Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Onlara şarkılannı söylet.. A. HALİM SPATAR tarry llelafante, şöhreti kalipsolarıyla yakaladu.. Paul Robeson, sanattn amacını Belafonte'den öğrendi... A BD'de doğan, çocukluğunu Batı Hint Adaları'nda geçiren Harry Belafontc (doğumu 1927) orada dinledığı kalipso müziğine ilgi luydu.bu kalipsolarıyla şöhrete ulaştı. Yaaş yavaş adırıı duyunnaya başladığı sıralarlaki ilk konscn, ünlü şarkıcı,büyük sahne ve inema oyuncusu ve Siyah özgürlük savaşçıı Paul Robeson'un bir mahalleötedevereeği konserle aynı geceye rastlamıştı. VBD'nin Siyahlardanhoş,lanmayan, üstelik 'aulRobeson'aateşpüskürenmagazinbasııi, 1958 ağustosundaki bu rastlaşmayı bir arışma haline getirmek için elinden geleni aptı: Bclafonte, Robeson'un tacına göz dikniş, onu ele geçirmek için didincn genç raip olarak sunuldu. tki sanatçı arasındabir ğız dalaşı yaratılmak isteniyordu: tıpkı •oksmaçlanndayapıldığı gibi. Ne varki Roıeson, bu saçmalığa bir anda son veriverdi. Jelafonte'nin konserine gilti, genç şarkıcıyı ızunuzunalkışladı.Konserdensonrakulisc; onunla sohbet etti, ba^anlar diledi. Aralaında çok sıcak bir i lişki doğdu. Bir keresinle.birgazetecı, Belafonte'aşarkı söyleyişjlin Robeson 'unkinden daha ıç fcrahlatıcı olluğunu söyledi. Belafontc bu gazeteciye: 'Robeson protestolarını/ehirzemberek bir liçemle yaptığı ıçindir ki bi/lcr şimdi iç feahlatıcı olabiliyoruz" diye yanıt verdi. yüksck onur nişanlanndan biri olan National Medal of Arts, Bcyaz Saray'da Ekim 1994'te BillC'lıntontarafındanverildi. ArdındanRuanda ve Zaire'e giderek evsizbarksız ve kimsesizkalanRuandalıçocuklanndurum ve ıhtiyaçlanna kamuoyununu dikkatini çekmekiçinçalışmayaptı.Tiyatroalanında bir Tony ve televizyon yapımcısi olarak bir Emmy ödülü olan ve medeni haklar hareketinin önde gelen kişilerinden biri olan Belafonte'a, onyılı boyuncadünyaçocuklart için yaptığıinsanseverçalışmalannedeniyle 12 Mayıs 1997 'de, 50 yıl içinde yalnızca dört kişiye verilmiş. olan UNICEF Gümüş Heyke nuyla ılgıli, çoğu benden oldukçayaşlı görünümde...(gülüşmeler...)pckçokinsangördüm... hepsi de sigara içiyorlardı! Sızc şunu söy lcyey im, ben ömrümde hiç bu kadar çok sigarayı bir arada görmcdim! Şunu düşündüm geleceğın antıfaşist genç kuşaklan önünüzdeyse eğer, sizlerin onlara daha iyi örnek olmanızgerekir! Bir de şunu olancabencilliğimle hemen ekleyeyim, sizlerin her birinizi daha bir yüzyıl hayatta görmektir benim tüm dileğim!(Alkışlar)... Bu arada daha önce de söy lediğim bir şeye bir kez daha değinecek, ama çok kısa keseceğim. Faşizmin hcrkesın kaygısı olması, kişi Harry Belafonte kalipsolanyla yakaladı şöhreti. tlk konseri Siyah Özgürlük Savaşçısı Paul Robeson'un konseriyle aynı geceye rastladı. Belafonte, sanatın amacınm yaşamı olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi göstermek olduğunu Robeson'dan öğrendi. li'ne layıkgörüldü(diğerleri Peter Ustinov, Danny Kaye, Liv Ullmann ve Tetsuko Kuroyanagi'dir). Harry Belafonte'nin, 27 Nisan 1997'de, New York'ta, Manlıattan Coınmunity College Barosu'nda Abraham LincolnTugayı'nın lspanya'yaayakbasışının60. yıldönümünü kutlayanLincolnTugayı(*)"Gazileri"nin, Paul Robeson' u aıııııa toplantısındayaptığı konuşmayı aktarıyoruz: "(Uzun alkışlar). (,'ok tcşekkür ederim. Teşekkürler. Içerıgırdiğimde, ijöylebirbakındıın, bu toplantıya vesilc oluşturan konintümgücüylefaşizminkarşısınadikilmesi gcreği, Birlcşik Devletler'de Harlem sokaklarında yetişmış bir delikanlı olarak çok önccsindenyerleşmiştirbenımbılincimc. Bu anlayiijin tenıelinde de, faşizme karşı savaşmak ü/ere dünyanın dört bir köşesinden kalkıp Av rupa kıtasına gelen, Uluslararası Tugaylara gönüllü yazılan bınlercc erkekvekadınıngözlerimİ7İnönüneserdiklcrıkahramanlıkvecesarctyatar. Bu yolculuklarında onlara romantik serüvenciler gibi bakılmıştı. Çok büyük birmaccra da olsa, onlann bu katkılarından etkile 1960'lardatelevizyonyapımcılığınagirien Belafonte, 1985'te Etıyopya'dakiaçlık 'e Afrika'daki acil durunı nedeniyle önde ;elen 45 şarkıcıyı bir araya gctırerek hazırlalığı Wc Arc the VVorld albümiiyle Grammy idülünüaldı 1987'dcUNICEFiyiniyetel;iliğine seçildi. Belafonte'a ABD'nin en nen bizler için bu işin hiçbir romantik yanı yoktu. Ama başka birşey vardı, hem de daha derin olan bir şey. Tüm evreni çevreleyen gerçekti bu. Hcrycrde insanlannkarijisındaki tehlikenin faşızm olduğunu haykırıp durangerçek. (Alkışlar). Ben de, tkinci Dünya Savaşı'nda, pek çok silah arkadaşımın benim için duydukları kaygılaraaldırmadan savaşmak ü/ere 17 yaşındaorduya gönüllüyazıldım Yaptığımşeyin olsa olsa, tspanya'dasavaşmışolanlann bizlcrinomuzlannayüklediklerigörevindeğerini vermek ve bu görevi ycrınc getirmek olduğunu çok iyi bilerek Birlcşik Devletler DenizKuvvetleri'nekatıldım.Terhistezkercmialınca ..mesleğiminsanatçılık olması gerektiği sonucunavardım...yada,ıçimde sanatçı olmak hevesi yatıp duruyormuş meğer.(Gülüşmeler). Bu ilk karar yıllarımda benim yaşamım üzerinde derin biretkisiolmuşbirinsan Paul Robeson (uzun alkışlar) beni bağrına bastı. Tann'nıntalihlibırkuluolsamgcrck.Buda çok ilginç gcliyor bana." Viva la Quıncc Bngada, Rumbala, rumbala, rumbala"yı (söylcmcyi)ben Paul'dan öğrendim. "LosQuatrosGenerales"idc. Sanatın amacının, yaşamı olduğu gıbı değil, olması gerektiği gibi göstermek olduğunu da Paul 'dan öğrendim ben. Sanatın ancak insanlık aılesınin hizmctinc sokulmasıyla, insanların iyılığını arttıracağını da Paul bana, "Harry, onlara şarkılannı söylet, işte o 7aman senin kim olduğunu öğrenmek isteyeceklerdır Senın kim olduğunu öğrenrnekisteğibirdoğınasınıçlerınde, ışte o zaman sen şu zorun zoru dünyada, insanoğlunayaran olabilecekgerçeği, içgörüyü yakalamada ilk adımı atmayı, içgörüyü*"