30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 AGUSTOS 2000. SAY1 751 ruran terk ediyordu terör kı skacındaki Tun:eli'yi. Nüfus 165 bınden 80 bine düşmüştü. Bir yandan terör, öte yandan yoksulluğun :enderesinde sıkışan Tunceliü için göçmeken başka çare kalmamıştı. Kentteki tek salayi kuruluşu olan kamuya ait süt fabrikası capanmış, köyler boşaldığı için tek geçim Laynaklan olan Ovacık fasulyesi, ceviz ve ulum peynirinden de olmuşlardı. Gidecek /eti olmayanlar kalmıştı geride. Bir de ekneğini Almanya'da kazanmaya giden yaanlannın desteğiyle yaşamını sürdürenler ... Tunceli'deki durumu gözleriyle görmek steyen sivil toplum kuruluşlan her seferinde 1 sınınndan geri çevrildiler. Her tür sosyal stkinlik için yapılan başvurular sonuçsuz caldı. Ancak bir yıldan beri Tuncel i 'den geenyakınmalannyerini guleryüzlü haberler ılmayabaşladı.Tabiiherşeybirandabıçak pbi kesilmemişti. Kent hâlâ olağanüstü hal capsamındaydı, ama göreceli bir değişim /ardı. Katı uygulamalar yumuşamış, giriş ve jıkışı yasak olan bölgeler sivillere yavaş ya/aş açılmış, gıda ambargosu olarak adlandıılan sınırh yiyecek alımında da oranlar arttıilmıştı. Munzur Dağlan'ndaki yaylalara ilk cez bu yıl kısmen izin verilmişti. Munzur fCültür ve Doğa Festivali için yapılan başvu•ugeçenyılreddedilmişti.Buyıl festival ta•ihi yaklaşınca organizasyon komitesi resmı jaşvuruyu yapmıştı. İzin konusunda iyimserler yanılmadı. Festivale izin verildi. Yurdun dört bir yanındaki Tuncelililer DernekleriileTunceliBelediyesi'ninortaklaşadüzenlediğifestivaliçintümhazırhklar tamamlandı. T\ınceli heyecanla yıllardan beri yapı lamayan büyük etkinliğine hazırlanırken yurtiçindeki ve yurtdışındaki Tuncelililer de doğup büyüdükleri topraklara gidecek olmanın sabirsızlığı içindeydiler. Festival yapılacaktı yapılmasına da," ya kötü bir şey olursa" kuşkusudabeyinleri kemirip duruyordu. Provokasyon olasıhğına karşı üç gün boyunca festivali düzenleyenlertetikte durdular. 13 gözelennde oldu. Dağda patlayan havan toplan ve üzerimizde uçan iki jet, piknik yapan Tuncelilerin ilgisini çekmiyordu. Gözelerde piknik yapan insanlar kafalarını kaldınp uçaklarabakmıyordubile.Üstdüzeybirkomutana bunu anlattığımızda," insanlar kendilerinin dışında cereyan eden, kendilerine zarar vermeyeceğini bildikleri bu olayla neden ilgilensinler ki? Tunceli halkı artık bunu biliyor"dedi. Tuncelili geçirdiği travmanın etkisinden kurtulmaya çalışıyordu. Bu bir rehabilitasyon süreciydi. Kendileri de bu durumayeni yeniahşıyordu. Kâbus dolu günlerin etkileri elbette belleklerden kolay kazınmıyor. Festivalin ilk gecesi patlatılan havai fişekler büyük ve turistik kentlerde "amaan yine mi" türünden tepkilere yol açarken Tunceli'de küçük çocuklar ve yaşlılann paniğe kapılmasına neden oldu. Havai fişeklerin ardı ardına patlaması nedeniyle korkan çocuklar, koro halinde ağlamayabaşladı. Yanıbaşımızda yere kilim serip oturan yaşlı birkadın ise ilk fişek patladığında " Vuuuy daye bu neydi? " diyerek aceleyle minderini kapıp kaçarken torunlan tarafmdan yerine oturtuldu. Kadıncağız havai fişekleri saldırı öncesı atılan aydınlatmafişekleri ilekanştırmıştı. Dışandan beş bln klşi geldl... Bu festival nedeniyle gerek Tunceli halkı gerekse ildeki mülki erkân büyük bir sınav verdi. Başlangıçta "nasılsa iptal ederler" dediğimiz festivale izin veren askeri ve sivil yönetim önyargılı olan bizleri yanılttı. Tunceli halkı da en ufak bir tatsızlığa meydan vermeyerek provakatif davranışlan anında bastırarak "bu festival karakolda biter, yansında kesilir, tutuklamalar olur" diyenlerinhesabını boşa çıkardı. Büyük bir olgunlukla, vakurla kimseye taviz vermeden etkinl iklerini gerçekleştirdi. Bir büyük sınav daha verdi Tunceli halkı... Dillere destan konukseverliğini bir kez daha gösterdi. Tunceli'ye dışarıdan beş bin kişi geldı. Toplam otel sayısı üç! Yatak kapasitesi sosyal tesislerle birliktc beş yüzü geçmez. Ancak sokakta aç açık bir tek insan kalmadı. Hiç tanımadığı insanlan kollanndan yakalayan Tuncelili büyük bir içtenlikTe "Bra! yerin yoksa buyureve gidek. Üç misafirim var ama yatağım sanada yeter" diyerek konuklannı ağırladı. Tunceli'ye girdiğiniz andan ıtıbaren karşılaştığınız, sohbet ettiğiniz her lrişiden duyacağınızsöz, "Buyuruneve gidek" idi. Şehre ilk kez gelen konuklan çok şaşırtan bir tablo da, Tunceli'deki kadınlann konumuna ilişkindi. Gelirken ağırlık olmasın diye iki kıyafetle gelen Yazgülü Aldoğan, sabah yırtmaçlı elbisesini giymeye niyetlendi, ardından da " Yahu ben bunu niye getirdim ki.. .Sanki sayfıye yerine geliyorum. Buelbiseyi burada giyemem" deyip bavula tıkıştınyorduki, "Burası Tunceli...Doğuve Güneydoğu'nun diğerkentlerinebenzemez. tstediğini giyebilirsin, hatta bikiniyle bile dolaşabılirsin. Kimsekafasmı çeviripbakmaz" dediğimizde alaylı birbakış fırlattı." Yokdaha neler" dercesine bakışının yersiz olduğunu, uzun uzun anlattık. Sonundaiknaolupgiydi. Sokağa çıktığımızıda yırtmaç eteklı, askılı ve sırtı açık bluz gıycn Tuncelili kızlan görünce pek tabii mahçup oldu. Ancak dersini almamış olmah ki, bu kez de kuafbr krizi yarattı. "ilk gün karşılaşıp ahbap olduğu Aydın adındaki market sahibine "Tunceli 'de kuafor var mı? diye sordu." Sürüsüne bereket abla, oltnaz olur mu? Biz Tuncelililer süslüyüzdür. Kuaföre düşkünüzyanı. Yalnız randevu almadıysanişinzor" diyen Aydın'ın sözlerıni abartılı bulmuş olmah ki pekumursamadı. Kapısınıçaldığıdörtkuafördcn"ışimız* Tunceli'de Olağanüstü Halsürüyor. Herkesteki beklenti kısa sürede kalkmasu.. Iç Güvenlik ve Jandarma Komutanı Tuncelilerin bu sevincine ortak oluyordu. Stadın tribünleri ve içi tıklım tıklımdı. Konser çıkışında minibüs şoförlerinin "Ovacık yolcusukalmasın" yada "Elazığ'a biriki" diye bağırmalan inanılır gibideğildi. Daha üç yıl önce bu kentte insanlar işlerini öğlene kadar bitiripdönmek içinkaşturmaktanteriçindekahrdı.Çünküsaat 17'dekente giriş ve çıkış yasaklanırdı. Şimdi Türkiye'nin en tehlikeli bölgesi sayılan Ovacık'a gece 23.00 'ten sortra minibüs gidiyordu. Tunceli'nin eski halini bilmeyen ya da kente uzun süre gelmeyenleri memnun etmek kolay olmadı. Konvoy halinde Elazığ'dan gelirken ilk kontrol noktasında bir saate yakın bekletilmeleri ve kimliklerin tek tekkaydedilmeleri nedeniyle ınsanlar tepkiliydiler. Bekletildıklen içinkornaçalarakbu durumu protesto ettiler. Kutu Deresi'nden gelirken konuştuğumuz taksi şoförü bizim gibi dışandan gelenleri alay 1 bir şekilde şöy1 le eleştiriyordu:" Yav amma da kıymetli canınız varmış ha. Sıcakta nıye bir saat bekletildik diye şikâyet edip duruyorsunuz. Biz senelerce yazın sıcakta, kışın soğukta öyle gün oldu ki dört saat bekledik. Ya biz nasıl dayandık.Ogünler geride kaldı diye biz şimdi bayram y apıyoruz." Bir şaşkınlığımız da Ovacık'taki Munzur Sankl bayram vardı... Festival nedeniyle Tunceli'de bayram vardı hafta sonu. Kentin olağanüstü durumdan kurtuluşu kutlanıyordu sanki. Bey düğünü gibi üç gün üç gece sürdü festival... Yokluklarla, acılarla, yasaklarla, her şeyden önemlisi özlemle geçen yirmi yılın acısı çıktı bu üç günde. Ne olmuştu bu üç gün boyunca? Tunceli'de ilkkez bir festival düzenlenmişti.'Eee ne var bunda büyütülecek, alt tarafı bir festival' diyenlerpekdehaksızsayılmazlar. Festivallerbukadaryankı yapmazdı Türkiye'de. Amabu festival başkaydı; yapıldığı yerTunceli'ydi. Bu festival isebirkavuşmanın,bir kucaklaşmanın aracı olacaktı sadece. 1\mcelililer, sevdiklerine kavuşmanın bayramını kutladılar. Hayranı olduğu sanatçılan canlı dinlediler, türkülerini özgürce söylediler, kol kola girip halaylar çektiler. Büyük kentlerde ve yurtdışında yaşayan insanlann 1\ınceli ve Tunceli'de yaşayan akrabalanyla kavuşması az şey miydı? Berlin Duvan'nın yıkılışı kadar önemliydi bu buluşmaonlariçin. Üç yıl öncesinde şehre giren çıkan yollarda sadece askeri konvoy olurdu. Ancak cuma günü, doğup büyüdükleri topraklardan uzak yaşayanlar, Tunceli 'ye davul zurna cşlığinde görkeml i bir konvoyla dönüyorlardı." Uyan Tunceli biz geldik, hasret bitti" dercesine uzun uzunkornalannı çalıpturattılarkentte. Akşam şehir stadyumunda yaşananlar da değişiminhabercisıydı. Yıllardır her türlü sosyal etkinlikten mahrum yaşayan Tunceliler, türkülerinj söyleyıp halay çekerken protokol tribününde Tunceli Val isi, Emniyet Müdürü, Harçik Çayı kıyısındaki barlardan birinin salıibi de Cemile Kaya...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle