23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 BAŞKENT GUNLERİ Çorum'da güzel şeyler MÜŞERREF HEKİMOĞLU Ç Cumhuriyet gazetesf muhabiri ipek Yezdanl. sınırlı kahyor. Uzman görüşüne en çök televizyon haberlerinde, yüzde elli oranında, başvurulduğu görülüyor; haberlerpolitika ve magazin ağırlıklı olduğundan, görüşü alınan uzman kışiler de genelde pol itıkacılar, bürokratlar, gazetecilcr, mankenler ve şarkıcılardan oluşuyor; bu bağlamda, haberlere ilişkin görüşlcn ıçin kendilerine danışılan yüzde 19 oranındaki kadınların da çoğunluğunu son meslek gruplarındakı kı şiler oluşturuyor.^ Yeditepe Üniversitesi lletişim Fakültesi "Medya Izleme Projesi" araştırma ekibi: Ersin Erkan, Berrin Yanıkkaya, Yrd. Doç. Dr. ZeynepTül Akbal Süalp, Prof. Dr. Suat Anar, Yusuf Devran, Kaan Olguntürk. Öğrenciler: Sanem Kayhan, A canSöğütlüoğlu, BüsraTuğrulveUmutBaşbug... r berlerde kadın (2000) % Televizyon haberlerinde (249 veri) Kadınların haber kpnusu olma pranı Muhabi.r kadın oranı Sunucu kadın oranı. Danışılan kadın oranı Gazetelerin birinci sayfalannda (68 veri) Kadınlann haber konuşuolmapranı Muhabırkadm oranı. Danışılan kadın oranı Radyo haberlerinde (140 veri) Kadınların haber konusu olma oranı Muhabir kadın pranı Sunucu kadın oranı "~" ~ CJanışılan kadın oranı ' 15 0 Ö .....7? Ö Haberlerde Kadın (19952000) Gazete Radyo Kadın konulu haber 2000 Yılında bır gün ıçınde Türkiye 'de ızlenen gazete, televizyon ve radyodan elde edilen vehler ve bulgular. * • • orum'un Kültür Müdürü gazeteci kökenli bir kişi: Mümtaz Idil, bir aralık birlikte çalıştık, sonra meslekten aynldı, Ankara'da Kültür Bakanhğı'nda çalıştı bir süre. Derken Çorum'a atandı, sürgün diye yorumlayanlar da var ama güzel bir sürgün. Mümtaz Idil yalnızlığa, küskünlüğe gömülmüyor çünkü. Tersine yeni görevini değerlendirmek için kollan sıvıyor. önce Çorum'u tanıyor, kent kütüphanesinde çalışıyor günlerce. Tablo oluşuyor gözünde, küçük ve orta ölçekli işletmede Türkiye'nin önde gelen kentlehnden biri Çorum. Ulusal gelir kişi başına yaklaşık 2500 dolar. Kişi başına düşen araba sayısı (merkezde) oransal olarak ilk beş kentin içine giriyor. Okumayazma oranı hayli yüksek, kütüphanesini çok kullanıyor. Ama kültür ve sanat yaşamında boşluk var. Sanayileşmeye büyük önem veriyor, devlet desteğinden yarariandığı için gelirini sanayiye yatınyor, kültür ve sanat etkinliklerinden uzaklaşıyor Çorumlular, elverine kapanıp TV bağımhsı oluyor! ünlü mimar Behruz Çinici'nin yaptığı bir tiyatrosu var ama perdesi açılmıyor. Yerleşik sineması da yok. Karamsarlığa düşmüyor, aydınlığı arıyor Mümtaz Idil. Bir kültür bombardımanı başlatıyor kentte. önce Eurimages'e başvuruyor. Çorum'da bir salon onarmasını istiyor. Başvuru olumlu karşılanıyor, yatınm isteği de var ama sonuç vermiyor. Çünkü Eurimages'in bir koşulu var: Sinemada yüzde 51 Avrupa ve Türk, yüzde 49 oranında Amerikan filmi oynatılacak. Türk ve Avrupa fılmleri "gişe" yapmıyor diye vazgeçiyor yatınmcılar. Ardından "Harika Çocuklar" adlı sinevizyon gösterısı duzenliyor Mümtaz Idil. Şeflk Kahramankaptan da katılıyor gösteriye. Başta vali, hiçbir yetkili gelmiyor. Ama kültür müdürü umudunu kesmiyor. Bu kez bir kltap fuarı açtırıyor. Belediye Başkanı Arif Ersoy'un destegıne karşın kitap fuan da beklenen ilgiyi görmüyor. Ama Mümtaz Idil'ın girişimlerı belli bir kamuoyu oluşturuyor kentte. O da yeni bır atılımla sürdurüyor görevini. Geçen yıt 16 Haziran'da gerçekleşen festivalin Borusan Oda Orkestrasıyla açılacağını söylüyor. Gürer Aykal yönetiyor orkestrayı. Çorum Devlet Tiyatrosu'nda güzel etkinlikler birbirini izliyor. Gülüm