadınlarkongresindekonuştu.Yahudı Kadınlar Birliği, Alman Kadınlar Birliği, Uluslararası Kadın Haklan Birliği'nde çalıştı. 1911'de Budapeşte'ye,Selanik'e,8 Nisan 1911 tarihindede Istanbul'agcldı.Hahambaşı ile tstanbul 'da genelevlerde çalışan Yahudi kızlar üzerine konuşurken Hahambaşı, Istanbul'daki bir Sinagog'un özellikle kadın ticaretiylc ilgilendiğini ve maddi destek karşıhğı kadın tıcareti yapanlan dinsel yönden onurlandırdığını anlattı. Bertha Pappenheim şaşkınlıklaHahambaşınanedenbu Sinagog'u kapatmıyorsunuz diye sorunca, Hahambaşı, o zaman tstanbul'da bulunan Bir arkadaşına göre Bertha'nın mücadelesi aslında dünyanın geri kalanına karşı koymak, bir tür savaş açmak anlamında yorumlanmalıydı. Bu zarif ve akıllı kadın, tüm dünyayı karşısına almış, önüne çıkan her şeyle mücadele Dr. Breuer eşi Mathilde ile... etmeye başlamıştı.