Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ŞUBAT 2000, SAYI72$ lınca, üç yıllık okul da tam lise olarak düzenlenir. 1894 yıhnda meydana gelen depremde büyük zarar gören manastır ve ahşap okul binası, zengin bir Rum tüccar Pavlos Stefanovik Skiliçis tarafından 25 bin lira harcanarak, mimar Mavrokordato ile yardımcısı Periklis Fotiadis'e kâgir ve üç katlı olarak yeniden yaptınlır. Yaklaşık iki buçuk yıl ara verilen eğitime, 6 Ekim 1896'da tekrar başlanır. 1904 yılına kadar iki yüz seksen mezun veren okulun bu mezunlan arasmdan IV loakim, VIII. Neofitos, VII. Anthimos, V Konstantinos ve Athenagoras Fener Rum Patriği olurlar. 1918 yıhnda Bahriye Nezareti'nin Hcybeliada'daki Deniz Harp Okulu binasının yetersiz kalması sebebiyle okulun aday sınıflan, Ruhban Okulu'na yerleştirilir. Ruhban Okulu öğrencileri de geçici olarak Hcybeliada'dakiAyaYorgiManastın'nataşınır. Mütarekede boş bulunan okula Alman askerler yerleştirilir. 29 Aralık 1918 tarihinde öğrencilereski okullanna geri dönerler. Yine bu yıl içerisinde Ruhban Okulu, "beş yıllık yüksek okul" statüsüne çevrilir. Bolşevik thtilali'nden sonra ülkelerini terk edip tstanbul'a gelen Ruslar, Ruhban Okulu'na yerleştirilir. 24 Ocak 1920'de Fransız subaylanndan oluşan bir kurul, Rus göçmenleri banndırmak amacıyla okulun bazı bölümlerini işgal eder. 1923 'te ise diğer okullarla aynı uygulamaya alınarak, eğitim süresi yedi yıla çıkanlır. Ruhban Okulu, cumhuriyetin ilanmdan sonra dördü lise, üçü yüksekokul olmak üzere yedi sınıflıbirakademi halini alır. Daha önce liseyi tanımış olan Milli Eğitim Bakanlığı, 1947'de süresi dört yıl olan yüksek bölümü de resmen tanır, ancak verilen diploma, lisedan sonra eğitim veren meslek lisesi okullannın mezunlanna verilen diplomaya tekabül eder. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanan okul, bundan sonra eğitim ve öğrenimini 25 Eylül 1951 tarihli Eğitim Yönetmeliği'negöresürdürecektir. Okulun Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olmasına karşın, diplomalar Kültür Bakanlığı'ndan verilir. Yıl 1971...Türkiye'deözelyüksekokullar devletleştirilir. Ruhban Okulu'nun yüksek bölümü de bu statüye dahil edilerek hükünıet tarafından kapatılır. Sadece lise bölümü kalır. 1985 yıhnda faaliyetine son veren bu bölüm şu an hukuken açık. Ancak ne hocası, ne de öğrencisi var. Okulun bahçesinde bir kum saati ve büyük çanlar var. Birbaşkabölümündebirmezarlık bulunuyor. Burada gömülü olanlardan bazıları şunlar: Patrik VII. Kirillos, şair ve klasik filoloji öğretmeni Iliyas Tantalidis, Patrik V Konstantinos, okul müdürü ve öğretimüyesiGermanosGrigoras... DERGIDEN Merhaba, Hizbullah 'ın işkence kasetleri üzerine sayısız yorum yazıldı. Bir insanın bir başka insana böylesi eziyet etmesi galiba hiç kimse tarafından olağan karşılanmadı. Hizbullah kendisine aitfaşist bir şeriat düzeni içinyola çıkmış fanatik bir grup. Yaptığı işkenceleri televizyon kamerasıyla belgeleyecek kadar da soğukkanlı. Türkiye işkenceye yabancı bir ülke değil. Ama işkencenin kaydedilmiş biçimiyle ilk kez yüz yüze geldi. İşkence aletleri satın alan bir devlet var çok yakımmızda. Bu aletler için eğitilmiş ntaaşlı görevliler var. Çeşitli binalann bodrum katlarında resmi işkencehaneler var. Hizbullah 'ın işkence kasetlerini bu denli yadırgamak tuhaf değil mi? Bu haftaki Cumhuriyet Dergi 'de "Gözaltında Taciz ve Tecavüze Karşı Girişim " adını taşıyan yeni bir oluşumun haberi var. Çünkü gözaltında tecavüze uğrayanlar artıkyaşadıklarım bir kâbus gibi kendilerine saklamıyorlar. Hem yakınlarına hem de mahkemelere anlatıyorlar. Kurduklan girişimle birbirlerine destek olurlarken gözaltında tecavüze karşı da açıktan mücadele ediyorlar. Basın Kanunu 'nun 33. maddesi tecavüze uğrayanların kimliklerinin açıklanmasmı yasakladığı için haberde yer alan kadınlann isimlerini veremedik. Fotoğraflarda da kadınlann gözleri bantlandı. Yasaya bu maddeyi koyanlar büyük olasılıkla tecavüze uğrayan kadının teşhir edilmemesi için böyle bir tedbir almışlardı. Ama yasalar çoğu kez hazırlanış amaçlarımn dışında kullanılıyor. Yani tecavüze uğrayan kadın haktanı aramaya kalktığında basının öncelikle onunyüzünü ve adını gizlemesi gerekiyor. Tuhaf biryöntem değil mi? Bu sayıda ölüm yıldönümü nedeniyle andığımız Hıfzı Veldet Velidedeoğlu 'nun hukuk mantığımn Türk Hukuk Sistemine bir gu'n egemen olması dileğiyle... Ruhban okulunun altı kişilik yatakhanelerden biri... Rahip Geza Theodore kütüphanede çalışırken... Okulun diğer merdivenlerinden, Isa ve Meryem Ana ikonlanyla süslenmiş duvarlanna bakarak zemin kata iniyoruz. Theodore, kütüphanenin kapısını açıyor. Burası, manastınn kurulmasıyla birlikte oluşmuş ve gelişmiş. Kitaplann çoğu bağış yoluyla elde ediliyor. 1881 yıhnda çıkan bir yangındabirçokeserkaybolmuş. Theodore, kütüphanede araştırma ve çalışma yapmanın izne bağlı olduğunu söylüyor. Çünkü daha önce buraya gelenlerden bazıları, kitaplardaki resimleri keserek ya da başka şekillerde kütüphaneyi istila etmeye kalkışmışlar. Bundan dolayı içerisi büyük bir titizlikle korunmaya çahşıhyor. On altıncı yüzyıldan bu yana biriktirilen kitaplann sayısı 130 bine yakın. îsa'dan sonra yaşamış olan din büyüklerinin orijinal kitapları kütüphanenin en önemli eserleri arasında. llahiyatla ilgili kitaplann yanı sıra klasik eserler, Latin dili ve edebiyatına ait kitaplar, arkeoloj i, coğrafya, hukuk ve genel tarih (Roma ve Bizans Tarihi) kitaplan ve çeşitli dergilerle büyük bir hazine yatıyor okulun zemin katında. Apostolos Danilidis'in konuklannı uğurladığını öğrenince odasına geri dönüyor, röportaja başlıyoruz: "Ruhban Okulu'nun Ortodoks âlemi içinöneminedir?" • " • Bir hazlne: Kütüphane... ' Hersınıftabiröğrencikitaplığıvar.Eksik olan tek şey öğrenciler. Içeride öyle bir sessizlik var ki, bundan yirmi sekizyıl öncesine kadar öğrencilerin bu koridorlarda koşturduğunu, seslerinin duvarlarda çınladığını düşlemek bile zor geliyor insana. Mermer merdivenlerden çıkıyor ve ikinci kata vanyoruz. Duvarda beş kişinin fotoğrafının konulduğu bir çerçeve dikkatimizi çekiyor, personel sorumlusuna soruyoruz vc bu kişilerin lise bölümünde okuyan son öğrenciler olduğunu öğreniyoruz. Idari odaların yanı sıra öğretmen ve öğrenci yatakhaneleri de bukatta bulunuyor. Yaklaşık seksen kişilik kapasitesi olan yatakhanelerin her biri altı kişilik. Burada da yine aynı şey eksik. Öğrenci . Ruhban Okulu 'nun kabul ve tören salonu da bu katta yer al ıyor. Bu sırada aramı za Theodore adında bir rahip katılıyor. Gczimize onunla devam etmeye başlıyoruz. Sl BASIN VE VAYINCILIK AŞ ADINA BERİN CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYISHABER AJAN NADİ1YAYIN DANIŞMANılPEKÇALIŞLAR • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)51205 051REKLAM:MEDYA C Ruhban Okulu 1971 'den bu yana yeniden öğrenime açılmayı bekliyor... KAPAK FOTOĞRAFI: FÜSUN AKAY