Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30MAYIS 1999. SAYI 688 19 maçizlemeyegelenlerden. Beşiktaş'amüthiş bir sevgi duyan bu genç, bir berberde kalfalık yaptığını söylüyor. llkokuldan sonra okulubırakmakzorundakalmış. "Kapıdaki abi sağolsun benden para istemiyor." Maçın başındakiasabiliğini ise, heyecana bağlıyor ve devam ediyor: "Adını bilmiyorum; ama şu abla gelince ister istemez sakinleşiyoruz. Ona herkes saygı duyar. Benim gelmediğim maçta polisler basmış burayı, televizyonu bu ablakapattırmamış, onun için severleronu." Salonun bitişiğindeki lokantanın sahibi Yakup Arslan Bekiştaşlı. "Devamlı olmasa da bölüm bölüm takip ediyorum maçı" diyor. Nedeni lokantayı bırakamaması. Maçlann devre aralarını çok scviyor. Çünkü dostlarıylabirarada. Dostlannın arasında ressam MuzafFerAkyol.heykeltıraşGürdal Duyar dagörünüyor. Muzaffcr Akyol.herkesi Anadolu takımlannı turmaya davet ediyor. "Türkiye'de sadece üç büyük takımm konuşulmasıyanlışbirmantalite. Hemfutbolungelişmesini ctkiliyor, hem toplumda uyuşturucujalü üsfleniyor. Ben Trabzonsporluyum arrjabu takımın göstcrdiği başarıyı başka bir takım gösterse onu desteklerim." SözüGül Hanım alıyor: ''Ben ailemden dolayı Galatasaraylıyım fakat işçilerin şehri olan Karabük en sevdiğim kulüplerdendir. Kocaeli de aynı özelliğiyle çok sevdiğim bir takımdır. Anadolu takımlannın başarılı olması benim de istediğim. Ama benec futbolu sevmek hasta olmak vey a fanati k olmak demek degi 1. Futbol birtutkudur. Bendetutkulubirinsanım.Annemi de, babamı da, tuttuğum takımı da, sevgililerimide.kedilerimidebuşekildeseverim." Sonra ilginç bir konuya değiniyor ve Galatasaraylı taraftarlann Juventus maçında bugünkü kadar bağırmadıklanndandertyanıyor. "Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi yenmesi daha önemli bir olay" diyor. ganize "Cim bom, cim bom" tezahüratına dönüşüyor. Bu devrede maçı izlemek için gelen iki kara tenli Afrikalı da salonda yerlerini almıs durumda. Filva Nijeryalı. Türkiye'de çalışıyor. Türkçey i pek iy i konuşamıyor; ama tuttuğu takımı söyleyebiliyor. Beşiktaş. önceleri Fenerbahçeliymiş. Okocha gittikten sonra Beşiktaşlı olmuş. "YaUche." "No Uche, Daniel Amokachi." Beşiktaşlı olmasının sebebi de bu futbolcuymuş. Yanında olan arkadaşı iseGüney Afrikalı. Onun Türkçesi daha kıt. Fencrbahçeli. Fakat sebebi Mosheou değil, Ali Şen. Onun başkanlığında F.Bahçe'yi sevmiş. Ali Şen büyük başkan diyorveekliyor: "Türkiye'de futBeşiktaş taraftarlarının umutlan azalıyor ve kızgınlıklarınıkendifutbolculannayöneliyorlar. "Size güvenip gelende hata. Keşke şu takımı bizim kadar siz de sevmiş olsanız. O zaman önünüze kim geçebilirdi. "Bunu söylerkendişlerini sıkan ve sinirlerini gevşetmeye çalışan kişi 22 yaşındaki, serbest çalışan Ali Çolak. Ali Çolak ekliyor: "Maçta pozisyonumuz yok, bir gol daha yemesek bari." Fakat busözlerbitmeden Galatasaray'ın ikinci golü geliyor. Bu kez ilk goldekinden daha yüksek bir "Gooooool" sesi salonu kaplıyor.Galatasaraylılaryinesevinç içinde ayakta. Maçın son dakikaları geldiğinden olacak Beşiktaslılar içinde salonu terk edenlerde oluyor. Salonda mutluluğun yanında satarım aynı fiyat, kola, su aynı, büyük maç küçük maç değişmcz. Hatta normalde ney sc maç olan günlcrde dc o. Zaten biz zorlamayız, istcyen içcr. Top taca çıkınca, oyun durunca bcn bağırırım: Çay, su, kola, ayran isteyen.tsteyenlerbanaseslenir,götürürüm." Sessizliğiylc dikkat çeken 40 yaşlarında birkişi çayıni yudumluyor. Bankamüdürü olduğunusöylüyor, Fenerbahçeli."Herzaman gelmem, evimdc CINE 5 var" diyor. Başkabirisini gösteriyor. "O her hafta buradadır." Arkadaşları ona Apodiyorlar. Adını söylemiyor, kandavalılan varmış. TelevizyonBeşiktaş'ınsahayaçıkışınıgösterdiğinde,Apoayağaka!kıpzıplıyor... Ve artık maç başlamak üzere. Televizyonun sesi sonuna kadar açılmış. Takımların sahayaçıkması,insanlarıöylebircanlandırıyor ki, herkes heyecandan bir şeyleryapma isteğinde. En çok yapılan da sigara yakmak. Salonun çoğunluğu sigara içiyor. Ortamı duman iyideniyiye kaplamış durumda. Televizyonunyükseksesistaddaokunanlstiklal Marşı'nı aynen salona getirmeye yetiyor. Ayağa kalkan olmuyor ama büyük bir sessizlikbaşlıyor. Marşsöylendikten sonra hcrkcsin gözü piir dikkat televizyonda. Hakem ilk düdüğü çaldığında salonda dua edenlerbile var. Maçın henüz ilk atağı. Atak yapan takım için salonda bağnşmalar: "Yürüoğlumkimtutarseni." Atak kesildiğinde ise, karşı tarafbağınyor. "Nereye kadar lan dümbük, nereye." Bu bağırışlar çığınşlar arasında kapıda o danebir kadın beliriyor. Hoş görünümlü birisi. Adı Gül Ar. Etnoloji ile ilgileniyor. FanatikGalatasaraylı. Dedesi Galatasaray'ın kurucularındanmış."AileceGalatasaraylıyız. Bcn maç izlemeden duramam. Ama rahatsızhğımdolayısıylastadagidemiyor.burada duman altı bi r mekânda izlemek zorundakalıyorum." Pcki küfiir dolu tezahürattan rahatsız olmuyor muymuş? GülHanımçoksamimi... "Hamamagidcnterler. Yaninasılbiryerde maç izleyeceğimi az çok biliyorum. Zaten insanlar bana karşı fazlasıyla saygılı. Ben yanlarındayken hareketlerini ve sözlerini düzeltme ihtiyacı duyuyorlar. Salondakiler her maçta Gül Hanım' ın gelmesine öy le alışmışlar ki geç geldiğinde bile onun yeri aynImış oluyor. Gül Hanım'ın yerini ayıran grup gençlerden oluşuyor. Gerçektendegençlerinharcketlerikısabirsüre öncesinegörecokfarklı.Hayrettirkızgınlıklarınıölçülübirbiçimdeifadeetmeyebaşlıyorlar. Küfurise, pekyok. Maçın ilk yarısı bittığınde, insanlar sigara dumanıy la kaplı olan salondan çıkarak nefcs almayaçalışıyorlar. Gül Hanımdabukişilerden biri. Dışarıya çıkıyor ve salona bitişik bulunan rcstorana giriyor. Burada tanıdıkları, dostları var. Amaç aynı: Biraz olsun nefes almak... Golanu.. Kahvedekiler sevinç içinde ayağafirlıyor, bağınp, çağırıyor... Vegol... Muzaffer Bey ise, olay ların bu boyuta gelmesini yöneticilerin tutumlarına, özellikle de Fenerbahçe'de birdönem başkanlık yapan AliŞen'e bağlıyor veekliyor:"Bu insanlar anlayışı değiştirmiştir, hatta yanlış olan bir anlayısı insanlara kabul ettirmışlerdir. Türkiye'de enflasyon sadece ekonomide değil,anlayıştadaetkiliolmuştur. Hangikonunun ne derece önemli olduğu kavranamıyor. Bunun son örneği de devlet sanatçılığı konusunda su üstüne çıkmıştır. Böylesine önemli bir unvan da günümüz modası enflasyona uyarlanmış ve değerini kaybetmiştir." Muzaffer Bey bunları söylerkcn Gül Hanım saatine bakıyor ve ikinci yanyı izlemek için tckrar maçın izlendiği salona yöneliyor. Derken maçta ilk gol geliyor. Golü atan Galatasaray. Salondaki bütünGalatasaraylılarayakta. Goool... Bu çığlıkların yanında anlamsızbirbiçimdebağıranlarda var. Fenerlilerin de yüzü gülerken, Beşiktaslılar susmuş durumda. Sinirden tırnaklannı yiyenler.yüzleriniburuşturanlar, saçlannıçekenlerilkgözebatankişiler. Bugörüntülerin Galatasaray lılan daha mutluettiğiortada. Golünmutluluğunuyaşayanlardanbiride Hamza Şenal. 15 yaşında. Hasta Galatasaraylı . 1992'de ailesiyIe Erzincan'dan göç etmişler. Babasıterzilikyapıyormuş.annesiev hanırnı. Liseye buyıl başlamış. Mühcndis olacağını söylüyor, elektrikmühendisi. Buraya arkadaslarıylagelmiş. Arkadaşlarının içinde Beşiktaşlılartia var. "Kızdırırızbirbirimiziamadostuzbiz"diyor. Hamza da kapıda tanıdığı olanlardan. Bunun için rahat, her hafta geliyor. Ailesi izin verirmis, ama belli yerlere. Burası da o yerlerdenbiri. Bunları anlatırken salondaki gcl'şigüzel bağrışmalar, hcp bir ağızdan or Abla gelince sakinleşiyoruz Dostlararasındasohbetbaşlıyor. Gül Hanım kcndisine dııyulan saygıdan memnun. Bunu da önceliklc kadın olmasma, sonrada başlarından geçen bir olaya bağlıyor. Gül Hanım'ın buraya gelmcye başlamasından kısa bir süre sonra bir Galatasaray Fenerbahçe karşı laşması izlcnmektedir. Maçınönemli dakikalarından bıri: Galatasaray pcnaltı kullanacak.Oandapolisleriçeriyegirerler vetelevizyonkapatılır. Insanlarhemşaşkın hemsinirlibirdurumda. Ama tek birkişi bilc sesinı çıkaramamaktadır. Gül I lanım kalkar, polislerdcn rica eder. Polisler izin vcrirler, penaltı atışı izlenir. Polisdenetimipcnaltıdansonrayapılır. Buolaydan sonra isteristemezonaduyulan saygı artar. 15 yaşındaki Fırat Türkmen de her hafta Maçı seyretmek isteyenlerden girişte, herkesten gönlüne göre para alınıyor... bolcokkaliteüamaçokdatehlikeli." İnsanlar 1S dakikalık boşluk ve ilkgolden sonra biraz daha asabi. Pozisyonlardan sonra tartışmalarseıt birşekilde yapılıyor. ÖnlcrdeoturankişileryanlarındaGül Hanım'ın oturmasından dolayı daha dikkatliler, fakat arka sıradakilerin sakası yok. "Ulanhakemleryettinizbe." "Şercfsiz herif kalk ulan ayağa." "Sizin alayınız böyle ulan." Buhaykırışlarsırasındamaçtümheyecanıyladavam ediyor Maçın sonu yaklaştıkça duvardakirenklerinsanlarınyüzlerineyansımış durumda. Sinirden tırnaklannı yüzüne batıran birkişi Beşiktaş'a her top geldiğinde ayağa kalkıyor ve bağırıyor. "Bir gol be Allah aşkına bir gol." Kaçan gollerden sonra h ı rs ve üzüntüyü ayn ı anda y aşay an I ar dı k k ati çekiyor. Maç bittiğinde ilk ayağa kalkıp kapıya yönelenler Beşiktaslılar. "Bükemediğin bileği öpeceksin" sözüne uygun olarak Galatasaray taraftarlarının sataşmalarına cevap verilmiyor, hatta tebrikedenlerbileçıkıyor. Gül Hanımdabüyükbirmutluluklakapıya doğru yönelirken "En az 5 olmal lydı" diyerekgalibiyetiesprili birşekilde kutluyor. Salondan çıkan insanlar gruplar halinde farklıyönlere doğru ilerliyorlar. Maçgerginliği sonucuçıkan küçük tartışmalardayaşlılarınarayagirmesiyleyatıştırılıyor. Buarada salondan bir ses yükseliyor: "Sevgilim bu akşam Galatasaraylı olacak." ^