25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Ayak Tukımı irasındu", 199091 (Gorki) S. Günay Akaısu i.seaynı yıl, AST'ın kurulus;unuanlatırkcn,"Toplumsalgclis.meyi oyunculanyla.yöncticilcriylcyakındanizlcBirdarbedaha... miş, dahası toplumsal gcli^mceyleminin ta Ankara SanatTiyatrosu, ilk yılından başiçindeyeralmıştır."diyordu. layarak,çesitlidallardaödüllerdea!dı. Aldı19791980 mevsiminde Ankara Sanat Tiğı ödüller vc övgülcr, uğradığı baskılarla yatrosu,kendi sahnesincdöndü. Kar;>ıla^tığı karşılaştığı yasaklardan az güçlükleredirencrck, ılcricı dcğildi. çizgisini deği)>tirmeden, on sekizinci yilına ulaşırken, ül19761977 ınevsimi sokenin sosyal, ekonomik.polinunda, Ankara Sanat Tiyatrotik sorunları yofunlaijmı^tı. su, IhlamurSokak'taki ycrinAydınlaru,düi)ünürlerc,bilim dcn ayrılmak zorunda kaldı. adamlarına,silahlı saldınlar Dört buçuk ay Güvcn Paık'ta, yöneltiliyor, sağ \ e sol kesimkahvelerde.evlerdeçalıijildı. lerde farklı düşüncclcr kesSalon sorunu yüzünden turne kinlc^tiı iliyordu. Sol lıarekeprogramı da aksamış.tı. tiıı güçlennıcsini ve deınokAST'ın 1978'dekısorunlarırasinin gelismesiııi engellena Salih Kalyon şöyleyaklamck isteycn güclcr, toplumda s.ıyordu: kargaşa yaratarak, ycni bir "'Eskidcn Tiyatro Salonu darbeye gerekçc hazırlamışolarak görcv yapan salonlar lardı. bugün pavyon, kuru ycmiijçi, matbaa, kebapcı, depo ve gaOrdunun 12 Eylül 1980'de raj olarak görev yapıyor. Ulyönctime cl koyması, daha kemizin sosyockonomik, posert bir baskıyı gctirdi.1971 litik ve kültürel yapısı göz sonrasındasınırlanmaklabiröniine alındığında, oynanan liktetümüylekaldınlanuıyan ülkccapındabüyükoyunların 1961 Anayasasıözgürlüklcri, farkma varıldığinda, AST du1982 Anayasası'yla büyük rumunda bır tiyatronun 15. ölçüdccngcllcndi. Dcmokrayaşınıkutlayabilmesibirmutiklcşme harckcti, kolay kotize olarak nitelcnebilir pelay onarılamayacak biçimde kâlâ. önemli olan tiyatronun yaraalmıstı. yeri, mevkii, salonun durumu AST, baskılarm yogunlaşdeğil; yaptığı görcvdir. AST, tığı yıllarda, tarihten güııübugün şimdiki salonunda,yamüze, bireyscl sorunlardan rın bir başka yerde olabilir. toplumsal olaylara ı^ık tutaÖnemli olan AST bilincinin "Güneyli Bayan "da Rutkay rak.seyircisiniaydınlatmayı yokolmamasıdır. ( )" Azizvelşık Yenersu. 1983 sürdürdü. 1980'i i/lcycn on timinc gctirılcn Rutkay A/ız, sanat yönetmclMiğinigünümüzdcdesürdürüyor. ilışkin duyduğu bir anıyı anlatıyor bıze: "Asaf Çiğiltepe'nin yönetirninde Godot'yu Beklerken'in ilk gece seyircisi sadece altı kışıdır. Ikınci gece, temsil başlamadan önce, Asaf Bey karşı kaldırımda durup tiyatroya gelen seyircileri bir bir saymaya koyulur. Sonuç iyidir: Sekize yükselmiştir sayı. Tiyatroya iner ve arkadaşlarına şöyle der: "Bu ış tutacak, ınandım." Burada, bıldığım kadarıyla, o günlerı yaşayan iki kişi vardı. Sevda Hanım ve ben. Bir ara Sevda Hanım'la baş başa söyleşme şansı buldum. Uzun yıllar hizmet verdiği, sayısız öğrencı yetiştirdiği Dil ve Tarih Cografya Fakultesı Tiyatro Bölümü'ndeki ögretim üyelerinin tutarlı, düzeyli ve toparlayıcı olmasını güzel bir rastlantı saydığımı söyledim. Biraz mahçup bir biçimde bu saptamamı onayladı ve "Keşke kardeş kurumlarda da bu tutarlılık olabilseydi.." dedi. Sevda Şener Hoca, yıllar sonra karşılaştığı kardeşıyle, ya da bir yakın arkadaşıyla konuşur gibi rahat ve ıçtendi. Akrep oyunu sona erdi. Seyırcıler sessiz ve hüzünlü çıkıyorlar salondan1 az ötemizden geçip gidiyorlar. Sonra biz bize kalıyoruz. Kokteyl ıçın özenli ve dikkatti bir düzenlemeyle hazırlanmıştı AST'çılar. Altan Erkekli, dışarda yaptırdığı çiğköfteyi, genış bir tepsı içınde marulların arasına ustalıkla yerleştirmış, konukların uzanıp almalanna hazır etmışti. Içkilerimizi yudumladığımız salonun bir duvarında, gelmiş geçmiş AST kadrosunun fotoğrafları kocaman bır çerçeveden bize bakıyor. Biz de bu güzel