Pekcan'ın modern dans grubu, Naciye Mumcu'nun sim sergisi, Güleren Çangal ve ANAÇEV'in birlikte yürüttüğü "Genç Yorumcular" yanşmasının finali de Çorum'da yapılıyor. Gürer Aykal'ı bu kez ayakta alkışlıyor Çorumlular. Salonda boşluklar da var ama Mümtaz Idil mutlu, Çorum'da bir kültür olayı başlamış bulunuyor. Vali Atıl Üzelgün de çok seviniyor, kültür merkezine kuyruklu piyano alıyor. Olay gelişiyor artık. Genç Yorumcular'ın konserinde boş yer yok salonda, dışarda yağmur altında konser dinleyenler var. Ancak sevinç çabuk soluyor, yeni bir atamayla Kütüphaneler Genel Müdüriüğüne gidiyor Mümtaz Idil. Mahkemeye başvurarak görevine dönüyor yeniden. Çorumlular sevgiyle karşılıyor . onu. Çünkü tanıyor, neler yaptığını biliyorlar. O da amacı genişleten, çıtayı yükselten etkinliklere yöneliyor. Bugünlerde Bilkent Gençlik Orkestrası bir konser veriyor Çorum'da, Yıldız Kenter, Şükran Güngör Tiyatrosu'nun da "Nükte" adlı oyunla katılması bekleniyor. Boğazkale'de Çanakkale Oratoryosu seslendirilecek. Borusan Orkestrası da. Vivaldi'nin "Mevsimlor"ını çalacak,' değerli kemancımız Cihat Aşkın da bir resital.verecek. önce tiyatroda, sonra Boğazkale'de. Can Dündar, Tayfun Tallpoğlu'nun belgesellerinden kesitler, karikatür sergileri, ozanlar, yazarlarla geniş katılımlı bir festival öngörülüyor. Çorum'daki eski "sanatçılar sokağı" da yeniden açılıyor sanatçılara. Vaktiyle siyasal nedenlerle kapanmış galibal Çorumlu gitarcılar konser verecek şimdi. Daha önce de yazdım, Ekimde de "Genç Yorumcular Oda Müziği Yanşması" var. Mümtaz Idil, gülümseyerek anlatıyor bunlan. Çorum'da güzel bir şeyler oluyor, diyor. Bu köşede sözettiğim piyanolann öyküsünü yazdığını müjdeliyor bana. Biri kuyruklu, yedi piyano var Çorum'da. Kimler almış, kimler çalmış, sonra neden sessizliğe gömülmüş tuşlan. Çorum'un tarihinden, sosyal yaşamından bir kesit oluşabilir belki de. Tarihçilere de bir ışık olabilir. Mümtaz Idil'in öyküsü de karanhğa bir ışık bence. Sevgiyle üretilen güzellikleri yansıtıyor. Sürgünü mutluluğa dönüştüren aydın eylemi. öyküsünü anlatırken bir de sitemi var: Sibel Can'ın çocuğuna gebe kalmadan önce "sanatçı" doğacak diye yer verenlerin onda biri kadar basında yer almadı ama bu yönü beni ilgilendirmedi o aralık. Çorum'da bir kültür olayının başlaması önemliydi. Gürer Aykal Çorum 'da Boğazkale'de de yönetiyor Borusan Oda Orkestrası 'nu.. Bu sitem diken türü batıyor. Haksız değil. Kimi zaman dogmanrcış bebeklere övgüler yazıyor, doğan güzelliklere de ilgisiz kalıyoruz! Oysa çirkinlikler kadar güzellikleri yansıtmak da bir görev. Yazımı güzel bir kasetten söz ederek sona erdiriyorum. Bahar Göksu'ya içten teşekkürler. Çoksesli müzlğin öncü ustası, çeşmebaşı besteci, J. S. Bach'ın 250. yıldönümü nedeniyle yayınlanan kasetl dinlerken bir ışık yağmuruyla yıkandığımı hissediyorum. Bahar Göksu, baş arpçı operada, aynı zamanda konservatuvarda ögretim üyesi. Günay Yetiş flutçü, Istanbul Konservatuvan'nda öğretim üyesi, Istanbul Senfoni Orkestrası'nda çalıyor ayrıca. Ayşegül Yüksel de viyolenseliyle yer alıyor bu üçgende. En eski çalgılaria yeni sesler, yeni yetenekler duyuruyor bu üçlü. Bach'ı izlerken gençliğimde Nurenberg'de dinlediğim konserieri anımsanm her zaman. Arp ile ilk karşılaşmamı, yıidızlara, aya, meleklerin dünyasına uzanan yolculuklan. Yıllar sonra başka arpçılaria yaşıyorum bu yolculukları. örneğin Sevin Berk'i dinledim geçende. Tohumun yeşermesıni, şafağın sökmesini seyreder gibi. Ağnları unuttum, aydınlığa yürümeye başladım birden. Çalgıcı dostlara selam.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle