23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 P+ erkeklerinkadınkılığınabürünmesi (yani transeksüellik) cadılık olarak kabul ediliyordu. Kadınlann erkeklerin kul varına dalış yapmalan ise çok daha fazla bela getirebilirdi. Nitekimmahkemenin Jeanne'ıncadı olduğuna kanıt olarak giyimini öne sürmesi, onun günümüzdeki anlamıyla transeksüel olduğunun düşünülmesindendir. Baskı altındaki halkın kehanetlere, orman ve cadı hıkâyelerine düşkünlüğü vardı. Jeanneileilgilısöylentilerdebüyükbirhızlayayıldı Kehanete göre, Loreinne'den gelen bir bakire, Fransa'yı kurtaracaktı... Gücünü ve inancını yitirmiş Fransız ordusunu harekete geçirmek ancak Tanrı adına ve Tann ile yan yanayken mümkündü. CUMHURİYET DERGİ Yüzyılın savaşlannda, toplumsal hareketleri bastırmada, bir işkence yöntemi olarak bir siper daha yaratıldı: Cinsel taciz ve tecavüz. Pek çok kadın ve erkek, toplumuri suçluyu değil, kurbanı suçlamasının yarattığı korkuyla sustu. Ancak gözaltında tecavüzün sistemleşmesi kurbanlan konuşmaya itti. tki buçuk yılda 106 kadın gözaltında tecavüz ve cinsel tacize uğradığı için hukuki destek istedi. BERAT GÜNÇIKAN / / Ml^ en artık bir hiçsin. Sen artık • • B ^ ^ namussuzsun..."Buikicüm^ ^ ™ le bugüne kadar kaç kulağa ^ H ^ değdi,bilmek imkânsız. Çünkü bu sözlerin bir kadının beyninde, yüreğinde yarattığı tahribat pekçok kez toplumun ahlak kasasına kilitlendi. Hiç unutulmadı amahepsusuldu. Lanetlihlkây* Severek izlediğimiz, "Metro", "Derinlik Sarhoşluğu", "Nikita", "5. Element" gibi birçokparlakprojenin altına imza atmış Luc Beson. Şimdi isesıncmadaçokçadenenmiş ve hiçbirinde de gerçek bir başan kazanamanuş ve bu yönüyle de lanetli olduğu söy lenen birhikâyeye el atmış. Jeanne d'Arc'ınhikâyesi sinema camiasınca oyun ve yönetmen çöküşüne sebep oluşlanyla akılda kalmış. Buna rağmen bu hıkâye bugüne kadar defalarca çekilmiş. Doğrusu bunlann arasında en gösterişli "azize" fılmi Besson'unki. Filmindeki savaş sahneleri "Braveheart" ile karşılaştınldığında dahaetkileyıci bulunmuş. Zaten Besson dendiği zaman filmlerindeki ortam yaratma ustalığı ilk akla gelen şey. "5. Elemenf'teki o koskocaman çöplüğü, "Derinlik Sarhoşluğu"nda, neredeyse bizleri de içine çeken denız dibi görüntülennı unutmak imkânsız. Burada da, ortaçağ karanlığı içinde bir ulusal kahramanın hikâyesini anlatmayı amaçlamış. Jeanne d'Arc'ın hikâyesi bugüne kadar hep efsanevi biçimiyle, ıyiliğiyle, doğruluğuyla verildi. Besson bu hikâyeye yeni bir bakış açısı getiriyor. 15. yüzyıhn karanhk din anlayışını 20. yüzyıl modernist bakış açısıyla ve bilinciy le dcğerlendirip, o dönemde yaşamış ve ölmüş bir kahramanı ve arkasından gelenleri gülünç duruma sokmak, aşağılamak istermişçesine, bu dönemin dinsiz, şüpheci bakış açısıyla yargıhyor. Din kavramını sorgularken küçücük bir kızın peşine takılıp ulusal kurtuluşu getiren bütün bir Fransız halkına da bıyık altından gülüyor. Gerçek hikâyede cezası belirlendikten sonra yakılan ve yakılmadan az önce ruhu Tann tarafından kurtan lan kızın sonu bu sefer biraz farklı. Hapishane bölümünden itibaren, karşısına çıkan "bilinci" onu sorgulamaya ve bir şeyleri "ashnda" niye yaptığını itirafa zorluyor. Sonunda kızın sebeplerininhiçdeTannsal olmadığı ortaya çıkıyor. Ingilizlerden ve erkeklerden intikam alma, şiddetten haz duyma, kişisel hazlar ve hırslar, güç sahibi olma gibi ashnda Tannsallıkla hiç de ilgisi olmayan sebeplerle ilintili olduğunu itirafetmesi uzunca bir hesaplaşmanın ardından geliyor. Gördüğunü söy lediği bütün işaretleri, o kendi görmek istediği gibi yorumlamıştır. Bütün bir Fransız halkını da arkasında sürükleyerek. Bizim de bu senaryodan çıkarabileceğimiz dersler var gibi geliyor bana. Radikal dincilerin, siyasetin, kanlı işgalcilerin, baskıcı rejimlerin, cahilliğin, karanlığın pek de uzağında yaşamadığımız kesin. Bız de bir azize bulsak kendimize, takılsak peşine, kurtuluş savaşımızı ilan etsek, bir toplumsal histeridenbirbaşkasınageçsek..olmazmı?^( Yönetmen: Luc Besson, Oyn: Mllla Jovovich, John Malkovich, Faye Dunavvay, Dustin Hoffman Kaynaklar: http://www.netsrq.com/~dboıs/joanarc.html ; Şener, Sevda:Dünden Bugüne Tıyatro Düşüncesi ;Sexual Varıance in Socıety and History / V. Bullough ANLATIYORUM, CUNKU... Ş. G., üç ay önce bir akşam saati kentin ortasında tecavüze uğradı. Saldırganın dayak atarken ardı ardına sıraladığı sorular, onun herhangı biri olmadığını gosteriyordu. G. davacı oldu, kendisine adli sabıkalılann fotoğraflan gösterildi; oysa o, asıl suçladıklanyla yüzleşmek istiyordu: Ben bir müzisyen ve devrimciyim, kendi düşüncelerim doğruftusunda müzik yapmaya çalışıyorum. Müziğe Adana'da Çukurova Üniversitesi'nde okurken başladım, bize okulun konservatuvanndan da ders alma şansı tanınmıştı. Adana'da birlikte çalıştığımız bir grubumuz vardı. Sonra Istanbul'a geldim, 1997'den bu yana da Kutup Yıldızı'nda çalışıyorum. Biz sanatçının yaşamdan bağımsız olmadığını düşündüğümüzden, müziğimizde emekçileri, bu ülkede yaşananlan anlatmaya çalıştık. Konserlerimizi de işçılere, öğrencilere ulaşabileceğımiz yerlerde verdik. Bu duruşum neaenıyle daha once de gözaltına alınmış, işkence görmüş, hatta tutuklanmıştım. Başıma yine böyle şeyler geleceğini bıliyordum ama... 14 Aralık 1999 akşamı dokuz buçuk civarında, birlikte prova yaptığımız arkadaşlarımdan ayrıldım. Okmeydanı'nda çevre yoluna çıktım, karşı tarafa geçecek,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle