Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET DERGt Türkü söyleyen çocuk MtYASE tLKNUR C D'yi yerleştırip "Play" düğmesine bastıktan sonra heyecanla bekIıyoru7. Aslında heyecanlanacak bir şey yok. Zıra bıraz sonra hoparlörden yayılacak sesi de albümdekı eserleridebılıyoruz. Yıllar önce kaset olarak pı yasaya sürülen bu albümü defalarca dinlemiştik. Pekı öyleyse nıyebuheyecan? Bu soruyanetvekesinbiryanıtvermekzor. Belki müziklc birlıkte zaman tüneline yapacağım ı z gezintının heyecanı bu. Önce o bılındık hışırtı ve ardından Hasret Gültekin'ınKızılırmakgıbıçağıldayansazınıntınıları dolduruyorodayı. Sonrasındao bas bariton sesine pek de yakışan Fezayi 'nin dızelen gclıyor: Fezayi der nolacağım Bent boynumda ölcceğim Mezarda da dıyeceğım Dönmcz olsun çarkın dünya Çarkı dönüyor dünyanın. Emekçilerin meydanlandoldurduğuson 1 Mayıs'ta Hasret de 29 yaşına bastı. Oysa geçen yıl Köln'de onsuzkutladığımız doğumgünü, sanki dünmüş gıbi. Hasret'ı yitıreli kaç 2 Temmuz geçivermış. Parmak hesabıyla şöyle birhesapladıktamıtamınayedı Temmuz dcvirmişız. Müzik düny amıza bir fırtına gıbi girmiştı. I lk albümünü yaptığında daha 16 yaşındaydı. Yıl 1987miydi? İMÇ'deDiyarMüzik'te ilk albümünü dinlemış "Ne güzel okuyor, kim bu Allahaşkına" diye sormuştuk. tlk patronu Mustafa Karaçeper de "Çağırayım gelsin" dediğinde uçarak gelmişti şirkete. Dinlediğimiz sesin sahibini 4050 yaşlannda biri olarak tahmin etmiştik. Bjrden karşımıza henüz bıyığı terlememiş genç bir delikanh çıkınca "Ay o türküleri bu çocuk mu söylüyor" diyerek nasıl da şaşırmıştık. Bu ılk tanışmadan bir, bilemedin iki ay sonra Açık Hava Tiyatrosu'nda bir sendikanın gecesinde "Hadi yürü sahneye çıkıyorsun " dediğimizde sevinçten havalara zıplamıştı. Sahnede sazını ve sesini dinlediğinde zıplama sırası seyırcılere gelmişti. Sadece iki türkü okuyacaktı ama seyircilerin bıtmek bilmeyenalkışı vetezahüratı sonucundatam 5 parça okuyunca eline su dökemeyecek sanatçıların kaprislerini yaşından beklenmeyecekbirolgunlukla sineyecekmişti. Sonra yaşıyla birlikte sanatı da büyüdü. îlk albümden iki yıl sonra Saltuk Müzik'ten "Gece ile Gündüz arasmda" çıktı. Rahmi Saltuk, bu albümün CD'sini de biray önce çıkardı piyasaya. Ilkönce sesiyle şaşırttığı dinleyicilerini, sonra bağlama ve curadaki ustalığıyla şaşırttı. Tellenne şöyle bir vurduğunda elindeki bağlama canlanıp dile geliyordu sanki. Nice usta tanınz ki, bağlama ile cebelleşir ama yine de elindeki alete hükmedemez. Bağlama, Hasret'in elinde uysallaşıyor, onun maharetli parmaklanna boyun eğmek zorunda kalıyordu. Estrümantal Halk Müziği'nın klasıklerinden sayılan "Deli Derviş"ibirçokustadandinledik. Herdinleyişimizdede " Vaaaybe!" deyişimizeancak Hasret' in doğaçlama olarak çaldığmı dınledikten sonra hayıflandık. Hasret Gültekın, teknıkle duyguy u birleştiren ender sanatçılardandı. Yıllar önce Istanbul Film Festivali'nde "Tolstoy" adlı bir film göstenme girmişti. Filmin birsahnesindeRusya'nın enünlü iki piyanisti Toystoy'un evinde sanatlannı icra ediyordu. Piyanistlerden biri son derece teknik çalıyor. Parmaklan tuşlann üstünde adeta uçuyor. Mini resitalini bitirdıkten sonra mağrur ve kendınden emin bir edayla kalkıyorpiyanonunbaşından. Sonra öteki oturuyor. O, göze değil duygulara hitap ediyor. Parmaklan tuşlaraağırağırbasarken seslendirdiği müzik sizi alıp götürüyor. Her iki piyanisti de dınleycn Tolstoy, hangisini daha iyi bulduğu sorulunca vardığı yargıyı şöyle açıklıyor:" Müzik, insanın duygulannı tahrik ermedikten sonra beş para etmez." Hasret, bağlama çalarken hem duygulan ayaklandınyor hem de olağanüstü bir tekniğe sahip olduğunu bu ışten anlayana anlamayana gösteriyordu. Onu nasıl tanıtacağız, hangiyönünüöneçıkaracağız. Seçkınbirses ve saz ustası mı? Pıyasanın en genç müzik yönetmeni ve aranjörü mü? Eserleri başka sanatçılarca da seslendırilen üretken bir besteci mi? Yoksa Anadolu 'da yitip gitmek üzere olan türküleri iğneyle kuyu kazar gıbi çıkaran, notaya alan ve seslendirerek kültürümüze kazandıran derlemeci mi? Çok yönlü bir sanatçıyı anlatmak ?or iş. Hangi yönünü öne çıkarsak dığerlerıne haksızlık olur. lşte Hasret bunlann hepsiydı. Üstelık bu kadar ışi 6 yıla sığdırdı. İlk albümünü yaptığında daha 16 yaşındaydı. 2 Temmuz 1993'tc Madımak katlıamında yıtırdığimi7dc ise 22'sındeydı. Sağlığında ken