Katalog

CUMHURİYET DERGt 'Irkçıl hareketlere karşıyım.» YAZI VE FOTOĞRAF: GABRİELE CÜN TANK enTürkiye'dengelanbirınsanım. Orada doğmam tesadüf" diye konuşuyor Azize Tank, Berlin'inCharlottenburg semtin i n y abanc ı sorum 1 usu. Diyarbakır'da doğmuş. Çocukluğu ve gençliği Tarsus ile Istanbul'dageçmış. 1917 yılında Almanya'ya göç etmişler. Bir işçi oJarak porselen fabrikasında çalıştığı ilk günlen hiç unutamıyor. O günleri şöyle anlatıyor: "Hiçbirşeyhayalimdekiresmebenzemıyordu. Zaten annem bana bir ay sonra eve döneceğimi söylüyordu. llkokul öğretmeni olan babam ısc, bcni tipık bir Türk kızı gibi yetışttrmcdı liana hep şu hissi vcriyordu: ' Kızım ne yaparsa dogru yapar.' O bize hayatı gösterecekti ama ne yaparsak bizyapacaktık. Bci) erkek kardcşimden de destek gördüm. Ancak anncmlc uyu^aınadık. Tiirkiye'ye anncmi görmcyc gittiğimdc bcnden daha düzgün bir şey giymcmi istcrdi. Bcn ise, tiijört ve kot pantolonla geziyordum. U/uıı zaınan bana >akayla karışık, 'Seninle kım cvlcnir!' dedi durdu. AzizeTank'ınılkevlilığındenıkıkızıvar. Yaşı kırk dokuz ve " Yaşımı kesinlikle saklamam.K.ırıs.ıklıklarımıdaseverim"diyor. Ciurbcttcki ilk yılında Bavyera'da küçük birköydekaldı/'Köydekiinsanlarçoksıcak ve yardımsever insanlardı. Buna ragmen ben şelıre yerleşmeye karar verdim" diye anlatıyor Azize Tank. Köyde y aşarken Bavyera ağzıy la konuşan Tank, Berlin'eyerleştikten sonra "yüksek" Almanca'yıöğrendi.Biryandanda,Almanya'daki porselen fabrikasındabaşlayan meslek ya^amında kısa zamanda yükselerek eğitmenlik gibi prestijli bir işesahipoldu. 1990 yılında Charlottenburg Belediyesi tarafından yabancıların sorunları ile ilgilenecekbirbölümaçıldı. "Bu konuda kendime güvendiğim ıçin işe başvurdum. Eğitmenolarakçalıştığımvesiyasetle uğraştığım için göçmenlerle iyi bir iletişimdebulunuyordum.lşeaiınmamiçin kendime ne kadar şans tanıdığımı sorarsanız, şansımın ne kadar olduğunu önceden fazla düşünmem. Birşeyi yapabıleceğıme inanırsam.başkakişilcrideinandırmamgerekiyor. Kendime güvenmezsem karşımdakiinsandannebekleyebilirimki.Bubenim yaşamfelsefem Galiba kcndımi beğcnmij)çcsıne konuşuyorum." Ama kendini beğenmişbirine de benzemiyor. Geneldesessizvesakingörünüyor. Düşünmeden, kendisini ortaya atan bir kadın değil. "Sıram gelmeden harcket ctmem. Kişiyi önplanakoymak değil yapılacakprojelcrin gerçekleşmesi önemli. Konuyu anlamak için insanı sonuna kadar dinlenıeyi bileceksin. Kendimı ortaya koyunca insanı analiz edemem. Yalnızca istcdiğim şeyleri gerçekleş.tiririm.Zorluklarbeniyıldıramaz. Kaybedeceğimbirşeyyok." doktor, avukat veya bir psı kolog olmam gerekiyor." Azize Tank, gelenlerle görüşmenin Çok önemli olduğunu söylüyor. Böylece halkın sorunlarından uzaklaşmadığını düsünüyor. "Tabıı kı tek Charlottenburg'daki problemlerle ilgilenmiyorum. Meclis'teoluşanyasalar, kararlar ve görüşler var. Bir Belediye Meclisi Lstediği kadar güzel kararlar verirse versın.kimizamanboşuna. BugünlcrdcÇifte Vatandaşlık'lailgılısorumsuztartışmalar yapılıyor. Birmilletvekilı Meclis'teyeni Vatandaşlık Yasası tartışılırken, 'Suça yatkın küçük Mehmetler' sözleriyle halkı korkutmay a çal ışmışsa, bu bizi dü^ündürnıel i." Almanya'da ırkçılığın arttığının altını çiziyor. "Yalnı? bu gclışmcye kan>i Almanlarla göçmenlerınbirlıkteprotcstodabulunmaları güzel." 1993 yılında Boğaz Köprüsü üstünde 'OrchestraofCultures' adı vcrilenkonserpiyanosuyla 'BrıdgesOverBorders' adlı halklann dostluğunun önemını vurgulayan bir konser verilmi>ti. Konseri Berlinli sanatçı Justus Blumcnstein ile biılikte Azize Tank organi7eetmi!jtı. Pıyanonuıuızclliği Hamit Yetergıbı sanatçı lar tarafından boyanması. Halklann dostluğu... Azızc Tank, Charlottenburg'un yabancı sorum I usu olarak, orada yaşayan yabancıların sorunlarıyla ilgileniyor. "Tek Charlottenburg'dan değil farklı semtlerden de insanlar gelıyor. Çünkü her scmtte bir yabancı sorumlusu bulunmuyor." Ne tür problemlerle karşılaşıyorsunuz ise sorusunu!>öyleyanıtlıyor: "Bir kcresinde biri, hastalığı için ne tür bir tedavı görmcsı gcrektiğıni sordu. Bu konuda birdoktorlagörüşmemlazımdediğimdcşu cevabı verdi: Biliyorum, ama bugüne kadar sizin tavsiyeleriniz hep doğru çıktı da. Bazen