23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DEI ş+ kiiçmem.Benimannemdeöyleydi.Bı/ Çcrkcziz. Arnavut vc Rum karışımı da var Anneannem Çerkez, babam Arnavut. Tabı ı çok kanşım olduğu için, kan kanşımı iyi olur derleryaişteöyle... Şu anda neler oluyor sinemada? Ben çok ümıtliyım. Yapılan bazı filmler benim hoşuma da gidiyor. En son neyi izleyip sevdiniz? Kim ne derse desin ben "Kahpe Bizans"ı çok beğendim. Çok eylendim. Ordaki bir tarih değil zaten. Fellıni'nin de böyle filmlerı vardı. Yapılan filmleri eleştirmek... "Arabesk" de öyleydi. "Asansör"ü de beğendim. Ekranda gördüğüm şeyden tat aldım. Benim için mühim olan o. "Ağır Roman" için ayni şcyi söylcyemcm. Onu hiç beğenmedim. "Istanbul Kanatlarımın Altında" yı da beğenmiştim. Şunu söylemek istiyorum, eskiden Türk sınema seyircisi vasat kişilerdendi. Kültürlü insanlar Türk sincmasına gitmezdi. Orta tabaka gıderdı. Kadın seyircisi de ağırlıktaydı. Ben gençleri görüyorum, konuşuyorum, bayağı aklı başında gençler, üniversiteliler, yeni filmleri gidip seyrediyor. Bu çok güzel bir şey. Onun için sinemamız kötüye gidiyor diyemeyiz. Ben demiyorum zaten. Seyircisi azaldı ama... Ne zaman azaldı ama? Seks filmi furyası başladı, seyirci azaldı. Ve bir noktada Türk sinema seyircisi bitti. Şimdi yeniden bir canlanmaoldu. Yeni yeni filmler yapılmayabaşlandı.Ve çok güzel işyapıyor.SinanÇetin'in yaptığı film olsun, Altıoklar'ın filmleri, "Eşkıya" filan çok güzel iş yaptı. Zaten senede kaç film yapılıyor ki? Ben ümitliyim. Gençleri görüyorum, konuşuyorum, bayağı aklı başında ve sinemaya güzel bakıyorlar. Yapmayıdüşiindüğünüzşeylervarmı? Tiyatro nıesela? biraz mutlu ediyor. Siz sinema ile televizyon dizileri ara danasılbirfarkgörüyorsunuz? Sinema çok güzel birşey. Çok farklı bir Ben dizilerden tat almıyorum. Ama ticari lamda mecburen yapıyoruz bunu. Hayatı zı kazanmak için. Dizilerbana fabrikas gibi geliyor. Sinema çok başka birşey. D de seri çalışma var. Çünkü her hafta yet cek. Sizın eşyadan farkınız kalmıyor. M; dan iskemleden, bardaktan farkınız kal yor. Çünkü yayına yetişecek. Ama sinc özveri istiyor, cmek istiyor. Sinemada biı dia var. Televizyonda öyle bir iddia yok. l de dizileri star sistemine dayandınyot Dünyadaki dizi lere baktığımz zaman her birkişininüzerinekanalizeedilmemış. b kes başrol, herkes zaman zaman öne çıkı; Burada öyle değil. Başrollerden bin çe giderse dizı biter. Yani bir star si stemi var. da hoş bir şcy dcğıl. Neden yapıyorlar bı anlamıyorum. Yılan Hıkâyesi'nde Melt ya da Mehmet Ali olmasa dizi bitti. Birk yi alıyorlar, diğerleri saksı gibi...herkes s sı orada. Ama evde çalışan bir işçınin bile dramı vardır. Ve Amerikan dizilerinde bı yapıyorlar işte. Adaletsiz değil mi bu sizce de? Siz yıl nnsanatçısısınız. Çok. Hem de çok adaletsiz. Aynen sal yız. Evetarasırasuveriyorlar. Sinemaya dairpek çok şeyi, bir dönem evli kaldığı Halit Refiğ'den öğrendiğinisöylüyor. En son nelerde oynadınız? "Çökertme" birde "Ağır Roman". Biı Tiyatro düşünmüyorum. Yapmak istedi başrol oynamayayım. Bizbozaboza öğren yeni bir filmimiz var. Hatta oğlumla da on ğim şeyler vardı ama artık yaşım da geçiyor. dik tabii. Ben eski filmlerimi gördüğümde beraberbirsahnemiz var. Turhan ilkdefa Sinemada bir müzikal film yapmak istergözlerimi kapatıyorum. Fakat bir tarafımı nemada oynuyor. Bu y ıl Antalya Film Fe, dim. Dans ve drama beraber...bu olamadı. çok beğeniyorum, eski filmlerimde öyle valinekatılacak. Aslında ben sadece iyi projeler içinde olmak makyajım ağır değil.takma kirpiklerim yok, Diziler? istiyorum. tyi bir projenin içinde küçük rol bu da güzel birşey. Takma kirpik modaydı o En son Marziye bitti. Şimdi de Yılan Hi oynayayım, amaçokkötübirprojenin içinde zamanlar. Ama ben hep sadeydim. Bu beni yesi var. Onu çekeceğiz. ^ BAŞKENT GUNLERI Kahvaltıda Mozart Müziği MÜŞERREF HEKİMOĞLU • mer Saracoğlu, Devlet I Konservatuvan'nın ilk öğrencilerinden. iyi I bir viyolacı. Hollanda'nın dünyaca ünlü orkestrası Konzertgebau ile çalıyor uzun yıllar. Emekliye ayrılıyor, orkestranın onur tablosunda yer alan ilk Türk olarak dönüyor yurda. Hollanda döneminde oluşan birikimini Bilkent Müzik Fakültesi'nde değerlendiriyor. Ama kalbinde başka çarpıntılar da var. Filiz Ali'nin Ayvalık'ta başladığı girişimı boyutlandırmak istiyor. Dahası Arkent'te ya da Güre'de de yaz okulları açılmasını tasarlıyor. Arkenl'teki evin balkonunda bir akşam yemeğinde bu tasarı da gündeme geldi ama gündeme gelmesi değil yaşama geçmesi önemli galiba. Ayvalık'taki girişimin yaşaması, yerleşmesi öncelik taşıyor bugün. Bir kez daha yazdığım gibi yaz okulunun belli bir yere kavuşması çok önemli. Halkın, yerel yönetiminin işbiıiiği bir an önce gerçekleşmeli. Çağdaş yaşamı amaçlayan, bu amaçla örgütlenen demeklere, kuruluşlara da görev düşüyor bu yolda. Teksesliliği öngörenlere, geriye, karanlığa gitmeyi amaçlayanlara yol vermemek gerekiyor. Müzik devrimini iyi yorumlamak zorundayız her şeyden önce. Her dalda yaşanan yozluk başka türlü aşılamaz. Ses kirlenmesi dağlara tırmanırken gerçek müzik özlemi derinleşiyor, balkonlarda, sofralarda müziksel söyleşiler ağırlık taşıyor. Belki de Ankara'da yaşanan tekseslilik nedeniyle çoksesli müziğin önemi giderek öncelik alıyor. Beyhan ve Imer Saracoğlu'nun Martıkoyu'ndaki balkonunda, Papalinalar hamsileşiyor, mavi koyda Karadeniz'in kuşları uçuyor, tavada hamsi gülleri açıyor, damak tadt çeşitlemelerle tırmanıyor ama söyleşilerin itici gücü müzik saatlerce. Nedeni teksesliliğe tepki galiba! *** Arkent'ten Club Orient'e götürüyorum sizi. Birsel Lemke'nin dinlencesine. Yıllar boyunca çok ilginç kişiler tanıdım, güzet olaylar yaşadım orada. Ege turizmini geriletmek için büyük çabalar, bilgisizce, el yordamıyla verilen kararlar var, nerdeyse bu dal da mafyalaşıyor ama turizmin gerçeğini iyi bilenler, evrensel ölçülerle değeriendirenler de var. Az da olsa varlıklarını kanıtlıyor. Seçkin kişilerin, sanatçılann, polıtikacıların, çalgıcılann, yeşillerin, çevrecilerin odağına dönüşüyor kimi dinlenceler. llhan Irem'in en güzel şarkılarını Orient Clup'te dınledım yıllarca önce, nerdeyse özel bir konser verdi bana. Sağlık sorunlan nedeniyle uzun bir aradan sonra yeniden başlıyor şarkılar. Idil Uğur ve Grube, piyanokeman ikilisini de ilk kez orada dinledim. Saz ozanı Sinan Saydam ve davulun sesini güzel duyuran Nebil Köseoğlu'nu da ilk kez Birsel Lemke dinletti bana. izlenimlerimi gazetedeki köşemde de belirttim. Konser sonunda, o gün tanıdığım güzel bir kadın geldi masaya, saz ve davul ikilisinin coşkusuyla gözleri parlıyor. Maria Kern, arp Club Orient'ten birgörüntü... çalıyor. Aynca şarkıcı ve besteci Rüzgârdi Yaşam ve Gümuş Çeşmeler adlı iki CD's var. Yeni tür bir müzik oluşturuyor, Fransa' cam çalgıcılarıyla birlikte konserler veriyor Sinan Saydam ve Nebil Köseoğlu'nu izlerken büyük mutluluk duyuyor, o mutluluğun ülkesinde de duyulmasını diliy Gerekli kışilerle konuşup konser düzenleyebıleceğini söylüyor bana. İşte sazın, davulun sesi, işte türkülerin gizemi, işte müziğin gücü, dahası tanıtmanın önen İlk kez dinliyor, başkaları da dinlesin, mutluluğu paylaşsın istiyor güzel Alman kı. Davulun sesini güzel duyuran Nebil Köseoğlu, güzel önerinin tepkisini de tilkin sevinciyle belirtti. Kızarmış bir piliç sunmuşlar tilkiye, sevinçle kahkahayı basmış, teşekkür edememiş gülmekten! Kimi zaman ben de tilkiye benziyorum. Ne teşekkür edeceğimi şaşınyorum. Kimi rastlantılar armağan gibi bana. örneğin ARD'den Hilde Stadler, yönettıği filmlerle geniş bir pencere açtı. Belli gerçekleri yansıtırken güzellikleri belirtmekten de gen kalmıyor. uren kıyılannda, denizde, kumda ya da kahvelerde Cumhuriyet okurlanyla karşılaşmayı da armağan türü bir olay diye yorumluyorum. örneğin veteriner dostlarırr Yeşilada'lann davranışı çok sevindirdi ve< düşündürdü beni. Yaklaşık 40 yıldır buluşuruz onlarla. Cumhuriyet okurlan, idenimlerini, eleştirilerini kumda otururken aktanrlar bana. Bu sabah bir değil üç gazei var ellerinde. Bakkal da şaşırmış, oysa gerekçeleri var. Kızlan gelmiş Istanbul'dan, onlar da Cumhuriyet okuru, iki gazete eksrt olmasın istiyorlar. Club Orient'te de karşılaştım okurlanmızla. İlginç söyleşiler yaptık. Sanınm Nadir Bey de izledi bizi, dostu Mozart ile birlikte. Cluf Orient'te sabah kahvaltısını Mozart'ı dinleyerek yapıyor konuklar. Aydınlık bir güı başlıyor sonra. Gerçekten şaşınyorum kimi zaman. Ses kiıienmesine karşın bunlar da yaşanıyor ülkemizde.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle