29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1. Sayfanın devamı yetcrince aydınlatamazlar. Siz gene de onların konuşmalarına bakmayın, yazdıklarını okuyun. Hattayazdıklarınıbilekendilerıne rağmenokuyün. Bu noktadan sonra yazımı okuyup okumakkonusundatamamcn serbestsiniz. Ikimiz arasında bir tercih yapacaksanız, beni bırakınkitabıseçin. Aşk mümkün müdür, kim bilcbilir k i? Her scfcrinde yeniden dener insan. Benim için aşk ve yazı hep yaıı yanadır. Her iyi yazar bence, her yeni yazıyla birlıkte aynı zamanda, iletişimin mümkün olup olmadığını da yeniden deneyen kişidir. Ben, bütün iyi ve gerçek yazarların, her ne kadar biriletişimaracıolansözcüklerikullansalar da, iletişimin mümkün olup olmadığı konusunda ciddi kuşkuları olan insaıılar olduklanna,hattadahasıolmalarıgerektiğineinanirım.Yoksa, sözcüklerdeno kadar eminsen, niye yazıyorsun? demek gelir içimden. Doğada sözcük yoktur ki! Bütün bu düşüncelerin ışığında, bitmiş bir yapıt üzerine söz alırken, bir açıklama yapmaktan çok, en fazla bir yaklaşım önerebilirsinizbelki.Açıklamaktancok.aydınlatıcıbiryaklaşımgetirebilir.birtutumönerebilirsiniz. Bukitabanasılyaklaşırsanız.kapılarını size açar, ya da bu filmi görmeye neresinden başlarsanız doğru yol ahrsınız, gibi yaklaşımlar, her şeyi açıklamaya değil, yapıtlaalıcısını doğru kavşaklardabuluşturmaya yarar. Bütün mesele o buluşmaya aday olmaktır. Anlamak da, hissetmek de, sonuçtabirniyetişidir. Dünyada herkese ulaşan kitap yoktur. Insanlar, kitapları yalnızca gözleriy le, kalpleriyadaakıllarıyla değil, kendihayatlarıyla daokurlarçünkü. Son kitabım Üç Aynalı Kırk Oda ile ilgili olarak bir dolu röportaj yapıyorum şu sıra • lar. Bütün bu "giriş" niyetıne edilmiş sözler bununiçin. Yapılan her konuşmada yeni sorularve yeni yaklaşımlarlakıtabımı yeniden katediyor, yeniden keşfediyorum. Kitabım hem hâlâ benim, hem yavaş yavaş elimden çıkıyor. Ara bölgedeyim. Yazının başlangıçtaki vaat edilmiş topraklarından, terk edildiğim ıssız topraklâra geçiyorum. Ben konuşmayayım da, kim konuşsun? Onunlageçirdiğimyıllarboyunca, hiçbirinizyanımızdadeğildinizki... Şimdi"gelişme"bölümünegeçebılırım. Bu kitapta ne ler var, onun hakkında nelerdensözedebilirim? Işin cn zor yanlarından biridirbu. Btfyle durumlarda, ne söy lcscniz kıtabı azaltacakmışsınızgıbi gelir, günlerce aray ıp bulduğunuz onca ince kuyum, birdenbire kuru bilgilere indirgenecekmiş gibi gelir. Gene de deneyeceğiz çare yok. Kitabın en temel özelliği, çok katmanlı oluşu. Soğanın zarları gibi katkataçılıyor. Tür olarak bir hikâyekitabı Ömer Seyfettin'den başlayıp Sait Faik'e açılan yelpazede, hikâyecilik bizde hep kısa hikâye yazmak olarak anlaşılmıştır. Bu yüzden uzun hikâyecilikteki ısrarımın yetcrince anlaşıldığınısanmıyorum. Bu kitap da, Batılıların"novella"dediklerı,üçuzunhikâyeden, ya da üç kısa romandan oluşuyor. Her zaman yapmaya çalıştığım gibi, hikâyeler hem kendi içlerinde bağımsız birer birim olarak okunabiliyor, hem de birbirleriyle ilişkilendirilerekbir"mimaribütünliik"kıırmaamacı gözetiliyor; hatta bu kitapta üç ayrı hikâyeden birtek roman mımarısi kurmayı başardığım söylenirse, mııtlu olacağım. Hangi türde, ne yazarsam yazay ım, "mimari bütünlük"kavramı, benim için çok rinemli olup benim kitap yazma serüveninıı •" Üç Aynalı Kırk Oda Murathan Mungan: Kitabım hem hâlâ benim, hem yavaş yavaş elimden çıkıyor. Ara bölgedeyim. Yazının başlangıçtaki vaat edilmiş topraklarından, terk edildiğim ıssız topraklâra geçiyorum. Ben konuşmayayım da kim konuşsun?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle