Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MAY1S 2000. SAYI 738 rap firmalannı çok büyük bir rakama çıkarmalanndan yakınıyor. "Şarapta denetim olmalı. Şarap üreticilerimiz bir çatı altmda toplanmalı ve birbirlerine destek vermeli. Umanm yakın zamanda Fransa ve ltalya'daki gibi bclli bir kontrol birimi oluşturulur. Şişelerin ağzına kontrol bandı yapıştınlır. Bu kontrol bandı, o şişe içindeki şarabın hangi üzümlerden hangı bağdan kotarıldığını belirten yan resmi birbanttır. Bence bizim üreticilerimiz bunu yapmalı" diyor. Konuşma sırasında dükkân boş kalmıyor. bizimle ilgilenirkenmüşterileri de ihmal etmemeye özen gösteriyor. Esat Ayhan, dükkânına alışverişe gelen insanlara bir müşteri olarak değil de, bir arkadaş, dost gibi yaklaşıyor. Müşterilere ilk önce, bize ikram etmiş oldugu vişne şarabından tattınyor. Sonra da onlarla sıcak bir iletişim içine giriyor. Şarapla ilgili hiçbir şey bilmiyorsanız, La Cave sizin için iyi birfirsat.Oraya gidip şarapla ilgili merak ettiğiniz birçok şeyi bulabilirve öğrenebilirsiniz. Esat Ayhan, şarabı tanıtan birkaç kitabı da dükkânına koyarak küçük bir stand oluşturmuş. "Amatörler Için Şarap" da en çok satılan kitap. Fiyatı beş buçukmilyonlira. Şarap fiyatlanna gelince... 800 bin ile elli milyon arasında değişiyor. Kırmızı şaraplardan, Bozcaada ve Kuzey Ege 'nin üzümlerinden yapılan Doluca özel Kav beş buçuk milyon İira.ElazığDiyarbakırbölgesinin öküzgözü üzümlerinden imal edilen Kavaklıdere öküzgözü ise on iki buçuk milyon lira. Beyaz şaraplardan, fiyatı iki milyon üç yüz bin lira olan Sevi len Agora, Semillon ve Colombard üzümlerinden yapılıyor. Narince ise Tokat'ta yetişen narince üzümlerinden yapıhyor vefiyatıon beş milyon lira. La Cave'ye gelen müşteriler arasında birçok ünlü bulunuyor. Murat Belge, Yılmaz Erdoğan, Ali Sirmen, Murathan Mungan, Orhan Pamuk, Ufuk Uras, Deniz Türkali, Işık Yenersu, Hale Soygazi gelenlerdenyalnızcabirkaçı. "Pekiyi Esat Ayhan'ın en beğendiği, zevkle içtiği favori şaraplan hangileri?" "Buğakanı, Çiftlikaltını, Porto, Kalecik, Papaz Karası, Öküzgözü, Gamay..." Esat Ayhan, Çağdaş Market'i açtığında bazı Ermeni, Rum arkadaşlannınkendisine armağan ettiği şarap şişelerini gösteriyor bize. Istanbul'daüretilmiş veeskiolanüç şişe şarabın etiketlerindeki bilgilerin kendisini çok etkilediğini anlatıyor. Şişenin birinin üstünde, elinde kadeh tutan bir bayan resmi var. Üstünde "Vin de Kuvvet Sofra Şarabı" yazıyor. Adresi ise "Georgiadis Kadı/köy Seayüdlü Çeşme caddesiyıl 1920" olarak belirtilmiş. Bir başka şişede "lştah, Kan ve Dinçlik Kaynağı" yazısı bulunuyor. Beşiktaş Köyiçi ise adresi.Üretimyıhl919. "Etiketlerin dizaynı günümüz şaraplanndan çok daha güzel. Adres olarak belirtilen yerlerbeniçoketkiledi.Birzamanlarbizim oturduğumuzyerlerdebaşkalanyaşadı. Hayatlannı geçirmek için mücadele ettiler. Daha sonra ise zorunlu göçlerle yaşadıklan yerlerden ülkelerinden kopanldılar. Bu geçmişi kabul edemiyorum. "Şaraba dönersek keyifli bir meslek. Ufku geniş, sonsuz bir birikim. öğrendikçe öğrenecek çok şeyin olduğunu fark ediyorsun. Engin derin bir bilgi. Dipsizkuyudiyorum.Nezamanyetiyor, ne beyin, ne de para." La Cave'den şaraplanmızı ve Esat Ayhan' ın hediye ettiği aksesuvarlan alarak aynhyoruz. Aklımızda ömer Hayyam'ın şiiriyle... "Baharlar yazlar gider kara kış gelir/Varlığınyapraldan dürülürbirbir;/ Şarap iç, gamyeme; bakın ne demiş bilge; Dünya dertleri zehir, şarap panzehir."^ Gölcük'te nisan ve mayıs aylan bol şenlikli geçiyor. Çadır açılışlan yapıhyor. 19 Mayıs için gençlik çadırlan hazırlanıyor. Kültür merkezleri de sırada... Deprem ve çadır kültürü YAZI VE FOTOĞRAFLAR: GABRİELE GÜN TANK ünyanın kraliçesi olsaydım, i çocuklar için her şeyi yapar' dım. Fakirlere yardım eder, çocuklann iyi bir eğitime kavuşmasını sağlardım. Çünküherülkede, her gün bebekler dünyaya geliyor. Küçükler için lunaparklar, büyükler için kültür merkezleri ve kütüphaneler açardım" diyor on bir yaşındaki Ayşe Güneş. O, Gölcüklü bir depremzede ve büyüyünce avukat olmak istiyor. Gölcük, Şirinköy'deyiz. Burada, Deprem İçin Sivil Koordinasyon Merkezi ve Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen üç günlük şenliğe kaöhyoruz. Yüzlerneşeli ve rengârenk, birisi palyaço, yanındaki kedi ve diğeri ise dede olmuş. Bir gün için farklı kişiler olabiliyor, farklı kahplara girebiliyorlar. Nelerneleryok burada! Sadece küçükler değil yetişkinler de düşünülmüş. Müzikler, dans, sergiler, oyunlar, tiyatro gösterileri, animasyonlar, halkoyunlan.şarkılar... Şirinköy'deki Prefabrikekent'teyaklaşık altı bin aile oturuyor. Sosyal yaşamın yeniden canlandınlması amacıyla Çadır Kültür Merkezi kuruldu. îki çadırdan oluşan merkezde her ay bir şenlik düzenlenmesi planlanmış. Çadırlardan bin 98, diğeri ise 60 metrekare büyüklüğünde. Büyük olanı tiyatro ve gösteri çadın olarak teşrif edilmiş. Gölcüklü gençlerin oluşturduğu tiyatro grubu, çahşmalarına bu çadırda devam edecek. Aynca, Istanburdaki tiyatro ve diğer sanat gruplan da bu çadırda göstenlerini sunabilecek. Çadırlardan küçük olanı ise atölye olarak kullanılacak. Bu çadırda daha çok çocuklar için resim ve güzel sanatlar alanında atölye çalışmalan yapılacak; çocuklann yaratıcı y önlerinin geliştirilmesine çahşılacak. Bölgedeki çocuklann yaptığı resimler de bu çadırda sergıleniyor. Çadır ve prefabrike kentlerin yaru sıra rengârenk çayırlan, güneş ve bulutlan resimlerine konu etmiş küçük ressamlar. Şenlik süresince, büyük çadırda aral ıksız tiyatro ve stand up gösterileri yapıldı. "SonsuzaKadar Gölcük Tiyatrosu", "Pera Güzel Sanatlar" ve "Gösteri Sanatlan Merkezi" gibi gruplarprogramakatıldı. Gölcüklü iki gencin, Türk ulusunun âdetlerini ve filmlerini "tiye" alan standup gösterisi de depremzedelerden büyük ilgi gördü. "Deprem bölgesindeki çocuklan ve gençleri, sanatsal ve kültürel faaliyetlerle hem potansiyel tehlikelerden korumak, hem de kurulacak yeni hayatın sağlıkh ve aktif bireyleri haline getirmek mümkün olacak. Bunu gerçekleştirmek için hazırladığımız projelerden bin, Gölcük'te bir kültür merkezi açmak. Tabii ki çadırlar yetersiz, bunedenlebir bina yaptınknasuıı planlamaktayız" diye konuşuyor Sivil Koordinasyon Merkezi'ndenZaferKıraç. 19 Mayıs'ta da Düzce'de bir gençlik çadın, yaz boyunca da deprem bölgesinde Alman ve Türk gençlerden oluşan bir kamp planlıyorlar. ^