23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Erdal Eren'in idamı önceden verilmiş bir karardı. 18 yaşını doldurmamıştı ama mahkeme kemik grafisi çekilmesine bile onay vermedi. 12 Eylül darbecileri bir sehpa da Eren için kurdurdu. Yaşananlan ağabeyi Erkan Eren anlattı. CUMHURİYET DEF 17 yaşı olum yaşı... Y itirişimizin üzerinden yaklaşık 20 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen, Erdal hakkında konuşmak veya yazmak hâlâ zor geliyor. Erdal'a ve aüemize yapılan o büyük haksızlığı kabullenemiyor ve isyan ediyorum. Özellikle, o döncmin darbecilerinin politikaya atılarak ülkeyi yönetmeye kalktıklan şu dönemde; ilk gençlik yıllannın heyecanı ile, saf ve temiz yurtseverlik duygulanyla doluolarak,hiçbirçıkargözetmeksizin,yalnızica halkımn mutluluğu için özveri ile mücadele eden, bunun için ölümü dahi göze alan Erdal ve diğer gençleri düşündükçe, bir taraftan içim gururla doluyor, diğer taraftan yüreğim kanıyor. On bin nüfuslubirilçede yaşayan, beş çocuklu bir memur ailesiydik. Babam ilkokul öğretmeni, annem ev hanımıydı. Biz, beş kardeşin de çocukluğu ve ilk gençlikyıllan Şebinkarahisar'da, darbirçevredegeçti. Erdal ' ı k vdeşler içerisınde daha aktif, daha yaramaz ve şakacı, daha yardımsever ve özverilibirçocukolarakarumsıyorum. Buyapısı, gençlik yıllannda da devam ederek, gcldiği çizgideönemlibirroloynadı. Erdal'ın ortaokulu bitirdiği 1975 yılına kadar Şebinkarahisar'da, henüz siyasi bir ortam oluşmamıştı. Ortaolculdan sonra Beşevler'deki Yapı Meslek Lisesini kazanmca, aileden aynlarak Ankara'ya geldi ve teyzemizın yanmda kalarak okula devam ett. Işte o yıllann Ankara'sındaki hepimizin bildiği siyasi ortamda, ilk gençliğin verdiği heyecan Erdal Eren (solda oturaıt) Beşevler Yapı Meslek Lisesi'nin sıralarında... la, yurtseverdevrimci harekete ilgi duydu ve vurmadığına, izinsiz gösteriye katılmak ve katıldı. Ezilen, sömürülen insanlara duyarh, ruhsatsız tabanca taşımak dışında bir suçu yardımsever ve mücadeleci birkişilik yapısı olmadığına ve kı sa sureli bir mahkumiyetten gösterdi. Kültürel ve sanatsal etkinliklere olsonra aramıza döneceğine inanıyorduk. Yardukça ilgiliydi, özellikle de siyasi yapısına gılama sürecinde ortaya çıkan, fakat sıkıyöuygunolanlara... netim mahkemesinin dikkate almadığı bazı Yaşarrunı, 1977'ye kadar, okuldöneminde kanıtlar da bu ınancımızı destekliyordu. Mahkeme söz konusu kanıtlan göz ardı ettiAnkara'da, yaz aylannda Şebinkarahisar'da sürdürdü. Babamızmemekli olmasıylabir ği gibi, savunmanın gösterdiği tanıklan bile dinlemeye gerek duymuyordu. Hatta olay likte.Erdal'ınve diğerçocuklanneğitimleanında Erdal'ın 18 yaşını doldurup do'durrini daha rahat sürdürebilmeleri amacıyla madığı konusunda tereddütler varken, ke1977 yılı sonbaharında Ankara'ya göçtük. Erdal, bu tarihten, 2 Şubat 1980'de tutukla mik grafisi bile çekilmedi ve sadece nüftıs müdürlüğünün verdiği bilgiye nıncaya kadar geçen sürede bidayanarak 18 yaşını doldurduzimleydi. 2 Şubat 1980'de, bir ğu sonucuna vanldı. Sanki, o arkadaşlannm öldürülmesını dönemde, Anadolu'da bütün protesto amacıyla yapılan izinçocuklar doğar doğmaz nürusa sızbırgösteri Sırasında gözaltıkaydedilirmiş gibi... naalındı. lzinsizgösteriye katılmak dışında, gösteri sırasında Askeri Yargıtay, beklendiği vurulan bir jandarma erini ölgibi karan önce usulden, mahdürmekle suçlanarak tutuklankemenin karannda direnmesi dı. Ardından, sıkıyönetim döneüzerine ikinci kez ve bu defa minin, eşi benzeri olmayan, çok esasen bozdu. Karann Yargıhızlı, hukuk dışı, devletin yürürtay 'dan ikinci kez döndüğü dölükte olan yasalanna dahi uyulnemde, herkes durumdan olmayan, karan önceden verilmiş dukça umutluydu ve haksızhğın olan bir yargılama dönemi başdüzeltileceğine inanılıyordu. ladı ve çabucak sonuçlandı. KaBu arada gerek yurtiçinde gerar:tdam! rekseyurtdışında, idamıönlemeye yönelik kampanyalar ve Ailemiz derinden sarsıldı eylemler sürüyordu. ama hiç kimse, o dönemde, bu Erdal gerek gözaltı, gerekse sürecin infaz ile sonuçlanacağını bekJemiyordu. Eri Erdal'ın Ağabey Erkan Eren... mahkemc sürecinde, ağırişken ce ve dayağa maruz bırakılmasına rağrr cezaevi dönemini dayanılabilirhale gct bilmek ve bulunduğu ortamı yaşanılat kılmak için mücadele etti, yaşama dört ı sanldı. Bizden kitaplar, çiçekler, saksıla tedi, bulunduğu ortamı güzelleştirmeye lıştı vebol bol okudu. Ağustos 1980'e kadar cezaevi koşul göreceli olarak daha rahattı, ancak ceza yönetiminin değişmesi ile birlikte bask dayak arttı. Bu baskı ve dayak, özellikle' kerkatili" olarak görülen Erdal'ın üzeriı yoğunlaştı. O dönemlerde nadiren gerçel şen görüşlerde baskı ve dayağın izleri far dilebiliyordu.Bitkin,ayaktagüçlükledv cak haldeydi ve neredeyse ruh sağlığını yi me noktasına yaklaşmıştı, ama kendisini rakmıyor ve mücadelesini sürdürüyordu Ardından 12 Eylül süreci başladı. Ce evindebaskılar arttı. Askeri Yargıtay tarai dan iki kez bozulmuş olan idam karan, a Yargıtay'ın DairelerKurulu'nda tekrarin lendı ve askeri yönetimin baskılanyla on landı. Hepimizin umutlan yerle bir olmuı Babamız çaresizlik içinde, son bir umutla Eylül yönetiminin liderinebirmektupya rak, oğlunun suçsuz olduğunu belirtti ve fedilmesini istedi. İnfaz 13 Aralık 1980'de gerçekleşti. dal' ın yargılanması ve idam edilmesi, hul tarihine geçecek, haksızlığı ve hukuk c oluşu herkesçe açık olarak görülebilen süreçti. Erdal olağanüstübirdöneminkur nıydı ve toplumsal mücadeleye gözdağı v mek amacıyla idam edilmişti. İdam ailemizi derinden sarstı, yarala Babamız buacıya yaklaşık 3.5 yıl dayaı bildi. Eylül 1984'te,61 yaşında,ağırbirlc krizi sonucu yaşamını yitirdi. Annemizin ten iyi olmayan sağhğı daha da bozuldu.! gün, evimizin yakınındaki caddede karşıc karşıya geçmek ısterken bir askeri araç ça tı ve kafa travması sonucu dört gün konu kaldı. Kafatasında oluşan çatlak nedeni; oluşanağnlarvekafasındaki uyuşuklukj şamınıgüçleştirdi,giderekazalmasınan men halen etkisini sürdürüyor. Annemi' yıllan ve yaşananlan, değil konuşmaya, ( şünmeye bile dayanamıyor. Onun yanın Erdal 'dan söz etmeye, yarasını deşmeye < kiniyoruz. Yaşananlar, 1980 yılında yaşl 15 ile 23 arasında değişen biz dört karde: yaşamlannı da derinden etkiledi. Çeşitli < nemlerde değişik sorunlarla ve engelle karşılaştık. Bütün bunlara rağmen, Erdal bi dürüst, onurlu ve yiğit bir cvlada ve kan şe sahip olmanın gururunu hep taşıdık. Erdal' ın durumu, i dam cezasının ne kac büyük, haksız ve geri dönülmesi olanak: hatalara neden olabileceğinin ve mutla kaldınlması gerektiğinin en büyük kanıtıc Ülkcde uygun koşullar oluşması ve adli 1 yargılama yapılması halinde, Erdal 'ın idaı la sonuçlanan suçtan aklanacağı konusun hiç bir kuşkumuz yok. Bugün bırakın 12 E lül dönemini, 30 yıl önceki 12 Mart dönen nin sonımlulan bile henüz yargt önüne çık nlabilmiş değil. Ancak, bugün, geniş to lumkesimlerininvicdanlannda, 12 Mart 12 Eylül yönetimlerinin mahkum oldu| haksız yere ve hukuk dışı bir şekilde ida edilen gençlerin ise aklandığı düşüncesind yim. Bu mahkumiyet ve aklanmalann, en \ sa sürede, hukuken de gerçekleşmesini y rekten diliyorum. ^ 12 EYLUL İDAMLARI... 12 Eylül askeri darbesinin ardından 49 kişi idam edildi. Tartışmalı bir yargılama sürecınden sonra asılanlar şunlardı. Mustafa Pehlivanoğlu (Sağ görüşlü. 8 Ekım 1980'de Ankara Merkez Cezaevi) Necdet Adalı (Sol görüşlü. 8 Ekim 1980 Ankara Merkez Kapalı Cezaevi) Serdar Soyergin (Sol görüşlü. 26 Ekim 1980 Adana Kapalı Cezaevi) Erdal Eren (Sol görüşlü. 13 Aralık 1980 Ankara Cebeci Sivil Cezaevi) Cevdet Karakaş (Sağ görüşlü. 3 Haziran 1981 Elazığ Askeri Cezaevi) Veysel Güney (Sol görüşlü. 10 Haziran 1981 Gazıantep Kapalı Cezaevi) Ahmet Saner ve Kadir Tandoğan (Sol görüşlü. 25 Haziran 1981 Üsküdar Paşakapısı Cezaevi) Mustafa Özenç (Sol görüşlü. 20 Ağustos 1981 Adana Kapalı Cezaevi) Ismet Şahin (Adlı 20 Ağustos 1981
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle