Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET DERGt Macar piyanist ve besteci Franz Liszt'in biyografisinden bir referans: AbdulMedjid Khan. Bunun nedeni Liszt'in Istanbul'da beş hafta geçirmesi, Sultan Abdülmecid huzurunda resital vermesi ve Osmanlı nişanı ile ödüllendirilmesiydi. Liszt, Sultan Mecid için yazılan Mecidiye Marşı üzerine bir piyano eseri de bestelemişti... Franz Liszt Istanbul'da DR. EMRE ARACI M eşhur Macar piyanist ve besteci Franz Liszt(18111886)hakkında detaylıca hazırlanmış bir biyografiyi elinize alıp dizin kısmına baktığınız zaman çoğunlukla 'AbdulMedjid Khan' şeklinde bir referansa rastlarsınız. Bunun sebebi Liszt'in 1847 senesinde Osmanlı başkentinde yaklaşık beş hafta geçirerek Sultan Abdülmecidhuzurundaresitaller vermesi ve karşılığında yine Avrupa kaynaklannda 'Nichan tftikhar' olarak belirtilen Osmanlı nişanı ile ödüllendirilmesidir. Liszt' in Abdülmecid sarayında verdiği resitaller zamanının Avrupa müzik basınında da hayli yankı bulmuştu. Bu durum sadece Liszt' in şöhretinden kaynaklanmamaktaydı şüphesiz; Avrupalı için meşhur virtüözün bir Doğu ülkesine konser vermeye gitmiş olması da onun bu turnesini diğer konserturnelerinden son derece farklı kılmakta, fazlasıyla romantik bir havaya sokmaktadır. Herhalde lngilizmüzikdergisi "TheMusical World" bu hususta en mizahi ve yaratıcı habere yer veren kaynak olma durumundadır. Tahminimce daha önce hiçbir Avrupa veya Türk kaynağında y ay ımlanmayan ve derginin 17 Temmuz 1847 tarihli orijinal nüshasından okuduğum "Liszt at Constantinople " başlıklı haberin tercümesi aynen şöyle: "Liszt buraya 8 Haziran günü Galatz gemisi ile vardı. Yaklaşmakta olan ziyaretinden haberdar edilen Sultan, lstanbul toprağına ayağını basar basmaz, kendisinin derhal Çırağan Sarayı'na getirilmesi için gerekli emri vermişti. Emirleri harfiyen uygulandı. Gemiden inmek için tam adımını atmıştı ki kendisini Majesteleri' nin baş tercümanı M. Le Baron H. Resta'nın rcfakatinde Sultan'ın sarayma doğru yolda buldu. Liszt, Sultan tarafından büyük şeref ve iltifatla kabul edildı. Büyük birkutlamahazırlanmıştı. Şüphesiz ona kendi müzik zevkini, sarayındaki müzisyenleri ve şarkıcıları gösterebilmek düşüncesi ile Sultan senfonili ve korolu bir konser verdirdi. Bu durumdan son derece etkilenen Liszt ensesi tutuluncaya kadar başını öne eğerek teşekkürünü belirtti. Aynı zamanda piyanist için daha da şerefli başkabir hazırlık yol almaktaydı. Erard marka bir kuyruklu piyano hazırlanmıştı, senfoni ve koronun kükremeleri dindikten sonra Liszt'ten Majesteleri'neparmakgücünügösterenbazı örnekler vermesi istenildi. Bu anı istek üzerine yüz ifadesi zerre değişmeyen Liszt oturdu ve Türkler'in bu büyük müzik seven otokratının önünde muazzam kabiliyetini sergilemekten hiç korkmadı. Eminiz ki çaldıklan şu üçparçadan ibaretti, dahafazlası değil: Lucia di Lammermoor üzerine yazmış olduğu fantezidenandante, kendisinin ffîlliam Tell uvertürü ve Norma 'sı. llk parçadan sonra Sultan şehvetle 'nargile' dedi ve temsilin geri kalan kısmında çocuksu bir şekılde Etna yanardağı gibi duman çıkartarak nargilesini içti. Liszt Majesteleri'nin kendisini duman altında bırakacağını hissedince biraz endişelendi ve aşağı doğru inen hızlı kromatik bir pasajda diyezyerine bemol çaldı. Bu durumdan Sultan o kadar hoşnut oldu ki manalı bir şekilde tek gözünü kırptığı ve daha da heyecanla duman çıkartmaya devam ettıği görüldü. Böylesine dumanh bir atmosfere alışık olmayan Liszt, Majesteleri bu defaya mahsus olmak üzere yeterınce müzik işittiğini ve kendisini tekrar sıraya beklediğinı bıldirince çok sevindi ve bir Türk' ün müzik bilgisi karşısında olmasa bile yüce hükümdann alçakgönüllülüğü karşısında sevinçle saraydan ayrıldı. Saraya ikinci ziyaretinde Majesteleri piyaniste muhteşem pırlantalarla süslü şahane bir enfiye kutusu hediye etti. lstanbul 'da herkes bu davranışın büyük bir iltifat olduğunu söylemektedir." Uszt'lnşafkınlığı... Görüldüğü gibi tngiliz dergisi, Liszt'in konserinden bahsederken olaya biraz da mizah katmaktan geri kalmamıştır. Sultan'ın temsil esnasında nargile içmiş olması olasıdır, ancak bu derece göz kırpmalar, Etna yanardağı gibi nargile tüttürmeler o dönemde, belki bugün bile zaman zaman Avrupa'da görülen,Türkimajınakarşıalaycıbiryaklaşımdan başka bir şey olmasa gerekir. Nitekim böylesine bir tasviri Liszt'in bugüne kadar yayımlanmış hiçbir mektubunda bulamamaktayız. Aynı zamanda bu haber Fransızca olarak, lngiliz dergisindenbirhafta önce, 11 Temmuz 1847 tarihli Fransız müzik dergisi La Revue et Gazette Musicale de Paris 'de de çıkmıştır; ancak burada alaycı kısımlann yokluğu hemen dikkati çekmektedir. Anlaşılan lngiliz dergisi yanı zamanda okurlanm biraz eğlendirmekdüşüncesi ile, büyük olasılıkla, bazı ilaveleryapmıştır. Bütün bu haberlere ve Liszt' in tstanbul dönüşü Galatz'dan Kontes Marie d'Agoult'ya yaznuş olduğu 17 Temmuz 1847 tarihli mektu