insanlara el edıyoruz. Kadehlerimizi, Rutkay'ın şahsında "Bilcümle AST emekçileri içın." kaldınyomz. Artık aramızda olan ve olmayanlar için.. (Şimdi anımsadım. En küçük kızım Ayşe, henüz ilkokula başlamıştı; bir oyuncu ablasının da yardımıyla, bu tiyatroda, birkaç çocuk oyunu provasına katılmanın coşkusunu yaşadım. Yeni yeni "sahne tozu" yutmuşken, üşütüp rahatsız olunca, olaya annesi el koydu ve Ayşecığin tiyatro hevesi de böylelikle noktalandı.) Bir genç kız yaklaştı bana. Elindeki mikrofonu uzattı. "Geçen gün sizi kitabevınden aramıştık; AST belgeseli hazırlıyoruz, neler diyeceksiniz tiyatronun geçmiş yıllarına ilişkin? Fayar Kemal'in "Yer Demir (,ök Kakır"ı 199293 'te salınelenmisti. ş+ kısındandemokratikortamagcçildi. Rutkay Azlz'in yönetimi... 1973 Fkimi 'ndc yapılan scçimlc, ycnidcn çokpartilidöncmcgcçilmiş,,baskılarbirölçüde azalmış, ancak toplumun sosyal vc ekonomik alandaki sorunları çözülcmcmi^ti. lc, politikada,demokrasidençokuzakyıllaryaşanıyordu. Yenianayasanınözgürlüklerikısıtlayanmaddcleri,yöncticilcriçinyetersiz kalıyor; zaman zaman anayasa da çiğncniyordu.Sanata,özeIliklctiyatralarabaskıyoğunlaşmıştı. 19731974 mevsimindc, Ankara Sanat Tiyatrosu'nun yönetimi Erol Dcmiröz'ünsorumluluğundaydı. Rutkay Aziz, Savaş Yurttaş, Erol Demiröz, I event Ersin yönctim ku rulundaydı.Toplulukamatörtiyatrokurslarıaçtı. BertoltBrccht'inCarrar Ana'nınSilahları,kurslarınilkamatöroyunuydu. Ikiyıl örıcc yasaklanan, llitlcr Rejiminin Korku ve Scfalcti, ycnidcn sahneyeçıkarıldı. 19741975 mevsiminde, Maksitn Gorki'nin romaıundaıı Bertolt Brccht'inoyunla^tırdıgı Ana, Rutkay Aziz'in rejisiyle sahnclendi. Aııkara Basın Savcilığı,oyun hakkındasoru!»turmaaçtı,oyunculartutuklandı. Aralarında Mcral Niron ve Erkan Yücel'in dc bulunduğu oyunculara işkence yapıldı. Erkan Yüccl, Mehmct Karagül vearkadaşları, bir sürc sonra topluluktan ayrılıp Devrimci Ankara Sanat Tiyatrosıı(DAST)'ıkurdular. 19751976 mevsiminde tiyatronun yöne A. ÇİĞİLTEPEDEN R. AZİZ'E... REMZİ İNANÇ Telefon çaldı. Değerli oyuncu ve genç yönetmen dostum Altan Erkekli, düğününe çağırır gibı coşkuluydu. "Ağabey, AST'ın 35. yılına dostlarla merhaba diyeceğiz. Seni de aramızda görmek istiyoruz." Nasıl sevindim.. Iki elim kanda olsa gidecektim. Demek otuz beş yıl olmuş AST'ın kuruluşu. Bu inada, bu direııce cfuygulandım. Çünkü bir başarıdır bunun adı her dılde. Bu başarının, bu güzel grafiğın ödenen bedelini düşündüm ve bildik bir hüzün sardı içimi. Insan yaşamında kaç otuz beş yıl vardı?.. Biraz erken mi gitmiştim tiyatroya? Ortalıkta kımseler görünmüyordu. Yalnızca sahneden Akrep'in inişlı çıkışlı sesleri duyuluyordu ufak ufak.. Birden Rutkay Aziz'le karşılaştık loş ışıkta, coşkuyla sarıldık birbirimize. Siftah kutlamam Rutkay'la, usta oyuncu, usta yönetmenle oldu boylece. Beni küçücük odasına aldı ve başladık söyleşmeye. Fakat aklı fikri onbeş yirmi dakika sonra perdesi inecek oyunda idi. Oyun bıttıkten sonra tiyatronun yönetmeninden ışıkçısına dek mevcırt kadro, konuklarla birlikte 35. yıla kadeh kaldıracaktı. Rutkay, 35. yılında AST'ın durumundan ve geleceğinden oldukça umutlu. Sevineceğimı bildiği yeni haberleri art arda sıralıyor: Tiyatronun belgeseli hazırlanıyor.. Tiyatroya seyircinin ilgisi her gün daha çok artıyor.. Kaç yıldan berı, gösterılen oyunlar birkaç noktadan videoyakaydediliyor.. Akrep'in izlenme oranı her gün artıyor. O kadar ki, haftanın yedi gününü Ankara/lstanbul sahnelerınde paylaşıyor oyuncular. Derken o küçücük odayı aydınlatan bir yüz beliriyor üstümüzde. Bu Sevda Şener'dir. Tiyatronun, kültürün ve erdemin simgesi profesör Sevda Hanım.. Ayağa kalkıyoruz. O küçücük odada, kapının kenannda hocaya bir iskemle buluyoruz. Daha doğrusu odada olan iki iskemleyi ikimiz paylaşıyoruz. Rutkay Aziz ayakta ve AST'ın ilk günlerine
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle